Bölüm 97: Eastern Klanı Tehlikeli Sularda

avatar
6590 6

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 97: Eastern Klanı Tehlikeli Sularda


 

Çeviri ve Düzenleme: I Eat Novels

 

Doğu Lu’nun saçları bir gecede beyazlamıştı. Diyardaki tüm bölgeler krala aitti, fakat krallığın hükümdarı olarak şu anda yalnızca saray duvarlarının arkasına çekilebiliyor ve kafesteki bir yaratık gibi son mücadelesini veriyordu.

 

Hezimet heyelan gibi geliyor denirdi.

 

Tiandu ordusu ve şehir muhafızları ayrılmasaydı, çelikten bir sütun gibi beraber kalsalardı Doğu Lu kesinlikle etki ve güç bakımından başkentte Long Zhaofeng’e eşitti.

 

Yazık ki, Long Zhaofeng planlarını birçok sene öncesinden beri kuruyordu . Sonuç olarak başarıyla Tiandu ordusu ve şehir muhafızlarına sızmıştı.

 

Bu yolla asıl çıkmaz tek taraflı hezimete dönmüştü.

 

Doğu Lu kalbinde acı dolu hissediyordu. Sarayda kapana kısılmış herhangi birinden daha iyi biliyordu ki tek yapabileceği kafesteki yaratık gibi mücadele etmekti ve bunu uzun süre sürdüremezdi.

 

Ata büyükbaba yetiştirmenin kapalı kapılarının ardından erken dönerek dalgalar halinde gelmediği sürece…

 

Gouyu.” Doğu Lu’nun gözleri kırmızıydı, “Yanılmışım, gülünecek şekilde yanılmışım. Seni dinlemediğime pişmanım. Long Zhaofeng’e değil kendime kaydettiğimi, insanların kalplerine kaybettiğimi biliyorum.

 

İnsan ölümün kıyısında içten konuşur.

 

Bu sırada sona ulaştığından Doğu Lu aniden Gouyu’nun her daim haklı olduğunun farkına varmıştı.

 

Bunun dışında… bu dünyada pişmanlıklara şifa olan hiçbir ilaç mevcut değildi.

 

Gouyu üç, dört gün boyunca durmadan inançlarının ötesinde bir yorgunlukla mücadele etti. On bir meridyen gerçek Qi ustası olarak bu kadar gün art arda dövüşmesi büyük meseleydi.

 

Doğu Lu’nun kalbini açan sözlerini duyduğunda Prenses Gouyu’nun tepkisi ırak ve ilgisizdi.

 

Bunu konuşmak için fazla geç kalmıştı.

 

“Gouyu, sen de kalbinde beni aşağı görüyorsun. Durum böyle gelişmişken bu sözleri sarf etmenin bir manası yok. Ne olursa olsun, sen ve ben hâlâ kardeşiz. Doğu Klanının kanı damarlarımızda akıyor.” Doğu Lu’nun duygularını açıktan ifade etmesi nadirdi.

 

Haklısın, Doğu Klanı için acıyla savaşmamın nedeni de bu.” Prenses Gouyu’nun tonu soğuktu.

 

Ai! Gouyu benden nefret edebilirsin, bunu hak ettim. O vakit hadi şöyle yapalım. Gouyu, durum böyle olduğundan senden yalnızca tek bir şey isteyebilirim. Ruo’er’i ve Lin’er’i alarak kaçabildiğiniz kadar uzağa kaçın. Doğu Klanımın kanı var olduğu sürece ata büyükbaba kapalı kapılar ardındaki eğitiminden döndüğünde toprakların tekrar bizim olacağı gün gelecektir. Bu benim son isteğim. Sevgili kız kardeşim, bu isteği reddedemezsin.

 

Doğu Zhiruo ve Doğu Lin, Doğu Lu’nun en sevgili kızı ve oğluydu.

K.N: Doğu Lin hiç gözükmedi.

 

Kaçmak? Tüm kaçış yollarında görünmez bir ağ var, nasıl kaçabiliriz?” Prenses Gouyu’nun ağzı acı bir tatla doluydu. Jiang Chen zeytin dalını uzatmış fakat Doğu Lu sersemce bir kararla onu geri çevirmişti.

 

Şuan büyük ordu çoktan buradaydı ve saray kuşatılmıştı. Bu yüzden bir damla bile su dışarı sızmazken nasıl Jiang Chen ile temasa geçebilirdi ki?

 

Doğrusu Jiang Chen şu anda neredeydi? Prenses Gouyu’nun hiçbir fikri yoktu.

 

Gouyu, korkma. Long Zhaofeng bana üstünlük sağlamasına rağmen nasıl Doğu Ailemin koz kartları olmaz? Hala kollarımda son bir asım var. Dalgayı döndürmeye ve zaferi getirmeye yeterli olmasa da hala kanlı bir yolla kaçışınızı %40-50 kaçışınıza yardımı dokunacak güvence var.

 

Doğu Lu’nun sözleri ölüm isteğini ifade ediyordu.

 

Doğu Lu’nun bakışları bunun sonrasında temizlendi, meseleyi anladığından ötürü net bir acı okunuyordu.

 

Gouyu, beni ikna etmene gerek yok. Bunlar işlediğim günahların bedelleri, ve bu yüzden sonuçlarını canımla karşılayacağım. Gelecekte Ruo’er’e ve Lin’er’e babalarının kendini düşünen ve işe yaramaz bir hükümdar olmasına rağmen en azından sorumluluk alan bir adam olduğunu anlat!

 

Doğu Lu’nun sesi bunu söylerken parçalıydı.

 

Kral kardeş…” Prenses Gouyu Doğu Lu’nun kendi yargılarına bağlı ve inatçı olduğundan dolayı ona kızsa da, bugün durumun bu hale gelmesinin aksine o gün kendisini dinlese hiç bugünün yaşanmayacağına yansa da sonuçta onlar kan kardeşiydi. Prenses Gouyu’nun kalbi Doğu Lu’yu böyle görmesi hafifçe ağrımıştı.

 

Unutma, kaostan bir çıkış yolu açmak yeniden doğmaktır! Yolu açmak konusunda Wei Tiandu’nun yardımını sağlayacağım. Unutma, kararsız ve tereddütlü olma, durumun bilincinde ol, mutlaka kaçmak zorundasın!

 

Doğu Lu ellerini hafifçe birkaç defa çırparken konuşmasını bitirdi. Siyah kuşanmış sekiz kişi karanlığın içinden yürüdü.

 

Majesteleri.

 

Herkes dinlesin, şuan işler bu aşamaya geldi, sadece sizden benimle dövüşmenizi isteyebilirim…

 

Majesteleri için ölmeye hazırız!

 

Bu sekiz kişinin hepsi gerçek Qi ustalarıydı, Prenses Gouyu’nun bile daha önce görmediği gerçek Qi ustaları!

 

Gouyu, bu sekiz ölüm muhafızı sekiz yaşımdan beri hep yanımda oldular. Benim dışımda başka kimse varlıklarını bilmiyor.

 

Doğu Lu yeşim bir şişe çıkardı ve on hap döktü. “Bu Ulu Dao Vahşet Hapı. Bunu aldıktan sonra gerçek Qi ustaları güçlerini kısa bir süreliğine iki katına hatta daha yukarısına bile çıkartabilir.

 

Sekiz ölüm muhafızı hiçbir şey söylemeden yürüyerek bir hap yuttu.

 

Doğu Lu’nun hapa bakarken bakışları bir süre derinken sonrasında başını geri çekerek onu yuttu.

 

Sonuncu Wei Tiandu.” Eastern Lu hafifçe iç geçirdi. “Hepiniz hazır mısınız?

 

Kral için ölmeye hazırız!

 

Sekizi ahenkle cevaplarken sözleri mutlak bir kararlılık taşıyordu.

 

Güzel, kişisel olarak savaş alanına çıkarak dikkatlerini çekeceğim. Siz bana mümkün olduğunca uzun süre oyalamamda yardım edeceksiniz, ve mümkün olduğunca fazla uzmanı çekeceksiniz.

 

İçeri gel, Tiandu.

 

Wei Tiandu dışarıdan geldi ve tereddüt etmeden son hapı yuttu.

 

Tiandu, kendimi savaş alanına süreceğim ve şüphesiz diğer tarafın birçok uzmanını çekeceğim. Sen önde durmakla görevlisin. Ne yaparsan yap yolu kanla aç. Prenses Gouyu ve diğerleri geri çekilirken onları koru!

 

Wei Tiandu emirleri kabul ederken eğildi, “Tiandu içinde tek yaşayan nefes kaldığı sürece, Tiandu kesinlikle Majestelerinin Kanının kaçışını güvende tutacaktır!

