Bölüm 98: Jiang Chen Harekete Geçiyor

avatar
7422 7

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 98: Jiang Chen Harekete Geçiyor


 

Cesurca, trajik ve her bir kişinin düşmanın on katı bir mücadele vermesine rağmen büyük ordu gelgit dalgaları gibi ilerlemeye devam etti.

 

Diğer yandan Wei Tiandu sonunda muazzam yıkıcı gücüyle bir çatlak açmayı başarmıştı.

 

Uzun mırağı sürekli olarak gerçek Qi yüzükleri çizerek yirmi otuz metre içerisindeki birçok düşmanı silip süpürüyordu.

 

Prenses, gidin!

 

O an sonunda gelmişti.

 

Wei Tiandu çoktan birkaç bıçak ve kılıç yarası almıştı. Taze kan büyük küçük birçok yarasından dökülürken kanlı bir görüntü sergiliyordu.

 

Bunun dışında Wei Tiand’unun yüzüne trajik ama tatmin dolu bir gülümseme hakimdi.

 

Gelin, bana gelin!” Wei Tiandu çılgınca gürledi, “Hepinizi öldürmek istiyorum!

 

On bir meridyen gerçek Qi ustasının hayatını ortaya koymasıyla ortaya çıkan manzara gerçekten hayret edilesiydi. Yarık daha da genişlemişti.

 

Prenses Gouyu kollarının arasına iki çocuğu da alarak gerçek Qi’sini döndürerek usulca bağırdı, “Gidelim!

 

Doğu Lin ve Doğu Zhirou, ayakları zeminden sıçradığı gibi bedeni havaya uçarak savaş dairesinden fırladı ve hızlıca dış sokaklara daldı.

 

Wei Tiandu ve mızrağı büyük heykelin kenarında durarak sağa sola savururken Yükselen Ejder tarafının ondan fazla seçkinini şişliyordu.

 

O anda bir gölge gökyüzünden hafif bir esinti misali geçti.

 

Serseri ışık geçerken yeşil paçalar dans etti. Zehirli bir yılan misali kılıç Wei Tiandu’nun sağ uzuvlarını tek çizgi halinde parçaladı.

 

Arkasında pusu kuran Long Juxue idi. Emirler üzerine buradaydı.

 

Wei Tiandu, geber!” Long Juxue’nin bakışları kayıtsızdı. Narin kollarını kaldırdı ve bıçağın ışığı havada bir eğri çizdi. Wei Tiand’unun göğsünü keserek organlarını dışarı saçtı.

 

Wei Tiandu’nun ağzı kan dolu, gözleri Long Juxue’ye bakıyordu. Korkunç bir şekilde güldü, “Yani sen kötü belasın? Mavi anka karakteri denen kişi? Seninle birlikte düşeceğim!

 

Wei Tiandu epey cesur ve sertti. Organları dışarıya sarkarken mızrağını fırlattığı gibi inatla iki eliyle Long Juxue’ye ulaşarak onu yakalama girişiminde bulundu.

 

Huh. Ölüm sancısı çekerken mücadele ediyorsun.” Long Juxue’nin bedeni hareket ederken kılıcıyla iki defa keserek Wei Tiandu’nun kollarını gövdesinden ayırdı.

 

Wei Tiandu kaplan misali gürledi, fakat yine de pes etmeyi reddediyordu. Kaplan gibi ileri atılarak ağzını kocaman açarak Long Juxue’yi ısırmaya kalkıştı.

 

Ağır şekilde yaralıyken nasıl Long Juxue gibi genç bir dahiye bir şey yapabilirdi ki?

 

Bir kılıç aurası Wei Tiandu’nun boynundan gökyüzüne fırlarcasına parlayıp geçti.

 

Long Juxue soğukça söyledi, “Kellesini alın, yarın halkın önünde gösterin.

 

Long Er ve bazı diğer gerçek Qi ustaları Prenses Gouyu’nun kaçtığı yöne doğru koşarak uzaklaştı.

 

Prenses Gouyu beraberinde iki kişi olmasaydı kesinlikle savaş halkasından on bir meridyen gerçek Qi ustası becerisiyle kaçabilirdi.

 

Long Er, Long Juxue ya da başka bir gerçek Qi ustası hiçbiri ona yetişemezdi.

 

Fakat iki çocuk bir aradayken yüz kiloluk ağırlık yapıyordu. Bu hızını büyük ölçüde azaltıyordu. Long Er ve diğerleri onu sokağa bile ulaşamadan yakaladı. İki grup arasında yüz metreden daha az mesafe kalmıştı.

 

Gouyu, ağırbaşlı biri olduğundan sana saygı duydum. Durursan cesedini bütün olarak bırakacağım.” Long Er bağırdı.

 

Küfür.” Long Juxue arkasından yakalayarak gözünü korkuttu. “Long Er, böylesine bir söz verme yetkisini sana kim tanıdı? Lord babam onu bizzat istedi, nasıl onun kolayca ölmesine müsaade ederiz?

 

Gouyu, Gizli Ejderha Denemelerinde görevlendirildiğinde kendini diğerlerinin üstünde bir dünyadan saydın. Böyle bir günün geleceğini hiç düşünmüş müydün?” Long Juxue soğukça güldü. “Yeğenin ve senin üzerindeki tüm kıyafetleri parçalayacağım, böylece krallıktaki tüm erkekler çıplak bedenlerinize bakacak. Sonrasında krallıktaki en sapkın yüz adamı bulacağım ve hepsi teker teker sizi kullanacak.

 

Long Juxue’nin sözleri yaşına göre tuhaf biçimde zalimlik ve gaddarlık doluydu.

 

Teyzecim bizi bırak, çabuk ol ve kaç. Gelecekte bizim intikamımızı alırsın!” Eastern Lin bağırdı.

 

Teyzecim, çabuk ol ve kaç. Git Jiang Chen’i bul!” Doğu Zhiruo o anda hâlâ Jiang Chen’i unutmamıştı. Bu dünyada sadece Jiang Chen’in onu ve teyzeciğini kurtarabileceğini hissediyordu.

 

Kaçmak? Nereye?

 

Long Juxue bir el işareti yaptı. Long Er ve diğer altı yedi gerçek Qi ustaları hızlarını arttırarak mesafeyi kapattılar.

 

Yüz metre… elli metre…. otuz metre…

 

Saldırı menziline gitgide daha da yaklaşıyorlardı.

 

O anda yırtıcı ve yüksek bir kuş çığlığı bir kez daha gök kubbeyi parçaladı.

 

Altın ışık gökyüzünden parlarken hayranlık uyandıran bir varlığı beraberinde getirdi.

 

Vııınnn…

 

Vııınn.. vıınnnn..

 

Oklar gökyüzünden ölümüne biçen tığlar gibi kaçışan kalabalığa yağıyordu.

 

Bam, bam…

 

İki gerçek Qi ustası muhafız gardı inik yakalandı ve kendilerini güçlü okların etkisine maruz kalırken buldular.

 

Prenses Gouyu çoktan gözlerini kapatmış ve ölmeye hazırlanmıştı, kalbi tamamen çaresizlik içindeydi.

 

Tanıdık kuş seslerini duyduğunda kalbinde bir sıcaklık yükseldi. Aniden çatışmanın arasından samanların arasına çekilen biri gibi hissediyordu. Güvende olduğunu biliyordu.

 

Kurtarıcıları buradaydı.

 

Onları şuraya fırlat.” Jiang Chen yükseklerden Gouyu’ya seslendi.

 

Prenses Gouyu aceleyle Doğu Lin ve Doğu Zhiruo’yu havaya fırlattı. Jiang Chen bir hareket yaptı ve iki altın kanatlı kılıç kuşu gökyüzünde iki yana uçarak onları tutuverdi.

 

Bir diğeri Prenses Goyuyu’ya doğru fırladı. Gouyu güzelce üzerine bindi.

 

Ata biner gibi atın kanatlı kılıç kuşunun sırtına bindiğinde Prenses Gouyu’nun kalbindeki ağırca süzülen taş yerine kondu.

 

Jiang Chen!” Long Juxue kılıcıyla ileriye doğru kesti ve Jiang Chen’in ani ortaya çıkışını gördüğünde şiddetli nefret demetleri gözlerinden ateşlendi.

 

Benim.” Jiang Chen yayı ile okunu kaldırdı ve Long Juxue’ye başka bir ok daha ateşledi.

 

Bu hatun Long Yinye’den daha amansızdı, temizlenmesi gerekiyordu.

 

Ancak Long Juxue açıkça oku için hazırdı, bedeni anında büyük bir ağacın arkasına parladı. Dişlerini sıktı, “Jiang Chen, vakit geçirerek inatla Long aileme direnmeyi mi deniyorsun?

 

Long Juxue, Long ailen benim babamı öldürmeye suikastçı gönderdiği anda, ailelerimizin kaderi bir taraf ölene kadar huzur olmayan yöne sürüklendi. Sonsuz Katakomplarda sizin ayarladığınız Gizli Elin üyeleri bile beni öldüremedi. Tek şansınızı kaybettiniz. Bugünden itibaren Long aileniz sadece sonsuz intikamı bekleyebilir!

 

Jiang Chen keskin bir ıslık çaldıktan sonra konuşmasını bitirdi ve Altın Kanatlı Kılıç Kuşunu çağırarak ayrılmaya hazırlandı.

 

Doğu Zhiruo hıçkırıklara boğularak yalvardı, “Kardeş Jiang Chen, lütfen kral babamı kurtar.

 

Jiang Chen’in bakışları saray yönüne bakarken kayıtsızdı. Hafifçe iç geçirdi, “Bunun için çok geç.

 

Gerçekten çok geçti, çünkü Yükselen Ejder Dükü ordusunu çoktan içeri yönlendirmişti. Açıkça sarayın kaçınılmaz sonu gelmişti.

 

Siyah bir gelgit dalgası yığını misali ilerleyen orduya bakarak Jiang Chen konuştu, “Gouyu, hadi gidelim.

 

Prenses Gouyu’nun kalbinde bıçaklar çalkalanıyor gibiyken o da kral kardeşinin düştüğünü biliyordu. Acıyla kalbindeki trajediyi bastırarak Doğu Zhiruo ve Doğu Lin’i uzaklaştırdı.

 

Jiang Chen.” Long Zhaofeng’in ordusu sonunda ulaşmıştı.

 

Bu Long ailemin Doğu klanıyla sorunu. Eastern klanıyla tüm alakanı kestiğini duyurmadın mı? Neden şimdi karışıyorsun?

 

Long Zhaofeng kendi zamanını temsil eden bir karakterdi. Oğlunu kaybetmenin nefretini bastırabiliyor ve hâlâ Jiang Chen ile böyle konuşabiliyordu.

 

Ben, Jiang Chen, senden ne zaman neyi seçeceğim konusunda ders almama gerek mi var sanıyorsun?” Jiang Chen soğukça güldü.

 

Büyük ordu gelgit dalgaları misali kara insan denizi oluşturuyor olsa da Jiang Chen ne sebeple korksundu ki?

 

Hah. Bir omurgan olduğunu düşünmüştüm… Ancak hâlâ Doğu klanının uşağından başka bir şey değilsin. Doğu klanı sadakatine değer mi?

 

Long Zhaofeng’in kolu kalkarken, elinde bir kelle tutuyordu. Karanlık gecenin ortasında fazlasıyla sinsi görünüyordu, “Bu Doğu Lu’nun kellesi. Bu hizmetinin başına gelen kader.

 

Bugün kellesini aldın, bir gün seninkinin alınacağı gün de gelecektir, tıpkı oğlun gibi.” Jiang Chen kahkahayı patlattı.

 

Long Zhaofeng’in bedeni titredi, neredeyse ağız dolusu kan kusacaktı. Bu Jiang Chen akıl ermez ve kışkırtılması imkansız biriydi.

 

Kral kardeş!

 

Kral baba!

  

Prenses Gouyu ve Doğu Zhiruo bu sahneyi gördüklerinde hüzne boğulmuştu.

 

Jiang Chen soğukça bağırdı. “Çabuk olun ve gidin. Gitmezseniz, bir daha gidemeyebilirsiniz.

 

Long Zhaofeng haykırdı, “Okçular, Jiang Chen’i kim vurursa on bin hanenin lordu olacaktır!” Long Zhaofeng’in Jiang Chen’e olan nefretinin derinliği birkaç kısa kelimeyle dinebilecek türden değildi.

 

Bunun dışında Jiang Chen nasıl ona bu fırsatı verirdi? Altın Kanatlı Kılıç Kuşu kolayca ona doğru ateşlenen oklardan kaçarak gökyüzüne fırladı ve uzaklarda kayboldu.

 

Arkasından gidin!” Long Zhaofeng öfkesini kontrol edemiyordu.

 

Doğu Lu’yu öldürmesinin verdiği tatlı keyif Jiang Chen’in hamlesinden sonra yok olmuştu.

 

Jiang Chen’i öldüremiyorsa sarı kral cübbelerini giymesinin ne manası vardı? Kral pozisyonunu elinde tutmasının ne manası vardı?

 

Oğlunun intikamını yerine getirmediği sürece asla tamamen hıncını bastıramayacaktı.

 

Long Zhaofeng, güzelce kafanı yıka. Er ya da geç geleceğim.” Gökyüzünün çok yükseklerinde Jiang Chen’in ırak sesi yankılandı. Soyut ve göksel, gizemli ve yeri belirlenmesi zordu.

 

Yıkılmak ne demekti? Long Zhaofeng’in şu anki hisleri yıkılmıştı.

 

O, Long Zhaofeng tüm hayatı boyunca zalim ve baskın olmuştu. Kendi neslinin kahramanıydı ve şuan Doğu klanı bölgesi bile ellerinin arasındaydı.

 

Ancak bu genci alt etmeye uygun planı yoktu.

 

Utanç. Tüm özeti bir utanç kaynağı olduğuydu.

 

Emirlerimi iletin! Çeşitli düklerin kuvvetlerini toplayın, kişisel olarak Jiang Han bölgesini fethetmek istiyorum. Jiang Ailesinin krallığın topraklarından yok olmasını ve Jiang kanının bu dünyadan kazınmasını istiyorum!

 

Long Zhaofeng adamakıllı kudurmuştu.

 

Majesteleri.

 

Etrafındaki herkes diz çöktü.

 

Yanmen dükü ilk konuşan oldu. “Majesteleri, hain Jiang Chen öldürülmek ve Jiang ailesinin kökü kazınmak zorundadır. Fakat majesteleri ulusun birliğini henüz yeni sağladı ve önce tahta çıkmalı, yeri göğü birleştirmelisiniz. Bu yolla halkın kalbi sakinleşecek ve yeryüzündekiler birlik olacaktır. Sonrasında bölgeleri fethetmek ölü yaprakları temizlemek kadar kolay olacaktır.”

 

Lütfen önce ejder tahtına çıkın Majesteleri.

 

Lütfen önce ejder tahtına çıkın Majesteleri.

 

Sesler birlik içinde duyuldu ve başkentin her köşesinden duyuldu.

 

Long Zhaofeng tahta çıktı ve krallığın ismi Zhao olarak değişti, Ulu Zhao Krallığı.

 

Bu haberler başkentin her yanına tek gecede yayılarak her evde duyuldu.

 

Kimisi memnunken kimisi de bu sırada hüzünlüydü.

 

Doğu klanını destekleyenlerin hepsi gizliden hoşnutsuzdu ve fazlasıyla olumsuz düşünüyorlardı.

 

Long Zhaofeng’i destekleyenler haberleri çatılarından aldılar ve büyük başarılarından ötürü birbirlerini tebrik ettiler.

 

Şifa Salonunda bulunanlar da hızlıca istihbaratı aldılar ve yönetici kademeleri en yüksek hızda toplandı.

 

Uzun zaman önce Jiang ailesiyle yakın yürümenin iyi bir şey olmadığını söylemiştim.” Bu Yaşlı Mavi ilk öne çıkarak alay eden oldu.

 

Ağ stratejiniz açıkça yanlış, üç numara.” İkinci salon ağası Yue Qun da üzerine gitti.

 

Kesinlikle yanlış, Şifa Salonumuz bu sefer büyük sıkıntıda. Yükselen Ejder Dükünü Hap Kralı Bahçesiyle dövüşerek kızdırdık. Hayır, şuan Yükselen Ejder Dükü de değil, şuan o Majesteleri.” Başka bir yaşlı konuştu.

 

Bir anlık süre içinde Salonun kıdemli yöneticilerinin hepsi Qiao Baishi’ye yüklenmeye başladı.

 

Salon ağası Song Tianxing bile böylesine büyük bir ters etkiyi beklemiyordu. Halbuki önceden Şifa Salonu fayda gördüğü vakit bu insanların hepsi Qiao Baishi’yi göklere çıkarmışlardı. 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr