SOTR 74: Ruh İlacı Bahçesinde Tuhaf Olaylar

avatar
6563 7

Sovereign of the Three Realms - SOTR 74: Ruh İlacı Bahçesinde Tuhaf Olaylar


 

Çevirmen: madShy

 

Olgunlaştı mı? Aniden?”

 

Peki, aniden olgunlaştığı söylenemez. Aslında hala ruh ilaçları olgunlaşma döngüsünde yarım yıldır bulunuyordu. Olgunlaşması için hala en az bir ay kalmıştı. Fakat ruh ilaçları aniden dün olgunlaştı, ve ruhsal enerjiyle dolulardı. Kalite bakımından aslında önceden olgunlaşan ruhsal ilaçlardan daha yüksek bir düzeydeler!”

 

Bu gerçekten tuhaf bir olaydı!

 

Ruh ilaçlarının yetiştirilmesi sıradan bitkilerden daha belirgin olmasına rağmen böylesine gün aşırı gelişmesi durumu imkansız bir mucizeydi.

 

Lakin böylesine acayip bir durum gerçekten meydana gelmişti.

 

Bana bırakın.” Jiang Chen aslen kendi görmeden fazla yargılama yapamazdı.

 

Jiang Yu tek yanlış kelime sarf etmemişti. Jiang Chen ruh ilacı yığınını gördüğünde gerçekten olgunlaştıklarını ve kalın bir ruh enerjisi hissi sızdığını fark etti. Gerçekten de önceden olgunlaşanlardan daha yüksek düzey kaliteye sahiplerdi.

 

Jiang Chen bir kez daha kaşlarını çattı fakat bunun hakkında ne kadar düşündüğü konusunda bir belirti göstermemişti.

 

Geçen yaşamından bolca ruh tıbbı bilgisiyle bile cevabını bilip bilmediği konusunda hiçbir yanıtı yoktu.

 

Aynı yığın bir ruh ilacı bitkisi kabaca bir kilometre öteye ekilmişti. Fakat hala yeşil sürgünler halindeydiler ve olgunlaşmalarına en azından bir ay daha vardı.

 

Ayrıca iki taraftaki ruh bitkileri aynı tohumlardı ve aynı zamanda ekilmişlerdi. Yöntem ve süreçleri de aynı şekilde yükselmişti.

 

Bana birkaç toprak örneği toplayın. Toprağı test edeceğim.” Jiang Chen ruh ilaçlarında bir uzmandı ve birinci sıkıntının toprak değişimi olduğunu düşünüyordu.

 

Fakat çeşitli köşelerden toplanan toprak örneklerini inceledikten sonra toprakta fazla fark olmadığını fark etti.  Hemen hemen aynıydı.

 

Bu yol boyunca ruh arttırıcı gübre kullanan kötü niyetli bir oyunbaz mı var?” Jiang Chen bu noktayı düşündü fakat hemen bu ihtimalden caydı.

 

Ruh ilaçları yetiştiriciliğinde doğal bir ritim vardı. Ruh arttırıcı gübreler ruh ilacının daha iyi büyümesini ve daha kısa dönemde olgunlaşmasını sağlardı fakat ruh ilacının gün aşırı olgunlaşmasını sağlamazlardı.

 

Eğer birisi ruh bitkisini gün aşırı olgunlaştırmak isterse gereken ruh gübresi miktarı kesinlikle ruh ilacının değerini on kat hatta yüz kat aşardı.

 

Kimse böylesine sıkıcı bir mevzu çıkarmaya yeltenmezdi.

 

“Yoksa güçlü bir ruh silahı taşıyan güçlü bir uygulayıcı geçti ve silahın ruh enerjisi sızarak beklenmedik şekilde toprak dizisine fayda mı sağladı?”

 

Bu ihtimal önemsiz miktarda cüzi görünüyordu.

 

Bu kadar sıradan bir şekilde böylesine güçlü seviyede bir uygulayıcının sıradan bir krallıkta ortaya çıkması imkansız oluşu kenara konulduğunda… Böylesine bir uygulayıcı geçse de güçlü ruhsal enerjisinin göze çarpan etkileri gözlenirdi. Sadece bu yığını etkileyerek diğer yerlerin normal kalması imkansızdı.