 

Doğu Lu onayladı, “Hazırlıklarınızı yapın, birisi Lin’er ve Ruo’er’i göndersin!

 

Bir saat kadar sonra gökyüzü kararırken bir gece döngüsü daha üzerlerine çökmüştü.

 

Doğu Lu bakışlarını yavaşça toplanmış insanlar üzerinde gezdirdi.

 

Savaşta benimle ölmeye hazır mısınız?!

 

Majesteleriyle ölmeye hazırız!” Sekiz ölüm muhafızı, Tiandu ordusu, ve bin kraliyet uzmanının hepsi ahenkle cevapladı.

 

Güzel, o halde Long Zhaofeng ile birkaç takas yapmama izin verin!

 

Doğu Lu’nun bedeni harekete geçti, ve konuşmasını bitirdiği gibi dışarı doğru en önde uçtu.

 

Long Zhaofeng, vatana ihanet ettin ve tahta isyan ettin. Savaşta benimle karşılaşmaya cesaretin var mı?” Doğu Lu ulusun hükümdarıydı ve büyük topraklarda yaşamıştı. Çok az kişi kendisinin on bir meridyen gerçek Qi ustası olduğunu biliyordu!

 

Long Zhaofeng’in ordusu çoktan sarayı çevrelemişti, bu yüzden en ufak su damlası dışarı sızamıyordu. Çoktan zaferin ellerinde olduğu söylenebilirdi.

 

Long Zhaofeng’in astları çoktan krallığı nasıl paylaşacaklarını, nasıl kutlayacaklarını ve kraliyetin sarı cübbelerinin üzerlerinde nasıl duracağını planlıyorlardı.

 

Mm? Doğu Lu?” Kötücül öldürme arzusu Long Zhaofeng’in gözlerinden parladı.

 

Dük Long, bu Eastern Lu son günlerini yaşıyor. Ölüm sancısı çekerken sizi savaşa davet ediyor. Ellerimizde şanlı bir zafer var, neden onunla teke tek dövüşelim ki?

 

Long Zhaofeng hafifçe onayladı. Varlığı şuan paha biçilemezdi. Doğu Lu ile ölümüne dövüşmekten korkmuyor olmasına rağmen şu anki durumda buna hiç gerek olmadığını düşünüyordu.

 

Ona bir şey olsaydı inanılmaz berbat bir durum olurdu.

 

“Doğu Lu, saf olma. Durumun farkına var ve onurunla pes et. Sonuçta ulusun hükümdarısın, Ben, Long Zhaofeng sana onurlu bir ölüm verebilirim. Ölüm konusunda inatçı olmaya devam edersen büyük ordu bölükleri ilerlediğinde herhangi birisi seni ölümüne ezebilir!”

 

Long Zhaofeng yüksek ruhla Doğu Lu’nun dövüşçü ruhunu kırmayı denedi.

 

Hahaha, Long Zhaofeng, savaştan kaçan bir korkaksın ha? Dövüşmek için cesaretin bile yoksa nasıl düklerin sadakatini elinde tutacaksın? Nasıl göklerin altı sana boyun eğecek?

 

Doğu Lu, Long Zhaofeng’i harekete geçmesi için kışkırtıyordu.

 

“Doğu Lu, sadece evsiz, başıboş bir köpeksin. Dük Long’un asaletiyle, değerli varlığıyla, Dük Long’u tek bir mücadelede yenecek güçte olduğunu mu sanıyorsun?”

 

Yanmen Dükü, Yan Jizhuang Long Zhaofeng’in sadık destekçilerinden birisiydi. İlk öne atılarak bağırmaya başlayan olmuştu.

 

Hain bakanlar ve tahtı zorla alanlar!” Doğu Lu azimle bir yay aldı ve ıslık çalan bir oku Yan Jizhuang’a doğru gönderdi.

 

Kim düşmanları kılıçtan geçirmek ister?

 

Doğu Lu’nun 11 meridyen gerçek Qi aurası etkili şekilde püskürürken sayısız ok başlangıç atışından sonra Dük Long’un tarafına uçtu.

 

Sonrasında elini sallamasıyla büyük bir bıçak çıkartarak havada savururken, bıçağın ışığı baş döndürüyordu. Tek gözüyle uçurumdan süzülen bir ejderha gibi göz alıcı bir parıltı ışıldadı. Devasa bir devinimle Dük Long’un üzerine doğru yığıldı.

 

Hainleri katlederken Majestelerini takip edeceğiz!

 

Sekiz ölüm muhafızı iki tarafa ayrılarak Eastern Lu ile birlikte kurtlar ve kaplanlar gibi hücuma geçtiler.

 

Sonrasında büyük miktarda kraliyet uzmanı da mücadeleye girdiler. Birinin bile gözünde ölüm korkusu yoktu.

 

Yükselen Ejder Düküne karşı saldıran insanların sayısı bir okyanusta batan taş parçası kadar olmasına rağmen, gerçek Qi ustalarının ardarda gelen güç patlamaları ve canlı saldırıları hayranlık uyandırıcıydı.

 

Işıklar parladı ve bıçak gölgeleri dans etti. Kan ve et her yana saçıldı.

 

Tek nefeslik zamanda Dük Long’un kişisel muhafızlarından düzinelercesi ölümle yüzleşti.

 

Öldürün onları!” Dük Long’un gözleri yüksek sesle bağırırken öfkeyle baktı. “Doğu Lu’yu kim öldürürse on bin hanenin lordu olacaktır!

 

Bu sırada trajik bir sahne ortaya çıktı.

 

Kraliyet ailesi tarafında, kraliyet uzmanları ve kraliyet muhafızlarının hepsi yiğitçe ve coşkuyla ölümüne kendi taraflarındaki mücadelesini verdi. Sonsuz yığılan dalgalar gibi Yükselen Ejder Dükü tarafına yıkıldılar.

 

O vakit gökyüzünü kana susamış çığlıklar kapladı.

 

Wei Tuandu beraberinde üç yüzlük seçkin kuvvetini getirerek uzun bir gürleyişle, “Hainlere ölüm, öldürün!

 

Uzun mızrağı etrafta dans ederken saraydan dışarı fırladı.

 

Wei Tiandu başlangıçta  11 meridyen gerçek Qi ustasıydı. Ulu Dao Vahşeti Hapını aldıktan sonra savaş gücü çabucak yükseldi.

 

Tek bir uzun mızrak denizlerin arasından yükselen bir ejderha gibi, dağların altından saldıran bir kaplan gibi düşmanın üzerine çöküyordu.

 

Işık demetleri mızrağın ucundan ateşlenirken büyük yığınlar halinde düşmanı dağıtıyordu.

 

Prenses Gouyu kısa kılıcını çekerken Lin ve Ruo ile birlikte ilerliyor, arkasından üç yüz kişilik Tiandu ordusu takip ediyordu.

 

Şuan sadece kral kardeşinin çocuklarını güvende tutmayı düşünüyordu!

 

Sonuçları düşünmeden kendini mücadelenin ortasına atmıştı.

 

Üç yüzlük Tiandu ordusunun dörtte bir kadarı savaşa katıldığı anda savaş güçleri patlarken her bir kişiyi on kişi tutamaz olmuştu.

 

Ulu vahşet hapının 11 meridyen gerçek Qi ustası Wei Tiandu üzerindeki etkilerinden bahsetmeye gerek bile yoktu.  Bu yıkım güçlerini çok daha korkutucu bir seviyeye getiriyordu.

 

Küçük bir açıklık fazla vakit geçmeden oluşmuştu.

 

Prenses, çabuk olun, Ekselanslarını alın ve gidin!” Wei Tiandu uzun mızrağını şeytanca savururken aceleyle bağırdı Önündeki düşmanları dalgalar halinde savururken ölümüne şişliyordu.

 

Ah hayır, birileri kaçmak istiyor!

 

Long Zhaofeng’in tarafında biri anında Prenses Gouyu’nun kuşatmayı kırma niyetini fark etti.

 

Long Zhaofeng bağırdı, “Long Er, Xue’er, uzmanları alın ve durdurun onları. Bir kişinin bile kaçmasına müsaade etmeyin!

 

Anlaşıldı!” Long Er ve Long Juxue emirleri aldı.

 

Wei Tiandu gerçek anlamda canını ortaya koyuyordu. Hareketlerinin hiçbiri savunma amaçlı değildi. Hepsi yırtıcı, inanılmaz bir yıkım getiren şiddetli saldırılardı.

 

Her saldırısı bir açıklık oluşturmak adınaydı.

 

Prenses Gouyu ve diğerlerinin kaostan kaçabilmesi adına sadece bir çatlak açmaları gerekiyordu!

 

Dış dünyanın caddeleri şu anda yalnızca onlarca metre uzaktaydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44342 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr