Çeviri: Zoldrick Killua

Düzenleme: berkay2498

Dong Lan Dağı 3000 metre yüksekliğindedir. Böyle büyük bir dağ doğal olarak ormanlarla kaplıdır. Hatta dağdaki ormanların derinliklerinde saklanan vahşi canavarlar bile vardır.

Fakat, şu anda Dong Lan Dağı'nın ücra bir köşesindeki bir ormanın içinde, bir adamın silueti inanılmaz bir hızla ileri geri haraket ediyor. O bir panter kadar çevik ve bir maymun kadar kıvrak. Bir anda onlarca metre yükseklikteki ağacın tepesine sıçrıyor ve o ağacın tepesinden başka bir ağacın tepesine kolayca geçiş yapıyor.

En inanılmaz olan şey ise bu adam bu kadar büyük bir hızla bu hareketleri yaparken herhangi bir rüzgâr sesine dahi neden olmuyor.

Bu siluet bir anda onlarca metre yükseklikten dalışa geçiyor; bir şimşek misali. Korkunç bir sıçramayla ormanın derinliklerindeki küçük bir göle dalıyor. Bu göl, yeşimden yapılmışçasına parlak ve güzel olan, aniden dalgalanıyor. Bu isimsiz küçük göl, altındaki Arnavut Kaldırımlarını rahatça görebileceğiniz kadar berraktı.

// Arnavut Kaldırımı 

"Bu gerçekten muhteşem hissettiriyor." Qin Yu aniden suyun altından çıktı. O doğal bir şekilde kafasını salladı ve kafasındaki suyun etrafa sıçramasına izin verdi.

Qin Yu'nun Meteorik Gözyaşı'na sahip olmasından bu yana tam bir buçuk sene geçti. Yarım yıl önce, Qin Yu'nun gücü çoktan Man Dong'un seviyesine ulaşmış, inanılmaz fiziksel güce sahip bir adam doğmuştu. Ama asıl inanılmaz olan onun çevikliği. Ve normal silahlarla ona zarar vermek mümkün olmadığı için, onun esnekliğinin ve de sertliğinin çok ileri düzeyde olduğu da açıktı.

Qin Yu eldiven giymediğinde bile kayaları parmaklarıyla sıkarak kayaları parçalayacak bir güce sahip oldu. Aynı zamanda onun parmaklarının derisinde herhangi bir nasırlaşma izi de mevcut değil. Bu aslında Zhao Yunxing'in teorisiyle tamamen zıt düşer. Nasıl oluyor da bir insanın parmakları inanılmaz güçlü olduğu halde hassaslığını korumaya devam ediyor?

Teorik olarak, Qin Yu Zhao Yunxing'in seviyesine ulaştığında ya da onu biraz bile geçtiğinde, fiziksel savaşçıların sözde sınırına yani Houtian seviyesine ulaşmış olmalıydı.

Ancak... Qin Yu'nun vücut yetenekleri sürekli gelişmeye devam etti ve hala inanılmaz bir hızla gelişmeye devam ediyor. Gelişme hızının ne denli inanılmaz olduğunu hissettiği anda Qin Yu, villadakilerin onun hakkında dedikodu yapmaması adına eğitim yerini ormanların derinlikleri olarak değiştirme kararı verdi.

Ormanın derinliklerinde, her yerde devasa kayaları görmek mümkündü. Dahası, burası kendi yarattığı vücut manevra tekniği olan Yedi Kuzey Yıldızı'nın Ayışığı Dansı'nı geliştirmek için çok daha faydalı bir yerdi çünkü ormanın derinliklerinde hiçbir temel yol yoktu, sadece çeşit çeşit engeller vardı. Böyle bir ortam vücut manevra tekniğini geliştirmek adına paha biçilemezdi.

"Sadece bir buçuk yıl içinde benim bir kolum 1000 jinlik bir güce ulaştı. Bunun hakkında düşününce..." Qin Yu piç gülüşü attı.

Bir kolun kaldırma gücü ile bir yumruğun etki kuvveti tamamen farklı kavramlardır. Bir kol ile bir şeyleri kaldırmak bir kol ile yumruk atmaktan çok daha zordur. Eğer bir kol 1000 jin kaldırabiliyorsa, o kolun atacağı yumruğun etki kuvveti kesinlikle 10.000 jin ağırlığının üzerinde olacaktır. En güçlü dışsal teknikler uygulayıcısı olarak bilinen Man Dong'un bile, böyle korkunç bir gücün karşısında dili tutulurdu.

"Son 6 aydır, bu 300 jin ağırlığını neredeyse hiç çıkarmadım. Acaba bu ağırlıkları çıkardıktan sonra ne kadar hızlı olurum?" Qin Yu kendi kendine düşündü. Eğer diğer insanlar bu söylediğini duysaydı, ona hiçbir şekilde inanmazlardı.

Şu anda ormanın içinde, Qin Yu inanılmaz bir hızla ileri ve geri hareket ediyordu. Onun hızı zaten sıradan dışsal teknikler uzmanlarından daha hızlıydı ve bu 300 jinlik bir ağırlık taşımasına rağmen böyleydi.

"GÜM" Bir kaç gürültülü sesten sonra, siyah demirden yapılmış kol ve ayak ağırlıkları buna ek olarak siyah altından yapılmış göğüs ağırlığı bir tarafa döküldü.

"Ha-ha, hadi deneyelim." Qin Yu aynı yayından fırlayan bir ok gibi gökyüzüne fırladı. O direk olarak sudan dışarı sıçradı, sonrasında havadayken rahat bir tavırla vücudu ile salınım hareketi yaptı. Beklenmedik bir şekilde... O havada süzüldü! Evet, sadece 2-3 saniye kadar olsa da o havada süzüldü.

Bu, Qin Yu'nun vücut manevra tekniğinin rüzgâr kuvvetini ne kadar iyi kullandığı ile alakalıdır.

“Whizz!” Vücudunun bir sallanması ile Qin Yu, inanılmaz bir hızla daldı ve yere indi. Ayağının yeri itmesini takiben, Qin Yu'nun tüm vücudu bir "shua" sesi ile birlikte kayboldu. Sonra çevredeki büyük ağaçlar sırayla sallanmaya başladı. Belirsiz bir ses, bir şimşek gibi ileri geri akmaya başladı.

İniş!

Qin Yu aniden gölün yanında görüldü. Onun yüzü fazlasıyla heyecanlı görünüyordu. "300 jinlik ağırlığı çıkardıktan sonra, hızım bir seviyeden daha fazla arttı. Gerçekten çok hızlı, fakat..." Qin Yu kaşlarını çattı. "Sadece böyle yüksek bir hızda, rüzgâr direnci inanılmaz korkunç bir hal alıyor. Şu anki Yedi Kuzey Yıldızı'nın Ayışığı Dansı seviyemle bile, bu direnci tamamen nötralize edemiyorum."

Büyük hızlar büyük rüzgâr dirençleri gerektirir. Qin Yu'nun hızı şimdi eşi görülmemiş bir seviye’ye ulaştı. Bu olmadan önce rüzgar direncini kolaylıkla nötralize edebiliyordu ama böylesine bir hızda, rüzgar direncini mükemmel bir şekilde yok etmesinin bir yolu yok.

"Hmm... Görünüşe göre şu anda yeterince güçlü değilim. Ben sıkı çalışmaya devam etmeliyim. Gücümün sınırının ne olduğunu görmek istiyorum." Qin Yu'nun gözleri heyecan ve tutkuyla yanıyordu.

******

Qin Yu, Dong Lan Dağı'ndaki ormanların derinliklerinde antrenman yapmaya devam ediyordu....

Gecenin geç saatlerinde, Chu Hanedanı'nın Başkentinde'ki İmparatorluk Sarayı'nın Hua Yang Malikânesi'nde,

Hu Yang Malikânesi İmparatorluk Cariyesi Yu'nun yaşadığı yerdir. Bu gece Chu İmparatoru Xiang Guang İmparatorluk Cariyesi Yu'nun Hu Yang Malikânesi'ni ziyaret ediyor. Birbirleri ile samimi olduktan sonra, Xiang Guang ve İmparatorluk Cariyesi Yu mışıl mışıl uyuyorlardı. Kapının dışında bekleyen iki kadın uyku halindeydi ama ikisi de gözlerini açık tutmak için çabalıyorlardı.

Derin bir şekilde uykuda olan Xiang Guang, aniden sallanmaya başladı. Alnında ter damlacıkları oluşmaya başlamıştı. Aşırı panik içindeymiş gibi görünüyordu.

"Hayır. Yapma. Yapma..." Xiang Guang sürekli olarak çok kısık ve kafa karıştırıcı bir ses tonu ile söylüyordu. Ne söylediğini tam olarak duymak basitçe imkânsızdı. Ancak Xiang Guang'ın bir sonraki sefer tüm vücudu sallandığında, onun yanında yatan İmparatorluk Cariyesi Yu uyandı.

"Hey Majesteleri, Majesteleri, iyi misiniz, hey Majesteleri?" Xiang Guang'ın kıpkırmızı suratını görünce, İmparatorluk Cariyesi Yu panik oldu.

"Geber!" Gözleri hala kapalıyken, Xiang Guang aniden bağırdı ve kollarını savurdu, İmparatorluk Cariyesi Yu'nun vücudunu bir anda tokatladı.

"GÜM" İmparatorluk Cariyesi Yu bir yataktan aşağı yuvarlandı. Bir avuç dolusu kan tükürürken, inanmayan gözlerle Xiang Guang'a baktı çünkü o, imparatorun en gözde cariyesiydi. Aynı anda Xiang Guang da uyandı. İmparatorluk Cariyesi Yu'nun kendisi tarafından ağır yaralandığını gördü ama Xiang Guang'ın ifadesi hala buz gibiydi.

"Birisi İmparatorluk Doktoru'nu çağırsın." dedikten sonra, Xiang Guang, İmparatorluk Cariyesi Yu'ya hiç dikkat etmedi. O giyindi ve ağır yaralı İmparatorluk Cariyesi Yu'ya bir kere bile bakmadan yanından geçti, gitti. Kısa bir süre sonra, Xiang Guang İmparatorluk Meclisi'nde ortaya çıktı. Siyah giyimli, kanca burunlu ve şahine benzeyen bir adam saygılı bir şekilde bir tarafta bekliyordu.

"Yang Li, Doğu Bölgesinde'ki 3 ülkeyi yönetiyor değil mi?" Xiang Guang soğukça sordu.

"Evet, Majesteleri." Karga burunlu adam saygılı bir şekilde yanıtladı.

Xiang Guang aniden ayağa kalktı. Kanca burunlu adama baktı ve söyledi :"Qin De hakkındaki tüm bilgileri toplayın ve bana bildirin. Ayrıca Doğu Bölgesi'nin üç ülkesindeki denetleyici gücü arttırın. Emrinde sadece 600.000 asker olduğuna inanmıyorum. Sen kesinlikle soruşturma yapmalı ve onun ne tür bir hile yaptığını açığa çıkarmalısın. Yang Li bu kadar yıl geçmesine rağmen sadece çok az bilgiye sahip olabildi. O gerçekten işe yaramaz. Şu andan itibaren, Zhen Xu'nun, 3 Doğu Bölgesi ülkesindeki tüm gizli servisten sorumlu olmasına izin ver. Yang Li'yi geri gönder."

"Tamam, Majesteleri." Karga burunlu adam bir dizinin üzerine çöktü ve söyledi.

"Sen gidebilirsin." Xiang Guang bir kolunu sallayarak onun gitmesine izin verdi. Karga burunlu adam reverans yaptı ve vücudunun hızlı bir salınım hareketi ile İmparatorluk Meclisi'nden kaybolur.

Xiang Guang ileriye bakıyordu ama aklında başka bir şeyler vardı.

"Eğer ben Qin De hakkındaki her şeyi soruşturmazsam ve ortaya çıkarmazsam, ben bundan sonra ne adam gibi uyku uyuyabileceğim ne de adam gibi yemek yiyebileceğim." Xiang Guang sürekli Qin De tarafından öldürüldüğü bir kâbus görüyordu. Onun en çok endişelendiği şey, Qin De'nin geçmişteki olayı keşfetmesi ve bu yüzden Qin Klanını tamamen yok etmeyi istemek zorunda kalmasıydı. Ancak Qin Klanı Doğu Bölgesi'ndeki üç ülkeyi birkaç yüzyıldır kontrol ediyordu ve bu yüzden, Xiang Guang için bu istediği anda basitçe ortadan kaldıramayacağı kadar köklü ve büyük bir sorundu.

Şu anda, Xiang Guang'ın taktiği Qin De'yi açık bir şekilde soruşturmaktı. Eğer Qin De herhangi bir isyan belirtisi gösterirse, Qin klanını yok etmek için tüm krallık güçlerini seferber edecekti. Eğer Qin De bu geçmiş olaydan haberdar değilse ve ona karşı isyan etmezse, bu mesele sorunsuz bir şekilde sona erecekti.

"Bu gerizekâlı Yang Li tamamen işe yaramaz. Fakat Zhen Xu her şeyi ortaya çıkaracaktır. Qin De o olayı bilmesen iyi olur. Doğu Fatihi Prensi olarak yerini bilmelisin. Eğer gerçekten bir isyan peşindeysen, o zaman ...(çay/demli)" Xiang Guang'ın gözleri vahşi soğuk ışınlar yaymaya başladı.