SOTR 5: Seni Tedavi Edemezsem Seninle Beraber Ölürüm

avatar
9908 11

Sovereign of the Three Realms - SOTR 5: Seni Tedavi Edemezsem Seninle Beraber Ölürüm


 

 Ejderha işlemeli madalyon sayesinde Jiang Chen serbestçe saraya girip çıkabilecekti. Eğer Jiang Chen prensesi gerçekten tedavi ederse kral ona minnettar kalacaktı. Böylece kralın sevgisi ve iyi niyetini kazandığında kim ona saygısızlık yapabilecekti.

 

Jiang Chen kalabalığın beklentisi doğrultusunda davrandı ve diz çöküp ejderha işlemeli madalyonu kabul etti. Eski hayatında Kutsal Kralın saygıdeğer oğlu olarak sıradan bir kralın önünde diz çökmek hiç içinden gelmiyordu. Ancak bazı şeylerden feragat etmesi gerekiyordu.

 

Ve tabii ki, böyle bir hediye alırken bazı sözler söylemek gerekiyordu. Göğsüne vurdu ve “Majesteleri, Bu aciz kulunuz boş yere kendini övmez, eğer prensesin başına benim eksikliğimden dolayı bir kaza gelirse, bu kulunuz prensese ölümünde eşlik edecek.”

 

Sadakati ifade etmek için birçok güzel söz vardı ancak hiçbiri bu cümleden daha açık sözlü değildi. İyileştirmezsem onunla beraber ölürüm!

 

Bu kendi ailesinin de hayatını ortaya koyan büyük bir jesti.

 

Göğün altındaki hangi asil böyle bir sadakatle bağlıydı kralına?

 

Jiang Chen’in kendisi bile etkilenmişti. Bu performansından doğal olarak diğerlerinin etkilenmemesi mümkün değildi.

 

Krala eşlik eden asiller ve yüksek kademedekiler içten içe şaşırıyordu. Bu veletten kim böyle bir davranış beklerdi. Böyle bir babadan zaten böyle bir çocuk doğardı.

 

Jiang Chen’in performansı daha bitmemişti. “Majesteleri bütün burada yaşananlar bir sır olarak kalmalı. Aksi halde hem tanrılara terbiyesizlik olur hem de Majestelerinin itibarı zarar görür.”

 

Eğer burada yaşanan komik olaylar dışarı sızarsa Doğu Lu’nun itibarı zarar görürdü. Ne de olsa altındaki bir dükün kendini tokatlaması asil bir hareket değildi.

 

Ve tabi ki en önemlisi tanrılara terbiyesizlik yapmaktan kaçınmaktı. Prensesin başına bir şey gelirse ortalık kan gölüne dönerdi.

 

Doğu Lu tereddüt etmeden “Bugün burada yaşananlar burada kalacak. Her kim ki bu emre uymazsa karşısında Doğu kraliyet ailesini bulacak.”

 

Fazla kişi bulunmaması iyiydi. Toplam 7 ya da 8 kişi vardı ve hepsi politikanın kurduydu. O yüzden kralın ne derece ciddi olduğunun farkındaydılar. Küçük bir sızıntıda hayatları tehlikeye girerdi.

 

Üstelik herhangi bir dedikodu onlarında itibarını zedelerdi, bugünkü performanslarından dolayı.

 

Jiang Chen tıpkı bir tilkinin kaplanın vahşiliğini ödünç alması gibi tanrıların adını kullanıp asillere yüklenmesinin sebebi radarı kendi üstünden başka bir tarafa çevirmekti.

 

Bu ülkenin insanlarının onu bir yaratıkmış gibi görmesini istemiyordu. Asıl sebep buydu.

 

Eastern Lu gayet etkilenmişti. Jiang Feng’in elini kavradı ve duygusal bir tonla “Jiang Han dükü, senin sadakatin ve oğlunun cesur tavrı gerçekten etkileyici.” dedi.

 

Jiang Feng sadece gülümsedi. Oğlunun cesareti 2 kişiye yeterdi ve neyse ki durumu gayet güzel halletmişti. Ancak bu süreç onu zihinsel olarak çok yormuştu.

 

Söylenir ki eğer uzun süre bir hastalıkla yaşarsan onun doktoru olursun. Bu laf Jiang Chen’in durumunu açıklıyordu. Geçmişte yin yapılı beden rahatsızlığına çare bulmak için bu alanda bayağı bir araştırma yapmıştı.

 

Tabii ki, mevcut şartlarda geçmişteki babası gibi Güneş Ay Danı yapmak imkânsızdan daha zordu. Düşünmek bile aptalca bir davranıştı.

 

Güneş Ay Danı doğanın kanunlarını ihlal edip kullananın ömrünü uzatan bir Dan'dı. Kutsal İmparator bile tüm ruhsal enerjisini ve kalan ömrünün bir kısmını harcamıştı. Üstelik gerekli malzemelerden 1 tanesini bile bu dünyada bulmak imkânsızdı. Ancak benzer özellikte başka Dan’lar mevcuttu her ne kadar etkileri 10,000 de 1 seviyesinde de olsa da insan ömrünü 100 yıla kadar uzatabiliyorlardı. O yüzden Doğu Zhiruo’nun hayatını 80 90 yıl uzatmak Jiang Chen için sıkıntı değildi.

 

Ancak Jiang Chen prensesi birden iyileştirmeyi düşünmüyordu çünkü o zaman Doğu Lu’nun minnettarlığı zaman içinde kolayca solacaktı.

 

Kral ve imparatorların kalpleri ve akılları çabuk değişirdi. Uzun vadeli barış içinde birliktelik hiçbir zaman kısa vadeli minnettarlığı takip etmemiştir.

 

Jiang Chen’in zamana ihtiyacı vardı ve bunu sağlamak için sıradan bir krallığın hükümdarının önünde eğilmekten rahatsızlık hissetmiyordu.

 

Bu yüzden, işleri yavaştan almayı tercih etti. Ne de olsa yapması gereken tek şey prensesin hayatını uzatmaktı.

 

Böylece hem ihtiyaç duyduğu zamanı kazanmış olacak ve hem de görünmez bir koruyucu kalkana sahip olacaktı. Ona zorluk yaşatmayı düşünenlerin kralın öfkesini göze almaları gerekecekti.

 

Jiang Chen ziyaretçiler ile birçok süslü konuşmalar yaptı. 3 gün sonra prensesin tedavisine başlayacaktı. Bu yüzden de kalabalık sonunda dağılmıştı.

 

Tam da bu sırada Şişko Xuan yanına yaklaştı ve sitemkâr bir yüz ifadesi ile “Kanka çok hainsin insan kardeşine haber vermez mi? Sergilediğin muhteşem şov bitti. Ben şimdi uzun ve yalnız geçen gecelerde ne yapacağım?”

 

“Şu 10,000 gümüş banknot gerçekti.”

 

“Kahrolası şişko o banknotun gerçek olduğunu söylemeye cesaret ediyorsun ha?"

 

Şişko güldü ve kafasını kaşıdı “Daha bitmedi. O yaktığım gerçek bir üründü, onun için 9 Yeraltı Konağına 5 gümüş verdim ben.”

 

9 Yeraltı Konağı ölülerin ruhu için yakılan kâğıt paraları basan saygıdeğer bir mağazaydı.

 

Boşa giden 5 gümüşün acısı yüzünden okunuyordu.

 

Tüm şişkolar çok cimriydi, onlardan para istemek tıpkı canlarını istemek gibi canlarını yakıyordu.

K.N: Örnek insan işte. Ne yapsın parasının çarçur olmasına izin mi versin? :D

 

“Ya benim bir 10,000 gümüş vardı o ne oldu?” diye alaycı bir şekilde sordu Jiang Chen.

 

“Efendim. Ne dedin tam olarak? Ölü numarasını o kadar iyi yaptın ki ben de tamamen buna inandım. O kadar ağladım ki kulak zarım zarar gördü ne dediğini tam olarak duyamadım. Yok, yok bunun faydası yok en iyisi doktora gideyim. Kardeşim sen iyice dinlen ben seni görmeye geleceğim tekrar.”

 

Der demez hemen hızlıca kaçtı oradan. Jiang Chen’in diğer 2 yakın arkadaşı olan Hubing Yue ve Yang Zong da 2 -3 kelam edip ortamdan ayrıldılar. Sonunda baba oğul baş başa kalmışlardı.

 

Jiang Feng kılıcını çekti ve salonun ortasında duran simsiyah tabutu odun parçaları haline getirdi.

 

“Hadi, birilerinin bunları yakmak için buradan götürmesi lazım. Ortamdaki bu uğursuz havayı temizleyelim."

 

Jiang Chen babasına baktı ve “Baba bana soracağın herhangi bir şey yok mu?"

 

“Hahaha.” Jiang Feng güldü ve elini oğlunun omzuna atıp. “Sen benim oğlumsun, Ne yaparsan yap ben her zaman senin arkandayım.”

 

Bu cevap karşısında Jiang Chen sus pus olmuştu. Bu adamın hiçbir prensibi yoktu.

 

Fakat bilinmesi gerekirdi ki daha önce bu bedendeki Jiang Chen serserinin tekiydi. Eğer gerçekten ölseydi mezar taşına yazılabilecek tek cümle: Burada görevlerinden başka her şeyi yapmış bir asil yatmaktadır.

 

Her 3 günde 1 küçük kaza, Her 5 günde bir büyükfelaket.

 

Jiang Feng oğlunun arkasını kaç sefer topladığının sayısını artık hatırlamıyordu.

 

Tabii ki onun karakteri baştan aşağı fecaat değildi. En azından sadık ve çok az da olsa güven duyulabilir birisiydi. Yoksa bu serseriler **// şişko ve diğerleri //** onu liderleri olarak çağırmazlardı.

 

Asil ailelerinin seçkin çocuklarında birkaç kusur olması iyi bir şeydir ancak bu çocuğun sıkıntılı olan durumu dövüş sanatları konusunda tembel olmasıydı.

 

“Sahip olduğu şeyin değerini bilmeyen bir çocuk” Bunlar ölen Jiang Chen hakkında düşündükleriydi. O Jiang Chen gerçekten umutsuz vakaydı.

 

Sonuna kadar destekleyen bir baba ve kötü olmayan bir potansiyel. Doğu Krallığına ağzında altın kaşıkla doğmuştu ancak kendi sosyal sınıfındaki yaşıtları arasında en son sırada idi.

 

Normal zamanlarda düklüklerin veliahtları krallığın başkentinde yerleşim yeri satın alamazlardı. Kendi bölgelerinde olmaları gerekiyordu. Tüm düklüklerin veliahtları ve hükümdarları **// dükler//** 20 yılda 1 düzenlenen Saklı Ejderha Sınavlarına katılmak için toplanmıştı.

 

Doğu Krallığında toplam 108 düklük vardı ve Saklı Ejderha Sınavları düklüklerin veliahtlarını test etmek içindi.

 

Bir veliaht ancak bu testler geçtikten sonra kendi düklüğünün hükümdarı olmasına izin veriliyordu.

 

Eğer başarısız olurlarsa aileleri düklüğün yönetiminden alıkonuluyor, toprakları ve unvanları ellerinden geri alınıyordu. Ellerinde gücü ve prestiji olmayan zengin bir aileye haline geliyorlardı.

 

Kudreti ve nüfuzu olmayan aileler, toprakları kaybettikleri için oluşan büyük gelir kaynağı kaybından sonra ordusunun ve muhafızlarının masraflarını karşılayamaz hale gelecekleri için insanlar bu kuruyan ağacın altında daha fazla durmak istemiyor ve dağılıyorlardı. Ayrıca kraliyet ailesi de bu düklerini kaybetmiş ailelerin mevcut düklüklerden daha güçlü hale gelmesine izin vermiyordu.

 

Gizli Ejderha Sınavları 3 yıldan fazla sürecek kadar uzundu. Bu 3 yılın sonunda testi başarı ile geçen düklüklere bir sonraki 20 yıl sürecek yönetim haklarının başkentte seremoni ile bahşedilirdi. 20 yıl sonra yeni jenerasyon ile bu döngü tekrarlanırdı. Bunun amacı düklükleri diken üstünde tutup yetenekli yetişimciler yetiştirmeye zorlamaktı ve tembelliğe düşmelerini engellemekti.

 

Böylece başarısız olursan ailenin elinden düklük gider. 

 

Bunlar bu dünyada hayatta kalmanın kurallarıydı.

 

Basit. Direkt. Acımasız. Vahşi. 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr