"Kato, erkek arkadaşın var mı?" diye sordu Haru.

"Hayır," dedi Kato açıkça.

"Neden? Şirin misin?" Haru her zaman bu kızın neden bu kadar az varlık gösterdiğini merak ederdi, "Sana itiraf etmeye çalışan bir erkek yok mu?"

Kato başını salladı, "Hayır, sınıf arkadaşlarımın çoğu beni fark etmedi bile."

Haru bu durumda nasıl tepki vereceğinden emin değildi, "Hmm, birine aşık mısın?"

Kato bir süre ona baktı.

"N-ne?" Haru ona baktığında biraz garip hissetti.

Hayır, bende yok, dedi Kato.

"Hmm," Haru başını salladı.

Kato ona baktı ve "Kız arkadaşın var mı?" diye sordu.

Haru, "Geçmişte yaşadım ama birkaç ay önce ayrıldık," diye yanıtladı.

"Var?" Kato cevabına biraz şaşırdı.

Haru başını salladı, "Daha önce söyledim ama Sora'ya hiç söylemedim, ona sorun olmadığını söyleme."

Kato başını salladı, "Tabii, ama bunu bana neden söyledin?"

Haru ona baktı ve gülümsedi, "Bilmiyorum ama seninleyken çok rahatım."

Kato ona baktı ve "Bu durumda ne cevap vermeliyim?" diye sordu.

Haru, "Bir şey söylemene gerek yok, seninle olmak benim için oldukça eğlenceli" dedi.

Kato, "İlk kez birisi benimle konuşmanın eğlenceli olduğunu söyledi" dedi.

Haru güldü ve onunla şakalaşmaya başladı.

İkisi de Sora telefonuyla bir araya gelene kadar bir süre konuştular.

"Geri döndüm," dedi Sora ve ona telefonunu gösterdi, "telefonunu getirdim, bir sürü mesaj var."

"Tamam, teşekkür ederim Sora," dedi Haru.

Sora, Kato'ya baktı, "Megumi, yardımın için teşekkür ederim."

Kato başını salladı, "O kadar endişelenmene gerek yok, tekrar bir şey olduğunda beni aramalısın."

"Teşekkürler Megumi," dedi Sora ve onunla konuştu.

Haru telefonunu aldı ve kontrol etmeye başladı. Birçok insandan çok sayıda telefon görüşmesi gördü. Onları birer birer yanıtladı ve editörünü aradı, çünkü ona "Machida-San, sorun ne?"

"Neden bana cevap vermiyorsun?" diye sordu Machida.

Haru, "Şu anda hastanedeyim," diye yanıtladı.

"Hasta mısın?" Machida endişeyle sordu.

"İyiyim, sadece bir gün kalmam gerekiyor ve yarın eve gidebilirim," diye yanıtladı Haru ve "Her neyse, bir şey mi var?" diye sordu.

Machida, "Hiçbir şey, sadece romanınız hakkında konuşmak için bir radyoya girmek isteyip istemediğinizi soruyorum, orada bir teklifiniz var" dedi. O onun editörüydü ve aynı zamanda kitabı hakkında konuşmasına yardım eden yöneticiye benziyordu.

Haru daha önce romanını tanıtmak için radyoda konuşurken adil bir deneyim yaşadı. Biraz düşündü ve "Neden birdenbire?" diye sordu.

Machida, "Romanınız kısa süre önce anime oldu, romanınızın satışları da arttı ve yönetmen bu radyo teklifiyle daha fazla satış yapmak istedi" dedi.

Haru o kadar popüler olup olmadığından emin değildi. O bir idol değil, sadece bir romancıydı. Yüzünü gizlemedi ama röportaj yaparken gözlüklerini kullandığı için insanların onu fark etmesi oldukça nadirdi. Ayrıca gerçek adı yerine takma adını kullanmıştı. Bir süre düşündü ve kitaplarının satışına da yardımcı olduğu için kabul etmeye karar verdi, "Tamam, ne zaman?"

"İki hafta sonra hemen hastanenize gideceğim, neredesiniz?" diye sordu Machida.

Haru ona nerede kaldığını söyledi ve aramayı sonlandırdı. Telefonuna bakmaya devam etti ve hem Utaha hem de Yuri'den bir mesaj gördü. Onlara dairesinde bir roman yazmaya çalıştığını söyledi. Çok sağlıklı olduğu için onları endişelendirmek istemedi. Arkadaşlarıyla bazı mesajları sonlandırdı ve grup sohbetini açtı. Ödülünü çok merak etti ve çok şaşırdı.

[Tebrikler! Asura Ōtsutsuki'nin reenkarnasyonu oldun]

Haru bu ödülü almayı beklemiyordu. Hem Uzumaki Naruto hem de Hashirama Senju'nun aynı zamanda Asura Ōtsutsuki'nin reenkarnasyonları olduğunu hatırladı. Ayrıca neden çok fazla enerjisi olduğunu anladı ve şu anda çok sağlıklı oldu.

Asura Ōtsutsuki'nin reenkarnasyonu olmuştu ama bu onların olacağı anlamına gelmiyordu. Sadece onların çakrasını ve gücünün bir kısmını alacaktı.

"Şimdi gerçekten çakrayı öğrenmem gerekiyor," Haru bu ödülü aldığı için mutluydu. Dayanıklılığı da arttı ama şu anda kontrolünü de öğrenmesi gerekiyordu. Gücünü kapattı ve vücudundaki gücü hissetmeye çalıştı. Vücudunun içinde büyük miktarda enerji gördü. Asura Ōtsutsuki'nin reenkarnasyonu haline geldiği için daha büyük bir fermuar yapabileceğini hissetti.

Hfzp himlut val nvmru dmz f jvaiu larhu ovuzu jfl loaii f numniu vuzu. Hu oficut om gmov Smzf frt Kfom omeuovuz proai Kfom tuhatut om em gfhc.

Kato ayrıca yarın kendisinin de taburcu olmasına yardım etmek için geleceğini söyledi.

Haru ve Sora şu anda bu odada yalnızdılar. Ona baktı ve "Seni endişelendirdiğim için özür dilerim" dedi. Bayılmadan önceki gözyaşlarını hala hatırlıyordu.

"Bir daha tehlikeli bir şey yapma, seni kaybetmek istemiyorum." Sora ona ciddi bir ifadeyle baktı.

"Seni bırakmayacağımı biliyorum," dedi Haru.

"Söz?" Sora ona gözyaşlarıyla baktı.

"Evet," Haru onu kollarına aldı.

Sora onu zorlamadı ve kollarında kaldı.

Haru, ondan gelen yumuşak bir nefes duyana kadar ona sarıldı. Onun uyuduğunu gördü. Gülümsedi ve onu yatağına getirdi. Şu anda nerede uyuması gerektiğinden emin değildi. Onun yanında uyuyabilirdi ama insanlar onu gördüğünde bunun yanlış olacağını biliyordu. Kanepede uyumak istedi ama gömleği çekildi.

"Burada uyu," dedi Sora.

Hfzp ojaohvut val ianl jvur vu lfj vuz ozware om dmmi vaq. Hu laevut frt rmttut.

İkisi yine aynı yatakta birlikte uyudular