 

“Gözlerden uzak bazı uygulayıcıların bir eşek şakası olabilir mi?” Jiang Chen böylesine uç bir ihtimali bile düşündü.

 

Hafif bir esinti Jiang Chen’i üşütürken hafifçe başını sallayarak bu rastgele, gülünesi spekülasyonları zihninden fırlatıp attı.

 

Xiaoyu, bu durumu uygun şekilde ele al. Geçici olarak tüm bu haberleri mühürleyin ve olgunlaşan ruh ilaçlarını hasat edin. Tohumları ekmeye devam edin ve değişimleri gözlemleyin. Birkaç günü burada geçireceğim ve ne oluyor göreceğim.”

 

Jiang Chen emretti.

 

Jiang Yu onayladı ve bir anlığına tereddüt ederek sordu, “Dükün geri gelmesini istesek mi…”

 

Jiang Chen elini salladı, “Gerek yok. Başkentteki politik durumda rüzgar ve bulutlar gibi sürekli değişir. Ve her hangi bir kısmın hareketi tümünü etkileyebilir. Kesinlikle şu anda ayrılamaz.”

 

Jiang Feng dönmüş olmasına rağmen yapacağının kayıplarından emindi. Doğu Krallığında, O, Jiang Chen ruhsal ilaçların ardındaki bir şeyi anlayamıyorsa o zaman başka birinin gelmesi beyhude olurdu.

 

Jiang Yu tıp çocuğuna Jiang Chen’in talimatları doğrultusunda ruhsal ilacı hasat etmesini ve öğleden sonra tohumları ekmeye başlamasını söyledi.

 

Hepiniz ruh ilacı bahçesinin dış dünyaya açık edilmemesi gerektiğinin bilincinde olmanız gerek. Aksi halde aile kurallarına aykırı gelmiş olacaksınız!” Jiang Yu birkaç defa uyardı.

 

Ruh ilaçları bahçesindeki bitkilerin birbirlerinden ayrı olmaları iyi bir şeydi. Faydalı bir karışıklık önleyici işlevi vardı. Ruh ilacı bahçesinde meydana gelen durumlar henüz dışarı sızmamıştı.

 

Jiang Yu’nun zamanında bilgi engellemesiyle durumun gerçek statüsü henüz yayılmamıştı.

 

Geceden sonra Jiang Chen bu bitki tarlasına sabahın erken saatlerinde geldi. Gözleri dünkü tohumlara kilitlendi. Çoktan genç sürgünlerini göndermişlerdi ve çoktan iki üç inch uzunluğa ulaşmışlardı.

// inch=2.54cm

 

Bu...bu delice bir büyüme hızıydı!

 

Kardeş, bu…” Jiang Yu da bu sahne karşısında afallamıştı. Tıpçı çocuk da şaşkındı. Ruh ilaçları konusuyla ve ruh ilaçları yetiştirme döngüsüyle en fazla uğraşan kişilerdendi.

 

Bu sahne kesinlikle inanılmazdı.

 

Jiang Yu tüm bilgi akışını kes ve kimsenin bu bitki tarlasına ulaşmasına izin verme.”

 

Jiang Chen’in kafası da sorularla doluydu. Ruh ilacı bahçesi için kesinlikle bu kadar mucizevi kısa dönemli yetiştirme süreci iyi olmasına rağmen Jiang Chen sırtını kaşıyan bir önsezi hissediyordu.

 

Önceki yaşamı hatırlandığında, Jiang Chen geniş ölçekte tecrübeli ve göklere kadar ulaşan teorilerin hepsini görmüş geçirmişti. Göklerden gelip düşen böyle bir olay gizli sır ve tehlikeler içeriyor olabilirdi!

 

Kardeş, bu kötü bir şey değil, bunun hakkında endişelenme. Rüzgar yumuşak ve güneş bugün parlak. Neden sen ve ben kendimizi Erguvan bölgesinin Mor Bulut Zirvesinde eğlendirmiyoruz?”

 

Mor Bulut Zirvesi ruh ilacı bahçesinden fazla uzakta değildi ve dümdüz istikamette mesafe beş kilometreyi aşmıyordu. Yükseklik de hesaba katıldığında izlemesi birinin kalbini ve zihnini açıyordu.

 

Jiang Chen kişisel muhafızlarını getirdi ve Mor Bulut Zirvesinde Jiang Yu’nun eşliğinde toplandılar. Zirveye tırmandıktan sonra etrafa baktıklarında hepsi  Erguvan bölgesinin görkemli manzarasını içlerinde hissetti.

 

Jiang Chen Tanrı Gözünü yaydı ve görüşü devam eden bir akıntıda sınırı ve sonu olmayan şekilde genişledi.

 

Aniden Jiang Chen’in gözleri ruh bitkisi bahçesine takıldı ve bakışları aniden durdu.

 

Yukarıdan baktığında ruh ilacı bahçesi aslında bir ışıkla çevrelenmişti, sisli bir hava gibiydi. Uzaktan izlemeseydi asla bu anormalliği fark edemezdi.

 

Fakat yüksekten bakarken yükseklik avantajıyla farkı gözleyebiliyordu. Nemli ve belirsizdi, açıklanamıyor veya tanımlanamıyordu.

 

Xiaoyu, ruh bahçesine bak!”

 

Xiaoyu sesini takip etti ve tuhaf durumu  gördü. “Kardeş, bu nedir? Efsanevi ruhsal enerji mi? Hıh hıh, bu fazla şaşırtıcı.”

 

Dikkatlice bak. Bu dumanlı pus ruh bahçesini çevreliyor. Tamamı göz önüne alındığında belirgin bir resim veya bir şey görünüyor gibi değil mi?”

 

Dikkatlice baktıktan sonra Jiang Yu da şaşırarak konuştu, “Kardeş, hatırlatmasan çıkartamazdım. Bu gerçekten dikkatlice baktıktan sonra göze çarpıyor.”

 

Ne gibi görünüyor?”

 

Pençeler, büyük bir yaratığın pençeleri gibi görünüyor. Bak, dört yükselen toprak yolu ruh bahçesinde büyük bir yaratığın dört keskin pençesi gibi görünüyor. Arkadaki kısım pençelerin avuç içi gibi görünüyor. Ve şu kısım pençelerin eklem bağlantısı gibi görünüyor. Gerçekten öyle görünüyor! Hıh hıh, doğanın ilahi gücünün yarattıkları fazla hayret edilesi!”

 

Jiang Yu birçok hayret eden ses çıkardı, fakat Jiang Chen’in ifadesi daha da ciddiyetle donmuş gibiydi.

 

Jiang Yu, dağa doğru hızlan, çabuk! Bu tarladaki ruh ilaçlarını yok et. Bu tarlaya daha fazla ekim yapmayın, çabuk!”

 

Jiang Chen’in tüm bedeni yayın kirişinin çekilmesi gibi doğrularak ayağa kalktı.

 

Kardeş durum nedir?”

 

Soru sorma, sadece söylediğimi yap!” Jiang Chen’in ifadesi astlarına dönerken kararmıştı. “Dağdan aşağı gidiyoruz!”

 

Jiang Yu Jiang Chen’i gençliğinden beri takip ediyordu ve şu anda Jiang Chen’in zihninin onu beslediğini biliyordu, doğal olarak Jiang Chen’in sözlerine şu anda azami inanç besliyordu.

 

Dağdan aşağı indiğinde Jiang Yu tıpçı çocuklara tüm ruh sürgünlerini tarladan yok etmeleri talimatını verdi. Tıpçı çocuklara tekrar tekrar burada olanları açık etmelerinin kesinlikle ölüm cezası olduğunu hatırlattı!

 

Hiçbiri bu kadar ileri gitmeye cüret edemezdi. Hele ki Jiang Chen’in yüzü mezar taşı gibi kesilmişken asla cesaret edemezlerdi.

 

Jiang Chen ruh ilacı bahçesinin birkaç köşesinde tur attı ve etrafına baktı. Kaşları çok daha şiddetlice çatılırken bir şeyleri hatırlayıp doğrular gibiydi.

 

Uzun bir süreden sonra Jişang Chen Jiang Yu’ya doğru yürüdü.

 

Xiaoyu, buraya gel. Sana el çizimi bir harita vereceğim. Bazı adamları gönder ve harita ölçeğinde yönleri araştırın. Ruh ilaçlarının bu bölgelere ekilip ekilmediğini bulun.”

 

Jiang Chen çizmeye başladı. Bir şekil çizmedi fakat çeşitli köşelerdeki sayısız noktayı işaretledi.

 

O vakit doğrultuları ve bu noktalar arasını birleştirdi.

 

Diğer bölgelere gitmeye gerek yok, araştırmak için en yakın noktaları seçin. Üç gün içinde geri rapor etmelisiniz, ne kadar erken o kadar iyi!”

 

Jiang Chen’in tonu heybetliydi.

 

Kardeş, önemli bir şey mi oldu?” Jiang Yu’nun Jiang Chen’den böylesine aceleci bir tavır gördüğü ilk seferdi.

 

Hain Jing Man’ı yakaladıkları gün bile kuzeni Jiang Chen’in performansı kayıtsızdı. Hiçbir şey olmamış gibi kolaylıkla konuşuyor ve gülüyordu.

 

Bugünkü durum biraz tuhaf ve  sıra dışıydı.

 

Fakat Jiang Yu’nun en büyük erdemi Jiang Chen’i dinlemesiydi. Hemen bazı klan büyüklerini kişisel olarak davet etti ve Jiang Chen’in işaretlediği noktaları araştırmaya başladı.

 

                   ****************************************************************************

 

Üç klan büyüğü iki gün sonra dönmeye başladı ve getirdikleri haberler Jiang Chen’in kalbini daha da ağırlaştırdı.

 

Jiang Chen’in tahmin ettiği gibi tarladaki bitkiler gerçekten ruhsal enerji akınına maruz kalmıştı. Ve ruh ilaçları bu şekilde olgunlaşmıştı! Doğu Krallığının bazı sınır bölgelerinde ve diğerleri krallıkların topraklarında çoktan hepsi seyahat etmişti.

 

Kardeş, neler oluyor böyle?” Jiang Yu geçen birkaç günde fazlasıyla meraklıydı.

 

Jiang Chen hafiçe iç geçirdi, “Kaderin yaratıcısı her yudum ve ısırığı önceden takdir etti, önceden takdir edilmiş kadere tabi olmayan kimse yoktur. Bu ruh alanı nasıl sıradan bir krallıkta bir uyum veya neden olmadan nasıl belirebilir? Neden böylesine bereketli bir ruh toprağı ortaya çıkar? Xiaoyu, tahminlerim doğruysa, bu hasta bir kehanet--- son derece öncü bir işaret!”

 

Son derece öncü bir işaret mi? Kardeş, bu ruhsal toprakla ilgili yanlış bir şey mi var?”

 

Jiang Chen başını salladı, “Bu durum senin veya benim gücüm tarafından karara bağlanamaz. Tahminlerimi doğrulamak konusunda sen ve ben ikimiz de Ruhsal dao diyarına girmediğimiz ve tamamen dünyada uçma kabiliyetlerini kavrayarak araştırma ve keşfin derinliklerine yolculuk etmediğimiz sürece hiçbir tahmin, tahmin olmanın ötesine geçemeyecek.”

 

Jiang Chen fazla açıklamak istemiyordu. Açıkladıkça Jiang Yu’nun anlaması zorlaşıyordu.

 

Xiaoyu, her ne pahasına olursa olsun bu ruhsal ilaç bahçesinin bu yığınında hiçbir şey yapma. Hasta kehanetin hafifçe gerçekleşmiş olması iyi bir şey olmasına rağmen yine de yarıp geçme aşamasına henüz ulaşmamış. Tahminlerimin doğru olduğunu umarım. Aksi halde bu sıradan krallığın kendini savunamayacağı bir felaket olacaktır.

 

Jiang Chen hafifçe iç geçirdi. Tecrübesi sınırlardaydı ve gerçekten kalbinde böylesine bir sonuca varmıştı. Bu durumun bilgisini paylaşamayacağını bilmesinin dışında durum bundan ibaretti. Kim bilir durumun lafı yayıldığında ne kadar korkutucu olaylar zinciri gerçekleşirdi.

 

Önceki hayatında İlahi İmparatorunun oğlu olmasına rağmen artık reenkarne olduğundan bu konumda değildi. Artık sıradan dünyada etrafta kendi yolunda ahmaklık edebilecek ne becerisi ne de temelleri vardı.

 

Karmaşıklık olmaması için her adımının ve hareketinin arkasındaki farkındalığı hesaba katmak zorundaydı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44336 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr