Bölüm 96: Doğu Lu, Düklüğünü Al Başına Çal

avatar
6559 6

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 96: Doğu Lu, Düklüğünü Al Başına Çal


 

108 düklüğün arasında yarıdan fazlası zaten açıkça Yükselen Ejder Dükünün tarafındaydı.

 

Kalan dükler bana sadık olmalı. Elli altmış kadarı ayrılmış olmasına rağmen Tiandu ordusuna, şehir muhafızlarına, kraliyet kişisel muhafızlarına, kraliyet uzmanlarına ve saray memurlarının kişisel muhafızlarına sahibim. Gücüm kesinlikle şu Yükselen Ejder Dükünün aşağısında kalır değil.

 

Doğu Lu diğerlerinin gücünü hesaplıyordu. Kalan dükler ona sadık oldukları ve koz kartlarını kraliyet ailesine sundukları sürece, Yükselen Ejder Dükünden korkmasına ne gerek vardı ki?

 

Tabii ki Doğu Lu  hayallerinden şimdi bile vaz geçmemişti. Hâlâ diğerlerini mücadele etmeden boyun eğdirme hayalleri kuruyordu.

 

Bunun haricinde gerçekler düşündüğünden çok daha zalimaneydi. Düklerin kalanları bir biri ardına saraya damlarken sayıları yalnızca yirmi otuz kadardı.

 

Diğer yirmi ila otuz dükün düşmancıl tutumları epey netti. Yükselen Ejder tarafında yer almıyorlardı fakat kraliyet ailesinin çağrısına da kulak vermiyorlardı.

 

Doğu Lu için bu düşman dükler kraliyet ailesinin felaketiydi.

 

Diğer yandan çağrıya kulak veren yirmi otuz dük Doğu Klanının gerçek dostlarıydı. Bunlar ölümüne Doğu destekçileriydi. Onlar da Doğu Klanının işinin bittiğini biliyordu, onlar için de yolun sonu olabilirdi. Bir kere daha Yükselen Ejder Dükü gücü elinde tutuyordu. Kesinlikle özgürce ve kendi hallerinde yaşamalarına müsaade etmeyecekti.

 

Çıkarları uzun zamandır kraliyet ailesine bağlıydı. İsteseler de istemeseler de ölümlerine kadar kraliyet ailesine hizmetlerini sunmak durumundaydılar.

 

Eğer kraliyet ailesi yaşamaya devam ederse, servetleri ve mülkleri de yaşardı.

 

Kraliyet ailesi artık olmazsa aile klanları şüphesiz kılıçtan geçirilerek yerlerine aç gözlü şekilde yerlerini gözleyen aristokrat aileleri yerleştirilecekti.

 

Dört büyük dükün içinden Anka Kuşu Dükü net şekilde Yükselen Ejder Dükünün tarafında yer alıyordu.

 

Beyaz Kaplan ve Kara Kaplumbağa dükleri kraliyet ailesi tarafındaydı.

 

Bu yirmi dükün bazıları şimdi Beyaz Kaplan ve Kara Kaplumbağa düklüklerinin rehberliğindeydi. Bu iki büyük sütun onları güçlendirirken az ya da çok özgüven sağlıyorlardı.

 

Majesteleri, Yükselen Ejder Dükü bir isyana kalkışıyor. Şahsınızın düşüncelerine göre ilk saldırı avantajını kullanabilir ve Tiandu ordusunu, şehir muhafızlarını, kraliyet kişisel muhafızlarını ve kraliyet uzmanlarını Yükselen Ejder Dükünü bastırmak için harekete geçirebiliriz. Aksi halde ordular ulaştığında başkent tehlikenin merkezi haline gelecek.

 

Beyaz Kaplan Dükü mantıklı konuşuyor. Yükselen Ejder Dükünü şimdi bastırırsak , sadece bizim gücümüz fazla zayıf olmamakla kalmaz hafifçe ondan üstün bile olabiliriz!

 

Doğu Lu düşündü. Trajik şekilde bu savaşın kaçınılmaz ve geciktirilemez olduğunu artık görebiliyordu. Ata büyükbaba kapalı kapılar ardında eğitimini tamamlayana kadar geciktirme planı artık işe yaramazdı.

 

Kral kardeş, Yükselen Ejder Dükünün kişisel muhafızları başkent sokaklarını karıştırarak vatandaşları rahatsız ediyor. Öylece oturup bekleyecek miyiz?” Prenses Gouyu da bu günlerde aşırı tedirgindi ve çılgınca içeri daldı.

 

Gouyu, iyi zamanlama. Çeşitli düklerle tartışıyorduk ki…

 

Kral kardeş, tartışmaya devam ederseniz başkent el değiştirecek. Şuan Jiang ailesi üyelerini etrafta arayarak tutukluyorlar, bu nasıl diğer dükleri korkutmaz? Jiang ailesinin üyelerini tutuklarsa diğer dükler ne düşünür ve hisseder? Kraliyet ailesine olan sadakatları olsa bile ayaklanarak Yükselen Ejder Dükünü tehdit eden bir gösteriye kalkışırlar mı?

 

Prenses Gouyu sinirliydi. Kral kardeşinin onu dinlememesine ve önceden Long Yinye Jiang Han malikanesini bastığında Tiandu ordusunu çekmesinden ötürü sinirliydi.

 

O vakit yanlış hareket yaptığından göklerin dengesi bir anda yan yatmıştı. Kraliyet ailesi sonrasında daha da dezavantajlı bir konuma gelerek insanların kalplerindeki yerini de kaybetmişti.

 

Bu dükler kraliyet ailesine bağlılıklarını ilan etmiş olmalarına rağmen, sadık olduklarından değildi. Gelmelerinin nedeni karlı çıkmalarının yakinen kraliyet ailesine bağlı olmasından ve ayrılamamalarından kaynaklanıyordu.

 

Başka çıkış yolları olsaydı neden kraliyet ailesiyle savaşırlardı ki?

 

Ekselansları, Jiang Ailesi bir kraliyet ailesi öznesidir fakat ortadan kayboldular ve kritik bir anda kaçtılar. Savaş patlak verdiğinde kaçmaya karar veren aile kalıntılarını bu kadar fazla umursamamalısınız.” Bazı dükler konuştu.

 

Prenses Gouyu’nun anka gözleri parladı, “Savaştan önce kaçmakla neyi kastediyorsun? Jiang ailesi kendi başına durumu değiştiremez. Kraliyet ailesinin koruması olmadan ilerleme hattından çekilmeleri bilgece bir seçim.”

 

Heh heh, hükümdarımız tarafından beslenip desteklenirken, sadık olmalı ve liderimizin her düşüncesini, her adımını takip etmeliyiz. Jiang Feng ölümüne Yükselen Ejder Dükü ile savaşmak istiyorsa, ve eldeki durum göz önüne alındığında …. neden kaçmaktan başka bir şey yapmadı?

 

Doğu Lu da onayladı. “Gouyu, Jiang Ailesinin davranışları bizi büyük hayal kırıklığına uğrattı. Yükselen Ejder Dükünü bastırmak istiyoruz fakat Jiang Ailesine karşı hiçbir yükümlülük taşımıyoruz.”

 

Gouyu’nun dili tutulmuştu. Doğu Lu’nun sözlerini duyunca kalbi paramparça olmuştu. Kral kardeşini ikna etmenin hiçbir yolu olmadığını biliyordu.

 

Jiang Ailesinin davranışlarının onu hayal kırıklığına uğratması da ne saçmalıktı öyle? Neden önceden sergilediği, Jiang Ailesini yüz üstü bırakan davranışlarını düşünmüyordu?

 

Gouyu acıyla gülümserken ifadesi korkunçtu. “Kral kardeş, ölümüne dövüşmemi istiyorsan, küçük kız kardeşin emirlerine her an itaat etmeye hazırdır. Kız kardeşin artık saray meselelerine karışmayacak.”

 

Hiçbir şey ölü bir kalpten daha acınası değildi. Prenses Gouyu Doğu Lu’nun üzerinde ölü bir ulusun gölgelerini görebiliyordu. Bocalayan bir başarısızlığın gölgelerini..

 

Gouyu, bu zamanda tarafımda durman gerektiğini unutma. Bu rastgele düşünceleri artık düşünme. Jiang Chen savaş patlak verdiğinde kaçtı, onun hakkında artık düşünmene gerek yok.

 

Prenses Gouyu’nun ağzında kötü bir tat vardı. Üzgündü lakin yine de hiçbir şey söylemeden dışarı yürüdü.

 

Bu sırada tiz bir kuş çığlığı havada duyuldu. Yüksek perdeli bir çığlık yukarıdan çalınıyordu. “Doğu Lu dışarı gel.

 

Bu Jiang Chen idi.

 

Gouyu’nun badem gözlerinde bir şaşkınlık ve neşe izi parladı. Jiang Chen sonunda fikrinin değiştirerek kral kardeşine Yükselen Ejder Dükünü bastırması konusunda yardım etmeyi mi istiyordu?

