Bölüm 81: Katakomplardaki Orman Kanunu

avatar
6416 3

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 81: Katakomplardaki Orman Kanunu


 

Çevirmen: madShy

 

Gürültülü küfürler duyulurken daha fazla keyifsiz varis bir arada toplandı.

 

Herkes sakinleşsin, sakinleşin. Beyaz Kaplan ve Siyah Kaplumbağa varisleri burada. Hepsi dört büyük dükün varisleri ve hepimizin lideri. Long Ailesinin yarışmada hile yapmasına karşı bir mücadele planı yapmalıyız. Aksi halde bir aylık süre içerisinde ayrıldığımızda hepimiz düklüklerimizi kaybedeceğiz!”

 

Evet, birlik olup yapmak istediklerine engel olmalıyız.”

 

Bu doğru. Gruplaşmak istemiyoruz fakat bizi felaket yolunda umutsuzluğa da zorlamasınlar!”

 

Beyaz Kaplan Bai Zhanyun ve Siyah Kaplumbağa Yi Tiachu ikisi de temsilci seçildi.

 

Herkes, dört büyük dükün varislerinden biri olmama rağmen ayrıca bir kişi dolayısıyla krallıktaki düklüklerin umutlarının gelecekte kesinlikle değişeceğini diğer herkesin de görebildiğini düşünüyorum.”

 

Bai Zhanyun bakışları Jiang Chen üzerindeyken yüksek sesle konuştu.

 

Jiang Chen?

 

Kardeş Jiang Chen, Ben, Bai Zahnyun, sadece sana katılacağım.” Bai Zhanyun Jiang Chen tarafından birkaç defa engellenmişti, fakat buna rağmen onun yeteneğine saygı duyuyordu.

 

Kardeş Jiang Chen, Yükselen Ejder varislerini gelecek birinci sıra düklük meydan okuman için sıkıca bastırdın. Biz de seni kabul ediyoruz, lütfen bize birkaç işaret göster.”

 

Jiang Chen gerekçesi olduğunda ikna olabilen biriydi, fakat zorlamaya gelmiyordu.

 

Herkes, Ben, Jiang Chen, sorun getiren biri değilim. Lakin tahminlerime göre Yeşil Kanatlı Kılıç Kuşları üçüncü katta olmalı. Long kardeşler birçok yönteme sahip olmasına rağmen hala dördüncü kata gitmeye cüret etmeyeceklerdir. Bu nedenle isteseler de istemeseler de son savaş kesinlikle üçüncü katta olacaktır.”

 

Herkesin seçtiği strateji doğru. Bu anda sizin için tek önerim takımlar oluşturarak avlanmanız. Tek başına gezinmek üçüncü katta sizi çok pasif olmaya zorlayacaktır.”

 

Jiang Chen’in tüm söyleyebileceği buydu.

 

Kardeş Jiang Chen, bu hala görevi tamamlama umudumuz olduğu anlamına mı geliyor?”

 

Jiang Chen hafifçe gülümsedi, “Sadece takım oluşturduğunuzda biraz umudunuz olacağını söyleyebilirim. Diğer yandan eğer herkes kendi bencil güdüleriyle hareket ederse o vakit söylemesi zor.”

 

Doğru, takımlar oluşturalım, takımlar!”

 

Bir takım oluşturmak istiyorum, kim benimle takılmak ister?”

 

Kardeş Jiang Chen, bizimle bir takım olmak ister misin?”

 

Long ailesinin kinini üzerinize çekmek ve çapraz ateşe yakalanmak istemiyorsanız beni bundan ayrı tutmanız en iyi seçenek olacaktır.”

 

Jiang Chen doğru konuştu. Long kardeşler çok şey yapmıştı, ve asla bunun içinde ona karşı sinsi bir entrika olmadığını düşünmemişti.

 

Tabii ki diğer yandan Jiang Chen her zaman özgürce takılmayı tercih ettiğinden doğal olarak diğer varislerle beraber hareket etmeyi istemiyordu.

 

Konuşmasını bitirdikten sonra Jiang Chen iki ayağıyla fırladı ve figürü karanlıkta kayboldu.

