Bölüm 84:Umutsuz Durumda Köşeye Sıkışmak?

avatar
6496 5

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 84:Umutsuz Durumda Köşeye Sıkışmak?


 

Çevirmen: madShy

 

Jiang Chen, dahi olduğunu kabul ediyorum!”

 

Karanlıkta hırıltılı, patronun insanın kanını donduran sesi bir kere daha duyuldu. Tonu soğuktu, hiçbir duygu hissedilmiyordu, ona göre yoldaşlarının ölümü 3 karıncanın üzerine basılmış gibiydi, hiçbir duygu titremesi kalbinde dalgalanmıyordu.

 

Üç gerçek Qi ustasını biraz hilebaz yoldan öldürmene rağmen seni hafife aldığımı kabul etmek zorundayım.”

 

Lakin, iki defa yaralandın ve şuan bir ok uçuşunu tamamlamak üzere. Bu katakomplar senin defin yerin olmaya kadirler. Gizli El ismi üzerine yemin ederim ki seni işkence ederek yavaşça öldüreceğim, ölmeden önce gerçek umutsuzluğun tadını almanı sağlayacağım!”

 

Beni öldürmek?” Jiang Chen’in sesi de soğukça karanlıktan duyuldu. “Az önce dört kişiydiniz ve yine de başaramadın, tek kişiyken beni öldürebileceğini düşünmeni ne sağlıyor?”

 

Dört? Bir?” Patron küçümsedi. “Katiller insanları öldürürken bunun bir sayı oyunu olduğunu mu sanıyorsun? Bazı zamanlar fazla kişi yük olur.”

 

Kurnaz bir konuşmacı ha? Havaya girmediğim için bağışla!”

 

Jiang Chen bir kere daha ayaklarını kaldırarak yürüdü, Taşın Kalbinin güçlü sezgisini kullanarak çoktan diğerinin yayının bulunduğu noktaya tıpkı önceden olduğu gibi kilitlendiğini algılamıştı.

 

Etrafta sayısız eğri kaya bulunması iyi bir şeydi, kesişen kaya duvarlar ve sıra sıra çıkıntılı kayalar diğerinin hareketini etkiliyordu.

 

Diğer taraftan Jiang Chen’in kalp atışları azıcık da olsa gevşemedi.

 

On bir meridyen gerçek Qi ustasının baskısı başının hemen arkasındaki keskin bir bıçağı andırıyordu, her an kayabilir ve onu öldürebilirdi!

 

Gardını indiremezdi, özellikle henüz yaraları tamamen iyileşmemişken.

 

Yay tekrar tıngırdadı.

 

Jiang Chen bilinçsizce ayağını hareket ettirdi, fakat sonrasında hareketini yarıda kesti.

 

Taşın Kalbinin içgüdüsü saldırıdan gelen muazzam gücü kısacık anda yakalayamadı.

 

Ok yok? Sadece kirişi mi çekti?” Kavram Jiang Chen’in zihninde parladı.

 

Yay tekrar ses çıkarttı.

 

Jiang Chen dağ gibi hareketsiz kalarak, en iyi Taş Kalbi alemine girdi. Tüm dakika değişimleri zihninin algısından kaçamıyor gibiydi.

 

Jiang Chen bir hikaye düşündü, hikayenin kuşları yay gerilmesine şaşırıyordu.

 

“Patron benim korkmuş bir kuş olduğumu mu düşünüyor? Sadece yayı ok atmadan çekerek dövüşçü ruhumu ortaya çıkarmak ve sinirlerimi denemek mi istiyor?”

 

Jiang Chen aniden bir şeyi anladı, ve soğuk gülüşünün izleri dudaklarının kenarından döküldü.  “Taşın Kalbini eğitmemiş olsaydım ve zihinsel durumum yeterince kararlı olmasaydı, bu patronun hilesinden etkilenmiş olacaktım.”

 

Tıngır, tıngır!

 

Ardışık yay tıngırdaması!

 

Jiang Chen bu sefer hareket etti!

 

Doğru ve yanlış yay tıngırdamaları karışıyordu, ikisi sahteydi ve biri gerçek. Ortadaki tıngırdama bir okun saldırısıydı!

 

Doğru ve sahte, doğru ve sahte.

 

Patronun kalbe saldırma anlayışına sahip olduğu ve avlanmanın derinliklerindeki yolu kavradığını söyleyebilirdi.

 

Jiang Chen gibi kalbi fazlasıyla güçlü bir rakiple karşılaşması ne kadar da yazık olmuştu.

 

Kaya duvar bir ok tarafından tamamen tuzla buz edildi.

 

“Gerçek Qi akıntıları, bir gerçek Qi patlaması! Pekala o da bir on bir seviye gerçek Qi ustası!” Jiang Chen de bu okun gücü tarafından hayrete düşmüştü.

 

Rakibinin epey güçlü olduğunu kabul etmeliydi.

 

Yaralanmamış olsaydı bile böyle bir rakiple mücadeleye tutuştuğunda dışarı çıkmasının tek yolu yüksek ihtimalle yolu temizlemek olurdu.

 

Sonsuz Katakompların her yöne çıkabilmesi iyi bir şeydi, ve sonsuz yer altı dünyasının sonu yoktu.

 

“Benim gücümle, inanılmaz zor olacak, karşılığında bu kişiyi öldürmek imkansız değilse. O bir katil, ve benimle oynayacak vakti fazlasıyla var. Benim ise gerçekleştirmem gereken bir görev var. Buna rağmen sadece birkaç yeşil ruh incisi eksiğim, ayın yarıdan fazlası neredeyse geçti. Eğer oyalanmaya devam edersem görevi tamamlamam epey zor olacak.”

 

Jiang Chen bu kişiye bitmek tükenmez bilmeyen bir nefret besliyordu, bu nedenle bu kişiyle oyalanmak sadece zaman ve efor kaybıydı.  Tehlike her yanı sarmıştı ve herhangi bir sonuca ulaşması zor olabilirdi.

 

36 katman taştan çıkıp başka bir gün dövüşmek en iyi yöntemdi.

 

“Ayrıca bu elemanı ekmesi biraz zor. Üçüncü kattaki arazi tehlikeli düzeyde sarp olduğundan gizlenmesi  kolay. İkinci ve birinci katlarda arazi çok daha az karmaşık bir hal alıyor. Onu bu noktada ekmesi zor olacaktır.”

 

Jiang Chen bir ikilem içindeydi.

 

Eğer kalır ve diğer tarafı öldüremezse o vakit sadece onun avı olacaktı.

 

Ayrılmak? Bu katilin iz sürme becerileriyle, katil ona odaklanmışken özgür kalması zor olacaktı. Bunun yanı sıra Jiang Chen hala biraz ruh incisi toplamak zorundaydı, bu gökyüzüne tırmanmak kadar zordu.

 

İki gün sonrasında Jiang Chen sırtını gizli bir duvara yasladı, soluk alıp verişi biraz telaşlıydı. Önceki iki gün yaşanan vahşi kaz kovalamacası ve mücadelesi muazzam oranda enerjisini tüketmişti.

 

Rakibi Jiang Chen’in sırtını huylandıracak kadar güçlüydü.

 

Bu iki gün içerisinde Jiang Chen birçok plan düşündü ve birçok hile kullandı.

 

Diğer yandan şu eleman başından sonuna bir hayalet misali her daim Jiang Chen’in bir adım arkasından, ne fazla uzaktan ne de fazla  yakından takip ediyordu.

 

Jiang Chen karşı saldırı yapmayı da denemişti fakat saldırıları her seferinde boşa çıkmıştı. Diğer tarafın ok ve yay saldırıları kesin, kurnaz ve basitçe karşı saldırılarını savuşturabiliyordu.

 

Temel güç bir yana atılırsa diğerinin hızı ondan yüksek değildi, fakat yavaş da değildi.

 

Bedenini gizleyerek, özelliklerini yada hızını saklayarak ve acele ederek diğerini şaşırtamamıştı.

 

Jiang Chen diğer elemanın izlerini takip etmek için özel bir yöntemi olacağından şüphelendi.

 

Onu ekemiyordu ve savaşta da yenemiyordu.

 

Bu iki günden sonra Jiang Chen biraz yorgun hissediyordu. Birçok göğe meydan okuyan ilaç hazırlamış olması iyi bir şeydi.

 

Göksel Karma Hapları yaralarının yüzde yetmiş sekseni kadarını iyileştirmesini sağlıyordu.

 

Engin Okyanus Hapları zamanla harcadığı gerçek Qi’yi sağlıyordu.

 

Bu hapların yardımlarıyla Jiang Chen sürekli tehlikeyle karşı karşıya olmasına rağmen diğer eleman tarafından henüz yenilmemişti.

 

Jiang Chen, hissettiğin endişe ve gerginlik artmaya başlamadı mı?” Hırıltılı bir ses hayalet veya bir hortlak misali bir kere daha duyuldu.

 

Bu kadar uzun süre devam ettirebileceğini kim düşünürdü ki. Büyük ölçüde takdir ettim ve beni heyecanlandırdın. Avlanmayı ve işkence etmeyi daha anlamlı kılan türden bir avsın.”

 

Lakin bugün burada bitiyor.”

 

Patron avının kalbine saldırmayı bir an olsun bırakmamıştı. Gözlerinde avı sürekli bir korku durumu içerisindeydi, yay çekilmesinden ürken kuşlardan farkı yoktu.

 

Kalbe saldırdığında, dövüşme ruhu zayıfladığında, avı zihinsel olarak parçalanırken sonunda işkence çekerek ellerinde ölecekti.

 

Jiang Chen’in kalbi taş misaliydi. Durum onun açısından fazla dezavantajda olmasına rağmen ve son derece köşeye sıkışmış olmasına rağmen, bu berbat durum savaş ilerlerken cesaretini dağlar kadar kabartmıştı.

 

Sen bir katilsin, fakat bir kadının ağzına sahipsin. Gerçekten yapacak yeteneğin varsa gel beni öldür. Eğer yoksa, o halde Sonsuz Mağaralardan kaçana kadar devam edeceğiz. Bakalım ne kadar uzun sürecek.”

 

Jiang Chen vücudunu artık gizlemekle uğraşmadı. Yeterli mesafede olduğu sürece ok ve yay tarafından pusuya düşürülmekten korkmuyordu.

 

Sonuçta ikisi de birkaç günlük kovalamadan sonra diğerinin yöntemlerine alışmıştı.

 

Ne kadar sürecek? Benden uzaklaşacak neye sahipsin ki? Bir aylık tahsis edilen zamandan fazla vakit kalmadı. Bu zaman israfını karşılayabilecek misin?” Katil patron yavaşça güldü.

 

Bir ay? Bugün bitiyor dememiş miydin? Kendi yüzünü mü tokatlıyorsun?” Jiang Chen dalga geçti.

 

Ne sivri bir dilin varmış öyle!” Hırıltılı ses sinsi bir tavırda güldü. “Lakin muhtemelen çoktan son dinlenme noktana yürüdüğünü bile bilmiyorsun?”

 

Jiang Chen’in düşünceleri aktı. İçgüdüsü diğerinin sözlerinin biraz doğru olduğunu söylüyordu.

 

Aniden Jiang Chen’in kalbi gömüldü. Zefirin Kulağı hafifçe seğirdi. Batıdan ve doğudan gelen iki dizi ayak sesi duyuluyordu.

 

Ve korkutucu bir güç de bu ayak sesleriyle birlikte geliyordu, gerçek Qi ustasıyla kıyaslandığında soluk kalmayan bir güçtü!

 

Tanıdık bir his çok daha tanıdık hissettirmeye başladı.

 

“Bunlar onlar!” Jiang Chen şaşırdı.

 

Jiang Chen ikisini Sonsuz Katakomplara girdiklerinden beri görmemişti. Sonunda böyle bir anda kendilerini açığa mı çıkartıyorlardı?

 

Long Yinye, Long Juxue!

 

Yükselen Ejder Dükünün iki varisi!

 

Jiang Chen, biraz bakımsız görünüyorsun.” Long Yinye’nin sesi yüz metre kadar doğudan duyuldu.

 

Jiang Chen, başkentte sana bir şans vermiştim.” Long Juxue’nin yüce tonu yüksek perdeden duyuldu. “Bağrına basmadın ve düşmanım olmaya karar verdin.”

 

Eğer Yükselen Ejder Düklüğüne karşı davranıyorsan seni sadece parçalayabiliriz. Jiang Chen ölümünle yüzleş!”

 

Long kardeşler gerçek Qi’lerini ilham veren momentumla döndürürken birbirleriyle yankılanarak konuştular. İkisi de gerçek Qi ustalarıydı!

 

Long kardeşler, üç astımın hepsi Jiang Chen tarafından öldürüldü. Bu iş için fiyatı iki katına çıkarmaya karar verdim.”

 

Patron katil acelesizce konuştu.

 

Long Yinye’nin tonu soğuktu. “Xue Sha, istediğini aldıktan sonra daha fazlasını isteme. Sana verdiğimiz fiyat zaten iki katı.”

 

Evet, iki katını verdiniz fakat kardeşlerim hayatlarını kaybetti. Biraz tazminat uygundur?” Patron kayıtsız tonuyla  rüzgar ve bulutlar gibi geçip gidercesine konuşmaya devam etti.

 

Sözleşmeyi bozmaya mı çalışıyorsun?” Long Yinye’nin sesi alçaldı.

 

Karar sizin. Kabul etmemeyi seçebilirsiniz. Bu işten vazgeçebilirim. Jiang Chen’i övüyor değilim fakat burada bıraktığım anda kaygan yılan balığı gibi kaçacağı kesin. Geçen üç günde sadece onu şişlemek için ne kadar enerji harcadığım hakkında hiçbir fikriniz yok!”

 

Long Yinye ve Long Juxue birbirlerine baktı, sonunda Long Juxue onayladı, “Pekala, dediğin gibi yapacağız. Tekrar fiyatı iki katına çıkartacağız fakat işi tamamlarken ayaklarını sürüyemezsin!”

 

Ayaklarımı sürümek? Ben, Xue Sha, iş yapmadan para alacak biri gibi mi görünüyorum?”

 

Konuştuğu gibi bir ok yerleştirerek ateşlenmiş bir yıldız misali Jiang Chen’in kendini gizlediği yere gönderdi.

 

Jiang Chen, geber!”

 

Öldürün onu!”

 

Long Yinye ve Long Juxue bir arada çalışarak ona iki taraftan yaklaştılar.

 

Bir uzmanın yeteneklerinin derinliği harekete geçtiğinde açığa çıkar.

 

Çentikli işlenmiş rünik yazılar Long Yinye’nin palasında parlayarak koyu altın bir ışık hüzmesi yayarken fazlasıyla sinsi görünüyordu.

 

Long Juxue göze çarpmayan yeşil ışık parıltıları saçan kısa bir kılıç kullanıyordu. Kısa kılıcın yüzeyi yeşil hava akımıyla kaplanmış, belli belirsiz masmavi bir anka biçimi oluşturuyordu.

 

Patron katil bunu gördüğünde sesi kulak tırmaladı, “Ruhsal silahlar! Siz, sizin ruhsal silahlarınız var!”

 

Jiang Chen de ‘ruhsal silahlar’ kelimelerini duyduğunda aniden aydınlandı, yüzü hafifçe değişiyordu. Bu Long kardeşlerin gerçekten ruhsal silahları vardı!

 

Kısacık bir anda Long Yinye’nin palası çoktan havayı kesmeye başlamıştı. Dış kısmındaki altın rünik yazılar altından bir ihtişamla girdap çizerek ve korkutucu bir momentum oluşturarak sınırsızca genişlemeye başladı. Aşağı doğru kesen şiddetli bıçağın kenarına işlenmiş beş pençeli altın bir ejderha gibiydi.

 

Long Juxue’nin kısa kılıcının üzerine yeşil ışık yayılırken gerçek Qi masmavi bir ejderha biçimine dönüyordu. Düşen bir ışık demeti oluşturdu ve doğrudan Jiang Chen’in karnı ile göğsündeki kritik yerlere doğru hamle yaptı.

 

Üç taraftan sıkıştırılmak….

 

Ön tarafta on bir meridyen gerçek Qi gücüyle ateşlenen bir ok vardı!

 

Solunda ve sağında iki yeni yükselmiş gerçek Qi ustaları ve ruhsal silahlarının korkutucu darbeleri vardı!

 

Umutsuz durumlar…. Jiang Chen göz açıp kapayıncaya kadar böylesine umutsuz bir durumda köşeye sıkışmıştı!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44351 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr