Swallowed Star - Bölüm 652: Savaş

---

 

 

 

 

Arenaya giden yolda, ölümsüz muhafız Dylan ve Büyük Si Fan Qi duruyordu.

 

"Yaşlı Si Fan Qi, savaş başladığında." Dylan konuştu, "Ne olursa olsun, Majestelerinin canını korumalısın!"

 

"Biliyorum."

 

Yaşlı ciddiyetle cevapladı. "Çok dikkatli olacağım. Kazanan belirlendiği an, savaşı derhal durdurup majestelerinin güvenliğini garanti altına alacağım."

 

"Hımm." Dylan’ın ifadesi ağır ve sakindi. Luo Feng’e bakmak için döndü.

 

"Büyük usta seni korumam için beni gönderdi, kesinlikle başarısız olmamalıyım, kesinlikle." Dylan mırıldandı.

 

...

 

Bu savaşı izlemek için, 3 katlık arenayı dolduran ve uzaklarda süzülenlerle birlikte çevredeki altın boynuz ırkı varandaşları da dahil olmak üzere onlardan 1 milyara yakın vardı! Sadece ölümsüzlerin sayısı 1000'den fazlaydı ve birkaç imparator seviye ölümsüz de buradaydı.

 

“Ne olursa olsun, en kritik anda, Bei Chuang'ı ve insanın canını korumak zorundayız.”

 

"Hiçbir şey bundan daha kötü olamaz."

 

"Herkes elinden gelenin en iyisini yapsın."

 

Bütün ölümsüzler aynı şekilde düşünüyordu.

 

Ancak, etrafındaki ölümsüzlerin hiçbiri %100'lük bir garanti olduğunu söylemeye cüret edemezdi, çünkü Luo Feng ve Bei Chuang ikisi de ruh okuyuculardı. Ve zaferi belirleyen durum fiziksel veya ruhsa olarak birbirlerini delip geçmeleri olabilirdi! Ve bedeni delindiğindei… ikisinden birisi hayatını kaybetmiş olabilirdi!

 

Tabii ki…

 

Luo Feng insan dahisi idi, bu türden bir halka açık maçta ölürse, insan tarafı bundan hoşnut olmazdı. Diğer yandan, iki ırk arasındaki ilişki rastgele karınca misali küçük bir dahi tarafından etkilenmezdi.

 

"Sessizlik." Bir ses bütün yeri göğü kapladı.

 

1 milyardan fazla klan üyesinin hepsi anında kesildi, lakin hepsi hala son derece tutkulu şekilde arenaya bakıyordu.

 

"Bu savaşta!"

 

"Bir tarafta Bei Chuang'ımız, diğer tarafta da dahi Luo Feng var." Yükselen ses gök gürültüsü misali yankılandı. "Kurallar basit , eğer bir taraf yenilgiyi kabul ederse ya da yenilirse, savaş biter! Şimdi ... Bei Chuang ve Luo Feng'in savaşı başlayacak ..."

 

Sesi arena boyunca yankılandı.

 

1 milyardan fazla altın boynuz ırkı vatandaşı sahneye baktı ve nefeslerini tuttu.

 

Sahnede duran gümüş zırhlı Luo Feng ve yeşil zırhlı Bei Chuang birbirlerine baktı.

 

"Altın boynuz ırkından, Bei Chuang!" Genç Bei Chuang yüksek sesle bağırdı.

 

"İnsan, Luo Feng!" Luo Feng rakibine baktı.

 

Hu! Hu!

 

İkisi aralarında yaklaşık 10 km mesafe vardı, eşzamanlı olarak gökyüzüne yükseldiler ve süzüldüler. Her birinin sırtlarında, koyu altın uzun bir çubuk belirdi ve uçan ruh silahları ayaklarının altında belirdi.

 

"Sen de Nan Shen Donanımı mı kullanıyorsun?" Bei Chuang, Luo Feng'e doğru homurdandı. "Altın boynuzlu ırkımızdan Xi Luo Duo, Nan Shen Donanımının gerçek mucididir."

 

"O halde kimin daha iyi kullandığını bekleyip görelim." Luo Feng soğukça söyledi.

 

"Pekala!"

 

Bei Chuang’ın bakışları yırtıcı bir hal aldı.

 

Gümbür.

 

Sırtındaki koyu altın uzun çubuk sayısız altın ışık saçtı.

 

Luo Feng’in bakışları şimşek gibiydi ve rakibine dosdoğru bakıyordu. Arkasındaki uzun çubuk, sayısız altın ışığın yanı sıra, anında, altın kaynak yasalarıyla birleşmiş bıçak silüetleri  ile dalgalandı. Uzay ve altın yasalarının birleşmesiyle, ruhsal enerjisini de yasalarla birleştirerek bir dünya oluşturdu… Bıçak dünyası!

 

"Bu insan dehası da Nan Shen Donanımını kullanıyor."

 

"Her ikisi de Nan Shen Donanımı seviye 6, bıçak dünyasını kullanıyor."

 

"Bei Chuang’ın dünyası daha büyük görünüyor."

 

1 milyardan fazla altın boynuz ırkı klan üyesi, heyecanla izliyordu.

 

...

 

Gümbür! Gümbür!

 

İki bıçak dünyası henüz yeni oluşmuştu ve anında çarpıştılar

 

Dünyalar çarpıştı ve zeminin titremesine neden oldu.

 

Sayısız bıçak enerjisi ufalandı, Luo Feng'nin kontrol ettiği bıçak dünyası her an parçalanacakmış gibiydi. İçerisinde kırıklar görülüyordu.

 

"Kırılmak üzere."

 

"İnsan dehası aşağı kalıyor."

 

"Bei Chuang kazanmak üzere."

 

Altın boynuz ırkı vatandaşları inanılmaz heyecanlıydı.

 

“Büyük Si Fan Qi'nin göksel köprünün 9. seviyesini geçebileceğini var saydığına göre  gerçekten yeterince güçlü bir dahi. Bıçak dünyası benimkinden çok daha güçlü.” Luo Feng, gürledi ve anında ruhsal enerji katlayıcısını 3,200’ün üzerinde maksimum düzeye çıkardı. Bunun ardından titrek bıçak dünyası anında eskisinden daha istikrarlı ve daha güçlü bir hal aldı.

 

Gümbür! Gümbür!

 

İki bıçak dünyası tekrar çarpıştı. Her çarpışma tüm alanı sarsıyordu.

 

"Hm? Bıçak dünyası aniden mükemmelleşti mi?" Bei Chuang’ın ifadesi değişti. Bıçak dünyası 3 düzeye ayrılıyordu.Birinin idrak düzeyi yükseldikçe, 1. adım, bıçak dünyasının daha da istikrarlı hale gelmesini sağlayarak nihai bir mükemmellik seviyesine ulaşmasını sağlamaktı! Normalde göksel köprünün 9. seviyesini geçebilmek için bıçak dünyasına en istikrarlı biçimine sahip olmak gerekiyordu.

 

Luo Feng’in 50 yıllık eğitiminden sonra bile,kaynak yasası idrak düzeyi ancak 7. seviyenin zirvesine ulaşabilmişti.

 

Bunun bir yardımı olamazdı…

 

3,200'den fazla olan ruhsal enerji  katlayıcısı ile, ruhunun enerji kullanımını 32 kat artıyordu! Ayrıca bu bıçak dünyasının kontrolünün 9. seviyeyi geçebilecek düzeye anında ulaşmasını sağlıyordu. "Diğerleri sadece bir taneye sahipken dünyayı benim tarafımda kontrol etmek için 32 kişinin olmasına benziyor. İdrak düzeyim düşük olsa bile,arayı bu şekilde kapatabilirim."

 

"İnsan dahisi."

 

"Bu düzeye ulaşamasaydı bu garip olurdu." Bei Chuang, dudaklarını kıvırarak bir bıraktı, daha önce hiç olmadığı gibi gözleri parlarken düşündü, "O zaman kim daha güçlü görelim."

 

"Bıçak dünyası!"

 

"Yoğunlaş!"

 

Bei Chuang dişlerini gıcırdattı.

 

Başlangıçta iki bıçak dünyası çarpışıyordu, lakin Bei Chuang’ın dünyası birdenbire daha da küçülmeye başlamıştı… Benzer şekilde, yoğunluğu da artmaya başlamıştı, en sonunda vücudunu kaplayan 10 m uzunluğunda bir kristal gibi büyük bir bıçak oluşturdu. Bıçağın içerisinde duruyordu.

 

10 metre uzunluğunda bıçak, içindeki bıçak dünyasını tamamen kapsıyordu.

 

Herhangi bir enerji israfı olmadan, son derece yoğun biçimdeydi.

 

Bu… bıçak dünyasının 3. seviyesiydi.

 

"Yoğunlaş!" Luo Feng kükredi.

 

3,200'den fazla olan ruhsal enerji katlayıcısı ile, 10km çaplı geniş dünya derhal küçüldü ve bir anda 10 metre uzunluğunda kristal bir bıçak oluşturdu,. Luo Feng bıçağın içinde duruyordu.

 

"Kaybedeceksin!" Bei Chuang kükredi.

 

"Gönder gelsin." Luo Feng sadece rakibinin gözlerine odaklanmıştı.

 

Hu!

 

Hu!

 

İkisi de kristal bıçaklarını kullanarak ve onları kontrol ederken arkalarında altın bir gökkuşağı bırakırken birbirlerine doğru saldırdılar ve çarpıştılar!

 

Bei Chuang’ın kristal bıçağı şimşek kadar hızlı, tahmin edilemez ve yırtıcıydı..

 

Luo Feng’nin bıçağı, her şeyi kapsayan bir güç gibiydi, delici ve dosdoğruydu!

 

İkisi tamamen farklı tarzlara sahipti.

 

Gümbür! Gümbür! Gümbür! Gümbür! Gümbür! Gümbür! Bıçak dünya enerjisi ile dolu  iki bıçak hızlı ve korkutucu idi. Her çarpışma, iki mutlak kılıç ustasının kılıçlarını çarpıştırmasını andırıyordu.

 

Ka.

 

Luo Feng sert bir şekilde baktı ve kristal bıçağının tepesinde yarıklar oluştuğunu fark etti, şaşırmadan edemiyordu. Bu çatışmanın düzeyinde, kristal bıçağı önceki kadar sağlam değildi ve parçalanmak üzereydi.

 

...

 

"Kazanmak üzere."

 

"Bu insan dahisinin bıçak dünyası bıçağı parçalanmak üzere."

 

"Haha, şuan kazanmış sayılır."

 

"Bei Chuang en güçlü hareketini bile göstermedi, çoktan bıçak dünyasının özel hareketi olan Uzay Titreten bıçak işinde ustalaştı. Bunu serbest bıraktığı anda, insan dahisi kesinlikle çok daha fazlasını kaybedecek."

 

"Hah, altın boynuz ırkımızın Nan Shen Donanımının gerçek doğum yeri olduğunu söylemeye gerek bile yok. Silah için sayısız teknik olduğundan, Nan Shen Donanımını kullanan insan kesinlikle kaybedecek."

 

...

 

"Sağlamlık uzun sürmez, böyle basit bir mantığı bile, bilmiyor musun?" Bei Chuang konuştu, “Bir hayal kırıklığı, insan dahisi aslında bu kadar az bir güce sahip. Gücümün% 70'ini bile kullanamadım… En güçlü hareketimi izle….Uzay Titreten Bıçak!”

 

Ang!

 

Bei Chuang tarafından kontrol edilen kristal bıçak, yerin ve gökyüzünün gücünü tetikledi, hızı artarken anında Luo Feng'e doğru hücum etti!

 

"Ne mükemmel kontrol ama." Luo Feng şok olmuştu.

 

Yalnızca Nan Shen Donanımı elde etmiş kontrol etmenin birkaç temel yolunu öğrenmişti. Her seviyedeki en muazzam gücü açığa  nasıl çıkaracağı tamamen kendi idrak düzeyine bağlıydı. Ancak altın boynuz ırkı içerisinde... Nan Shen Donanımının 9 seviyesinin her bir seviyesine uygun bir teknik vardı. Bu teknikler, altın boynuz ırkında nesiller boyunca oluşmuştu. Açığa çıkartabilmek için belirli düzeyde yasa idrakı gerekiyordu.

 

Bir kişinin oluşturduğu savaş teknikleri, altın boynuz ırkından gelen dahiler tarafından oluşturulan sayısız teknikle nasıl rekabet edebilirdi ki?

 

"Gümbür!"

 

Bei Chuang’ın kontrol ettiği kristal bıçağın görüntüsü bulanıklaştı, çevredeki alan büküldü ve bıçakla kaplandı, gücü ... tamamen dehşet vericiydi!

 

"Doğal yetenek… güçlendirme!" Luo Feng’in gözleri parladı.

 

İç dünyasında....

 

Devasa altın boynuzlu yaratık başını kaldırdı, alnındaki altın boynuzundan altın renkli bir ışık fırlattı. Tüm vücudunu sardı ve doğal yeteneğini tetikledi, bilinç kuvveti anında ikiye katlanmıştı!

 

"Kan savaşçısı, kan nehri enerjisi, tetiklen!" Luo Feng çıldırmış gibi görünüyordu.

 

Rakibinin ezici Nan Shen Donanımına karşı, Luo Feng kendi doğal güçlendirme yeteneğini ve iç dünyasındaki kan nehri enerjisini açığa çıkartmıştı.

 

3 kan nehri kristali özümsediğinden dünyalı bedeninin yasa füzyon becerisi iki katına çıkarak kristal bıçağının gücünü arttırmıştı!

 

Doğal yetenek güçlendirmeyi kullandığından bilinç kuvveti artıyor dolayısıyla kristal bıçağın kontrolü de yükseliyordu!

 

...

 

Gücü dört katına çıkmıştı.

 

Luo Feng kristal bıçağını evren uzayıyla kontrol ettiğinde daha da ürkütücü bir hale gelmişti. Hızı artmıştı ve saldırı kuvveti öncekinden çok daha güçlüydü.

 

"Altın, güneş gibi güçlü,sağlam, delici ve yenilmez!"

 

"Parçalan!"

 

Luo Feng’in gözleri kanlanmıştı.

 

"Uzay Titreten bıçak!" Bei Chuang’ın kristal bıçağı da kilometrelerce alanlı parçalayarak Luo Feng’e ulaştı.

 

Gümbür ...

 

Kafa kafaya çarpışan iki tren gibiydi!

 

Mars'ın yeryüzüne çarpması gibiydi!

 

Bei Chuang’ın kristal bıçağı parçalanmaya başladı ve bir gürültüyle inanılmaz yoğun bıçak dünyası patladı.Büyük miktarda küçük bıçak etrafa saçılırken, Luo Feng’in kristal bıçağı ise doğrudan Bei Chuang’ın vücuduna doğru parçalıyordu.

 

Gümbür! Bei Chuang onlarca kilometre geri savrulduktan sonra arenanın kenarındaki duvarlara çarparak yere yığıldı.

 

"Hımm?" Kontrol ettiği kristal bıçakların arasından Luo Feng Bei Chuang'a baktı.

 

Vücuduna denk gelen son vuruşu açıkça sert bir karşı kuvvet tarafından engellenmişti. Çok uzaklara uçmuş gibi gözükse de, aslında...canını tehdit eden güç % 90 oranında azalmıştı, aksi takdirde Bei Chuang et yığınına dönerdi.

 

"Çok kritik bir zamanda, ölümsüzün biri onu kurtarmış olmalı." Luo Feng düşündü. Bu iyiydi, hareketini serbest bıraktığında kendini hiç tutmamıştı.

 

Sessizdi.

 

Luo Feng, kristal bıçağının ortasında arenanın gökyüzünde süzülürken bir milyardan fazla altın boynuz ırkı klan üyesi sessizlik içindeydi.

 

Onlar…

 

Kaybetmişlerdi!