 

Bu Jiang Chen.” Düklerin tümü Jiang Chen’in sesini tanımıştı.

 

Doğu Lu’nun yüzü mosmordu. Bu Jiang Chen adını hiçbir nezaket göstergesi olmadan üstün astına hitap edişi gibi söylemişti.

 

Gevrek metalik bir ses yayılırken taş adımlar sarayın zemininde yankılandı.

 

Herkes seslerin geldiği yöne doğru baktı. Yeşim kabuklu altın bir madalyon görünüyordu. Dizaynı benzersizdi ve bir düklüğe ait simgeyi temsil ediyordu.

 

“Doğu Lu, düklük madalyonunu geri al. Bundan böyle Jiang Ailem Doğu Ailenle tüm ilişkilerini kopartmıştır ve gelecekte birbiriyle hiçbir alakası olmayacaktır.

 

Jiang Chen’in sesi Altın Kanatlı  Kılıç Kuşunun üzerinde kayıtsızdı. Yüksek noktada olmanın avantajını kullanıyordu. Havada buz gibi yenilmez oluşuyla Doğu Lu ve diğer düklerin kaba görüntülerinden utanmasına neden olmuştu.

 

Jiang Chen kral tarafından desteklendin, yine de savaştan önce kaçtın. Jiang Ailen….”

 

İlk olarak Doğu Klanı Jiang Ailem için değersizdir. Hiçbiriniz kör değilsiniz ve bunu görebilirsiniz. Derebeyi emrederse kişi ölmeli saçmalıklarından bana bahsetmeyin. Şuan göklerin altına kaos egemen ve güç saygın, benimle boş laf yapacak vaktiniz varsa neden bunun yerine Yükselen Ejder Düküyle nasıl baş edeceğiniz hakkında düşünmeye harcamıyorsunuz.

 

Jiang Chen konuşmasını bitirdikten sonra ayrılmak için döndü.

 

“Jiang Chen.” Prenses Gouyu’nun kalbi ağrıdı. Yaşlar gözlerinin kenarlarından boşalırken kederle ağladı, “Gerçekten yapabileceğimiz hiçbir şey yok mu? Yalvarırım sana, bana bir kez daha yardım et.

 

Prenses Gouyu gururlu ve dik başlı biriydi. Arkası hayranlık uyandırıyor ve yetiştirilmesi yüksekti. Daha önce kime yalvardığı görülmüştü ki?

 

Ancak şu anda Jiang Chen’e yaşlarla dolu şekilde yalvarıyordu.

 

Gouyu, başkentteki ateş denizinden kaçmana yardım edebilirim fakat şu korkak Doğu Lu’ya yardım etmeyeceğim.

 

Doğu Lu’nun yüzü alevlendi.

 

Jiang Chen, sen ve Yükselen Ejder Dükü arasında kan davası var. Doğ Klanıma yardım etmesen bile en azından farklılıkları bir kenara bırakarak Yükselen Ejder Dükünü birlikte temizlemek konusunda yardım etmelisin.” Prenses Gouyu tekrar ikna etmeyi denedi.

 

Long Zhaofeng? Heh heh, mezarlıktaki çürümüş kemiklerden farksız. Long Ailesi bu savaşı kazanırsa doğal olarak Long ailesinin kökünü kazımak için kendi yöntemlerim var. Doğu Lu ile birlikte çalışmam neden gereksin?

 

Prenses Gouyu karmakarışık hisler yaşıyordu. Tüm bu insanlar arasında Jiang Chen’i en iyi tanıyan o idi ve sakladığı birçok sırrı olduğunu biliyordu.

 

Jiang Chen’in Long Zhaofeng’i kırıp geçirecek gücü olduğundan kesinlikle şüphe etmiyordu. Bunun dışında düşünme şekliyle Jiang Chen ne sebeple Eastern Klanına yardım etmek zorundaydı ki?

 

Jiang Chen…” Prenses Gouyu acıyla söyledi. “Doğu Klanımı senin hakkında yanılmış say. İstediğim yalnızca tek iyilik var, Ruo’er’i buradan uzağa götürebilir misin? Yapabilirsen lütfen kalan hayatı boyunca onunla ilgilen.”

 

Bunu yapabilirim.” Jiang Chen onayladı.

 

Doğu Lu soğukça homurdandı. “Jiang Chen, Kızımıza göz kulak olmana neden ihtiyacımız olsun ki? Doğu Klanım hain Long Zhaofeng’i bastırmak için sayısız yönteme sahip. Nasıl kraliyet ailemin prensesi senin gibi medeniyetsiz bir hödük tarafından kirletilebilir?

