Bölüm 3.18 Yeşil Lotus Sıradağları (1)

avatar
5500 4

Stellar Transformations - Bölüm 3.18 Yeşil Lotus Sıradağları (1)


 

Çeviri: IHATEPANDA

Düzenleme: ...T...

 

Qin De'yi de içeren 15 kişilik grup uçan hayvanlarına binerken son derece hızla doğuya doğru uçuyordu.

 

"Sonunda hala babamı izliyorum. Bu olayların geldiği nokta gerçekten harika. Çok çalışmama rağmen başarısız olduğumda, kim suikastçı Liu Xing olarak dileğimi yerine getirebileceğimi düşünebilirdi ki? Bu, izlendiği sırada açmayan bir çiçeğin izlenmediği sırada açması gibi bir şey." Qin Yu önünde gökyüzünde uçan beyaz kaplana binen babasına baktığında solgun bir gülümseme göstermeye engel olamadı.

 

Qin Yu felaket için seçilen yeri aslında bilmiyordu. Şu anki rolü yalnızca korumalık yapmaktı.

 

Yaklaşık 3 gün ve gece uçtuktan sonra, ilk yemek molası verdiler. Bu sırada ilk varış noktasına, Vahşi doğanın sınırında ki Qingshi şehri olarak adlandırılan küçük şehre varmışlardı.

“İnin!”

 

Qin De emrini bağırdıktan sonra onlara inişte öncülük etti. Ardındaki küçük grup da onun peşinden hızlı bir şekilde iniş yapmaya başladı. Doğrudan Qingshi Şehri'nin doğu tarafındaki bir yere indiler. Ancak Qin Yu, şu anda Xiao Hei'nin onlardan birkaç bin metre yükseklikte uçmakta olduğunu hissedebiliyordu.

 

Qin Yu 7 yaşındayken hala bir civciv olan Xiao Hei'yi yanına almıştı. Şu anda on dokuzuncu yaşına girmek üzereydi, o zamandan bu yana neredeyse 12 yıl geçmişti. Bir insan ve bir kartal son 12 yıldır birbirinden ayrılmamış gibi görünüyordu. Hatta temelde tarif edilemeyecek olan gizemli bir telepati onlar arasında gelişmişti.

"Bay Ying geceyi burada geçireceğiz, değil mi?" Maviye bürünmüş Elder Qin De'ye sordu.

Mavilere bürünmüş Elder’in getirdiği 5 Cennet Ağı uzmanı sadece Cennet Ağı'nın liderine sadıklardı ancak liderin Qin klanının bir üyesi olduğunu bile bilmiyorlardı. Qin De kazaları önlemek maksadıyla bu kez Mavilere bürünmüş Eldere ve Ge Min'e kendisine Bay Ying demelerini söylemişti.

 

"Geceyi burada geçireceğiz. Yarın sabah, herkes Vahşiliğe giriyor, bu gece iyi dinlenelim." Qin De gülümsedikten sonra Ge Min’e dönerek “Yaşlı adam Ge hızlıca yiyecek, içecek ve kalacak yerleri hazırla.”

 

Ge Min aynı anda saygılı bir şekilde "Evet, Bay Ying." dedi

 

Akşam olunca, herkes bu büyük evde yemeklerini yiyip doğruca dinlenmeye yada uykuya geçti. Sonuçta yarın herkes vahşiliğe gidecekti. Cennetsel Ağ’dan veya Gizli Oktan olsun, Vahşi doğaya girişleri hakkında şikâyetçi olamazlardı.

Ölmeleri istendiğinde bile bundan korkmazlardı, çünkü eğitime başladıklarında beyinleri yıkanmıştı. Bununla birlikte, bu sefer kendilerine yabancı birisi olan Xiantian katil Liu Xing de vardı.

 

Bu gece gökyüzünde parlak bir ay olmasına rağmen sadece birkaç yıldız vardı. Parlak Ay, gökyüzünün bir köşesinde asılı dururken Qin Yu henüz yatağa gitmemişti ve avludan yukarıdaki Ay'ı izliyordu.

 

“Vahşi Alan, Babamın felaketi geçirmek için Vahşi Alandan bir yer seçeceğini hiç düşünmemiştim.” Qin Yu gizlice sızlandı. “Vahşi Alanın derinlerinde bir kişi daha güçlü şeytani yaratıklarla karşılaşabilir. Yine de, babamın felaketi geçirmek için vahşi alandan derin bir yer seçmeyeceğine inanıyorum.”

Birisi yaklaştığında Qin Yu kaşlarını çatarak aniden düşünmeyi bıraktı.

 

Qin Yu'ya doğru yürümekte olan Qin De sıcak bir gülümsemeyle "Bay Liu Xing, çok geçe kalıyorsunuz. Bir şey hakkında endişe duyuyor olabilir misiniz?" dedi.

 

Hemen sonra, başka bir ses yükseldi: "Bay Ying, Vahşi Alan da şeytani yaratıklar var. Bu kez Vahşi Alanın derinlerine gitmememize rağmen, herhangi bir şeytani yaratıklarla karşılaşırsak  çok tehlikeli olacaktır. Belki Bay Liu Xing de bu yolculuğun riskli olduğunu hissedebiliryordur." Fengyuzi de ona doğru yürüyordu.

 

Qin De ilgisiz bir şekilde şunları söyledi: "Bay Liu Xing, eğer bu görevi riskli buluyorsanız, vazgeçebilirsiniz. Kesinlikle sizi suçlanmayacağız ya da alay etmeyeceğiz. Sonuçta, Vahşi Alan tehlikeli bir yer."

 

Qin De, bu sefer seçtiği yer hakkında Qin Yu'ya hiçbir şey söylemedi. Yeşil Lotus Sıradağları sadece Vahşi Alanın sınırında idi. Vahşi Alan da konum ne kadar derinleşirse, o kadar tehlikeli bir hale gelirdi. Yeşil Lotus Sıradağları, Vahşi Alanın sınırında büyük bir dağ sırasından fazla değildi. Bu nedenden dolayı, vahşi yaratıklar olsa bile, Qin De ve diğerleri onları hala kolayca idare edebilecekti.

Qin Yu “Pes etmek? Elbette yapmayacağım. Sadece bu defa Vahşi Doğa'ya girdikten sonra şeytani hayvanlarla karşılaşıp karşılaşmayacağımızı merak ediyorum. Bazı şeytani yaratıklar Xiantian uzmanlarıyla aynı seviyedeyken bazıları da Shangxian ile eşit seviyededir. Hatta bazılar Shangxian’lardan bile daha güçlü olabilirler. Sadece Shangxian seviyesine yakın olan bir şeytani yaratığa denk gelirsek, onunla aramızda çıkabilecek olan bir savaştan sağ çıkıp çıkamayacağımızı merak ediyorum.” dedi.



Qin Yu ardından ellerini arkasına koyarak "Baylar, önce dinlenmeye geri dönüyorum." dedi.

 

“Dinlenmeye geri mi döneceksiniz? O halde sizi daha fazla rahatsız etmeyeceğiz Bay Liu Xing.” Qin De ve Fengyuzi devam etmesi için harekette bulundu. Ardından Qin Yu arkasında iki kişiyi, Qin De ve Fengyuzi’yi avluda bırakarak odasına döndü.

 

Fengyuzi’nin elinden bir dalga yayıldı ve sesleri büyünün içinde izole eden bir bariyer hemen ortaya çıktı.

 

Qin De hafifçe kaşlarını çattı ve "Kardeş Feng, bu suikastçı Liu Xing hakkında ne düşünüyorsun? Vücudunda bulunan Yu’er’e ait aurayı hissedebiliyorum." dedi.

 

Qin De mevcut güç seviyesiyle beraber, kutsal algıya oldukça benzeyen bir algı geliştirmişti. Kimse onun gibi insanları sadece Görünüm ve Kemik Değiştirme sanatı kullanarak kandıramazdı. Sonuçta, herhangi bir Xiantian uzmanı, Görünüm ve Kemik Değiştirme sanatını sonuna kadar kullanabilirdi ve Dahası Qin De'nin yanındaki Fengyuzi ondan daha güçlü bir kutsal algıya sahip olan bir Xiuzhenist’di.

 

Fengyuzi hafifçe kaşlarını çatarak  "Bay Liu Xing'i incelemek için kutsal alğımı kullandığımda, onun atmosferinin Xiao Yu'nunkine çok benzediğini fark ettim ve hatta onun Xiao Yu olduğunu düşünüyordum. Ama sonra Bay Liu Xing'in vücudunda bulunmakta olan olağanüstü bir Xiantian enerjisi keşfettim. Bu Xiantian enerjisi son derece dehşet vericiydi. Xiao Yu Xiantian'ın bir dış uzmanı, bu nedenle herhangi bir iç enerjiye sahip değil. Ancak Bay Liu Xing'in Xiantian enerjisi var, o yüzden o Xiao Yu olamaz." dedi.

 

Qin De’de başını sallayarak şöyle dedi: "Ben de dikkatlice inceledim. Bu Bay Liu Xing'in aurası çok derin ve Xiao Yu ile arasında bazı farklılıklar var.”

Bir kişinin aurası onun ruhuna bağlıydı. Meteorik Gözyaşı ile birleştikten sonra Qin Yu farkında olmadan Meteorik Gözyaşından bir miktar enerjiyi sürekli olarak alıp ruhuyla kaynaştırmıştı ve bu miktar fark edilmeden yavaş yavaş arttı. Bu nedenle, Qin Yu son yarım yıl kadar kısa bir sürede büyük değişimler yaşamıştı.

 

Bu nedenle, Qin Yu ile Qin De, yarım yıllık bir aradan sonra tekrar bir araya geldiğinde, Bay Liu Xing'in Qin Yu olduğunu doğrulamaya cesaret edemedi. Dahası, geçmişte Qin Yu onlara bir Xiantian dış uzmanını olarak yalnızca fiziksel güç kullandığını söylemişti, ancak Bay Liu Xing Xiantian enerjisine sahipti.

 

Qin De, Qin Yu'nun 3. Trans gök diyagramını uygulayarak mor Xiantian enerjisini elde ettiğini bilmiyordu.

 

“Ancak… Bu Bay Liu Xing'in güvenmeye değer olduğu düşüncesindeyim.” Qin De gülümsedikten sonra karanlık gökyüzündeki parlak aya baktı. Bu sırada uzun süredir eve dönmemiş olan üçüncü oğlu hakkında düşünüyordu. “Yu’er sana çok fazla şey borçluyum. Ama bunlar ödemek için fırsatım olacak mı?”

 

Qin De tamamen hazır olsa da, dokuzda dörtlük Cennet Felaketinin üstesinden gelebileceğinden emin değildi.

 

Ertesi sabahın erken saatlerinde, on beş kişi hafif eşyalar ile yola çıktılar. Vahşi Alana yalnızca yürüyerek gidebilirlerdi. Aralarındaki en zayıf kişi bile Xiantian aşamasının geç evresindeki uzmandı. Bu nedenle kaba ve dik olan dağ yollarında hafiflik yeteneklerini kullanmakta sorun yaşamadılar.

Qin De yoldayken çoğu kez Qin Yu ile sohbet etti. Görünüşe göre bu gizemli Bay Liu Xing hakkında çok iyi bir izlenime sahipti.

 

Yolculuk uzun ve dolambaçlıydı. 3 gün boyunca ilerledikten sonra nihayet Vahşi Alana ayak basabilmişlerdi. Bununla birlikte, Vahşi doğa muazzamdı. Yüz ölçümü Qian Long kıtasındaki tüm ülkelerin toplam alanından bile daha büyüktü.

Vahşi Alana girdikten sonra, Qin De ve diğerleri önceden belirlenmiş bir yol haritasına göre bazı güvenli yollardan geçerek son derece hıza ilerlediler. Vahşi Alanda ki her şeytansı yaratığın kendi toprakları vardı. Qin De'nin yol haritası ise bazı şeytani yaratıkların toprakları arasındaki boşlukları gösteriyordu.

 

Tabii ki, Qin De ve diğerlerinin gücü ile Vahşi Alanın kenarındaki şeytani canavarlardan korkmazlardı. Bununla birlikte, güçlerini boşa harcamak istemiyorlardı.

 

Dolambaçlı yollardan 5 gün boyunca ilerledikten sonra nihayet hedeflerine,Yeşil Lotus Sıradağlarına ulaştılar. Yüzlerce li’ye uzanan bir dağ sırasıydı. Elbette, birkaç yüz li’lik bir dağ sırası Vahşi Alanda tamamen önemsiz olarak görülürdü.

 

K3B18 sonu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr