Swallowed Star - Bölüm 540: Tian Shi Sarayı

---

 

 

 

Mosha klan üyesi neredeyse her şeye dönüşebilirdi. İnsan, kemik, kas, deri, iç organ saç, göz ve burun olsun hepsi tam olarak gerçek bir insanla aynı olabilirdi! Yaralansa ve kemikleri kırılsa, etki kan kustursa bile…. her şey tama olarak gerçek insan gibiydi. Ve altın boynuzlu yaratığa da dönüşebiliyordu.

 

Benzer şekilde her puluna, boynuzuna hatta pulları üzerindeki desenlere bile dönüşebiliyordu.

 

Tabii ki…. boyut büyüdükçe daha fazla enerji gerekiyordu. Mosha klan üyesi altın boynuzlu yaratığa dönüşse bile yalnızca 10 metrelik altın boynuzlu yaratık haline bürünebiliyordu. Eğer onlarca hatta yüzlerce kilometre büyüklüğe dönüşmek isterse  yaşam kristali içerisindeki enerji çok hızlı şekilde tükenirdi!

 

…..

 

Gece vakti soğuk rüzgarlar esiyordu..

 

Dağ sahası çorak bir araziye dönmüştü. Siyah giyimli Luo Feng’in bakışları aşağı düştü.

 

“Mosha bedenini kullanarak gerçekten de Si Yong’u mu öldürdüm?” Luo Feng heyecanlanmıştı. “Mosha klan üyesi güçlü olmasına rağmen yalnızca suikastçılıkta güçlü. Bunun gibi gerçek birebir savaşta…. Mosha klan üyesinden güçlü birçoğu var!”

 

Uzay yaratıkları arasında 12 zirve kan varken...

 

Hangisi tarif edilemez derecede yiğit olamazdı ki?

 

Ve hangisi tıpkı Kan Nehri Dünyasındaki antik resimlerde bulunan antik yaratık gibi cesurdu ki? Evrendeki böcek klanı Anne yuvası ve metal yaşam formları, bitki yaşam formları, güçlü varlıklar, bunların hepsi altın boynuzlu yaratık ile kıyaslanabilir varlıklar idi.

 

Hepsi inanılmaz gözü pek savaşçılardı.

 

“Mosha klan üyesi suikastçılıkta usta.”

 

“Aslında, sadece öğrencilerinden birini öldürerek ona dönüşmem gerekirdi. O zaman doğal yetenek öğrencisinin enerjisini kopyalayabilirdi.” Luo Feng düşündü, “Bu yolla Si Yong’un önünde dursam bile hiçbir sıkıntı hissetmezdi.”

 

“Yaklaştığımda savunmasız olduğu bir anda onu anında öldürebilirdim!”

 

“Bu az önceki dövüşten çok daha kolay olurdu.” Luo Feng apaçıktı. Mosha klan üyesinin Si Yong’a suikast düzenlemesinde onun için hiçbir meydan okuma yoktu.

 

Ana mesele doğal kopyalama yeteneğinin fazla hasta bir teknik olmasıydı.

 

Birinin yalnızca görüntüsünü değil aynı zamanda enerjisini de mi kopyalamak? Böylece hiçbir şey tespit edilemezdi. Engin evrende sayısız ırkın arasında bile Mosha klanı hepsinin ötesinde tüm ırkları dehşet içerisinde bırakan en korkutucu suikastçıydı. Doğal yeteneği bu kadar güçlü olmasaydı Evrenin en güçlü suikastçısı ismini almış olmazdı.

 

“Onu öldürebildim!”

 

“Kısmen Si Yong’un yasaları idrakına göre zayıf olmamla birlikte aramızdaki güç farkına rağmen yine de başardım. Bu ayrıca 80 yıllık gelişimimin devasa olduğunu gösteriyor.” Luo Feng içinde mutluydu. Aşağıdaki paramparça dağ sahasına bakarken Si Yong’un iç dünyası parçalandığından büyük miktarda hazine etrafa saçılmış olduğunu görebiliyordu.

 

Luo Feng Si Yong’un uzay eşyasını aldı ve değerli hazineleri düzenlice içeri yerleştirdi. Ya diğerleri?

 

Bir sektör lordu ne kadar fazla servete sahipti?

 

Evrende 10 karışık elemente sahip birisi zaten zengin sayılırdı. Dahası Kan Nehri Dünyasındaki insanlardan sadece çok azı Luo Feng’in dikkatinde servet sahibi sayılırdı. Diğer eşyalar bir araya toplandığında 1 karışık element değerinde bile etmiyordu. Luo Feng’in statüsünde neye ihtiyacı varsa puan kullanması gerekiyordu.

 

Sou!

 

Gökyüzüne fırlayarak arkasında yok edilmiş bir dağ sahası ve Si Yong’un cesediyle birlikte değeriyle ilgilenmediği büyük miktarda hazineyi bıraktı.

 

Lakin yola koyulduktan sonra bir takım eşyaların bulunduğu bölgeyi keşfetmişti. Birkaç alan lordu onların üzerine çullanmış ve bu takım arasında birbirlerini öldürmeye başlamıştı. Ve büyük miktarda hazine Kırlangıç Tepesi şehrinde büyük kargaşaya sebep olmuştu, sayısız kişi eşyalar için savaşa girmişti.

 

Ayrıca, Si Yong’un ölüm haberi yayıldı.

 

Si Yong’un ölümü!

 

Bir anda çevredeki dünya liderleri bölgesini kapmak için saldırmaya başladılar.

 

Si Yong’un güçleri hızlıca kül olmuştu…

 

İntikamını almak için Na Ke ve Nabu’nun arkasından gidecek kimse kalmamıştı.

 

…..

 

“Bu, bu Büyük kardeş Feng’in bize bıraktığı şey mi?” Gümüş saçlı genç Na Ke sonunda dinlenmesi için gizlenme yerine getirdi. Ancak o zaman yüzüğü açarak kontrol etti, şaşırmıştı.

 

“Na Ke, mesele nedir?” Nabu meraklanmıştı.

 

“Büyük kardeş Feng bize büyük miktarda servet bıraktı. O kadar büyük ki ailemizin önceki servetinden milyonlarca kat daha fazla.” Na Ke şaşırmıştı.

 

Nabu’nun gözleri aniden parladı, “Haha, Na ailemiz tekrar yükselecek, öncekinden daha büyük ve güçlü olacak. Bu servetle şimdi kolay olacaktır. Na Ke…. önceden oynadığım kumar doğruydu!”

 

Na Ke onayladı, Luo Feng hakkında endişeleniyordu. “Büyük kardeş Feng Si Yong’u durduracağını söyledi…”

 

LAkin sonradan Si Yong’un ölüm haberi yayıldığında, özellikle de ölüm bölgesinin haberleri… Na Ke ve Nabu şaşkına dönmüştü!

 

Açıkça!

 

Si Yong’un öldüğü yer önceden Luo Feng’in beklediği yerdi.

 

“Büyük kardeş Feng Si Yong’u mu öldürdü?”

 

“Lord Feng Si Yong’u mu öldürdü?”

 

Na Ke ve Nabu şaşırmışlardı.

 

Kan Nehri dünyasında neler olduğunu ise Luo Feng bilmiyordu.

 

Si Yong’u öldürdükten sonra Mosha Luo Feng gökyüzündeki robot gemisine geri uçtu ve yolculuğuna başladı.

 

“Kan Nehri Dünyası.”

 

Kontrol odasında dururken arkasındaki sonsuz engin kıtaya baktı. Burası tamamen Sanal Evren Şirketine boyun eğmiş ve onlar tarafından gözetlenen bir yerdi. “Burada ayrılıyoruz Na Ke. Alan Lordu seviye olduğumda evrendeki bölgelere bir elçi olarak gönderileceğim. Sektör Lordu seviyesinde cehennemvari bir eğitime tabii olacağım. Korkarım çok ama çok uzun zaman dönemeyeceğim. Umarım günün birinde uğrayıp seni görebilirim.”

 

Luo Feng biliyordu ki…

 

Dönmesi aslında on binlerce yıl sürebilirdi. Lakin Kan Nehri Kıtasına ilişkin hala merakla doluydu. Bir gün dönüp her şeyi uygun şekilde araştıracağı vakit gelecekti.

 

…..

 

Sis uzaktaki uzayı kaplarken tarif edilemez derecede devasa bir saray orada süzülüyordu, bu Tian Shi sarayı idi.

 

Sarayın varlığından ötürü Kan Nehri Dünyasındaki birçok güçlü savaşçı ayrılmaya cüret edemiyordu.Antik zamanlardan şimdiye hepsi dünyanın içinde kapana kısılmışlardı.

 

Sou!

 

Saray uzayda bir gezegenden bile daha büyüktü. Bu sırada küçük bir nokta saraydan uçarak hızlıca Luo Feng’in robot gemisine doğru ilerledi, bu üçgen siyah 800 metre çapında bir gemiydi.

 

“Di!”

 

“Majesteleri Luo Feng, nasılsınız? Ben Tian Shi sarayının alıcısıyım, Mo Luoke. Majestelerini Kan Nehri Dünyası görevini tamamladığı için tebrik etmek istiyorum.” Gemi Luo Feng’in robot gemisine yaklaşırken bir mesaj gönderdi. Çok hızlı şekilde gemi ilerledi ve Luo Feng Tian Shi sarayının geniş 1’inci salonuna vardı.

 

Salon en az bin metre uzunluğunda ve genişliğindeydi.

 

Luo Feng robot gemisinden inerek salonun içerisinde şaşırarak durdu. Bu salonda birçok gemi görülüyordu, alanın yarıdan fazlasını kaplıyorlardı. Her gemi… görüntü bakımından en az E derece gemilerdi. Bazı F derece gemiler bile görülüyordu.

 

“Majesteleri Luo Feng.” gümüş zırhlı 6 gözlü ve mavi tenli Sektör Lordu Mo Luo Ke yanda durdu ve yolu gösterdi. Akıcı evren dilini konuşurken sesi çok net ve yankılıydı, “Kan Nehri Dünyasında aslında 80 sene kaldınız. Bu gerçekten şaşırtıcı.”

 

“Ana mesele kan savaşçısı göreviydi.” Luo Feng yürürken gülümsedi.

 

Kan Nehri Dünyasından farklı olarak buradaki dünya içerisinde birçok ırk olmasına rağmen çoğu oldukça benzer görünüyordu.

 

Diğer yandan evrende insan ırkları çok fazlaydı. Sayısız ırkın varlığında tüm çeşit görünümler mevcuttu.

 

“Kan savaşçısı görevi? Majesteleri tamamladı mı?” Mo Luo Ke şaşırmıştı.

 

“Hm.” Luo Feng onayladı.

 

“Wow, tebrikler majesteleri.” Mo Luo Ke gülümsedi. “Bu göreve gelen birçok savaşçıyı gördüm ve aldım, Dev Balta ve Evren Paralı Asker ittifakından olanları bile. Lakin çok azı kan savaşçısı olarak geri dönebildi. Çünkü üç kan nehri kristali özümsemek için normalde antik tanrı harabelerinde uzun dönem kalmalarını gerektiriyordu. Birçoğu bu kadar sabırlı değildi. Ve ayrıca harabelerin içi çok tehlikelidir.”

 

Luo Feng onayladı.

 

İkisi yürüdü ve sohbet etti. Aceleleri olmamasına rağmen birkaç dakikada 1000 km mesafeyi katederek hızlıca ikinci katın merdivenlerine ulaştılar.

 

Merdivenler inanılmaz genişti. Her kat 100 metre yüksekliğinde, 10 km uzunluğunda ve 5 km genişliğindeydi. Tamamen seramikten yapılmaydı…. her merdiven en az 1000 kat yukarı dönerek yükseliyordu.

 

“Yalnızca merdivenlerden yukarı ilerleyebiliriz.” Sektör Lordu Mo Luo Ke gülümsedi. “

 

İkisi ışık demetine dönüşerek yukarı doğru merdivenleri takip ettiler.

 

“Yukarı gitmemize gerek yok. Sadece bir evren gemisi ayarlayıp gönderin, olmaz mı?” Luo Feng sordu.

 

“Bizim Tian Shi Sarayı liderimiz, seni görmek istiyor.” Mo Luo Ke söyledi.

 

“Lider?” Luo Feng şaşırmıştı.

 

Tian Shi sarayının lideri, ne tür bir statüydü bu?”

 

Tüm sarayı gözetleyen birisiydi. Kan Nehri kıtasındaki birçok güçlü varlık ve Sanal Evren Şirketi arasında bile kesinlikle üst kademelerde mutlak bir varlık sayılıyor olmalıydı.

 

“Hm.” Sektör Lordu Mo Luo Ke’nin gözleri kıskançlıkla doldu. Gülümseyerek, “Uzun yıllardır bu saraydayım, yine de onunla henüz yüz yüze görüşmedim. Liderimiz inanılmaz bir güce sahiptir. Sadece buradaki varlığıyla Kan Nehri dünyası ölümsüz tapınağındaki ölümsüzler ve tüm antik varlıklardan hiçbiri dışarı gelmeye cüret edemez. Lider seni görmek istiyorsa bu şanslı olduğunu gösterir.”

 

“Neden beni görmek istiyor?” Luo Feng meraklanmıştı.

 

Tian Shi Sarayının lideri, bu düzeyde bir varlık en az evren ülke lideri veya daha yüksek bir güçteydi. Başka nasıl biri Kan Nehri Kıtasını kontrol altında tutabilirdi ki?

 

Dahiler konusunda bu seviyede bir varlık umursamaz davranırdı.

 

Bu varlıkların hepsi evrende antik ebedi kişilerdi.

 

“Seni görmek istemesinin ardındaki neden mi? Neden ben, böylesine küçük bir figürün bilmesine gerek olsun ki? Sektör Lordu Mo Luo Ke gülümsedi. “Yetkim yalnızca seni ikinci kata göndermeye yeterli.  Sonrasında takip edemem bile. Lakin orada seni alarak doğrudan 9’uncu kata liderle görüşmeye götürecek biri olacak.”

 

Konuşmayı bitirdiğinde.

 

İkisi sarayın ikinci katına ulaştılar. Luo Feng ileri baktı ve 3 metre uzunluğunda sırtında devasa bir balta bulunan dağınık saçlı adamı fark etti. Belirsiz şekilde bu adam adeta insanın kalbini titreten devasa bir dağ gibi görünüyordu. Yaydığı enerji önceki Ganwu evren ülkesinin göksel generali 13’ten bile daha korkutucu görünüyordu.