 

Long kardeşler nasıl sinsi entrikalar uygularsa uygulansın Jiang Chen değişken olaylarla tek temel prensiple başa çıkmaya karar verdi. Diğer meseleleri tasarlamadan önce görevi tamamlamak istiyordu.

 

Planı Jiang Chen’i doğrudan üçüncü katın kalbine götürdü.

 

Kabaca yirmi yirmi beş kilometre kadar yol kat ettikten sonra Jiang Chen aniden adımlarını durdurdu ve burnu belli belirsiz birkaç defa seğirdi.

 

Jiang Chen solmaya yüz tutmuş şaşırtıcı tanıdık bir varlık izi yakalamıştı.

 

“Bu varlık da ne?”

 

Dikkatlice kokladı, fakat bir şey bulamadı.

 

Bu sırada Jiang Chen’in göz bebekleri ansızın Tanrının Gözüne bağlanarak bir anda konsantre ışık demetleri gönderdi. Birkaç orman kayasının ve kılıç kuşunun yanından geçerek ilerledi. Üç veya dört taneydiler, başlarından hafif gümüşümsü bir ışık yayılıyordu.

 

“Gümüş Kanatlı Kılıç Kuşları?”

 

Jiang Chen tüm rastgele düşüncelerini fırlatıp attı ve hızını aşırı düzeylere yükselterek kılıç kuşu sürüsüne doğru ateşlendi.

 

Bu Sonsuz Katakomplara girdiğinden beri kılıç kuşu sürüsü gördüğü ilk seferdi.

 

Bu sürüde kabaca 40-50 kadar kılıç kuşu bulunuyordu, liderleri Gümüş Kanatlı Kılıç Kuşlarıydı. Aslında başka bir yöne doğru uçuyorlardı fakat aniden geri dönerek Jiang Chen’in yönüne doğru uçmaya başladılar.

 

Jiang Chen’in bedeni ortaya çıktığı gibi bir anda birkaç figür hemen karşı köşesinden fırladı. Birkaç yöne ayrılarak kılıç kuşu sürüsünün yolunu kapadılar.

 

Bu büyük hedefin elimizden kaçmasına müsaade etmeyin, gidin!”

 

Beliren üç figürün hepsi kılıç kuşlarına saldırılar savurmaya başladı.

 

Jiang Chen nasıl böylesine temiz bir fırsatın elinden alınmasına müsaade ederdi? Bedeni atlarken ileri atıldı, isimsiz bıçağı havayı kesiyordu!

 

Arkasından engin denizler akıyormuş gibi, samanyolu tepe taklak oluyormuş gibi!

 

İkinci form Engin Okyanusun Dalga Ayracı-- Dalga Kıran!

 

Güçlü bir bıçak aurası fırtınalı dev dalgalara ve korkunç dalgalara dönüşerek devasa sayıdaki kılıç kuşunun üzerine yığıldı.

 

Jiang Chen oraya ulaştı ve pürüzsüz bir tavırla yakaladı. İki gümüş inci derhal eline kondu. Kolları tekrar savrulurken heybesine dokuz ruh incisi daha getirdi.

 

Diğer üç kişi de mümkün olan en yüksek hızda ruh incilerini ayırdı.

 

Jiang Chen başka birinin zor kazancından fayda sağlıyorsun! Zorlukla kılıç kuşu sürüsünü buraya sürüp bekledik fakat en yüksek kazançları aldın.”

 

Varislerden biri sonuçları kabul etmeye isteksizdi.

 

Diğer ikisi hiçbir ses çıkartmamasına rağmen Jiang Chen’i avını süzen bir kaplan gibi izlediler.

 

Jiang Chen gerçekten bu sefer iyi kar etmişti. İki gümüş ruh incisi ve dokuz yeşil ruh incisi, tek vuruşta 29 ruh incisi elde etmeye eş değerdi.

 

Önceden kazandığı 57 inciye bu 29 inci de eklenirse bu 86 inci yapıyordu. Şuan görevi tamamlamaktan 14 inci uzaklıktaydı.

 

Huh. Eğer bunu yapmazsam tüm kılıç kuşlarını halledeceğinize güveniyor muydunuz?” Jiang Chen soğukça güldü, ayrılmak üzereydi.

 

Şuan bunu yapmamış olsaydı, bu kılıç kuşlarının büyük bir kısmı muhtemelen kaçacaktı. Sonuçta kılıç kuşlarının hızları fazlasıyla hızlıydı ve karanlık bir mağaradalardı. Bu üç kişi sadece üç yönden sarabilirdi ve bu sürü Jiang Chen’in yönüne gelmeye yeltenmişti.

 

Eğer Jiang Chen bu hareketi yapmasaydı sadece birkaç kılıç kuşu alabileceklerdi.

 

Günün sonunda Jiang Chen’in hareketleriyle daha fazla kazandılar.

 

Jiang Chen, gümüş ruh incilerini bırak, yeşil olanları alabilirsin.”

 

Evet, biraz kazanmana izin vereceğiz, fakat fazla aç gözlü olma.”

 

Bu son çizgimiz!”

 

Eğer becerebiliyorsanız gelin alın.” Jiang Chen saçmalamak istemiyordu ve doğrudan sonsuz karanlığa atıldı. Jiang Chen’in bir yığın yoldaşın minnet kavramını anlamaması konusunda hiçbir planı yoktu.

 

Jiang Chen’in hızıyla üçü doğal olarak ayrılmak isteyen Jiang Chen’i burada tutamazlardı.

 

Üçüncü katın ücra köşelerinden birinde dört figür buluşuyordu.

 

Biri kulak tırmalayan sesle sordu, “Jiang Chen’den haber var mı?”

 

Patron, bu eleman kendini iyi gizliyor, fakat son günlerde kendini gösterdi. Long kardeşlerin iş birliğiyle her şey plana göre ilerliyor.”

 

Mm. Merak ediyorum da bu durumlar altında şu velet ne iş yaptı?”

 

İki gün önceki istihbarata göre bu velet gerekli yeşil ruh incilerinin yarısını hatta daha fazlasını çoktan toplamış.”

 

Yarısı? Bu durumlar altında bu kadar fazla yeşil ruh incisi avlayabildiğine göre görünen o ki bu veledin bazı yetenekleri var. Yükselen Ejder Dükünün iki kat ödemesinin nedeni buymuş demek ki.”

 

Heh heh, tabii ki bir nedeni olacak. Aksi halde Long kardeşlerin şuan ki gücüyle, neden bize gerek duysun?”

 

Mm. Eğer velet bu bölgeye ulaşmadan yeterince ruh incisi toplarsa o vakit planda değişiklik yapmamız gerekecek.”

 

Mm. Görünen o ki değişiklik yapmak gerekiyor. Her şekilde başka planlarımız da var.”

 

Üç numara, sen daha zekisin, git. Bu bölgeye gelmeyecekse onu buraya çek. Plana göre ilerle.”

 

Evet patron!”

 

İki numara, dört numara kendinizi hazırlayın. Eğer davranmamız gerekirse, temiz bir iş olsun. Şu veledin en ufak önlem almadığına emin olun.”

 

Endişelenme, biz dört kardeşin birlikte çalışmasıyla ve Jiang Chen’e bir entrika çevirmemizle, bu veledin işini bitiremezsek Gizli Elin itibarı ne hallere düşer?”

 

Jiang Chen üçüncü katta daha derinlere nüfuz ettikçe gerçekten daha fazla kılıç kuşu avlamaya başladı.

 

Görünen o ki üçüncü katın saçaklarına gitmeden yeterli yeşil ruh incisi toplayabileceğim.” Jiang Chen hesapladı ve bu hızında görevini yarım gün içerisinde tamamlayabileceğini hissetti.

 

Jiang Chen derin düşünceler içerisindeyken göz kapaklarından biri aniden seğirerek bir alarm sinyali gönderdi, “O kim, dışarı çık! Etrafta korkaklık ederek ne yapıyorsun?”

 

Jiang Chen Tanrının Gözünü karanlıkta gezdirdi ve bir varisin kırık kayaların arkasından koşturduğunu gördü.

 

Kardeş Jiang Chen gerçekten sen misin?” Jiang Chen’i gördüğünde gözlerinden şaşkınlık ve mutluluk parladı.

 

Sen?” Jiang Chen bu kişinin tanıdık göründüğünü düşündü fakat ismini hatırlayamadı.

 

Ben Ouyang Ping Sunchaser Düklüğünden. Kardeş Jiang Chen, bütün katta seni aradım. Şişko Huan ve Hubing Yue bir grup varisle takım oluşturdu ve bazı diğer varislerle fikir ayrılığına düştü. Epey dayak yediler. Şişko Xuan’ın arkadaşıyım ve gücümle hiç yardım edemedim bu yüzden delice seni aramaya geldim.”

 

Hatıralarında bu Ouyang Ping gerçekten Şişko Xuan ile biraz arkadaşlığı olan biriydi.

 

Neredeler? Yolu göster!”

 

Şişko Xuan ve Hubing Yue Jiang Chen’in tek iyi arkadaşlarıydı. Tembellik yapıp oturamaz ve onlara dair mevzuları görmezden gelemezdi.

 

Bu sırada bir tuhaflık olduğunu hissetti. Hubing Yue’nin gücüyle dört büyük düklük varislerinden başka kim ona tehdit oluşturabilirdi ki?

 

“Dört büyük düklüğün varislerinden olabilir mi?”

 

Ouyang Ping yolu gösterirken Jiang Chen arkasından takip etti fakat daha fazla soru sormadı. Ouyang Ping’in ona bu mesajı getirmesi zaten kolay bir iş olmamıştı.

 

Kabaca 15 dakika kadar sonra iki ayrımlı bir bataklık yoluyla birlikte önlerinde dikenli çalıların olduğu bir yol belirdi.

 

Tam olarak dikenlerin bulunduğu yerdeler.”

 

Jiang Chen onayladı, “Yolu göster.”

 

Çalıları ve dikenleri geçtikten sonra  genişçe bir çimenlik alana ulaştılar. Etrafı sinsi, parlak, kaygan ve ıslak kayalık duvarlarla çevriliydi. İleride bulunan pürüzlü tuhaf biçimli kayalar fazlasıyla sinsi görünüyordu.

 

Kardeş Jiang Chen, hemen ileride.”

 

Jiang Chen onayladı ve aniden sordu, “Ouyang Ping, şuan kaç meridyen gerçek Qi seviyesindesin?”

 

Heh heh, umutlarım iyi değil, sadece altı meridyen gerçek Qi’deyim, Şişko Xuan ile neredeyse aynı.”

 

Oh!” Jiang Chen bir şey üzerinde düşündü ve onayladı.

 

Kardeş Chen sonunda geldin!”

 

Jiang Chen sesi takip etti ve Şişko Xuan’ın hüzünle kayalık duvara karşı oturduğunu gördü. Yüzü solmuş ve ağır nefes alıyordu. Yaralanmış gibi görünüyordu.

 

Hubing Yue de o kadar iyi durumda değildi. Şişko Xuan’ın yanına bağdaş kurup oturmuştu ve Jiang Chen’in geldiğini görünce yüzünde bir neşe emaresi belirdi.

 

Şişko, neler oluyor?” Jiang Chen somurttu. “Yaralı mısın?”

 

Şişko Xuan hüzünle sövdü, “Yan Yiming ve şu piçlerdi. Kahretsin, sadece sayıları fazla diye bize zorbalık ettiler. Ben, şişkonun kalın deri ve ete sahip olması iyi bir şey.”

 

Ağır mı yaralandın?” Jiang Chen iki Göksel Karma Hapını çıkardı.

 

Biraz iç yaralanma. Altı meridyen gerçek Qi’ye yarıp geçtiğim iyi oldu yoksa buna dayanamayabilirdim.” Şişko şikayet etti.

 

Jiang Chen’in kolu belli belirsiz havada durdu, fakat yine de parmaklarıyla fiske atarak iki hapı gönderdi. “Bu Şifa Salonu tarafından işlenmiş en yeni iyileştirici her derde deva bir ilaç.”

 

Kardeş Chen en iyisi!”

 

Şişko Xuan kocaman gülümsedi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr