Swallowed Star - Bölüm 567: Alan Seviye 9 Rakip

---

 

 

 

 

Önündeki üç yolla birlikte geri dönüş şansı olmayan Luo Feng bir kere daha mekik biçimini alarak soldaki mağarayı denedi.

 

“Ah?”

 

“Burada yutan enerji yok ve öyle korkutucu bir şeytan aurası da görünmüyor.” Mağaranın içindeki mekik tek nefeste 100 bin km kadar uçtuktan sonra sonunda mağaranın sonuna ulaştı. Önünde 38 mağara daha bulunuyordu,aynı zamanda 3 ceset görülüyordu.

 

“Biri çoktan buraya ulaşmış.”

 

“Epey güvenli görünüyor.” Mekik insan biçimine döndü. Kesinlikle bu formda öylece etrafta uçamazdı, diğerleri görürse şaşkına dönebilirlerdi.

 

3 gün sonrasında…

 

Dünyalı bedeni siyah boynuzlu genç biçiminde Luo Feng dikkatlice ilerlemesine rağmen yine de rahat hissediyordu

 

Buz ormanından çıkarak mağaraya girdiğinden beri böylesine belirsiz ve her şeyin normal olduğu bir durumla karşılaşmamıştı. Tıpkı şeytan notası dağına ilk girdiğindeki gibiydi, ara sıra diğer savaşçılarla veya yalnız savaşçılarla karşılaşıyordu. Şeytan notaları da o kadar güçlü değildi.

 

“Görünen o ki buz ormanı bölgesi gerçekten özelmiş.” Luo Feng önceki yaşananları hatırladı. “Ormanda derinlere gittikçe şeytan notası güçleniyordu, ta ki sonuna gelene dek. Yutan mağara ve güçlü şeytan notasıyla karşılaştım… bunun sonrasında hiçbir tehlike yoktu.”

 

Şu mağara bir çıkmaz sondu.

 

“Hala mağaranın arkasında bir sır olduğunu düşünüyorum.” Luo Feng öyle düşünüyordu.

 

“Ne düşünüyorsun? Buz ormanındaki şu yutan mağarayı mı?” Babata’nın sesi yankılandı.

 

“Hm.” Luo Feng onalyadı.

 

“Bunun hakkında düşündüğünü biliyordum, aynen! Tehlike sıklıkla mucizeleri beraberinde getirir… şu ölüm tuzakları çok korkutucu. Tehlikeler dalga ardına dalga vuruyor, lakin hayatta kalırsan şaşırtıcı bir ödülle karşılaşabilirsin.” Babata söyledi. “Ayrıca bu ulu varlıkların gizli bölgeleri keşfetmekten zevk almasının da nedenidir.”

 

“Diğer taraftan sınırlarını bilmek zorundasın.”

 

“Evrende üretilmiş zengin kaynakların sayısı bilinmez, lakin birçok mutlak varlık bu hazinelerin peşinde düşmüştür.” Babata konuştu, “En güçlü altın boynuzlu yaratığın sektör lordu seviyesine bile adımını atmadı. Ve bu ölüm tuzaklarını mı denemek istiyorsun? Ölümsüzler bile düşüyor. Konu sen olsan bile ölüm ihtimalin %99’un üzerinde, gerçekten düpedüz şanslı olmadığın sürece.”

 

Luo Feng uyandı.

 

Yalnızca girişi bu kadar korkutucuydu, muhtemelen içeridekiyle baş edemezdi.

 

“Yalnızca ne kadar güçlüysen o kadarını başarabilirsin! Eğer aç gözlü davranırsan, ölürsün.”

 

Luo Feng önündeki sonsuz mağaraya baktı. Soğuk bedenine nüfuz ederken elinde olmadan zayıf hissediyordu. Engin evrenin birçok gizemiyle kıyaslandığında gücü düpedüz fazla zayıf ve küçük kalıyordu. Ölümsüzler bile tüm bu zaman boyunca düşüyordu, o ise bir ölümsüzle kıyaslandığında yalnızca bir karıncaydı.

 

“Sıkı çalış!”

 

“Ancak gerçek mutlak bir savaşçı olduktan sonra engin evrende onlardan biri olarak kendi kaderimi kontrol ederek ailemi ve evimi koruyabileceğim.” Luo Feng derin bir nefes aldı, “İleri!”

 

….

 

Mağaranın derinliklerinde…

 

Zayıf 2.6 metre uzunluğunda bambu misali görünen, başında iki gümüş boynuzu bulunan bir adam vardı. Adeta bir dağ keçisi gibiydi. Soğuk ve yaşlı görünüyordu. Yan taraftaki buz heykellerin yanına uzandığı gibi gözlerinde altın ışıkla parladı, burnu rahatlatıcı homurtular çıkartıyordu.

 

“Daha güçlü , daha güçlü .”

 

Burada iki yerli genç bulunuyordu, biri bağdaş kurmuş oturuyor, diğeriyse yaşlı adamın omuzlarına masaj yapıyordu. Yanlarında 12 diğer temiz giyimli, yakışıklı veya basit görünümlü genç görünüyordu. Bunlar evren ve alan lordu seviye kişilerdi.

 

“Hm.”

 

Zayıf keçimsi yaşlı adam gözlerini açarak önünde bağdaş kurmuş evren seviye gence gülümsedi, “Buraya gel.”

 

“Ata.” Evren seviye genç boğazını temizledi.

 

“Ata seni istiyor.” Yanındaki alan lordlarından biri emretti.

 

Evren seviye genç gergince yaklaştı. Yaşlı adam gülümseyerek zayıf elini uzatarak genci yakalayarak onu övdü, “Gençlik kesinlikle farklı bir şey.” Evren seviye genç tamamen huzursuz hissediyor gibiydi, ürperdi ve hızlıca geri çekildi.

 

“İlginç” Zayıf yaşlı adam gülümsedi. Güçlü dünya enerjisi şu gence baskıladı, neredeyse onu bağlayarak sabitliyormuş gibi istediği şekilde hareket etmesini engelliyordu, genci böylece önüne doğru çekti.

 

“Sadece öldür beni, öldür.” Şu evren seviye genç aniden bağırdı, gözlerinden yaşlar dökülüyordu.

 

“Cesur, eğer gerçekten cesursan kendini öldürebilirsin.” Yaşlı adam aniden döndü ve uzaktaki mağaraya baktı. Buradan siyah boynuzlu bir genç yürüyordu, aniden durdu.

 

İkisi arasındaki mesafe 100 km kadardı.

 

Lakin bu sırada net şekilde birbirlerini görebiliyorlardı.

 

“Hm, hehe… başka bir evren seviye 9 çöp, dikkatli ,çekingen ve sade bir bakışla. Korku hissini bile duyamıyorum? Ödüllü ürünlerden, en sevdiğim.” Zayıf yaşlı adam gülümsedi, “Kamulu, bizzat giderek onu benim için yakala.”

 

“Evet hocam.”

 

Yanlardan en güçlü alan lordu seviye 9 adam saygıyla iltifat etti ve ışık demetine dönüşerek ileri atıldı.

 

…..

 

Luo Feng uzaktaki yaşlı zayıf adamı gördü, özellikle yaydığı enerjiden tehlike hissediliyordu, “Sektör Lordu, seviye 6-7 civarında.”

 

Topukla!

 

Luo Feng arkasını döndü ve kaçtı!

 

“Atam kimi severse, kaçmayı düşünemez bile.” Gümüş boynuzlu adamın silüeti şimşek misali hızlıca kocalıyordu, “Küçük çöp rahatla. Atam seni öldürmeyecek, seninle güzelce ilgilenecek!”

 

Luo Feng’İn ifadesi değişti, tüyleri diken diken olmuştu.

 

// Hep direkten dönüyorduk arkadaşlar artık gol oldu. Sapık yaşlı oğlancı abimizi sunarız hahaha…

 

Sapık!

 

Oğlanlardan hoşlanan bir çöp.

 

Evrende trilyonlarca ırk arasında birçok oğlancı bulunuyordu. Lakin insanlığın büyük bir kısmı erkek ve hatun ilişkisini tercih ediyordu… bu ana yoldu! Ve oğlandan hoşlananlar konusunda Luo Feng içinden rahatsız hissetmesiyle birlikte bunlarla uğraşmıyordu. Lakin şuan tam önündeki adamdan nasıl geri durabilirdi?

 

“Haha, Luo Feng, böyle bir durumla karşılaşmanı hiç beklemezdim.” Babata söyledi.

 

“Şu sapık yaşlı adam…” Luo Feng sövmemek için kendini zor tutuyordu, “Yanındaki evren seviye 9 gence bakılırsa onun yakaladıklarından birisi olmalı, hasta herif.”

 

Sou!

 

Arkasındaki Alan seviye 9 gümüş boynuzlu adam hızlıca kovaladı.

 

Bu nedenle başlangıçtaki mesafeleri 100 km’nin üzerinde olmasına rağmen kovalamasıyla bir anda birkaç bin km’ye kadar düşmüştü.

 

“Direnme, aksi halde istemeden de olsa canını yakabilirim. Bu olduğunda atam üzülecektir.” Gümüş boynuzlu adam bir anda Luo Feng’e doğru hücum etti.

 

“Geber git!” Luo Feng’in gözleri soğuktu.

 

Sou!

 

Bedenlerini değiştirerek bir anda Mosha Luo Feng’in görünümüne büründü. Tüyleri zaten diken diken olduğundan dolayı insan bedeniyle onu öldürmek için fazla tembeldi, dünya bedeni bulut öpen asmasına güveniyordu. Alan seviye 9 birini öldürebiliyor olmasına rağmen yine de biraz sıkıntılıydı ve zaman alıyordu.

 

Mosha Bedeni için ise çok daha basitti!

 

Sou!

 

İllüzyon teknikleri!

 

Luo Feng anında siyah boynuzlu adamın arkasına ulaştı ve bıçağı parladı!

 

Chi!

 

Tam göğsünü kesti ve zırhını parçalayarak yaşam çekirdeğine doğru hücum etti. Gümüş boynuzlu adamın gözleri kocaman açılmıştı. “Bu, bu…. “Aslında zayıf rakibi kaybolarak onu öldürmüş, hiçbir şekilde kendini savunmasına imkan vermemişti.

 

“Hasta.” Luo Feng bedene baktı, parlayarak kaçtı.

 

…

 

Uzanan yaşlı adam somurtuyordu, “Hm, Kamulu neden dönmedi?”

 

“Hocam evren seviye 9 boyun eğmeyi reddetmiş ve o da güç kullanmak zorunda kalmış olabilir.” Yandaki başka bir alan lordu seviye genç söyledi.

 

“Hıh.”

 

Yaşlı adam usulca homurdanırken dünya enerjisini gümüş boynuzlu adamın bedenine ulaşana kadar genişletti.

 

Gümbür! Keçi görünümlü yaşlı adamın gözleri öfkelendi, elini şiddetlice salladı ve az önce eğlendiği evren seviye genç anında patlayarak et ve kan yığınına dönüştü. Bu kalanları korkutarak uzağa kaçmalarına neden oldu.

 

“Benim Kamulu’m, kim seni öldürdüyse!!!”

 

“Ben de onu öldüreceğim!!”

 

Yaşlı adam gürledi ve aniden ışık demetine dönüşerek dünya enerjisini genişletti. Lakin Mosha Luo Feng hızıyla uzun zaman önce mağaradan kaçmıştı, yaşlı adam nasıl onu bulabilirdi ki?

 

Luo Feng 1 milyon km öteye kaçtı, 7 ayrımın önüne geldiğinde sonunda durmuştu.

 

“Önceden görüp duymuşluğum vardı. Lakin oğlancı savaşçılardan biri… gerçekten de beni yakalamaya çalıştı, hasta herif.” Luo Feng arkasına baktı, “Gücüm hala yeterli değil, altın boynuzlu yaratığı bıraksam bile. Bu mağara ise sadece birkaç bin km genişliğinde, altın boynuzlu yaratığın şaşırtıcı büyüklüğüyle… uygun şekilde hareket edemeyecektir.”

 

“Unut gitsin.”

 

Başını salladı, bunun hakkında daha fazla düşünemezdi.

 

Gücü olsaydı kesinlikle karşılık vererek onu öldürürdü.

 

…

 

Yarım gün kadar sonra…

 

Luo Feng dinlenmek için buza otururken bilincinin bir kısmını sanal evren ağına göndererek eşi ve çocuklarıyla oynadı. İlkel kaos şehrindeki 30 yıllık eğitimi ( Asıl evrende 100 yıl), ek olarak kan nehri dünyasında 80 yılda Luo Feng’in ailesinde birçok devasa değişim yaşanmıştı.

 

“Luo Feng 19.2 km ileride bir alan lordu seviye 9 ilerliyor.” Babata’nın sesi yankılandı.

 

Luo Feng’in bilinç parçası derhal gerçekliğe döndü.

 

İleri baktı.

 

Çok hızlı şekilde alan lordu seviye 9 adamın silüeti belirdi, bedeni kısa ve sağlamdı, birkaç siyah boynuzu vardı.

 

“Başka bir alan lordu seviye 9 mu?” Luo Feng başını salladı.

 

“Hm?” 10 km kadar mesafede kısa adam Luo Feng’i gördüğünde gözleri vahşetle parladı.