Swallowed Star - Bölüm 550: Provokasyon

---

 

 

 

 

Mutlak Başlangıç bölgesi, 2 numaralı sınıfta.

 

Sınıf 80 km uzunluğunda ve 60 km genişliğindeydi. Burası dünyadaki normal bir şehirden daha büyüktü. Sınıfın arkasında toplamda 1000’in üzerinde koltuk bulunuyordu ve ışık demetleri koltukları doldurmaya başlamıştı.

 

Sou!

 

Luo Feng de koltukta belirdi, ve gelişigüzel bir şekilde soldaki koltuklardan birine oturdu.

 

“Bakın, bu Luo Feng.”

 

“O en yeni dahi yığınından Luo Feng değil mi? Oldukça yakışıklı ve güçlü görünüyor.”

 

“Sanal Evren Şirketinde kısa sürede yedinci seviyeyi geçti. Çok güçlü görünüyor. Yalnızca sekizinci seviyedeyiz ancak çoktan alan lordu seviyesinde olduğumuzdan bu şekilde.” köşede iki hatundan birinin güzel kanatları vardı ve diğerinin gözleri cazibeyle doluydu, kısık sesle tartıştılar. Hiç utanmadan tutkuyla Luo Feng’e bakıyorlardı.

 

Diğer kısımlardaki diğer tüm üyelerin tümü de tartışıyordu.

 

“Şu Luo Feng mi?”

 

“Aynen bu o.”

 

“Şu çöp acımasız. Önceden evren seviyedeyken en yüksek ulaştığım düzey yedinci seviyeydi. Ve bu Sanal Evren Şirketine katıldıktan 3000 yıl sonra gerçekleşmişti.”

 

“Gelişim hızına göre bu yeterlilik savaşında ilkel bölgeye girmesi için en ufak şansı yok. Fakat sıradakinde… belki bir umut olabilir. Birkaç bin yılı daha olduğu sürece kesinlikle ilkel bölgeye girmesi garanti.”

 

İki sektör lordu köşede otururken tartışıyordu.

 

Tartışmalar yoğundu!

 

Luo Feng oturduğunda 2 numara sınıfta 100’e yakın öğrencinin tümü onu konuşmaya başlamış gibi görünüyordu. Luo Feng dikkatlerin merkezi haline gelmişti. Böylesine kısa zamanda yedinci seviyeyi geçebildiği için, hele ki birinci yeterlilik savaşından önce…. yalnızca mutlak dahilerin böyle şeyleri başarma kabiliyeti olabilirdi!

 

Luo Feng sessizce orada otururken kulakları hafifçe hareket etti.

 

Açıkça tüm tartışmaları duyuyordu.

 

“Hayvanat bahçesindeki bir hayvana benziyorum.” Luo Feng içinden çaresizdi.

 

“Nasıl gidiyor Luo Feng.” kaba bir ses yankılandı.

 

Luo Feng alnında 6 çıkıntı bulunan ve teni siyah bir kürkle kaplı eğri gövdeyi görmek için döndü. Bu adam ondan birkaç metre ötede oturuyordu. Luo Feng’e bakarken gülümseyerek konuştu, “Ben Suo Dragon, alan lordu seviyesindeyim. Bugün hakkında birçok konuşma işittim…. lakin gerçekten etkileyicisin.”

 

“Sağ ol.” Luo Feng cevapladı.

 

İçinde her nasılsa gülüyordu. Ayrıma göre mutlak başlangıç bölgesinde 1000 sektör lordu, 100 alan lordu 30 evren seviye bulunuyordu. O yeni gelen 8’liden biri olarak tüm bölgede 1138’inci olabilmişti.

 

Lakin yeterlilik savaşından sonra sıralaması 1130’a geri dönmüştü.

 

Sadece görünüşten sektör lordlarının sayıları en yükseğiydi ve sınıf ikide en çok bulunan kişiler sektör lordlarıydı. Çok azı alan lordu ve çok daha azı evren seviyeydi. Luo Feng de dahil olmak üzere yalnızca dört kişilerdi. Bu başlı başına onu şaşırtmaya yetmişti, çünkü genellikle sınıflara yalnızca 2 evren seviye katılırdı.

 

“Bugün burada 2 evren seviye daha var.” Luo Feng düşündü.

 

“Mutlak başlangıç bölgesi üyelerinin ilkel bölgeye girme şansları düşüktür!” Suo Dragon usulca söyledi, “Arkadaşım ve ben tartışırken senin birkaç yüz yıl içerisinde başarma umudun olduğunu söylüyordu! Mutlak başlangıç bölgemiz… çok nadiren bunu başaran birini görür. Her böyle bir şey olduğunda hepimizi heyecanlandırır.”

 

“Herkesten bir adım önde olsan da bu nihayetinde diğerlerinden daha fazla adım öteye gitmeni getirir.”

 

“Önce gelen ilkel bölgeye girer, daha hızlı gelişen.” Suo Dragon konuşurken sesi yükseliyor gibiydi.

 

“Haha…”

 

“Bana gülme. Sıradaki yeterlilik savaşında mutlak başlangıç bölgesinde kalmam benim için zaten fena değil.” Suo Dragon başını sallarken gözleri çaresizlikle doluydu. “Sıradaki yeterlilik savaşında Gök ve Yer bölgesine düşersem… O halde dışarıdaki pozisyonum da düşecek. Ne baş ağrısı ama!”

 

Alan lordu çekirdek üyeler dışarıda otorite ve pozisyona göre yerleştiriliyordu!

 

Luo Feng’in düşünme biçimine göre bölgelere elçiler olarak yerleştiriliyorlardı..

 

Lakin….

 

İlkel bölge üyeleri, mutlak başlangıç, yer ile gök, son faz üyelerinin dışarıda karşılaştıkları muamele tamamen farklıydı. İlkel bölge üyeleri dışarıda bir yolculuğa çıktıklarında sadece muhafız takımlarında ölümsüzün liderlik ettiği bir ordu bulunuyordu! Onların pozisyonları sonuç olarak sıralamalarına göre ayarlanıyordu!

 

Eğer biri aslında ilkel bölge üyesiyse fakat mutlak başlangıç bölgesine düştüyse…

 

Pozisyonu da buna ilişkin değişirdi, ölümsüz generalin bile yerini bir sektör lordu alırdı.

 

“Bu çöp kesinlikle şanssız.”

 

“Elçi olarak dışarı gittiğinde epey güçlü olmalı. Lakin Gök ile yer bölgesine düştüğünde…. pozisyonu kesinlikle değişecek ve sıralaması düşecek.” Luo Feng güldü. Ne olursa olsun bir süre elemanla sohbet etti ve elçilerin dışarıda sıklıkla karşılaştığı durumlar hakkında ağzından bilgi aldı.

 

Bir süre sonra…

 

Ölümsüz hoca geldi ve dersine başladı, sınıf derhal sessizleşti. Tartışmak isteseler bile zihinsel olarak iletişim kurdular, kesinlikle dersi bölmeye cüret etmediler.

 

…..

 

Toplamda dört evren seviye öğrencinin arasında birinin yüzü gümüş pullarla kaplıydı ve diğerinin bronz teniyle birlikte alnında tek siyah boynuzu bulunuyordu.

 

“Ah Shi, bak, şu Luo Feng epey ciddi dinliyor.” Gümüş pullu adam iletişim kurdu.

 

“Hm.”

 

Siyah boynuzlu adam Luo Feng’in oturduğu sol köşeye baktı. “Mo Yi Lin, Ni Nan bize ona meydan okuyarak onu kötü hissettirmek için bir yol bulmamızı söyledi. Nasıl yapmalıyız sence? Onunla uğraşırsak ve umursamadan sanal evrenden ayrılırsa aptal gibi görünürüz.”

 

“Rahatla, bir planım var.” Gümüş pullu adam gözlerini kısarken zehirli bir yılan misali, “Önce şöyle yapacağız….”

 

“Basit görünüyor.” Siyah boynuzlu adam dinledikten sonra somurttu.

 

“Başka ne yapabiliriz ki, %100 garanti bir plan yok.” Gümüş pullu adam söyledi.

 

“Pekala, ders bittiğinde harekete geçeceğiz.” Boynuzlu adam onayladı.

 

Bir süre derste konuştuktan sonra mutlak dahilerin gözleri önünde İmparator ölümsüz kayboldu.

 

Luo Feng gözlerini kapatarak önceki dersten aldığı en ufak lezzet zerrelerini anımsadıktan sonra gözlerini açtı ve önünde iki adam gördü.Bunlardan birisi yüzünde gümüş pullar  olan bir adamdı ve diğeri bronz tenli alnında siyah boynuz bulunan bir adamdı. Benzerlikleri ikisinin de evren seviye olmalarıydı.

 

İkisi Luo Feng’e baktı.

 

“İkiniz?” Luo Feng otururken onlara doğru baktı.

 

“Nasıl gidiyor Luo Feng, ben Mo Yi Lin.” Pullu adam gülümsedi.

 

“Luo Feng, Ben Ah Shi.” Siyah boynuzlu adam gülümsedi. “İkimiz de seni sevdik, evren seviye üyeler, sadece biz Sanal Evren Şirketine daha erken katıldık.”

 

“İkinizin demek istediği bir şey mi var?” Luo Feng somurttu.

 

Evren seviye kıdemlileri konusunda Luo Feng fazla iyi bir izlenime sahip değildi. Çünkü Wuka ile sohbet ettiği önceki gün Wuka birçok meseleyi açıklamıştı.Ve özellikle kimseyi işaret etmemesine rağmen burada toplamda 30 kıdemli vardı ve Wuka en az yarısıyla sıkıntı yaşamıştı.

 

“Yedinci seviyeyi geçtiğini biliyoruz, saygı duyuyoruz.” Gümüş pullu adamın gözleri parladı, “Ben, Mo Yi Lin, savaşları severim. Bu nedenle seninle arenada arkadaşça bir maç yapmak istiyorum.”

 

“Ben de seninle maç atmak isterim.” Siyah boynuzlu adam Luo Feng’e baktı.

 

Luo Feng somurttu.

 

Savaş?

 

Eğitim için olsaydı, kolaylıkla eğitim alanında çok güçlü rakipler simüle edebilirdi. İnsanlar çoğunlukla birbirlerinin koz kartlarını öğrenmek için savaşırlardı.

 

Düşmanını tanıdığında, yenilmez kalırdın.

 

“Muhtemelen hiç benimle dövüşmediklerinden savaş taktiklerimi ve koz kartlarımı öğrenmek istiyorlar. Dahi savaşındaki görüntüler olmasına rağmen önceden hala zayıftım. Öncekinden sayısız kat daha güçlüyüm. Önceki görüntüler gerçek gücümü yansıtmıyor bu nedenle bana meydan okumaya geldiler.” Luo Feng anında mevzuya uyanmıştı.

 

“Üzgünüm ilgilenmiyorum.” Luo Feng doğrudan ayrılmak için ayağa kalktı.

 

Siyah boynuzlu adam ve gümüş pullu adam bakıştılar, meydan okuma konusunda B planının vaktinin geldiğini fark etmişlerdi.

 

“Haha, Luo Feng, yeni yığındaki bir numaralı kişisin. Bu kadar yüreksiz olmanı beklemiyordum.” Pullu adam söyledi.

 

“Meydan okumamızı bile kabul etmiyorsan… görünüşe göre yeni yığın gerçekten hiç umut vaad etmiyor.” pullu adam söyledi.

 

“Şu aptal Wuka, bizden çok daha zayıftı fakat yine meydan okumaya devam etti. Luo Feng, sen güçlüsün, yine de aynı şeye cesaret edemiyorsun. Yeterlilik savaşlarında siz çaylaklar hemen pes etmelisiniz.”

 

Az önce dersi dinleyen 2 numara sınıftaki Sektör Lordu ve alan lordu savaşçılar ilgilerini çektiğinden konuşmaya kulak verdiler. Çoğu Luo Feng’in tarafındaydı çünkü gerçekten şaşırtıcı biriydi. Diğer yandan sadece seviyeleri farklı olduğundan ötürü böyleydi. Onlar sektör lordları ve alan lordlarıydı, Luo Feng ile şu vakitte uğraşmalarına gerek yoktu, doğal olarak kayıtsız kalıyorlardı.

 

“Meydan okuyan ikinizin bir yeri yok.”

 

“Hiç yeri yok. Ben olsaydım, uğraşmak için fazla tembel davranırdım.”

 

“İkisi de soytarı.”

 

Sektör lordları ve alan lordları tartıştı, bazı sektör lordlarının sesi fazla yüksek çıktı. Bir anda pullu adamın ve siyah boynuzlu elemanın ifadeleri çirkinleşti.

 

Luo Feng ise adımlarını durdurdu.

 

Bu sektör lordlarını ve alan lordlarını şaşırtmıştı… Luo Feng meydan okumalarını kabul etmek üzere miydi?

 

Bu kadar kolay mı kışkırtılıyordu?

 

Luo Feng ikisine bakmak için döndü.

 

“Hm?” Pullu adam ve siyah boynuzlu adam onun düşmanca bakışlarını fark etti.

 

“Wuka ikinizle mi savaştı?” Luo Feng onlara baktı.

 

“Manka prensinden mi bahsediyorsun?” Pullu adam alay etti. Yanında siyah boynuzlu adam katıldı, “Şu aptal, bizimle savaştı ve birkaç defa bunun için cezalandırıldı.”

 

“İkinize tebrikler.” Luo Feng söyledi.

 

Pullu adam ve siyah boynuzlu adam sersemlemişti.

 

Tebrikler mi?

 

“Başlangıçta ikinizle savaşmak istemiyordum, çünkü vaktimi sizinle israf istemiyordum.” Luo Feng ikisine baktı, “Lakin şimdi, bir miktar sinirlendim, ve….. bu seferki meydan okumanızı kabul etmeye karar verdim.”