Sovereign of the Three Realms - SOTR 64: İkinci Görev

---

 

Çeviri: MFX1980 Düzenleyici: Kharsmi

 

Jiang Chen'in itiraf etmediğini gördükten sonra, Prenses Gouyu onu aşırı derecede zorlamadı. Onu nasıl ikna edilebileceğini biliyordu, ancak bunun için zorlamamıştı.

 

 Daha önce onunla girdiği tartışmalarda çok tartışma kaybetmişti. 

 

“Jiang Chen, Birinci görevi aldığınız günden bu yana yirmi gün geçti. Şimdiye kadar, Yükselen Ejder düklüğünden yalnızca iki aday ilk görevlerini tamamladı ve bu sadece iki gün önce gerçekleşti.” dedi Prenses Gouyu

 

Demek ki, Jiang Chen ilk görevinde birinci derece için yarışan grup arasında üçüncü oldu.

 

"Heh heh, ilk başarı birinin gelecekte başarılı olacağı anlamına gelmez, sonunda başarılı olan biri gerçek yetenektir. Onların ilk olmasına izin vermek çok önemli değil benim için. Başka bir şey yoksa, şimdi ayrılıyorum." dedi.

 

Jiang Chen, kimin önce geldiği sorusuna kayıtsız kaldı. Birkaç günlüğüne evinde eğitim için kapıları kapatmış ve sekiz meridyen gerçek qi için uğraşmıştı. Dövüş temellerini istikrara kavuşturmuş olsaydı, üç gün önce rapor etmiş olabilirdi. Aslında erken veya geç gelenlerin sıralamalarının büyük resim üzerinde önemli bir etkisi yoktu.

 

Sonunda, son sıralamalar dövüş sanatları gösterisiyle belirlenirdi.

 

Gouyu, Jiang Chen'in kayıtsız tutumunu gördükten sonra pek fazla şey söylemedi. Tamamen ilgisiz dış görünüşünün altında çok iyi biliyordu; kalbi, başkalarınınkinden çok daha görkemli idi.

 

Zaten ayrılmış olan figürüne bakarken, Prenses Gouyu birdenbire bilinmeyen bir yerden cesaret yakaladı: "Jiang Chen, daha önce yaptığımız anlaşma hâlâ duruyor!" dedi.

 

Jiang Chen'in vücudu istemeden güldüğünde kısaca durdu ve şöyle dedi: "Bu çok inatçı oldu! Eğer şu küçük kız olan Zhiruo, teyzesinin onayını almadan onu Jiang Chen'e vaat ettiğini biliyorsa kaybettiğin zaman ağlayacak mı gülecek mi bilmek isterim." dedi.

D.N: Adama yağıyor :D

 

İkinci misyon, ilk görevle karşılaştırıldığında daha karmaşıktı, ancak biraz daha ilginç görünüyordu.

 

İlk rütbenin ikinci görevi: Sekiz kişisel muhafız almak idi.

 

Görev şartları: Her kişisel muhafız, artan devam etme potansiyeli ile gerçek qi veya altı meridyen qide olmak zorundaydı.

 

Yaş gereksinimleri: Alt sınır yok, ancak yirmi yaşını geçmemelidir.

 

Kimlik İhtiyaçları: Kişisel muhafız Doğu Krallığından bir uygulayıcı olmalıdır.

 

Görev kriterleri: Görev bittiğinde ve kişisel muhafızlar son dövüş sınavını geçmeleri durumunda bir denetim yapılacaktır.

 

Jiang Chen bu görevi oldukça yenilikçi buldu.

 

En azından bu, kaba kuvvetle tamamlanıp aceleyle hareket edilebilen bir görev değildi. Bu misyonun özelliklerinden dolayı adayların kimliklerini açığa çıkarmaları yasaklanmış değildi.

 

Bu adayların diğer görevlerdeki aile ve kişisel bağlantıları seferber ederek kimliğini ortaya koymaktan tamamen yasaklandıklarını belirtmekti.

 

Bununla birlikte, bu misyon halka açılan bir misyon olarak oldukça eşsizdi. Kendi kimliklerini ortaya çıkarmalı ve ağlarını ve bağlantılarını kullanmalılardı. Aksi halde, bilinmeyen birinin kişisel olarak takipçisi olmak isteyen bir uygulayıcının sebebi ne olurdu ki?

 

"Chen'er, bu görev basit değil. Elbette, ilk rütbeli bir dükün konumunu bozmak istiyorsan, bu tür bir kişisel güvende olman gerekir."

 

Her dük, hayatlarını ona sunmak isteyen bir grup ölüm savaşçısına ihtiyaç duyardı.

 

Ve ölüm savaşçıları bu temelde düklüğün gücünün asıl kaynağıydı. Dükün gücü bu çekirdekten sürekli genişlerdi.

 

Yirmi yaşı aşmamak şartı: Bu  kural sadece kişisel muhafızların kendini geliştirmesi için olan bir kuraldı. Yirmi yılı aşmış ama altı meridyen gerçek qiyi aşamamış bir kimse fazla potansiyele sahip olamayacak ve koltuğu devredecekti.

 

Kimlik gereksiniminin anlaşılması daha kolaydı. Kimlik doğrulama, başka ülkelerin casuslarının düklerin yanına girmemesini sağlamaktan başka bir şey değildi.

 

Bu görev sadece sekiz kişisel muhafız almak kadar basit değildi.

 

Görevin sonunda, bu sekiz kişisel muhafızlar kuvvet muayenesi ve özel testlerden geçecekti. Eğer bu testleri geçemezlerse, bu görev başarısız sayılırdı.

 

“Chen'er, Jiang ailesini Jiang Han düklüğünü yüzlerce yıldır yönetiyor, yerel prestijimiz var. Bazı yerel güçlerle güçlü ilişkilerim var ve onlar bize minnettar ve bizi destekliyorlar. Annen erken gitti, annenin yanında çok iyi genç öğrenciler vardı. Jiang Han topraklarına geri dönersen dört veya beş muhafızını bulabilirsin.”

 

Jiang Feng'in dediği gibi, Jiang Han toprakları üzerindeki hakimiyeti oldukça iyiydi. Jiang Han topraklarına hükmeden Jiang ailesi birkaç yüzyılda yerel topraklarını sağlam bir demir tabakasına dönüştürmüşler ve uzun zamandır var olmuşlardı.

 

Jiang Feng büyük bir saygınlığa sahipti -bir çatışmada yerel güçler ne olursa olsun, Jiang Han Dükünden bir karar vermesini isterlerdi.

 

Jiang Feng kendi topraklarını dürüst bir şekilde yönetti, onurlu ve tarafsız davrandı. Onun kararları çoğunlukla itaatte değil adalete dayanırdı.

 

Bu nedenle, Jiang Feng başkentteki Yükselen Ejder Dükü tarafından büyük oranda bastırılmış olsa da Jiang Han bölgesinde sevilen bir liderdi.

 

Bir sonraki Jiang Han Dükü kişisel muhafızı olmak isteyen sayısız gönüllü olurdu. Sonuçta, “Jiang Han Dükü”nün peşinde koşmak mutlak bir güçle ilişki kurmak demekti ve Doğu Krallığı'nın temel gücüne adım atmanın eş değeriydi. Bu mutlak bir yerel güç olmaktan tamamen ayrı bir konuydu.

 

Ulusun bir dükünün aşırı gücü ve etkisi yerel bir güç tarafından hayal edilebilecek bir şey değildi.

 

Her görevi tamamlamak için ayrılan süre bir aydı.

 

Jiang Chen, ilk görevinden on gününü kurtarmıştı. Bu ikinci görevde kırk günü olduğu anlamına geliyordu. Yeterli vakit var gibi görünüyordu, ancak olmayabilirdi de.

 

"Güney sınırına geri dönme zamanımız geldi galiba." Jiang Feng, Jiang Han topraklarını uzun süredir terk etmişti ve geri dönme fikri nostaljik hissettirmişti.

 

"Baba, başkentteki durum oldukça karmaşık. Hafif bir hareket durumu tamamen değiştirebilir. Neden başkentte kalmıyorsun, oğlun yolculuğu yapabilir." dedi Jiang Chen.

 

Jiang Feng şaşkına döndü, sonra hemen bir şey düşündü. Gülümsedi, "Chen'er, yalnız başına dönmek ister misin?"

 

"Tek başıma geri döneceğim." Jiang Chen başını salladı.

 

"Pekâlâ, bir baba olarak her zaman ne dediğini dinledim. Tek başına dön ve bu fırsatı kullanarak daha büyük resmi kontrolünü test et."Jiang Feng güldü.

 

Jiang Han'ın gerçek dükü olmak genç bir dük olmaktan çok farklıydı.

 

Jiang Han Dükü kendi topraklarında çok meşhurdu ancak bu genç dükün aynı muameleyi alacağı anlamına gelmiyordu. Özellikle  de önceki Jiang Chen'in ne kadar işe yaramaz olduğunu düşününce. Ne sanatta ne de  öğrenmede yeteneğinin olmaması sadece başkentte değil, Jiang Han bölgesinde de oldukça ünlüydü.

 

Bu nedenle, Jiang Chen için babasının doğrudan desteği olmadan Jiang Han bölgesinde sekiz kişisel muhafız edinmesinde doğal bir güçlük olacaktı.

 

"Chen'er bu akşam özel bir ziyafet düzenlemeye karar verdim, dostça ilişkilerimiz olan bazı dükleri davet edeceğiz, umarım biraz da reklamımızı yaparak yetenek toplayacak ve geniş bir ağ oluşturacaklardır." dedi Jiang Feng.

 

“Aniden ortaya çıkıp, Jiang Han bölgesinde altı meridyen gerçek qi'ye sahip sekiz tane gelecek vaat eden genç bulmanın oldukça zor olacağını düşünüyorum.”

 

Dövüş Daosu potansiyeli olan sekiz genç bulmak zor değildi.

 

Fakat kişisel takipçileri işe almak için sorulacak tek soru güç ve potansiyel değildi. Başka soruların yanı sıra mizaç, isteklilik ve yeterlik de göz önüne alınmak zorundaydı.

 

Bu faktörlerin hepsini koymak, daha zor bir arama için yapılırdı. Birkaç şarkıcıya, sözlerini kendi topraklarında yaymak için daha samimi olduklarını söylemek, aslında ideal bir kanal ve reklam olacaktı.

 

Jiang Chen itiraz etmedi. Sonuçta ne kadar çok yere ulaşırlarsa o kadar iyi olurdu. Bu işe uygun ve güvenilir olup olmadıklarını seçip test etmek hala ona kalmıştı.

 

O gece, Jiang Han Dükü bir ziyafet düzenledi ve arkadaşlıklarının oldukça katı ve sağlam olduğu yedi veya sekiz tane dükü davet etti.

 

Bu dükler sürekli birbirini ziyaret ederlerdi, uyumlu tavırları olması normal bir şeydi.

 

Yükselen Ejder Dükü ve Jiang Han Dükü arasındaki ilişkinin iyi olmadığını bilseler bile, bu dükler ile Jiang Feng arasındaki ilişkiyi etkilememişti.

 

Sonuçta, dükler arasında çok sayıda çatışma vardı. Yükselen Ejder Dükü bir elle gökyüzünü kapatabilecek değildi ya.

 

Jiang ailesinin geleceğiyle ilgili sis ve bulutların kaybolduğunu söylemeye bile gerek yoktu ve birçoğu bunu anlamıyordu. Her zaman beş para etmez olan Jiang Chen birdenbire şaşırtıcı bir başarı ile gökyüzüne yükselmiş ve birçok şaşırtıcı eylemde bulunmaya devam etmişti.

 

Çoğu Jiang baba ve oğulunun uzun süredir hırsları sakladığından ve dikkat çekmemek için gücünü gizlediğinden şüphelendi. Aslında dört büyük kralın yerini hedefliyorlardı!

 

Jiang Chen'in birinci dereceden görev seçmesi birçok kişinin spekülasyonunu doğrulamıştı.

 

Bu nedenle, Jiang Han Dükü onları çağırdığında daha önce arası limoni olan kişiler bile Jiang Feng'i reddemezlerdi.

 

Ziyafet bittiğinde, Jiang Chen'in kişisel muhafızlar aradığı haberi yayılmaya başladı.

 

Haberlerin başkentte dolaşması Jiang Chen'in hayal edebileceğinden çok daha hızlıydı.

 

Önemli adaylar ertesi sabah Jiang Chen'i aramaya başladı.

 

İlki,  Qiao Baishi idi.

K.N: Şifa salonundaki eleman bu.

 

"Şerefli efendim, öğrencinizin ailesinin klanında iki yeğeni var. Onlar ikiz kardeşler ve hep ailenin içinde eğitiyorlar. Benim ruh tıbbımın yardımıyla, bu yıl on yedi yaşında altı meridyen gerçek qi seviyesinde eğitilmişlerdir. Bulundukları yerde kalmaları hayatlarının kaybı olur. Baishi, şerefli ustanın kişisel muhafızlığı için aday aradığını duymuştur bu nedenle ... "

 

Jiang Chen, Qiao Baishi’nin ona aday tavsiye ettiğini anladı.

 

"İkiz erkek kardeşler? Bu aslında çok güzel. Bu tür düşünceleri Baishi’den beklemezdim. İki yeğenine bir mektup yaz ve onlara Jiang Han bölgesinde benimle buluşmasını söyle.”

 

Qiao Baishi bu sözleri dinlerken çok sevindi. Aile klanından yeğenlerini çağırmasına rağmen, Qiao Baishi'nin aslında anneleri ile belirsiz bir ilişkisi vardı. Gençken gülünç davranışlardan payını almıştı.

 

Qiao Baishi'nin bu iki yeğeniyle olan ilişkisi amca yeğen ilişkisiydi, fakat gerçekte Qiao Baishi onları oğulları olarak görürdü.

 

İki yeğeninin hayatta ilerlemelerine yardımcı olma arzusu vardı, ancak maalesef bu iki adam ruh tıbbı işine karşı en ufak bir ilgiye sahip değildi. Gelecekte kraliyet ailesine veya asil bir bayrağa dahil olmak başkalarının üstündeki baş ve omuzlar olmak istediler.

 

Qiao Baishi'nin önerdiği yeğenleri Jiang Chen'in kafasına yatmıştı. En azından sadakat anlamında herhangi bir sorun olmazdı.

 

Qiao Baishi gittikten sonra Prenses Gouyu tekrar geldi. Birisini Jiang Chen'e tavsiye etmeye gelmişti.

 

"Jiang Chen, güvendiğim birisini tavsiye etmeye geldim. O benim ilk dövüş daosu öğretmenim olan ustamın en büyük torunu. Ailesi şu an kötü birl durumda, ancak dürüst, samimi ve hoşgörülü bir kişidir. "

 

Prenses Gouyu da doğrudan doğruya gelmişti.