ÇEVİRİ: Tayk0st

DÜZENLEME: hfullbringer

Qin Yu hala avlulu evin içindeki sıradan taş masada oturuyordu.

Bütün bir gece ve gün boyunca bu şekilde oturmuştu. Bu süre içinde bazen gülümsüyor bazen de hüzünlü gözüküyordu. Ama bu anda Qin Yu bir esintiye benzeyen ve hüznü ile üzüntüsünü bir anda gideren hafif bir gülümseme takındı. Yavaşça ayağa kalkıp gökyüzüne baktı.

"O çoktan öldü. Onun için üzülmeye devam etmenin bir anlamı yok. Büyü baba Lian, gökyüzünden izliyor olmalısın, seni kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacağım." Qin Yu kendi kendine sakin bir şekilde düşünmüştü. Ardından bir ‘gu-gu’sesi duydu ve bunun sonucunda güldü. "Bir gün ve gece boyunca yemek yemeyi unuttum. Karnım oldukça aç.”

Konuşmasını bitirir bitirmez hizmetçilere ona yemek getirmelerini söyledi.

...

Qin De odasının içindeki duvarda bulunan savaş haritasına bakmaktaydı.

"Majesteleri, Xiao Yu az önce hizmetçilere ona yemek getirmelerini söyledi. Üçüncü prensin ifadesine ve ses tonuna göre konuşursak, üzüntüsünü neredeyse atlatmış olmalı." Xu Yuan gülümseyerek Qin De’nin yanına geldi.

"Oh!" Qin De’nin çatık kaşları rahatladı. Ve ardından yüzünde gülümseyen bir ifade ortaya çıktı. "Yu-er zor fikirli birisi. Kendisinin değersiz bir insan gibi üzüntü içinde kaybolmasına izin vermeyecektir." Bu haberleri duyan Qin De, sanki zihninden bir taş kaldırılmış gibi hissediyordu.

"Güzel, artık Yu-er için endişelenmemize gerek kalmadı. Xu Yuan görüyorsun ki eğer 30.000 Şiddetli Kaplan Birliği askerini buraya gönderirsek..." Qin De hiç vakit kaybetmeden Xu Yuan ile tartışmaya başlamıştı.

...

Qin Yu ona hazırlanan ziyafeti yerken, aklı başka meseleler hakkında düşünüyordu.

"Babamın büyük isyan girişiminin içine kesinlikle gireceğim. Geçmişte beni bir Xiantian uzman olmadığım için geri çevirmişti. Ama şimdi bir Xiantian uzman oldum, dahası daha önce eşi benzeri görülmemiş bir Xiantian uzmanıyım. Eğer babam bunu bilirse..." Qin De’nin gözleri parladı.

Sadece babasının onayı almak için uzun yıllar boyunca ara vermeden çalışmıştı.

Xiantian seviye bir uzman olmak babası tarafından kabul görmesi ve onun tarafından kutsanması için yeterli olmalıydı, öyle değil mi?

"Doğru, avlulu eve gittiğim o günde Birinci Trans Diyagramının 36 hareketinde oldukça fazla olan bir hıza ulaşmışım gibi duruyordu ve bunun sonucunda kutsal enerji akımları gümüş renkli bir ışık yayıyordu. O gümüş renkli ışın oldukça acı vericiydi." Qin Yu o sahneyi aklına getirmişti.

Qin Yu bu olayı o zaman fark etmiş olsa bile Lian Yan’ın ölümünün üzüntüsüne batmış bir haldeydi ve bu yüzden bunun hakkında dikkatli bir şekilde düşünememişti.

"Dahası, eğitim yaptığım süreç içinde hızım daha fazlaydı, emdiğim kutsal enerji ise daha güçlüydü. İyi, hadi bunu test edelim." Qin Yu hemen bir karar vermişti. Yemeğini çabucak bitirdi ve yemek çubuklarını kenara fırlattı. Ardından vücudu avlunun etrafında temiz bir hava akımı gibi parlamaya başladı.

Hızlı!

Qin Yu bu hareketleri sürekli daha hızlı bir şekilde sergilemeye başlarken, 36 hareket iç içe girmeye ve Qin Yu’yu yutan bir zırh haline geldi. Qin Yu’nun hızı arttıkça kutsal enerji akımları sürekli olarak daha da yoğun ve maddeleşmiş bir hale geldi.

En sonunda gümüş ışığın bazı parçaları ortaya çıkmaya başladı. Onlardan az vardı ve kutsal enerji akımlarının arasına dağılmıştı.

"O bu hızdı!"

Qin Yu’nun gözleri parladı. Aniden hızını artırmaya devam etmedi. O gümüş ışık parçacıklarının bulunduğu bu kutsal enerjinin vücuduyla kaynaştığında onun tazelenmesini ve hücrelerinin bile bir değişim geçirmesini sağladığını fark etmişti. Hücreleri paramparça oluyordu ama anında tekrar yenileniyorlardı.

Hücrelerinin derinliklerinden gelen keskin acı Qin Yu’nun yüzünün kontrolsüz bir şekilde solmasına sebep oldu.

Şanslıydı ki, hızını daha fazla artırmamıştı. Gümüş ışığın şimdiki seviyesi çok iyiydi çünkü o sadece birkaç yerde acıya sebep oluyordu ve bu sayede Qin Yu hala dayanabiliyordu. Eğer çok fazla gümüş ışık olsaydı, Qin Yu’nun bütün vücudu bu acıdan nasibini alacaktı. Belki de Qin Yu bile o çeşit bir ıstırabın karşısında hayatta kalamazdı.

Qin Yu’nun vücudu sürekli olarak birbiri ardına gelen gümüş ışık noktalarını emiyordu. Qin Yu bu gümüş ışık noktalarının kutsal enerjiden daha saf olan bir enerji çeşidi olduğunu fark etmişti. Kayda değer bir miktarda değişim ve eğitim oranına ulaştıktan sonra enerji akımları kutsal enerjiyi dolduruyor ve hiç durmaksızın Qin Yu’nun vücuduyla kaynaşıyordu.

"Çok güzel, bu Birinci Trans Gök Diyagramı o kadar da basit değil. Sadece küçük bir kutsal enerjiyi emmek nasıl mümkün olabilir? Ama İkinci ve Üçüncü Trans Gök Diyagramlarının ne gibi sırlar barındırdığını merak ediyorum." Qin Yu kendi kendine düşünmüştü. Ama yine de hareketlerin hızını hafifçe arttırmaya başladı.

Birdenbire kutsal enerjinin içinde yüzen ve parlayan gümüş ışık sayısı artmaya başladı. Qin Yu’nun vücudunun çektiği acı da kuvvetlenmişti. Hafifçe kaşlarını çatmış olmasına rağmen yüzünde küçük bir gülümseme vardı.

Zaman geçti gitti. 2 gün sonra, o gümüş ışık noktaları Qin Yu’nun vücuduna emilmiş gibi gözüküyordu. Gümüş ışık daha önce gittiği yere tekrar gittiğinde Qin Yu acı yerine sadece küçük bir karıncalanma hissine sahipti. Ama kasları artık başlangıçta olduğu kadar hızlı bir şekilde güçlenmiyordu.

Qin Yu’nun kasları sadece 2 gün kadar kısa bir eğitim süresi sonucunda yüzde yüz daha fazla güçlenmişti.

"Hız... Hadi onu tekrar yükseltelim." Qin Yu pratik yapmaya devam etti. 2 gündür hiç durmadan pratik yapıyordu ama yine de aç hissetmiyordu. Çünkü bu kadar fazla kutsal enerjiyi emmek onun enerji ihtiyacını karşılamak için yeterli geliyordu. Qin Yu’nun hızlanmasıyla beraber gümüş ışıklar da, gümüş ışığına benzer enerji akımları da bir kez daha arttı.

Hu hu ~~

Gümüşe benzer ışığa sahip enerji akımları deriye girdiği gibi bir kastan diğerine hareket ediyor ve tamamen emilene kadar durmuyordu.

Ama ne kadar hızlı hareket ederse o kadar fazla gümüş ışık üretileceği doğru muydu?

"Neler oluyor? Benim şu anki hızım eskisinden daha fazla ama neden daha az gümüş renkli ışık var?" Qin Yu bu problemi keşfetti. Şu anki hızı onun limiti değildi. Ayrıca onun hala ağırlıkları taşıyor olduğu da bilinmesi gereken bir şeydi.

"Tamam, hadi bu hızda sabit kalalım." Qin Yu daha fazla hızlanmadı. Hareketleri sürekli olarak bu sabit hızda sergiliyordu.

Qin Yu’nun hareketlerini takiben gümüş ışığı içeren kutsal enerji akımları vücuduna işlemeye başladı. Bunlar mükemmel bir uyuşturma hissinin ortaya çıkmasına sebep oluyorlardı. Qin Yu kendini bu olağanüstü hisse kaptırmışken...

"Xiao Yu, üç gün oldu. Neden yemek yemiyorsun?" Xu Yuan’ın sesi avlulu evin dışından duyuldu.

Bu sesi duyan Qin Yu konsantrasyonunun dağılması engel olamadı ve doğal olarak hareketlerinin hızı düştü. Ama o tam yavaşladığı sırada 36 enerji akımının içinde bulan gümüş ışıkları birden çok yoğunlaştı ve onu sardı.

"Amca Xu..." Qin Yu bu kadarını söyler söylemez içinde uyuşma hissinin daha da ağırlaştığını ve ayrıca şu an yaşadığı şok edici şansın farkına vardı.

"Neler oluyor? Ben az önce en çok fayda sağlayacağım seviyedeki hızımı kullanmıyor muydum? Neden ben yavaşladığım gibi gümüş ışığın yoğunluğu bu derecede arttı?" Qin Yu’nun gözleri gecenin ortasında birdenbire meşale gibi yanmaya başladı. Kalbi aniden bir heyecanlanma dalgası yaşadı.

Görünüşe göre taşın üzerindeki resimlerde bulunan 36 hareket düşündüğü kadar basit değildi.

"Xiao Yu." Xu Yuan’ın sesi tekrar yükseldi. Qin Yu aceleyle cevap verdi: "Amca Xu, şu an pratik yapmaya odaklanmış durumdayım. Lütfen endişelenme! Burada biraz yemek ve su var. Amca Xu, bu avlu evinden ayrılmayacağım. Lütfen kimsenin beni rahatsız etmesine izin verme. Eğitimime odaklanmalıyım... Şu an kapalı kapı antrenmanı yapıyorum."

Kapalı kapı eğitimine saygı göstermek ve rahatsız edilmeyi önlemek için birçok uzman önceden yemek ve su hazırlarlardı. Ama bu uzmanlar genelde tenha yerleri tercih ederlerdi.

"Kapalı kapı antrenmanı?" Xu Yuan bir şekilde aptallaşmıştı. Yine de o sıradan biri değildi ve gülümseyerek konuştu: "Tamam, Xiao Yu. Hizmetçilere senin için yemek ve su hazırlamaları hakkında emir vereceğim. Burada eğitim yapma konusunda endişelenme, hiç kimse seni rahatsız etmeyecek."

"Teşekkür ederim amca Xu." Qin Yu konuştuktan sonra hizmetçilerin onun için su ve yemek getirmesini bekledi. Ardından tek başına kapalı kapılar ardında antrenmanına girdi. Amacı dikkatli bir şekilde Birinci Trans Gök Diyagramının 36 fotoğrafındaki gizemi araştırmaktı.

Toplu Part 1 (1/5)