Swallowed Star - Bölüm 577: İnfaz

---

 

 

 

 

Sanal evrende özel olarak açılmış bir boşlukta.

 

“Gowr…. “ Tamamen yeşil ejderler boşlukta sürünüyordu, “Ang!” Güzel 7 renkli kanatlar her yanda görülebiliyordu, bu devasa boşlukta tek bakışta biri on milyonlarca farklı türdeki gizemli yaratığı görebiliyordu, bazıları güzelken bazıları fenaydı.

 

On milyonlarca yaratık etrafta uçtu.

 

Tamamen kırmızı bir grup görkemli  bir grup saray havada süzülüyordu, bunlardan birinin içerisinde…

 

“Pa!” Uzun sağlam görünümlü tek gümüş boynuzlu mor zırhını kuşanmış bir adam sertçe elindeki şarap çanağını ezdi, saydam bardak sertçe zeminde parçalara ayrıldı, adamın ifadesi zorlanıyordu, gözleri iki ebedi yanan yıldızı andırıyordu, öfkeyle gürledi, “Nasıl, çocuk oyuncağı olduğumu mu düşünüyorlar, şeytan notası dağının mirası için bu kadar uzun zamandır bekliyordum, öğrencim Sis imparatoru için bir şans elde edebilmek adına ve bunun elden kaçtığını mı söylüyorsunuz?”

 

“Kral!”

 

Yaşlı beyaz saçlı bir adam eğilerek söyledi, “Henüz kaçmış değil fakat gelecek seferi beklemek durumunda kalacak!”

 

“Gelecek sefer mi? Saçmalık!!!” Gümüş boynuzlu adam gürledi, “Şeytan notası dağı mirasındaki her yığın 10,081 yılda ayrılıyor! Ve her yığında en fazla 32 kişi bulunuyor, bu kadar fazla hazine ve yatırım harcadım. Sonunda seçildim ve bir kontenjan elde ettim! Fakat siz bana… bilinmeyen isimsiz bir yaşam formunun 32 saraydan birini aldığını ve bir kontenjan eksik olduğunu mu söylüyorsunuz.”

 

“Nasıl 1 yer eksik olması beni alakadar ediyor, neden öğrencim şansını kaybediyor? Neden diğerlerininki alınmıyor?” Gümüş boynuzlu adam tarif edilemez şekilde öfkeliydi.

 

“Kral!!!”

 

Beyaz saçlı yaşlı adam eğildi, “Oylama yapıldığında Sis imparatoru 32’inci idi, tam en sonda, bu nedenle yukarıdakiler karar verdi…”

 

“Kaybol, defol!” Gümüş boynuzlu adam şiddetle elini salladı.

 

Beyaz saçlı yaşlı adam eğildi, daha fazla konuşmaya cüret etmeden döndü ve derhal ayrıldı.

 

Gümüş boynuzlu adamın ifadesi zorlanıyordu.

 

Onun gibi bir kral için, insanlığın ulu ebedi varlıklarından biri için herhangi bir şeyin onu aldatılmış hissettirmesi çok zordu, fakat bu sefer…

 

“Büyük birlik şu çöp yığını….Hediye ve nimetlerime ellerini sürdüler. Şimdi haklıymış gibi davranarak öğrencimin fırsatını elinden alıyorlar.” Adam nefretle doluydu lakin karar verdikleri konusunda netti, öfkelenmesinin hiçbir anlamı yoktu.

 

“Kim o!”

 

“Kim öğrencimin yerini aldı?” Adam öfkelendi.

 

Şeytan notası mirası!

 

Bu ilkel kaos şehrinde çalışma fırsatından on milyonlarca kat daha değerliydi. Çünkü ilkel kaos levhaları sonuçta insanların yasaları çalışması ve anlaması içindi. Şeytan notası mirası ise katı inanılmaz ayrıntılı bir eğitim yöntemiydi, eğitim süreci takip edildiği sürece gücü sınırlarının ötesine geçebilirdi.

 

“Bir dahaki sefere kadar beklemek mi? 10,081 çağ sonrasına kadar mı?” Gümüş boynuzlu adam bunun hakkında düşündüğünde daha da sinirlendi.

 

Öğrencisi Sis imparatoru, imparator bir ölümsüzdü.

 

Kral olmak aşırı zordu!

 

Lakin şeytan notası mirasıyla belli bir derecede birinin kral olma şansı muazzam derecede artıyordu. Şu anda öğrencisinin fırsatını alarak onu yüz milyon yıl bekletenin kim olduğunu bilmiyordu.

 

Zirve varlıklar ve onların meselelerini Luo Feng bilmiyordu.

 

Sadece fırsatı değerlendirerek eğitimine devam etti.

 

….

 

Miras sarayın, miras merdivenlerinde..

 

Luo Feng birinci basamakta çoktan bir gününü geçirmişti.Gözlerini kapamış ve siyah taştan merdivenin üzerinde duruyordu. Zihninde ruhsal enerjisi sürekli olarak miras tekniği, geçici olarak Üstün Şeytan Notası kılavuzu adını verdiği isimsiz tekniği çalışıyordu.

 

Bu Üstün Şeytan notası kılavuzu Luo Feng’in ilk basamakta aldığı bilgiye göre ana olarak iki yola ayrılıyordu.

 

1 temellerdi.

 

2 şeytan notası tekniğiydi.

 

Temeller kısmının büyük çoğunluğu sağlam temeller oluşturmak içindi. Tamamlandığında şeytan notası eğitimini yapması kolaydı.

 

Temeller ruhsal enerjiyi genleştirmekten bahsediyordu!

 

Örneğin Luo Feng 1 uçan bıçak kontrol ettiğinde gücü bununla birlikte belli bir sayıya ulaşıyordu. Ve sınırı… aynı anda 78 bıçak kontrol ettiğinde 78’i de maksimum gücüne erişiyordu. Yani genliği 78 idi! Önceden Luo Feng dünyada iken hala zayıftı. Aynı anda 10 veya daha fazla bıçağı maksimum güçte kontrol edebiliyordu.

 

Ruh, ruhsal enerji genliğine sahipti!

 

Beden, güç genliğine sahipti!

 

Ölümsüz sunağı güç genliğini ölçüyordu.Normal güç genlikleri 100’e ulaşabilirdi. Bu kişinin mükemmel şekilde her bir enerji kırıntısını kontrol edebildiği anlamına gelirdi! Biri bu yönden 100’e ulaştığında bu normal sınır sayılırdı!

 

Aynı teoride…

 

Ruhsal enerji genliğiyle 100 uçan bıçağın her birini maksimum güçte kontrol etmek de normal sınırdı!

 

Ancak!

 

Bunlar normal koşullar altındaydı.

 

Altın boynuzlu yaratığın saldırmak için bedenini kullandığında, normal genliğinin 80-90 civarına ulaşması gibiydi. Diğer yandan güçlendirme becerisini açığa çıkardığında! Bir anda genliği birkaç kat atlayarak 100’ün üzerine çıkıyordu. Dünyanın Dünyası gibi teknikler de bedenini birkaç kat güçlendirerek birkaç yüze kadar ulaştırabiliyordu! Ve altın boynuzlu yaratığın sağ pençesi kan nehri enerjisini tetiklediğinde gücü muazzam ölçüde artıyordu!

 

Bedeninin gücü birkaç defa yükselebiliyordu!

 

Teoride 100 sınırdı. Ancak bu normal sınırdı. Özel teknikler, hazineler ve tüm bu tür şeyler sayesinde sınırı aşabilirdi! Ve bu ek özellikler evrende inanılmaz değerliydi.

 

…

 

Doğal beceri güçlendirme bedeni ve ruhu, neredeyse her şeyi etkiliyordu.

 

Altın boynuzlu yaratığın ruh genliği şu anda 78 idi. Ancak güçlendirmeyi kullandığında gücü birkaç kat yükseliyordu!

 

Ve bu Üstün Şeytan notası kılavuzu, hatıralarındaki Dünyanın Dünyası gibi… hatta daha güçlüydü. Dünyanın Dünyasında biri muazzam ilerleme kaydettiğinde gücü 27 kat artıyordu. Diğer taraftan Üstün Şeytan notası kılavuzu çok daha güçlüydü.

 

Bu sınırları aşmaya dayalı aşırı bir mirastı!

 

….

 

“Ne gizemli bir anormali!”

 

“Dünyanın Dünyasından bile daha güçlü, bu göksel bir şey!” Luo Feng gözlerini açtı ve önündeki birçok basamak katmanlarına baktı. Tek bakışta uzayın kendisine ulaştılar, derin bir nefes alarak ikinci basamağa doğru ilerledi.

 

İkinci basamağa konduğunda inanılmaz detaylı bir teknik zihnine döküldü.

 

Eğitime devam etti!

 

Günlerce!

 

Basamaklarca!

 

Mirasın merdivenleri uzayda ilerlediği sürece Luo Feng ilerlemeye devam etti.

 

Aslında sürece ilk başladığında bilgilendirilmişti. Bir defa başlandığında durmuyordu! Sürekli ilerlemek zorundaydı. Eğitim yapmak birinin irade gücüne ve bilincine işkence ederdi. Biri buna dayanamadığı zaman…. miras otomatik olarak biterdi!

 

Engin evrende trilyonlarca yıl boyunca 100’lerce farklı yaşam formunun hepsi mirası almak için gelmişti.

 

Lakin…

 

Tek bir tanesi bile tüm süreci bitirememişti!

 

“Kim bilir bu ne kadar uzun zaman alacak!”

 

“Hm, fırsatlar bu kadar kolay gelmez, bunu kaçıramam.”

 

Luo Feng aç bir kaplanın et yemesi gibi delice eğitimine dalmıştı. Eğitim yaptıkça bilinç genliğinin yükselerek hızlıca 100’ü aştığını hissetti. Normal sınırı yükselmeye devam ediyordu.

 

Bu göksel bir şeydi.

 

Eğitimini yaptıkça bu tekniğin Sanal Evren Şirketi zengin kaynağında takas edilirse fahiş bir fiyattan satılacağını hissediyordu! Zengin kaynakta böylesine değerli bir hazine bulunmuyor olabilirdi bile.

 

“Eğitmek için yalnızca bir şansım var.”

 

“Yapabildiğim kadar eğiteceğim belki muazzam bir ilerleme kaydederim! Fark etmez, eğer denemezsem nasıl kendimi bağışlayabilirim?”

 

Luo Feng şeytan notası dağının merkezinde mirası alıyorken Amir Po Yu’nun 1000 yıldız tarikatından gönderdiği suikastçılar sıkıntılıydı.

 

6 ay sonra.

 

Sanal evren, özellikle 9 yıldız savaşçıların kalması için mevcut bir adada.

 

Bu adada bir grup saray aşırı büyük bir uzaya yayılmıştı. Burası sanal evrende 1000 yıldız tarikatının tanınmış karargahıydı.

 

Belirli bir sarayda.

 

“Tanrı!”

 

2 sektör lordu ve 2 alan lordu saygıyla eğildi.

 

Şok edici şekilde güzel Po Yu’nun uzun saçları aktı. Mutlak bir güzellik halinde tahtında sırt üstü uzanmış aşağıya bakıyordu, “Siz dördünüz hedefi hala bulamadınız mı?”

 

“Evet, lider.”

 

4’ü gergindi.

 

Başlangıçta gönderilen 6 kişiden diğer 2’si…..çoktan şeytan notası dağında ölmüştü!

 

“İşe yaramaz şeyler!”

 

Mutlak güzellik soğukça homurdandı, “Yarım yıl daha zaman vereceğim! Umarım beni hayal kırıklığına uğratmazsınız!”

 

“Evet.”

 

4’ünün alnından soğuk terler dökülüyordu.

 

….

 

Zaman bir anda geçti. Şeytan notaları tarafından vurulan gruptaki başka bir alan lordu daha ölerek bilinçsizce yürüyen ölülere dönüştü.

 

3 hayatta kalanın hepsi şeytan notası dağından ayrıldı.

 

….

 

“Tebrikler, üçünüz şeytan notası dağında bir yıl hayatta kaldınız, sanal evren şirketine girmeye hak kazandınız.” Şeytan notası dağında konuşlanmış kuvvetlerden en düşük statüde olanlar hızlıca hayatta kalanları almaya gitti.

 

Ba Yan ve diğer 1000 yıldız tarikatı savaşçıları birbirlerine bakarken çaresizlerdi.

 

Şeytan notası dağına sadece Po Yu’nun emirleri doğrultusunda gelmişlerdi, doğrusu sanal evren şirketine katılarak başkasından emir almayı hiç istemiyorlardı.

 

“Üçünü buraya getirin.” Bir ses görevlilerin kulaklarında yankılandı.

 

“Evet, Amir Po Yu.”

 

Görevli derhal Ba Yan ve diğerlerini tapınağa götürdü.

 

….

 

Tapınağın derinliklerinde bir salonda..

 

Po Yu tahtına uzanmış, yeşim yeşili kuyruğu tahtın etrafına sarılıydı, gözleri aşağıdaki kaypak üçlüye bakıyordu.

 

“Lider.”

 

Üçü diz çöktü.

 

Po Yu elini salladı ve alan lordlarının parmaklarındaki uzay yüzüklerini ruh damgalarını zorla parçalayarak aldıktan sonra içindeki E9 lazer toplarını geri aldı.

 

“Tanrı, hedef sadece evren seviye 9 idi, 1 yıl içinde onu hiç fark etmedik ve henüz dışarı gelmedi. Yüksek ihtimalle içeride bulunan diğerleri tarafından öldürüldü. Ya da şeytan notası tarafından vurularak yürüyen bir ölüye dönüştü.” En güçlüleri Sektör Lordu seviye 9 Ba Yan konuştu.

 

“Umalım da öyle olsun!”

 

Po Yu onaylarken bakışları üçünün üzerinde gezdi.

 

Gözleri anında kaskatı kesildi!

 

Sonrasında…. Zemine yığıldılar. Pat! Pat! Pat! Ölmüşlerdi.

 

“Ancak çok fazla şey biliyorsunuz, ölmek zorundasınız.” Po Yu soğukça söyledi. Sanal Evren Şirketinden önemli bir dahiyi öldürmesi için birilerini gönderdiği öğrenilirse Amir seviye bir ölümsüz olarak…. öldürülmese bile uzay cehennemine kapatılabilirdi.

 

“Bir yıl.”

 

“Şu çöp %80 veya 90 ölmüş olmalı. Po Yu usulca mırıldandıktan sonra tatlıca gülümsedi, etrafındaki uzay renklerle yanıyormuş gibi görünüyordu.