Çeviri: IHATEPANDA

Düzenleme: Alemin Kralı, Tayk0st

Tenha bir köşkte,

Xiang Guang karşısında duran yeşillere bürünmüş iki adama  “Shangxian, Qin De isyan ederek Xiang klanımın ebedi temellerini ve başarılarını yok etmek istiyor. Dahası, yakında dokuzda dörtlük Göksel Felaket yaşayacak. Qin klanı zaten bir Shangxian olan Fengyuzi’ye sahip. Eğer Qin De de Göksel Felaketten sağ kurtulabilir ise, iki Shangxian aşamalı uzmana sahip olacaklar ki bu Xiang klanım için de bulunan ikiniz için de zararlı olacaktır.” dedi.

Wu De ve Wu Xing, Xiang klanını birkaç yüz yıl boyunca koruyan 2  Xiuzhenistti. Onların konumları son derece büyüktü.

Wu De’nin bağlanmamış uzun saçlarla dolu olan kafası, doğal ve kendinden emin bir görünüşü vardı. Jindan Aşamasının geç safhasına ulaşmış gücü ile gerçek bir uzmandı. Wu Xing’in de uzun saçları olmasına rağmen onun saçları saç bandı ile bağlıydı.  Wu Xing'in gözleri ve beyaz kaşları, tüm vücuduna apaçık bir sürat ve sertlik havası katıyordu. Gelişimi Jindan aşamasının orta safhasında, yani Fengyuzi’nin seviyesindeydi.

Ç.N. Evet kafası vardı. :D

Wu Xing Wu De'ye “Savaşçı kardeşim, o zaman sadece Xiang klanını korumaya söz vermiştik, değil mi?” dedi.

Chu hanedanının imparatorları arasında Xiang Yang, bilgeliğin fatihi Xiang Yu ile rakip olabilecek biriydi. Xiang Yu kurucu imparator olmasına rağmen intikam arayan Qin hanedanının uzmanları tarafından öldürülmüştü. Xiang Yu bütün toprakları fethetti ancak onları yönetmedi. Xiang Yu'nun ölümünden sonra, oğlu Xiang Yang, Chu imparatoru oldu. Xiang Yang hem edebi hem de askeri sanatta son derece üstündü. Dövüş sanatlarında ki yeteneği, babası Xiang Yu'nun yeteneklerinden daha düşük değildi ve yönetimde Xiang Yu'dan daha bile iyiydi.

Wu De ve Wu Xing onun hükümdarlığından beri Xiang klanına yardım eden kişilerdi.

“Savaşçı genç kardeşim,” Wu De susması için Wu Xing’e bir bakış attı. Wu De, Xiang Guang’a gülümseyerek baktı ve şunları dedi: “Xiang Guang, ne oldu? Bize açıkça söyle ve lafı dolandırma. Benden ve savaşçı genç kardeşimden ne istiyorsun?”

Xiang Guang sevindi. Tek seferde açıkladı: “Shangxian, lütfen… Qin De’yi benim için öldürebilir misiniz?”

Ç.N. Alçak, Köpek, Arsız. :(

“Oh? Onu öldürmek mi?” Wu De gülümsedikten sonra başka bir şey söylemedi, ne kabul etti ne de reddetti. Sadece bir tarafa giderek bir kitap aldı ve rahatça okumaya başladı.

Xiang Guang maldı! Xiuzhenistler Cennete karşı yürüdükleri için, nazik yürekli insanlar ya da fedakar kişiler değillerdi. Çoğu çok bencildi. Kendi iyi dostları dışında, kimseye yardım etmeyecek insanlardı. Dolayısı ile onlardan ücretsiz şekilde fayda sağlayacak bir şey istemek, fanteziden farklı değildi.

“2 aç gözlü pislik!” Xiang Guang gizlice küfretti. Ancak 2 Xiuzhenist’in ona hiçbir şeyde yardım etmek için zorunluluğu olmadığını unutmuştu. Xiang Guang gülümserken şunları söyledi: “Tabii ki, Shangxian benim için Qin De'yı öldürdüğü sürece, Xiang klanım kesinlikle güzelce karşılık verecektir.”

Wu De ve Wu Xing hâlâ herhangi bir tepki vermemişlerdi.

Wu Xing, Xiang Guang'ı kayıtsız bir bakış ile süzdü. Wu De ve savaşçı kardeşinden iş bittikten sonra ödül vaat ederek bir şeyler yapmalarını istemek imkansızdı.

