SOTR 51:Tüy Kabzalı Suikast Hançeri

avatar
8860 8

Sovereign of the Three Realms - SOTR 51:Tüy Kabzalı Suikast Hançeri


 

Çevirmen: Club Metropolitan  Düzenleyen: Asile

 

Geçen birkaç gün boyunca Jiang Chen tüm gününü malikanede eğitimde geçirdi ve yedinci seviye meridyen gerçek qilerin eğitimini sağlamlaştırdı. Meridyendeki bu alanları güçlendirirken asla dikkatsiz davranamazdı.

 

Akranlarıyla karşılaştırıldığında Jiang Chen meridyenlerini güçlendirmeye büyük bir önem veriyordu. Bir sonraki adım için mücadele ederken güvenli tarafta olabilmesi için sadece meridyenlerini tartışılamaz güç seviyesine ulaştırmalıydı.

 

Kendini yetiştirme seviyelerinde yükselirken her seviye atlamak için yaşanılacak zorluk kaçınılmazdı. Karışılacağı riskler sürekli artıyordu.

 

Eğer açgözlü bir şekilde sürati hedeflerse ve düşüncesizce kendini geliştirirse büyük ihtimalle bu telaşı ona başarıyı getirmeyecekti.

 

Yedi meridyen gerçek qinin yardımıyla Jiang Chen askeri savaş sanatı tekniklerinde birkaç buluş yakalamayı becerdi.

 

Engin Okyanus Dalga Parçalayıcısı’nda toplamda yedi form vardı ve çoktan iki tanesinin pratiğini başarılı şekilde yapmıştı.

 

İlk formu Dalga Tokadı ve ikinci formu ise Dalga Kıran idi. Bunlar birbirleri üzerine katmanlaşmışlardı ve sonraki aşamalar daima ilkinden daha zor oluyordu. Jiang Chen sadece bu iki formu mükemmel şekilde pratik etmekle kalmamıştı, aynı zamanda bunları tek bir kombinasyonda birleştirerek güçlerini ikiye katlayan yeni bir form oluşturmuştu.

 

Esrarengizlik terimine göre ‘İlahi Sonsuzluk Yumruğu’ ‘Engin Okyanus Dalga Parçalayıcısı’na göre defalarca kez daha mükemmeldi.

 

Engin Okyanus Dalga Parçalayıcı’sı boyun eğmez bir isteği tetikleyen baskın bir dikkate odaklanmış bir bıçak tekniğiydi. Bıçağın hangi yüzü değerse değsin dost veya düşman ayırt etmeksizin hedefini perişan ederdi.

 

Diğer taraftan ‘İlahi Sonsuzluk Yumruğu’ yaşamın ve yok oluşun yollarını eriten dünya ve cennet teorilerini de kapsıyordu. Bir çiçeklenme ve solma döngüsünden dokuz çiçeklenme ve solma döngüsüne, içinde reenkarnasyonun 9 basamak gizemi vardı.

 

Her reenkarnasyonun başarılı döngüsü tüm gizemleriyle anlaşıldığında İlahi Sonsuzluk Yumruğu gücünü ikiye katlıyordu.

 

Pratiğe bakarak birisi İlahi Sonsuzluk Yumruğu’nun Jiang Chen için tasarlandığını söyleyebilirdi. İlahi Sonsuzluk Yumruğu’nun hayat döngüsü kesin olarak yaşam ve ölüm çarkının yaratılış ve yok oluşuna neden oluyordu.

 

Ve Jiang Chen Göksel İmparator’un çocuğundan normal bir dükün çocuğunun bedenine reenkarne olmuştu, yani yaşam ve ölüm döngüsünün içine girmişti.

 

O yüzden Jiang Chen’in ‘İlahi Sonsuzluk Yumruğu’, Engin Okyanus Dalga Parçalayıcı’ya göre daha derin ve geniş bir boyutu kapsıyordu.

 

Eğer Jiang Chen’in Engin Okyanus Dalga Parçalayıcı’sını mükemmellik seviyesine varıncaya kadar geliştirseydi o zaman İlahi Sonsuzluk Yumruğu’nu efsanevi seviyeye ulaştırırdı. Fakat İlahi Sonsuzluk Yumruğu’nun hayat döngüsündeki gizemde dokuz seviye vardı.

 

Jiang Chen sadece üç seviye kavramıştı..

 

“Bu İlahi Sonsuzluk Yumruğu benim kaderimin yörüngesine o kadar uygundu ki çiçeklenme ve solma döngüsünün üç aşamasını sadece birkaç günde kavradım. Yeterince zamanım olursa İlahi Sonsuzluk Yumruğu kesinlikle düşmanlarımın hakkından geleceğim zorba bir tekniğe dönüşecek. Eğer bu İlahi Sonsuzluk Yumruğu’nu yedinci veya sekizinci seviyeye kadar eğitebilirsem yedinci seviye meridyen gerçek qide bocalasam bile gerçek Qi ustalarına karşı savaşmaya muvaffak olurum. Çiçeklenme ve solmanın gizemli dokuz aşamasını kavrayabilirsem artık efsanevi ruhsal Dao uygulayıcılara karşı koymam imkansız olmayacak.”

 

Jiang Chen'in ‘İlahi Sonsuzluk Yumruğu’na özel bir katkısı vardı. Sanki reenkarnasyonunun ruhunu bu dövüş sanatı tekniğine emanetmiş gibiydi.

 

Jiang Chen o gün kapısının dışına ayak basmadı ve Jiang Zheng aceleyle Prenses Gouyu'nun geldiğini rapor etmeye geldiğinde antrenman alanında çalışıyordu.

 

o güne kadar Prenses Gouyu profilin düşük tutmuştu, anlaşılan o ki onbir meridyen gerçek qi'yi kırmak için son hazırlıklarını yapıyor. Dışarıdan bakıldığında hazır olduğu imajı belli ediyordu kendisini.

 

“Sizi önceden tebrik etmem gerekecek gibi görünüyor.” Jiang Chen Prenses Gouyu’nun ruhunun süzülerek yükseldiğini keşfetti, Prenses Gouyu kelimelerle anlatılamayacak bir bahar esintisinin hazzını açığa çıkarmıştı.

 

Belli ki Prenses Gouyu çok iyi bir ruh halindeydi. “Jiang Chen, ben buraya özellikle sana teşekkür etmek için geldim. Ah doğru, bunlar senin için hazırlanan eşyalar.”

 

Prenses Gouyu beraberindeki iki kutuyu çıkardı.

 

Kutular açıldı, ilk kutuda bir zırh takımı vardı.

 

Dokuz suikast bıçağı ise ikinci kutudaydı, o günkü Katmanlı-Tüy Altın Kristalinden yapılmıştı. Bu kristal başlangıçta neredeyse şeffaftı ve şimdi suikast bıçağı olması için dövüldükten sonra ağustos böceği kanadı kadar ince ve şeffaftı. Güneş ışığı içine çarptığında hükümsüz boşluğun hiçliğinde eriyip suya dönüşen bir buz gibi dağılıyordu.

 

Prenses Gouyu Jiang Chen’in memnuniyetini görmek için onun gözlerine bakıyordu. Kim bu Katmanlı-Tüy Altın Kristalinin suikast bıçağı yapılmak için dövülürken böyle bir etkiye sahip olabileceğini düşünebilirdi?

 

“Jiang Chen bu yumuşak zırh, batı bölgesindeki barbarların topraklarında yapılan gökyüzü ipeğinin ipliklerinden yapıldı.Büyük derin su balinasının derisini kaplar ve sıradan bir gerçek qi ustadan gelen darbeye dayanabilir!”

 

Artık itiraf edilmeliydi ki, Prenses Gouyu’nun minnettarlığında derin bir samimiyet vardı. Bu yumuşak zırh bile Jiang Chen’i sadece biraz daha şaşırtmıştı.

 

“Bu eşya kötü değil, bunu kabul edeceğim.” Jiang Chen gülümsedi ve ruhu iyice rahatlamıştı.

 

Prenses Gouyu yumuşakça iç geçirdi. Jiang Chen’in etrafta bir süre dolaşmasından korkmuştu. Bu ona bir aksilik olduğunu hissettirmişti. Jiang Chen’in hediyeyi gülümseyerek kabul ettiğini görmek onu kendisi hediye almışçasına hatta daha fazla mutlu etmişti.

 

“Jiang Chen, Gizli Ejderha Denemeleri’nin son sınavının başlamasına bir aydan az bir zaman kaldı. Bu gücü test eden son deneme, hazırlıkların ne alemde?” Prenses Gouyu içindeki Gizli Ejderha Denemelerini’nin organizatörü gibi davranma dürtüsüne karşı koyamamıştı.

 

“Ha ha, benden beklentilerin ne?” diye Jiang Chen sırıtarak sordu.

 

“Dürüstçe konuşmamı ister misin?”

 

“Yalan söyleme gibi bir alışkanlığın mı var?” Jiang Chen prensese göz kırptı.

 

“Pekala Jiang Chen, ben ve küçük Zhiruo, ikimizde senin Gizli Ejderha Denemeleri’ nde yeteneklerini sergilemeni istiyoruz.”

 

“Yeteneklerimi göstermek mi? Çok belirsiz konuştun, biraz açık ol.”

 

Prenses Gouyu durdu ve eşsiz gözlerinde bir ışık belirdi. “Eğer deneme şampiyonasında tüm rakiplerini defetmeyi ve ödülü ele geçirmeyi başarırsan ikimiz de senin adına gerçekten çok mutlu olacağız.”

 

“Sadece benim için mutlu olmak mı? Hiç ödül yok mu peki?” Jiang Chen içten bir kahkaha attı.

 

“Evet!” Prenses Gou kelimelere takılmadı “Eğer tüm rakiplerini alt etmeyi başarırsan dilediğin ne varsa sahip olabilirsin.”

 

“Dilediğim ne varsa?” Jiang Chen Prenses Gouyu’nun tüm vücudunda kirli bakışlarını dolaştırdı ve gelişi güzel bakmaya devam etti.

 

“Nereye bakıyorsun sen?” Prenses Gouu bir Dao savaş sanatı ustasıydı ve bir kız gibi utanmasına inanamadı. Göğüslerini sıkıştırdı ve “Eğer Long Juxue ’yi ortadan kaldırabilirsen bu defa, aklından geçen benimle ilgili tüm fantezileri deneme şansın olacak. Kast ettiğim şeye benimle ve küçük prenses Zhiruo ile grup yapman bile dahil.”

 

Prenses Gouyu kurduğu bu cümleden sonra kahkaha attı. Gülüşü samimi, ışık saçan ve sapına kadar mütevazi gözüküyordu.

 

“Grup yapmak mı? İkinizle hem de?” Jiang Chen Prenses Gouyu’nun şiddetli cesaretini, Prenses Gouyu ciddi olmadığını bildiği halde, hafife aldığını fark etti.

 

Bu teklifin şaka olduğunu bilse bile sırf böyle bir sahnenin düşüncesi bile sıradan birinin kalp ritmini artırmaya yeterdi.

 

“Çok ciddiyim, ikimizi de!” Prenses Gouyu başını onaylar şekilde öne eğdi. “Dao savaş sanatları dünyasında güçlülere hürmet edilir. Eğer gerçekten bu çeşit bir yeteneğin varsa er ya da geç göğe yükseleceksin. Ve o anda krallıktaki tüm kadınlar senin çüküne sahip olmak için sıraya dizilecekler ve seçtiğin her kadın çeyiz olarak sana baldızını ikram etmek için yarışacak.”

 

Güce tapmak, güce bağımlı olmak bunlar her dünyada geçerliliği olan kurallardı.

 

“Yani sen gerçekten Gizli Ejderha Denemeleri’nde şampiyon olmamı istiyorsun.”

 

“Bir ay önceye kadar kimsenin Long Juxue’nin elinden şampiyonluğu alamayacağına inanıyordum. Ama şimdi birilerine ümidimi bağlamalıyım. Ümit ediyorum bu kişi sen olacaksın, aslında düşünebildiğim tek kişi sensin.”

 

Prenses Gouyu dürüstçe konuşmuştu. “Long Juxue’nin şampiyon olmasını istemiyorum.”

 

“Yükselen Ejder Düklüğü ve kraliyet ailesi arasındaki çekişmeden dolayı mı?” Sinsi bir gülümseme Jiang Chen’in yüzünü kaplamıştı.

 

“Evet!” Prenses Gouyu bu soruyu dişlerini gıcırdatarak yanıtlamıştı ve bunu gizlemeye tenezzül bile etmedi.

 

“Kraliyet ailesi için kendini teklif edebilirsin -bu Doğu Krallığı Hanedanının faydasına olmaz mı?” Jiang Chen soğuk bir ses tonuyla sormuştu.

 

“Jiang Chen, yoksa beni mi aşağılıyorsun sen?” Prenses Gouyu’nun ifadesi değişti, kalbi perişan ve bitap düşmüştü. Takipçilerinden bir bakışını bile esirgeyecek kadar gururlu bir kadındı. Nasıl kendini çıkar için sunacak birisi olabilirdi ki?

 

Jiang Chen, ah Jiang Chen. Bilmiyor musun ki ben, Gouyu, burada seni cesaretlendirmek ve içindeki dürtülerini arttırmak için bulunuyorum?

 

“Pekala, o zaman bende sana dolambaçlı yollara girmeden cevap vereceğim. Yükselen Ejder Düklüğü’nün Jiang Hanedanlığına yaptığı iğrenç şeylerden dolayı Long Juxue’nin şampiyonluğuna engel olmak için tüm gücümü kullanacağım.”

 

Jiang Chen’in ses tonu tereddütsüz bir özgüven hissiyle kaplanmıştı.

 

Jiang Chen Prenses Gouyu ayrıldıktan sonra Gizli Ejderha Denemeleri için üzerindeki baskının arttığını hissetti.

 

Jiang Chen, Denemeler başlamadan önce Şifa Salonuna bir gezi yapmaya karar verdi. Başlamak üzere olan Denemeler için daha kapsamlı hazırlıklar yapmak istedi.

 

Bu süre zarfında, Şifa Salonu ticaretle oldukça meşguldü. Şifa Salonu’nu ziyaret için gelen konukların sabahtan geceye kadar sürekli akışı yüzünden Şifa Salonu’nun kapısının eşiği neredeyse dümdüz olmuştu.

 

“Varis Qiao, tebrikler.” Jiang Chen kapıdan girdikten sonra mutluluktan yüzü parlayan Qiao Baishi’ye çarçabuk söylemişti bunu.

 

“Ah, onurl… Genç Dük.” Qiao Baishi “Onurlu usta” lafını ağzında yuvarlamıştı. Eğer reaksiyonu bu denli hızlı olmasa gerçekten de öyle seslenecekti.

 

“Genç Dük, bizi onurlandırdınız. Lütfen böyle buyurun, bu yoldan.” Qiao Baishi Jiang Chen’i görmekten doğal olarak memnun kalmıştı.

 

İşi onu çok meşgul etmişti bu aralar, onurlu ustasına saygılarını sunacak zamanı bulamamıştı. Ayrıca onurlu ustasını sıkboğaz ederek rahatsız etmekten de çekinmişti.

 

Qiao Baishi’nin kendisini dinlememe ihtimali Jiang Chen’i endişelendirmiyordu fakat Jiang Chen’in yüzünü ondan çevirip kıçına tekmeyi vurmasını olasılığı Qiao Baishi’nin ödünü kopartıyordu.

 

Qiao Baishi’ye göre, Şifa Salonundaki işleri önemli olsa da ustasını bilgilendirmeyle karşılaştırıldığında ilk konu ufak bir detay olarak kalıyordu.

 

Eğer Qiao Baishi’nin varislik makamına değer verdiği iddia edilecekse bu onun dünya görüşünün ve düşüncelerinin Jiang Chen tarafından tam anlamıyla aydınlatmasından önceydi.

 

Eskiden Şifa Salonunda varislik pozisyona çok değer verirdi ama şu an bu biraz önemsizmiş gibi duruyordu. Sanki salonun varisi olmasa bile pek bir şey kaybetmezmiş gibiydi.

 

Ustasını rehber edinirse ve öğretilerini takip ederse mükemmel bir yetenek kazanacaktı ve Şifa Salonu’nunu belki ona belki yüze katlayan bir genişliğe sahip olacaktı. Neden şu anki yetkilerinin azalmasından endişe duyacaktı ki?

 

Ustasının yazdığı bir hap reçetesi on altı komşu krallıktaki tüm piyasada hakimiyet kurmasına yarayacak bir güç veriyordu.

 

Bu günlerde Şifa Salonunda müşterilerin siparişlerinin hazırlandığı devamlı bir akış vardı.

 

Şu an kabul edilen siparişler gelecek yılın stoklarına hazırlanmak için bekletiliyordu. Buna rağmen bu uzun bekleme süresini umursamadan müşteriler ilgi ve zevkle siparişleri veriyorlardı.

 

Şifa Salonu depozito almamayı prensip edinmişti ama eğer depozito için müşterilere ısrar edilirseydi buna hayır diyecek bir müşteri de yoktu.

 

Bu çeşit bir ticaret herkesin hislerini ve zihnini tatmin ediyordu. Bu iş değildi, pratikte bir altın madenini kazmak ve o çukura oturan kişinin kazılan çukura akan paralara sahip olmasıydı.

 

Bu sahneyi tasarlayan adam için bugünlerde yaşanılanlar Qiao Baishi’yi içine kapatmıştı. Qiao Baishi vizyonunun ne kadar dar olduğunu irdeliyordu.

 

O aynı zamanda onurlu ustası Jiang Chen'in kendisine getirdiğinin gerçekten kaderini değiştireceğinin bilincine varmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr