Sovereign of the Three Realms - SOTR 70: Üyelik İçin Rekabet

---

 

Çeviren: Mert İlbay Düzenleyen: Eren Diakotra

 

Jiang Han bölgesinde on büyük kabile vardı ve her birinin altında daha birçok  kabile vardı.

 

Bu kabilelerin her biri bir aile klanı tarafından kontrol ediliyordu.

 

Örneğin, Kırmızı Tomurcuk Kabilesi, Jiang ailesi tarafından kontrol ediliyordu.

 

Yinglan Kabilesi, Jiang Chen’in annesinin ailesi Lan ailesi tarafından kontrol ediliyordu.

 

Tabi, her kabilenin ana aile dışında birçok da alt ailesi olurdu. Böylece birleşerek yönetici gücü oluştururlardı.

 

Böylece, birkaç yüz aile klanı Nehir Dalgası Şehri’nin ana meydanında toplandı. Her bir aile klanı en az yirmi ya da otuz kişi tarafından temsil ediliyordu ve toplanma hızlı ve güçlüydü.

 

Jiang Feng, Jiang Han bölgesinde değildi, bu yüzden Jiang Tong dük olarak hareket ediyordu. Ancak, doğal olarak yeğeninin gürlemesini çalmayacaktı. Jiang Tong açıkça yeğeni Jiang Chen’in bugünkü gösterinin yıldızı olduğunu biliyordu.

 

“Herkes, bugün sizi buraya dükün adına çağırdık çünkü size açıklayacağımız neşeli ve kozmik önemde olan meselelerimiz var!”

 

Jiang Tong, bütün kabile şeflerinin yüzlerine bir bakış atarken hafifçe gülümsedi.

 

“Heh heh, üçüncü lord bizi buraya çağırmak için dükün ismini kulandıysa bu neşeli olay çok önemli olmalı.”

 

“Katılıyorum, üçüncü lord, bizi meraktan çatlatma. Söyle gitsin de hepimiz neşeyi paylaşabilelim!”

 

Jiang Tong gülümsedi, “Tamam, o zaman sizi bekletmeyeceğim. Herkes dük ve oğlunun Gizli Ejder Denemeleri için başkente gittiğini biliyor. Genç dük bu sefer kişisel muhafız toplamak için aniden geri döndü. Bu birlik toplandıktan sonra, Jiang Han düklüğünün ana gücü olacak!”

 

Genç dük kişisel muhafız mı topluyor?

 

Bu iyiydi, fakat hiçbirine cazip gelmemişti. Hepsi olur da Jiang Tong’la göz göze gelirler ve Jiang Tong onları seçer diye başlarını eğmişti.

 

Eğer başka bir genç dük kişisel muhafız toplayacak olsaydı, emrindeki güçler üye olmak için rekabet ederlerdi. Ancak bu genç dük her zaman işe yaramaz olmuştu. Eğer oğullarından ve müritlerinden birinin onunla alakası olursa, gelecekte büyük ihtimalle facia ile karşılaşırlardı.

 

Jiang Han bölgesindeki herkes o anda gergindi. On kişiden dokuzu Jiang Chen’in düklüğünü koruyamayacağını düşünüyordu.

 

Bu yüzden, genç dükün kişisel muhafız toplamasına nasıl heyecanlanabilirlerdi? Ama bu kaçınılmazdı!

 

Tepkileri Jiang Tong’un beklediği gibiydi.

 

“Bu genç muhafızlar için gereken özellikler de oldukça fazla. Herkes üye olamaz. İlk olarak, kişisel eğitim seviyesi altı meridyenli saf qi olmalı. Ek olarak, yaşınız yirmiden fazla olamaz, akıllı ve kurnaz olması tercih edilir…”

 

Sahnenin altındaki insanlar Jiang Tong gerekliliklerin uzun listesini sayarken içten içe kıs kıs gülüyorlardı. Genç dükün kişisel muhafızlarına üye bulunursa göklere ve toprağa dua edeceğine bir de,  üzerine gerekli özellikler mi belirliyorsun?

 

Doğal olarak bir süre kimseden yanıt gelmedi. O kadar sessizdi ki yere iğne atsan sesi duyulurdu.

 

“Gerekli özellikler bunlar, kim üye olmak istiyor?” Jiang Tong net bir sesle sordu.

 

Jiang Tong bu soruyu sorduktan sonra, ne zaman birine doğru baksa o kişi çağırılacağı korkusundan kafasını eğiyordu veya başka bir yöne bakıyordu.

 

Mekanın atmosferi bir anda tuhafın da ötesine dönüşmüştü.

 

Jiang Tong’un klan fertlerinin hepsinde kasvetli bakışlar vardı. Hepsi gülmek istiyordu, ama cesaret edemiyorlardı. Jiang Tong’un bunu kabilelerin nüfuzunu test etmek için bilerek yaptığını biliyorlardı.

 

Jiang Tong bakışlarını üç kere daha dolandırdı fakat hala kimse yanıt vermemişti.

 

Jiang Tong iç çekti ve tam birşey söyleyecekken esrarengiz bir ses meydanın dışından yankılandı. “Ah üye olmak isterim!”

 

Başka bir ses daha duyuldu, “Ah ben de üye olmak isterim!”

 

Kalçaları bir ayı kadar güçlü, sırtları bir kaplan kadar esnek iki genç erkek Jiang Chen’e doğru uzun adımlarla yürüdü. Biri sırtında geniş bir balta taşırken diğeri bir pirinç sopa taşıyordu.

 

“Genç dük Jiang! Ah ben Qiao Shan, bu benim kardeşim Qiao Chuan. Şifa Salonu’nun  Üçüncü Salon Ustası Qiao benim amcam olur. Bizim buraya gelmemizi istedi.”

 

Qiao Shan, Qiao Chuan. O ikiz kardeşler gelmişti!

 

Jiang Chen güldü, “Demek siz de geldiniz. Bu Guo Jin, kraliyet eğiticisi Guo Shun’un doğrudan torunu. Eğitimi altı meridyen saf qi seviyesinde. İleride yoldaş olacaksınız ve birbirinize yakın olmalısınız.”

 

Şifa Salonunun üçüncü salon ustasının yeğenleri ve kraliyet eğiticisi Guo Shun’un doğrudan torunu.

 

Bu kişilikler, kabile şeflerinin kulakları için önemli bilgilerdi.

 

“Hmm? Doğru olmayan bir şey var. Şifa Salonu’nun çok ünlü bir şöhreti varken salon ustalarının da huşu uyandırıcı şöhretleri var. Onlardan biri nasıl yeğenlerinin bir dükün oğluyla takılmasına izin verebilirdi? Bir kraliyet eğiticisinin doğrudan torunu kraliyet ailesine kadar izi sürülebilecek bir varlıktı, neden Jiang Chen’in etrafında takılıyor olabilirdi?”

 

Daha dikkatli bazı kabile şefleri bunun arkasındaki işin ipuçlarını birleştirdi.

 

Guo Jin biraz kızmıştı ve Qiao kardeşleri karşıladıktan sonra çıktı. Bakışlarıyla kalabalığı süzdü ve soğukça, “Benim soy ismim Guo. Başkentte doğup büyüdüm. Birçok kraliyet ailesinden olan ve soylu adam gördüm. Şimdi Jiang Han bölgesinde olduğumdan, biraz şaşkınım. Diğer prens ve soylu çocukların takipçileri efendilerine yalakalık ediyor ve dediklerini yerine getiriyor. İnanılmaz derecede saygılı ve itaatkarlar. Ama siz sanki efendinize yakın olmak ayıp gibi davranıyorsunuz?”

 

Guo Jin soğukça gülümsedi. “Ancak, bildiğime göre, Doğu Krallığında bizim genç dükümüzle rekabet edebilecekler bir Anka kuşunun tüyleri yada bir Tek boynuzlu atın boynuzu kadar nadir. Yükselen Ejder Dükü’nün varisleri bile bizim genç dükümüzden ürküyor. Ne tür bir kudretli varlık sizin hürmetinize değer merak ediyorum?”

 

Guo Jin başkentten geliyordu, ve onun sözleri doğal olarak biraz ağırlık taşıyordu.

 

“Dedem kraliyet sarayında bir eğitmendi. Kral ve prenses zamanında benim dedemin vesayetinden yararlandılar. Sheng taburundan bu dört kardeş Tiandu ordusunun seçkinlerinden ve bizzat prenses tarafından bizim genç dükümüz için seçilen kişisel muhafızlar. Merak ediyorum, Tiandu ordusunun seçkinleri bile bağlılıklarını genç dükümüze sunabiliyor. Acaba sizin gözlerinizde, genç dük hala sizin hizmetiniz için fazla mı değersiz?”

 

Guo Jin’in sesi net bir şekilde yankılandı ve kabile klanlarının kanlarının çekilmesine sebep oldu.

 

Kimse Guo Jin’in böyle bir toplantıda yalan söylediğinden şüphelenmeye cesaret edemedi.

 

Ayrıca, Sheng taburundan dört kardeşin auraları hala oradaydı. Onlar, belki de Jiang Feng’in bile bastıramayacağı varlıklardı!

 

Ancak bu anda, bu dört insan Jiang Chen’in emirlerini bir parça bile karşıtlık olmadan bekliyorlardı.

 

“Eh? Biz iki kardeş gösteri için tam zamanında gelmişiz? İşte bu komik.  Sizler Şifa Salonu’ndan bir salon ustasından daha müthiş olduğunuzu mu zannediyorsunuz? Bu varlık seviyesindeki amcam bile kendini tutkuyla genç düke adadı.” Qiao Shan’da konuştu.

 

“Heh heh…” Jiang Tong bu sefer gülümseyerek çıktı. “Herkes, az önce daha açık konuşmadığım için beni bağışlayın. Genç dükümüz aslında şimdiki Gizli Ejderha Denemeleri’nde birinci seviye düklük için rekabet ediyor. Şimdi de ikinci görevi tamamlamak için sekiz kişisel muhafız toplamaya geldi.”

 

Birinci seviye düklük, birinci seviyenin görevi, ve bu ikincisiydi!

 

Haberler duyulduğunda kalabalık kargaşaya sürüklenmişti. Orada olanlardan hangisi yaşlı kurnaz bir kurt değildi ki? Böylesine hassas imaları nasıl anlayamamışlardı?

 

“Lanet olsun, lanet olsun. Yanlış değerlendirdim ve bağlılığımı belli etmek için nasıl bir şansı kaçırdım.”

 

“O lanet olası Jiang Tong, bunu daha önceden niye söylemedi? Bizi bilerek kötü gösteriyor!”

 

Bütün kabile reisleri gizliden kederlenmişti. İhtiyatlı bir şekilde zarardan kaçtıkları için kendilerini değil, Jiang Tong’u sözlerinde açık olmamakla suçladılar.

 

“Herkes, genç dük sekiz kişisel güvenlik topluyor ve üç mevki çoktan doldu. Beş tane kaldı. Eğer gerekli özelliklere sahipseniz üyelik formunu teslim edin.”  Jiang Tong yüksek sesle duyurdu.

 

Anın heyecanında, bütün kabileler kendi içerisinde tartışmaya başladı.

 

Eğer bir kabile reisinin oğluysa birinci seviye düke bile kişisel muhafızlık yapmayı istemeyebilirdi.

 

Bu yüzden, doğrudan olmayan torunları için bir yer alabilirlerse iyi olurdu.

 

Yirmiye küsur başvuru çabucak teslim edilmişti.

 

Söylenmesi gerekir ki, bölgede hala birçok genç yetenek vardı. Altı meridyen saf qi seviyesinde olup 20 yaşının altında olan epeyce genç vardı.

 

Hatta bu kabile reislerinin doğrudan varislerinin sayılmamış haliydi

.

“Üçüncü amca, listedeki isimler hakkında bana yardım et. Potansiyel önemli olsa da, kişilik daha önemli. Benim Jiang ailemin kritik zamanlarda tırsacak korkakların bağlılığına ihtiyacı yok.”

 

Sonuçta sekiz kişisel muhafız toplamak Jiang Chen’in yolunda küçük bir duraktı. Hedefleri burada duraksamayacaktı.

 

Bu görevi tamamlamak yalnızca akıntıya ve büyük resme uymaktı. Aslında yalnızca Gizli Ejder Denemeleri’nde kimseye kaybetmek istemiyordu!

 

Jiang aile klanının yaşlılarının da yardımıyla, Jiang Tong hızla üç isimde karar kıldı.

 

Bu üçü daha güvenilir hissettikleriydi. Onlar doğum ve şöhret bakımından kesinlikle Jiang ailesinin yanında olan insanlardı. Bu üç insan ayrıca ailelerinin ana güç merkezinin içinden değillerdi. Bu onları ilerde daha fazla çalışmaya itecekti.

 

“Chen’er, bu başvurudan isim silinmiş. Şüpheli bir durum var.” Jiang Tong somurttu.“Silinen izlere bakılırsa, bu başvuru kuzeniniz Xue Tong’un, yani annenizin kız kardeşinin oğlunun olmalı?”

 

Xue Tong?

 

Jiang Chen geçmiş benliğinden bu insanla ilgili çok az hatıraya sahipti. Dalgın, cılız bir insan olarak hatırlıyordu. İzlenimlerine göre, bu insan büyükannesinin sevmediği ve babasının umursamadığı bir insandı.

 

“Anne tarafımdan kimse başvurdu mu?” Jiang Chen merak etmişti.

 

“Evet, Lan Yizhou, en büyük amcanızın oğlu. Ancak, eğitimi yalnızca beş meridyen saf qi seviyesinde ve gerekli özellikleri karşılamıyor. Yalnızca oyalanıyor ve onu düşünmüyoruz.”

 

“Peki Xue Tong?” diye sordu Jiang Chen.

 

“Xue Tong altı meridyen saf qi seviyesinde ancak anne tarafınızdan oldukça dışlanmışa benziyor. Görünüşe bakılırsa biri onun başvurusuyla oynadı.”

 

“İtibarları nasıl?”

 

“Lan Yizhou, Yinglan Kabile reisinin ikinci oğlu. Kişiliği biraz gururlu ve asi. Xue Tong’a gelirsek, o her zaman dışlanmış ve küçüklüğünden beri Lan Yizhou tarafından zorbalık görmüş bir insan. Ağzını tutan bir insan ancak aynı zamanda kibirli ve inatçı.”

 

“O zaman Xue Tong.” Jiang Chen yedinci kişiye karar verdi.

 

Eğer Lan Yizhou gibi gururlu ve asi bir karakteri takıma dahil ederse dengeleri bozabilirdi. Jiang Chen kendini bununla yormak istemedi.

 

Beş meridyen saf qi seviyesinde olsa bile bir şey fark etmiyordu, Jiang Chen’in onun atılımı için yolları vardı.

 

Ama kişilik sorunları söz konusu bile olamazdı. Üzüm üzüme baka baka kararırdı.

 

“Pardon geç kaldım, hala başvurabilir miyiz?” Tam Jiang Chen yedinci kişi için karar vermişken yandan zayıf ve kibar bir ses duyuldu. Biraz tanıdık geliyordu.

 

Jiang Chen şaşkınca kafasını yana çevirdi.

 

Genç bir kız kalabalığın arasından çıktı. Tüylü sarı bir elbise giyiyordu, açık ve yarı saydam bir teni, güzel hatları vardı. Acele içinde seyahat ettiğinden, yüzü yorgunluktan kızarmıştı. Jiang Chen’le bakışları kesiştiğinde etkileyici yüzü daha da kızardı.

 

“Sen?”

 

Jiang Chen afallamış ve şaşkına dönmüştü. Bu kız Tianhu bölgesinin Kuzey Mezhepi’nden Yıldız Argus Sarayı’nın müridi Wen Ziqi idi!

 

Ayrıca Jiang Chen’in yakın zaman önce Tianhu bölgesindeki Lotus Hasatçısı’ndan kurtardığı genç kızlardan biriydi. Jiang Chen onu gördüğünde elinde olmadan mağaradaki olayı hatırladı.

 

Wen Ziqi kıyafetleri kazayla yere düştüğünde güçsüzdü ve Jiang  Chen göğsündeki iki yuvarlağı açıkça görmüştü…