Xiang Guang gözlerini biraz daraltı, ardından dişlerini sıkarak göğsünden yeşim bir şişe çıkarttı. Wu Xing ve Wu De'nin gözleri anında parladı. Xiang Guang hemen şöyle dedi,  "Shangxian, bu şişede kutsal bir hap var. Değerli bir Kırmızı Gelişim Hapı. Şimdi onu ikinize veriyorum. Xiang klanım bunun karşılığında sizden sadece Qin De'yi öldürmenizi istiyor. Bu iyi mi?"

Wu Xing beyaz kaşlarını yükselterek savaşçı kardeşi Wu De'yle bakıştı. Ardından ikisi de yüksek sesli bir kahkaha patlattı.

"Xiang Guang bu konuyu bize bırak. O sadece Qin De. Hmph, ikimiz birlikte saldıracağız. Sadece Fengyuzi'nin desteği ile kesinlikle bize karşı koyamayacaklardır. Rahatlayabilirsiniz.” Wu Xing yüksek sesle gülerken yeşim şişeyi kabul etti.

Xiang Guang kalbinde acı hissediyordu, ancak yine de zorla gülümsemeye çalışarak konuştu, "O halde iyi haberlerinizi bekleyeceğim Shangxian. Doğru, Shangxian, Qin De, Vahşi Doğunun sınırındaki Yeşil Lotus sıradağlarında felakete maruz kalacak, ancak nereye olacağını tam olarak bilmiyorum. Felaket bir ay içinde gerçekleşmeli.”

“Oh, Yeşil Lotus Sıradağları?” Qin De kaşlarını biraz çatmıştı.

//TN: Beyler-bayanlar. Burada geçen isim Qin De ama muhtemelen İng. çevirmen hatasıdır. //

...

Görünüm ve Kemik Değiştirme sanatını kullanan Qin Yu, suikastçı Liu Xing'in kılığına girdi ve doğrudan kararlaştırılan çay evine gitti.

Xiao Hei'ye gelince, gerçek kimliğinin keşfedilmesinden korktuğu için ona 10.000 m yükseklikte uçmaya devam etmesini söylemişti. Yerden bu kadar yüksekte, ilahi duyularından bahsetmiyorum bile, Qin Yu'nun görme kuvveti bile kartalı göremezdi. Qin Yu'nun ilahi duyuları birkaç yüz metreden fazlasına ulaşamıyorken, Xiao Hei ondan 10.000 m uzaklıkta olacaktı.

Bununla birlikte, Xiao Hei’nin görüşü çok keskindi. Havada 10.000 m yükseklikte uçarken bile, aşağıda ki Qin Yu'yu açıkça görebiliyordu. Xiao Hei'nin görme kuvveti açıkça olağanüstü ve sıradan erkek kartallardan bile daha üstündü.

Qin Yu çay evine girer girmez etrafına bir göz attı ve bir köşede siyah giyinmiş yaşlı bir adamı fark etti. siyah Giyimli yaşlı adam Mavilere bürünmüş Elder’den başka birisi değildi. Mavi giyimli Elder ayağa kalktı ve Qin Yu’yu tanımıyormuş gibi çay evinden dışarı çıkmak için yürümeye başladı.

Ç.N. beyler adam siyah giyiniyor ama adı Mavilere bürünmüş Elder (Elder Blue-clad)

//TN: Geçen bölümlerde yazmıştı. Kod adı öyleymiş. :D //

"Bay Liu Xing, lütfen beni takip edin." Mavi giyimli Elder sesini gizli olarak Qin Yu'nun kulağına aktardı.

Qin Yu daha sonra Mavi giyimli Elder’i takip etti. Art arda iki ara sokaktan geçtikten sonra bir evin avlusuna girdiler. Bu evin daha önce Mavi giyimli Elder tarafından özenle hazırlandığı açıktı. Ayrıca, evin avlusunda dev gümüş tüylü altın gözlü akbaba vardı.

Mavi giyimli Elder Gülümserken “Bay Liu Xing, bu altın gözlü Akbaba benim tarafımdan yetiştirildi. Gelin, benimle beraber arkasına binin.” dedi.

Ç.N. Atla arkama bebek.

Gümüş tüylü altın gözlü Akbaba kısık sesle çığlık attı ve ardından devasa gümüş kanatlarını yaydı. Akbabalar doğal olarak kartallardan daha büyük bedenlere sahipti. Yine de, Xiao Hei belirli bir kartal cinsine ait olsa bile, bu gümüş tüylü altın gözlü Akbaba ile hemen hemen aynı boyuttaydı.

Gümüş tüylü altın gözlü Akbaba, kanatlarını yayarak sırtında oturan Mavilere bürünmüş Elder ve Qin Yu ile gökyüzüne yükselerek doğuya doğru uçmaya başladı.

Qin Yu içinden düşünürken  "Bu altın gözlü Akbaba Xiao Hei ile aynı büyüklükte fakat Xiao Hei'den çok daha yavaş." diye söylendi. Bu altın gözlü Akbabanın arkası çok genişti ve ikisinin yan yana oturmasına yetecek kadar alan vardı.

Akbaba gökyüzünde uçarken güçlü rüzgar darbelerine rağmen çok kararlı bir şekilde oturabiliyorlardı.

"Bay Liu Xing, müşteri ile görüşürken gereksiz sorular sormamanız gerektiğini lütfen unutmayın. Bilmeniz gereken tek şey Bay Ming’i korumanız gerekiyor olması." Mavilere bürünmüş Elder uyardı.

Qin Yu kayıtsız bir şekilde "Benim sormama izin vermiş olsanız bile, sormayacağım." dedi.

Ç.N. Triplerini yesinler senin

Yarım gün boyunca uçtuktan sonra, altın gözlü Akbaba doğrudan bir avluya indi. Mavilere bürünmüş Elder ilk önce indi. O şu anda Qin Yu'nun gözlerinin parladığını fark etmemişti. Qin Yu'nun bu reaksiyonunun nedeni, ilahi duyuları avlu evindeki insanları açıkça hissedebilmesiydi.

Mavilere bürünmüş Elder saygıyla "Bay Ying, Bay Liu Xing geldi." dedi. Daha sonra, evin bir odasından 10'dan fazla insan çıkmaya başladı. Bu gruba öncerlik eden kişiler Qin De ve Fengyuzi'den başkası değildi. Ge Min ve diğerleri Qin De'nin ardından geliyordu.

Bu sefer, Yönetici Ge Min, Gizli Ok’dan 5 geç safhada ki Xiantian uzmanına öncülük ederken Mavilere bürünmüş Elder ise suikastçı Liu Xing'in yanı sıra Cennetse Ağ’dan gelen 5 geç safhadaki Xiantian uzmanına öncülük ediyordu.

"Bay Liu Xing," Qin De gülümseyerek öne çıktı..

Qin Yu, babasına bakıyordu. Zaten Mavilere bürünmüş Elder’in kendisine bu görev hakkında bahsettiklerinden müşterinin kimliğini tahmin edebilmişti. Bununla birlikte, Cennetsel Ağ’ın arkasındaki gücün Qin Klanı olduğunu bilmiyordu. Qin De ile karşılaşan Qin Yu başını sallayıp şöyle dedi, "Bay Ying, demek müşterim sizsiniz. Ben sizin güvenliğinizi sağlayacağım."

Qin De gülümseyerek başını salladıktan sonra açık ve yüksek sesli bir şekilde konuştu: "Baylar, tüm hazırlıklar yapıldı. Hadi gidelim." Qin De doğrudan gümüşümsü beyaz kaplana doğru yürüdü. Bu beyaz kaplanın bedeninde iki kanat vardı. Bu kaplanlar arasındaki kraldan başka bir şey olmayan, gökte uçan beyaz kaplandı.

Qin De aniden başını Qin Yu'ya çevirdi ve gülümseyerek "Bay Liu Xing, sizin için iyi bir izlenimim var." dedi. Qin Yu kibarca bir gülümseme ile yanıtladı. Ardından Qin De gökte uçan beyaz kaplanın üzerine bindi.

"İyi izlenim mi?" Qin Yu gülümsedi. Babası hâlâ bu suikastçı Liu Xing'in üçüncü oğlu Qin Yu olduğunu bilmiyordu. Daha önce olduğu gibi, Qin Yu gümüş tüylü altın gözlü Akbabaya binmek için Mavilere bürünmüş Elderi izledi. Diğer Xiantian uzmanları ya uçan hayvanları paylaştı ya da kendi uçan hayvanlarını kullandılar. Qin De'yi de içeren 15 kişi gökyüzüne uçtu ve doğuya doğru hızla ilerlediler.

EPİK NOVEL OKUYUCULAR KONSEYİNE,

Evet,

Ben, IHATEPANDA uzun bir aradan sonra siteye tekrar, tekrar, tekrar dönmüş bulunmaktayım ve açılışı yine bir İET serisi olan Stellar Transformation ile yapmış bulunmaktayım. Umarım planlarım uyar ve siz bol bol bölüm okur bende uzun süredir ihmal ettiğim EPİK NOVEL aileme hak ettiği değeri verebilirim.

Bilginize rica ederim.

Ad Soyad

İmza

//TN: Reis gitmişti, demişler öldü; şimdi herkes görsün kral geri döndü. :P Bu arada bilginize rica ederim yazısına harbi güldüm. :D //