Swallowed Star - Bölüm 529: Öldürme Aurası Girdabı

---

 

 

 

 

Dünyalı bedeni üçüncü kristali özümsemekte başarısız olmasına rağmen bundan hiçbir şekilde etkilenmemiş bunun yerine eğitimine devam etmişti.

 

Antik tanrı Harabelerindeki Öldürme aurası çevresi  altında bu kristalleri özümsemek için bir nimet olmasına rağmen… .Luo Feng’in ana dikkati hala 9 evren levhasının Ahmak ıslatan resmini çalışmaya odaklanmıştı. Tamamen ilk 9 harikayı tamamlamıştı. Ortadaki 27’si ise her biri çok daha derindi.

 

Kan Nehri Kıtasına geldiğinden beri 32 sene geçmişti. Buna rağmen gelişimi devasaydı, asıl harikaları kavrama düzeyi ise hala çok azdı.

 

“Kan nehri kristalleri tamamlayıcı yardımcıdan başka bir işe yaramıyor.”

 

“Zihinsel durumum konusunda ise, dokunmayı bırakın göremiyorum bile. Kaynak yasaları en önemli olanı.”

 

“Bu 30 yılda altın boynuzlu yaratık 3 antik resmi birleştirdi ve Muhteşem Yer ile Gök tekniğini çalıştı. Altın kaynak yasaları idrak düzeyi Mosha Klanı bedeninin gelişimlerini açık ara aştı.” Luo Feng bağtaş kurarak taş yatağına oturdu.” Hm, ben de dikkatimi ahmak ıslatan resmini çalışmaya odaklayacağım.”

 

Zaman ve Uzay, bunlar idrak etmesi en zor iki yasa idi.

 

Dünyalı bedeninin silahı Nan Shen Donanımı uzay ve altın yasalarının kombinasyonuyla kullanılıyordu. Altın üzerindeki gelişimi çok süratliydi o kadar fazlaydı ki uzay onu yakalayamıyordu, bu da Mosha bedeni ve kendi bedeninin ikisinin birden uzay yasalarını çalışmasını gerektiriyordu.

 

…..

 

Evren geniş ve sonsuzdu, ve burada onlarca yıl hiçbir şeydi.

 

Bazı antik varlıklar için yalnızca göz kırpmalarıyla trilyonlarca sene geçebiliyordu.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar Luo Feng’in 80 yılı Kan Nehri Kıtasında geçmişti.

 

Sanal evren, Yıldırım Adasında…

 

Zarif yeşim zırhlı bir hatun adanın 10 Li uzunluğundaki resiflerinde durdu. Önünde büyük miktarda dönen yıldırım yılanı görülüyordu. Aniden bir silüet uzaktan ateşlenerek devasa resife kondu, bu altın zırhlı maymun adam Gerçek Yan İmparator idi.

 

“Yeşim, beni aramışsın?” Gerçek Yan gülümsedi.

 

Yeşim zırhlı hatun bakmak için döndü, bu güzeller güzeli Yeşim İmparatordu.

 

“Hmm.” Yeşim onayladı.

 

“Durum nedir?” Gerçek Yan gülümseyerek sordu.

 

“Bu öğrencin Luo Feng ile alakalı.” Yeşim söyledi, sesi temiz ve netti.

 

“Ah?” Gerçek Yan şaşırmıştı, “Neden öğrencimle ilgileniyorsun. Öğrencim sadece evren seviye. Gerçek anlamda keşfetmek için gitmedi… şuan koşullarını en iyi sen biliyor olmalısın.”

 

Yeşim başını salladı, “Net görünüyor, yine de aynı zamanda hiç de net değil.”

 

“Dosdoğru söyle.” Gerçek Yan konuştu.

 

“Dürüst olmak gerekirse…” Yeşim gülümsedi, “Bu Luo Feng’in gelişimi Sanal Evren Şirketi’nin tüm yönetim kadrosu tarafından fark edildi. Özellikle de ilkel kaos şehrinden çıktıktan hemen sonra fantezi okyanusunun 9 seviyesini art arda geçti, ancak 10’uncu da başarısız oldu. İrade gücü ve bilinci korkutucu seviyede.”

 

// Luo Feng’in gelişiminin şaşkınlık verici ve aşırı hızlı olduğunu sadece bizim site yönetimi ve okuyucular fark etmemiş demek ki hahahaha… Bakalım neler olacak..

 

“Hahaha…” Gerçek Yan gururla gülümsedi, “İşte benim öğrencim, sadece evren seviye olmasına rağmen ruhu ölümsüzlüğe dönüşüyor. Diğer yandan irade gücü bakımından korkarım bir ölümsüzü aşıyor, birçoğu onunla kıyaslanamaz bile.”

 

“Bunu tabii ki de biliyorum, aksi halde üst kademeleri karıştırmazdı.” Yeşim imparator vurguladı, “Ve ayrıca geçen 80 yıl içerisinde göksel köprünün altıncı seviyesini geçti! Bolan’ın idrak düzeyini yakaladı….”

 

“Bolan şu çöp, kendi hayatını kendi zorlaştırıyor.” Gerçek Yan söyledi.

 

“Fark etmez, Luo Feng’in gelişim hızı şaşırtıcı.” Yeşim’in ifadesi ciddiydi. “Ve onun dahi yarışması 9 bıçak kralı tarafından organize edilmişti. Bu nedenle ölümsüz olduğunda doğal olarak onun altında olacaktır. Kral ona çok iyi davranacaktır….diğer yandan aslında Kan Nehri dünyası görevi aldı ve 80 yıldır dönmeyerek orada kalmaya devam ediyor!”

 

Gerçek Yan onayladı.

 

“80 yıl!”

 

“80 yıl boyunca göksel köprü veya Fantezi Okyanusu girişiminde bulunmadı!” Yeşim sertçe somurttu. “Sadece ara sıra seninle bağlantı kurdu ve bazı ölümsüz sınıflarında derslere katıldı. Bu 80 yılda diğer dahilerin hepsi epey gelişti, hepsi birçok görev alarak 10 görevini de bitirdi.  Tek mesele bu Luo Feng… hala Kan Nehri Dünyasında kalmaya devam ediyor. Ve rapora göre, robot gemisi uzun süredir uzaydaymış, Kan Nehri Dünyasındaki Antik Tanrı harabelerinin konumunun üzerinde.”

 

“Antik Tanrı Harabelerinin tehlikesi konusunda haberdar olmalısın.”

 

Yeşim somurttu, “Bu mekan tüm Kan Nehri Kıtasındaki en tehlikeli yerlerdendir. Önceden orada ne kadar ölümsüz varlığımız düşmüştü? Özellikle de bu bölgedeki öldürme aurası tüm evrende yalnızca bu yere özeldir. Eğer Luo Feng dikkatsiz olmazsa ve yüksek miktarda aura mevcut olan bir bölgeye girerse aklını kaçırarak delirebilir, bu da ölümle eş değerdir!”

 

“Kralın onun üzerindeki izlenimi Bolan’dan bile daha yüksekte!”

 

“Ve bu 80 yıl içerisinde seninle bağlantı içindeydi.”

 

“Bu nedenle kan nehri dünyasındaki durumu bana söyleyebileceğini umuyorum. En ufak ayrıntısına kadar…” Yeşim vurguladı.” Gerçek Yan, dürüstçe konuşmak gerekirse risk almak önemlidir. Diğer yandan biri delice riskler alamaz, öğrencinin yaşamını şaka olarak göremezsin. Sonuçta sadece evren seviye bir çöpten başka bir şey değil.”

 

“80 yıldır fazla bir şey yapmıyordu, sadece kaynak yasaları çalışıyordu.” Gerçek Yan gülümsedi.

 

“Çalışmaları nasıl?” Yeşim sordu.

 

Luo Feng göksel köprü girişiminde bulunmadığından kimse onun çalışmalarının hızını ve düzeyini bilmiyordu.

 

“Ortalama.” Gerçek Yan sıradan şekilde söyledi, “İlk 36 harikadan 35 tanesini tamamladı.” Çok sıradan şekilde söylemesine rağmen ifadesinde bir gurur emaresi okunuyordu.

 

“35 tanesini kavradı mı?” Yeşim şaşırmıştı.

 

İlk olarak 9, ortada 27 tane ve sonda 72 harika bulunuyordu.

 

Luo Feng 35 harikayı kavramıştı.

 

“Nasıl bu kadar çabuk başarabildi?” Yeşim Gerçek Yan’a baktı. “Bu imkansız. İlkel Kaos şehrindeki 30 sene boyunca yalnızca en temel 9 taneyi kavrayabilmişti! Ve ilkel kaos şehrindeki çalışma hızına göre dışarıdaki çalışma hızı 10 kat daha yavaş olmalı. Fakat görünüşe bakılırsa dışarıda üç yılda bir birini kavramayı başarmış. Üstelik bunlar ilk 9’undan çok daha derinler.”

 

“Birincisi benim işaretçilerime sahip.”

 

“İkincisi Zaman Uzay Karalamaları çalışmasının hedefi.”

 

“Üçüncüsü kan nehri kristallerini özümsedi. Bu nedenle eğitim hızı yükseldi.” Gerçek Yan Yeşim’e baktı, “Ayrıca gerçekten bir dahi, idrak beceri hızı gücüyle birlikte yükseliyor.”

 

Kan Nehri Kıtası, Antik Tanrı Harabeleri, Dev Çukurda…

 

Dev Çukut kışlasında…

 

Luo Feng gözlerini açtı. Bağdaş kurarak bronz zırhıyla oturdu. 80 yıl, Kan Nehri Kıtasına geldiğinden beri 80 yıl geçmişti. Öldürme aurasının bedeninde bıraktığı değişimler gitgide daha da azalıyordu, lakin yine de en azından hala gelişiyordu. Lakin yine de üçüncü kristali özümsemekten hala biraz utanıyor gibiydi.

 

“Bu 80 yıl içerisinde uzay yasalarını idrak düzeyim epey arttı.” Luo Feng haykırdı.

 

35 harikayı kavramak…

 

Asla böylesine saçma bir şeyi başaracağını ummazdı!

 

İlkel Kaos şehrinde 30 sene asıl evrende 100 yıla denk idi.

 

İlkel Kaos şehrindeki 30 yılı boyunca yalnızca 9 harikayı kavrayabilmişti.

 

Diğer ynadan asıl evrende 80 yıl veya daha uzun sürede aslında çok daha tekin 26 harikayı daha kavrayabilmişti. Ve bu seviyede gelişim  hızı….gerçekten inanılmazdı! Bu sadece zaman uzay karalamaları ve Gerçek Yan’ın işaretçileriyle birlikte altın boynuzlu yaratığın gizemli enerjiyi tetikleyerek uzay yasaları birleşimini 9 kat arttırmasıyla mümkündü.

 

Evet.

 

Sona doğru altın boynuzlu yaratık uzay kaynak yasalarını çalışmaya başlamıştı.

 

Bunun nedeni Muhteşem yer ile gök ve üç antik resim eğitiminde…. 39’uncu yıl sırasında altın boynuzlu yaratığın kavramış olmasıydı… şu antik yaratığın pençe saldırısı düpedüz altın yasalarıyla birleşmiyor ayrıca içerisinde uzay kaynak yasalarını da barındırıyordu.

 

Muhteşem Gökyüzünün birinci pençesini gerçek anlamda çözmek için altın boynuzlu yaratığın ana çalışması antik resimlerdi, Muhteşem Gök ile yer ikincil plandaydı.

 

Antik resimlerin üçünün her biri inanılmaz derindi.

 

Ve pençelerden birinde uzay yasaları işlenmişti, bu nedenle altın boynuzlu yaratık da uzay yasalarını çalışmaya başlamıştı!

 

…..

 

3 bedenin aynı anda çalışmasıyla birbirlerine yansıttıkları idrak düzeyleriyle, özellikle de antik resimlerle mükafatı bol ve bereketli olmuştu.

 

Bu Luo Feng’in idrak düzeyinin aşırı hızlı gelişmesini sağlamıştı!

 

Ayrıca….

 

O da zihinsel durum ve ruhun eğitiminin farkına vararak zihnini temizlemişti. Böylelikle bu ilerlemesi ona ne çalışırsa çalışsın daha hızlı anlamasını ve kavramasını sağlamıştı. Belli bir derecede idrak beceri düzeyi de yükselmişti.

 

“Birkaç yıldan sonra sanırım 36’ıncı harikayı kavrayacağım.” Luo Feng’in ifadesi beklenti içerisindeydi.

 

“Muhteşem gökyüzünün birinci pençesi!”

 

“Doğrusunu söylemek gerekirse yüksek gelişim hızımın ana nedeni antik resimler.” Luo Feng meraklanmıştı. “Bu basit pençe dalgası zaten fazla derin ve inanılmaz.”

 

İnsan bedeninde pençeyi çalışması işe yaramazdı.

 

Diğer yandan altın boynuzlu yaratığın muhteşem gök ile yer pençesini çalışırken özellikle antik resimlere bakmasıyla… neredeyse pençe her şeyi kapsıyor gibi görünüyordu. Çok derin ve ustalık doluydu, buradan kendi idrak düzeyinin hala yüzeysel olduğunu anlamıştı.

 

“Şu yaratık ne kadar güçlü öyle?” Luo Feng içinden düşündü, sonrasında daha fazla düşünmemeye karar vererek mağara girişinden çıktı.

 

….

 

Yolu takip ederek çabucak dağın kenarına ulaştı ve dönmekte olan sınırsız auraya baktı.

 

“Yarım yıl önce öldürme aurası girdabının merkezine gitmeyi denedim ve en fazla 9.5 kat bölgesine ulaşabildim. Merkezdeki girdaba 100 metreden az kalmıştı. Orada durmak zorunda kaldım.” Luo Feng beklentiyle doluydu, “Yarım yıllık gelişimimle kim bilir belki de girdap çekirdeğine girmeyi başarabilirim.”

 

Sou!

 

Doğrudan aşağı fırlayarak auranın derinliklerine ilerledi.

 

Girdap aurası… bu yıllarda çalışmasının yanı sıra Luo Feng sıkça girdabın derinliklerine denemek için gitmişti. Diğer yandan gittiğinde asla riske atmamıştı. Riskin kendisinin delirmesiyle sonuçlanacağını biliyordu çünkü. Bu ölümle eş değerdi.

 

Bir süre sonra Luo Feng çoktan devasa girdaba ulaşmıştı.

 

“Gümbür….”

 

Devasa girdap adeta taze kanın sürekli dönüşü gibi etrafındaki aurayı içine çekerken merkezdeki çekirdek kızıl bir güneş misaliydi. Bronz zırhlı Luo Feng merkeze adım adım yaklaştı.

 

“Gerçekten merak ediyorum, girdabın çekirdeğinde ne olduğunu…” Luo Feng zihnine yayılan ve sürekli artan öldürme aurası iradesine dayanırken yavaşça göz kamaştıran kızıl güneşe yaklaşıyordu.