Swallowed Star - Bölüm 531: Kan Tanrısını Selamlamak

---

 

 

 

Luo Feng yeşil bir ışığa dönüşerek dev çukur kışlasındaki mağaraya girdi.

 

Mağaranın içerisinde…

 

“Girdap çekirdeğinde 30 gün altın ışığı tecrübe ederek özümsedikten sonra bedenim çoktan doyuma ulaştı.” Luo Feng doğrudan taş yatağa uçarak bağdaş kurup oturdu. Gözleri beklentiyle doluydu. “Umarım üçüncü kristali özümseyebilirim. Eğer yine başarısız olursam asla özümseyemeyeceğim. Sonuçta bedenim çoktan sınırına ulaştı, ister öldürme aurası olsun… ya da isterse daha iyi altın ışık olsun zaten işe yaramayacaktır.”

 

Derin bir nefes alarak Luo Feng elini kaydırdı ve kan rengi üçgen bir kristal avucunda belirdi.

 

Binlerce defa görse bile her seferinde güzelliğine kapılıp gidiyordu.

 

“Fazla güzel.”

 

“Bu evrenin bir hazinesi.” Luo Feng usulca sol avucunu kesti. Chi, bir yara belirerek taze kan aktı ve kristale temas etti. Bir anda biçimsiz öldürme aurası irade gücü ona karşı akın etti. Dünyalı bedeni sadece 2 kristal özümsemiş olmasına rağmen bu miktarda irade gücü şaka gibi geliyordu.

 

Chi chi….

 

“Hm?” Luo Feng somurttu, bağdaş kurmuş otururken bedeni istemsizce seğirmeye başladı. Kasları büküldü, damarları solucanlar gibi etrafında döndü, teninde pullar belirmeye başladı….

 

Acı… yoğun acı…

 

Diğer yandan önceden altın boynuzlu yaratık 97 kristal özümsemişti. Bu nedenle bu seviyede bir acı tamamen katlanabileceği düzeydeydi.

 

Zaman yavaşça geçti…

 

Kan kırmızı enerji sürekli olarak kan nehri kristalinden akarak bedenine girdi. Yavaşça kristalin rengi solarak gitgide daha da saydam bir hal almaya başladı. Bir süre sonra tüm kristal cam gibi saydam bir hale büründü. Sonrasında kristal enerjisini tüketerek bedenine girdi.

 

“Başarılı!”

 

“Sonunda başardım.” Tüm kristal özümsendiğinde bedeni başarıyla onu sindiriyordu. Luo Feng mest olmaktan kendini alamadı.

 

Evet!

 

Delice bir neşe!

 

Gücü atlamıştı, kaynak yasası birleşimi ve kavrama düzeyleri yükselmişti, ayrıca bu sadece bir kısmıydı. Diğer tarafta puanlar vardı! Sanal Evren Şirketinin puanları çok değerliydi…. tıpkı kan nehri dünyası görevi gibi. Birinci görev 1 kan nehri kristali elde ederek 10 bin puan kazandırıyordu.

 

Lakin biri bu şansı sadece bir kere kullanabiliyordu.

 

Kan nehri kristali elde etmek 10 bin puandı. 100 bin kristal bile elde etseniz… yine de daha fazla puan alamıyor sadece 10 bin puan alıyordunuz.

 

Sonuçta!

 

Evren seviyeler için bir kristal belki yeterince zor olabilirdi… Ancak ölümsüzler için , ışınlanmayı sergileyebilen biri Gerçek Yan imparator gibileri için kristalleri elde etmesi çok kolaydı.

 

“Diğer yandan bu tuhaf.”

 

“Sanal Evren Şirketi her daim kan nehri kristallerini hazine olarak beyan ediyor.” Luo Feng meraklanmıştı, “Diğer yandan kan nehri dünyasında 10 milyon dünya bulunuyor. Her dünyanın bölgelerinde birçok alan lordu savaşçı bulunuyor. Neredeyse alan lordlarının hepsinde kristallerden var.”

 

“Açıkça kristallerin miktarı devasa.”

 

“Lakin….”

 

“Sanal Evren Şirketinin tüm zengin kaynağını aradıktan sonra bile satın alınacak hiç kan nehri kristali göremedim!” Luo Feng çok daha meraklanmıştı. Evet satılmıyordu!

 

Kan nehri kristalleri sadece burada gizli bölge kan nehri dünyasında bulunuyordu ve kan nehri dünyasında bile çok değerliydi.

 

Buna karşın....

 

Bolca vardı ancak yine de zengin kaynaklarda hiç yoktu.

 

“Kan nehri dünyası evren seviye bir görev.” Luo Feng düşündü, “Aan Lordları bölgelerden çıkarak elçi görevleri almak zorundalar. Sektör Lordları ise ölüm kalım eğitimlerine gitmek zorundalar. Muhtemelen gelecekte kan nehri dünyasına bir daha asla girme fırsatım olmayacak. En azından 9000’in üzerinde kristal elde ettim.”

 

Bilincinde Luo Feng kristallerin yasaklı bir eşya olduğunu hissediyordu, bunlar Sanal Evren Şirketi tarafından kontrol ediliyordu. Mutlak başlangıç bölgesi statüsüyle bile onları takas edemezdi.

 

“Şansım olduğumda bir kontrol edeceğim.”

 

“Hm, öncelikle 3’üncü kristali özümsedikten sonraki koşullarıma bakayım.” Luo Feng başka şeyler hakkında daha fazla düşünmeden içindeki gizemli enerjiyi tetikledi.

 

Bir anda göğsündeki kan rengi desenler belirdi.

 

Basit fakat tam bir desendi.

 

“Ne harika ama.”

 

Gözlerini kapatarak sonsuz evrenin derinliklerindeki birçok yasanın algısını hissetti. Altın, ahşap, su, ateş, altın, ateş,toprak, rüzgar, ışık, yıldırım, uzay,zaman…. dalgalanmaları öncekinden daha net hissediyordu.

 

“1 kat.”

 

“Netlik öncekinin 1 katı kadar. Ayrıca uygulama gücü de iki katı kadar.” Luo Feng düşündü.

 

1 kat daha algılaması gücünü ikiye katlıyordu.

 

Bu tüm seviyelerde daha fazla güç demekti!

 

“İdrak düzeyim yükseldi, gelecekte idrak hızım da yükselecektir.” Luo Feng düşündü, “Kan savaşçılarının bu kadar saygı görmesine şaşmamalı. Hepsi Sanal Evren Şirketine mutlak deha olarak girebiliyor. Birinin idrak düzeyini ve kaynak yasaları gücünü iki katına çıkarması ne? 100 bin puan verilmesi çok normal.”

 

“Bir deneyeceğim.”

 

“Dördüncüyü özümseyebiliyor muyum diye bir deneyeceğim. Ayrıca irade gücüm öncekinden daha güçlü, altın boynuzlu yaratık 98’inciyi özümseyebiliyor mu onu da deneyeceğim.” Luo Feng beklentiyle doluydu.

 

…..

 

Bir süre sonra…

 

Dünyalı bedeni 4’üncüyü özümsemeyi denerken yarı yola geldiğinde başarısız oldu!

 

Altın boynuzlu yaratık ise bir süre mücadele etti ve tam başarmak üzereyken öldürme aurasının iradesi tarafından ezilerek başarısız oldu!

 

“Haha, fazla aç gözlü olamam.”

 

Luo Feng neşeliydi, aniden kaya yatağından kalkarak, “Bilincim… muhtemelen 8  ila 10 yıldan sonra 98’inci kristalin öldürme aurasına dayanabilecek.”

 

Acelesi yoktu.

 

Yaşam ömrü normal insan sektör lordlarından 10 kat daha uzundu. Hedefi 1000 kan nehri kristali özümsemekti, kesinlikle bunu başaracaktı.

 

“Hm, şu anda bir kan savaşçısıyım.” Luo Feng düşündü, “İkinci görev 3 kristal özümseyerek bir kan savaşçısı olmaktı. Lakin hala kan nehri madalyasını almak zorundayım, ancak o zaman 100 bin puanı elde edebileceğim.”

 

“Kan nehri madalyası!”

 

“Her kan savaşçısı herhangi bir dünya şehri liderine gidebilir ve kan nehri madalyasını alabilir.”

 

“Kan Tanrısı BaQi de bir Dünya lideri. Biraz kan nehri madalyası olmalı.” Luo Feng hiç bekleyemedi. Antik Tanrı Harabelerinde kalmasının artık ona hiçbir faydası kalmamıştı. Bunun üstüne Sanal Evren Şirketinin karargahında halletmesi gereken birçok mesele bulunuyordu… kan nehri dünyasından ayrılmanın vakti gelmişti.

 

Derhal Kan Nehri Madalyasını elde etmeye gitti!

 

Sou!

 

Luo Feng mağaradan çıkarak hızlıca çukurun derinliklerine doğru ilerledi.

 

……

 

“Bu 97.”

 

Derinlerin derinlerinde bir platformda bağdaş kurmuş devasa bronz bir silüet oturuyordu. Uzağa baktı, “2 numara, 97 hakkında ne düşünüyorsun?”

 

“O kadar uzun yıl boyunca aynı noktada kaldı. En fazla yaptığı girdap aurasına doğru ilerlemekti.” Bir diğer ses 10 bin km öteden kaptanın kulaklarında yankılandı. Kan tanrısı muhafızlarının bilek iletişim cihazları kan nehri kıtası bölgesinde kullanılıyordu. Biri burada olduğu sürece diğerlerinin yerini bilebilirdi.

 

Çünkü kan nehri kıtası düpedüz fazla devasaydı.

 

Bu nedenle…. bilek iletişim cihazlarının her birinin belirlenmiş aralığı sadece 100 bin km kadardı! Güçlüler için böylesine bir kesinlik zaten yeterliydi. Çünkü 100 bin km içerisinde bir sektör lordu veya alan lordu gücüyle, anında hedeflerini fark edebilirlerdi.

 

İster Kan Tanrısı Baqi ister iki kan tanrısı muhafızı olsun bilek iletişim cihazlarını kullanarak… Luo Feng’in girdap aurasına yakın uçtuğunu fark etmişlerdi.

 

İşaretçileri 100 bin km aralığında hatasız çalışıyordu.

 

Hiçbiri aslında Luo Feng’in girdap çekirdeğine girdiğini bilmiyordu.

 

“Bu kadar uzun yıldan sonra, sadece eğitimine odaklanarak başka hiçbir şey yapmadığına göre en azından ona güvenmeye başlayabiliriz.”

 

“Hm, gerçekten de buna başlayabiliriz.”

 

…..

 

Derinlerdeki genişlikte...

 

Kan rengi bir saray sisin arasından yükseliyordu. Yeşil bir ışık sarayın önüne konarak içeri doğru ilerledi, aynı anda söyledi, “Kan tanrısı muhafızı 97, Lord Kan Tanrısını selamlıyor.”

 

“Biraz bekleyin.” Bir ses saraydan yankılandı.

 

Luo Feng bunun bir Ark’ın sesi olduğu konusunda çok netti, sessizce ve sabırla sarayın içinde bekledi.

 

Kan Tanrısı eğitim yaparken kimsenin onu rahatsız etmesi yasaklanmıştı. Kan Tanrısını görebilmeleri  yalnızca Ark’ın onlara istek yapmasıyla oluyordu.

 

….

 

“5’inci kattayım, gel.” Görkemli bir ses Luo Feng’in kulaklarında yankılandı.

 

“Evet.”

 

Ancak o vakit Luo Feng merdivenleri takip etti. Bulanık bir silüet misali hızlıca yukarı ilerledi, bir anda beşinci kata ulaşmıştı.

 

Beşinci kat sarayın birinci katıyla kıyaslanabilirdi.

 

Diğer yandan bu katın zemini birinci kattan daha insancıldı! Tıpkı etraftaki duvarların tasarımı gibi, lüks kilimler zemine yayılmıştı, ve bunların materyalleri milyonlarca yıl kalacak şekilde ayarlanmıştı. Ve beşinci katın yukarısında siyah bir taht bulunuyordu, burada kalın güçlü bir aura yayan bir silüet oturuyordu.

 

Yiğit ve güçlü silüet kan kırmızı uzun bir cübbe giyiyordu. Uzun kan renginde saçları görülüyordu.

 

Bu Kan Tanrısı Baqi idi.

 

Majestelerinin altında başka bir taht daha bulunuyordu. Burada tarif edilemez derecede uzun vahşi yaratık Qi Niu oturuyordu. Majestelerinin altında olmasına rağmen devasa yapısıyla Kan Tanrısı Baqi’nin oturduğu yerin altlarına kadar ulaşıyordu.

 

“Selam olsun Lord, selam olsun Lord Qi Niu.” Luo Feng tek dizini zemine koyarak diz çöktü.

 

“97, durum nedir?” Kan Tanrısı Baqi yüksekteki tahtında otururken soğukça aşağı bakıyordu.

 

“Lordum, henüz 3 kristal özümsedim.” Luo Feng saygıyla söyledi. “Her zaman bir kan nehri savaşçısı olarak bir kan nehri madalyası almanın hayalini kuruyordum. Bugün buraya gelmemin nedeni kan nehri madalyası almaktır.”

 

“Ah?”

 

Kan Tanrısı Baqi sertçe doğruldu. Yanındaki vahşi yaratık Qi Niu da burun deliklerinden iki kızgın soluk verdi. Sıcak hava Luo Feng’i yalayarak geçti.

 

“3 kristal mi özümsedin?” Baqi şaşkına dönmüştü. Kan tanrısı muhafızı 97’nin yeteneğinin çok yüksek olduğunun farkındaydı. Diğer yandan 3 kristal özümsemek… onu muazzam ölçüde şaşırtmıştı. Çünkü bazı insanlar en fazla 4 veya 5 kristal özümseyebilirdi, belki kendisi gibi 7 veya 8 tane!

 

Lakin öldürme aurasının bedenlerine işlemesi için uzun zaman gerekirdi.

 

“Evet.”

 

Tek dizi üzerine çöken Luo Feng’in bronz zırhının göğsü otomatik olarak yarılarak açıldı ve çıplak göğsünü gösterdi. Aynı anda Luo Feng gizemli enerjiyi tetikledi ve kan kırmızı desenler orada belirdi.

 

Basit fakat tam kan kırmızı desenlere bakan Baqi’nin gözleri parladı. Bir gülümseme bırakarak yüksek sesle kahkaha attı, “97, çok iyi, çok iyi.”

 

“Gümbür.” İki kızgın hava akımın vahşi yaratık Qi Niu’nun burun deliklerinden ateşlendi. O da kalın patlayıcı bir sesle söyledi, “Çok iyi.”