 

Kral kardeş!” Prenses Gouyu donakalmıştı. Son kaçış yolunu kapatıyordu.

 

Aslında Jiang Chen’in ifadesi karardı. “Gouyu, Prenses Zhiruo ile ilgilenmem gerekirse benimle bağlantı kurmanın bir yolunu bul. Ben gidiyorum.

 

Gouyu’nun bedeni çöktü ve hüzünle taşların üzerine yığıldı, kalbi küller kadar ölüydü.

 

O da Doğu Lu tarafından yüz üstü bırakılmıştı.

 

Yükselen Ejder Dükünün araması ve tutuklamaları gitgide daha da şiddetlendi. Tüm başkent kaosa gömülmüştü. Caddelerin her yanına yayılmış cesetler görülebiliyordu.

 

Kurallar ve yasalar güçlerini kaybettiğinde şiddetli nifaklar öfkeyle kontrolden çıkarak -kafesinden salınmış vahşi yaratık gibi- beklenmedik felaketlere yol açardı.

 

İnsanlar başkentte ölmeye başladı. Birçoğu öldü.

 

Öldürmek ve yağmalamak. Gürültü o kadar yüksekti ki tavuklar ve köpekler yuvalarına çekilmişti. Hayaletler yakardı ve kurtlar uludu. İster gece ister gündüz huzur yoktu.

 

Qiao Baishi’nin fazlasıyla gözlerden uzak hazırlanmış olması ve anında bulunmasından endişe etmek zorunda olmaması iyi bir şeydi. Bunun dışında devam etmekte olan bu tür yöntemlere karşı Jiang Chen, Şifa Salonunun ne kadar dayanabileceği konusunda endişeliydi.

 

Düşündüğünde yine girişimleri elinin altında tutması gerektiğine karar verdi.

 

Derhal büyük miktarda Altın Kanatlı ve Gümüş Kanatlı Kılıç Kuşlarının gece şehre girmesini sağlayarak hala başkentte kalan birkaç yığın çekirdek aile üyelerini halletti.

 

Sonrasında gelen sonuçsuz aramaların yaşandığı birkaç gün boyunca hareketleri sonunda isyana dönüştü.

 

O gece, Tiandu ordusu ve Yükselen Ejder Dükü seçkinleri arasındaki ilk çatışma yaşandı. Şehir muhafızları içten destek verdi.

 

Bunu takiben generallerden biri saraydaki görevini yerine getirirken aniden isyan etti. Kuvvetlerini sarayı ele geçirmek için getirdi ve kraliyet kişisel muhafızlarıyla kıyasıya bir mücadeleye girdi.

 

Başkent sıradışı şekilde bir gecede darmaduman olmuştu.

 

Jiang Chen bu sırada kendisini durumdan ayrı tutmuş ve epey rahattı. Kendi insanları başkentten ayrılmış ve ana kuvvet Kılıç Kuşları büyük çoğunlukla ulaşmıştı.

 

Emri verdiği anda başkente hücuma geçeceklerdi. İster Yükselen Ejder Dükü olsun ister kraliyet ailesi olsun iki saat içerisinde onları bastıracaktı.

 

Bunun dışında savaş çok uzun bir süreliğine değildi. Doğu Lu Tiandu Ordusunun ve şehir muhafızlarının, her daim sadık şahıslar olarak gördüğü kişilerin Yükselen Ejder dükü tarafından aklının çelineceğini düşünmemişti.

 

Tiandu ordusu ve şehir muhafızları arasında iç anlaşmazlık yayılmış, muazzam şekilde kraliyet ailesinin savaş gücünü bölüyordu.

 

Long Zhaofeng bu darbe için karanlık köşelerde birçok hazırlık yapmış ve birçok uzmanı işe almıştı. Savaş güçleri kraliyet ailesi taraftarları ile kıyaslandığında en azından biraz daha yukarı seviyede kalıyordu.

 

Kraliyet uzmanları kısıtlanmıştı. Bu Doğu Lu’nun elinde bir koz kartın eksik olması anlamına geliyordu.

 

Üç gün sonrasında…

 

Sarayın dış savunma hattı aşıldı. Doğu Klanı ve kraliyet kişisel muhafızları sarayın çekirdek kısımlarını ölümüne tutarak son çabalarını sergiliyordu. Kraliyet muhafızları kraliyet ailesine ölümüne sadıktı.

 

Doğu Klanındaki dükler sarayda inatla geri çekilerek sonuna kadar mücadele etti.

 

Sarayın dış kısımları tamamen kuşatılmıştı.

 

Doğu Klanı yok olmanın eşiğindeydi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr