Bölüm 703: Şövalye'nin Ziyareti

Luo Feng, sanal evren ağına bağlandı.

Sanal evren Yu Xiang dağı, İlkel bölge, Luo Feng'nin villası.

"Öğretmenim?" Luo Feng, oturma odasındaki bir siluet görünce şok oldu, o altın zırhlı maymun adam Gerçek Yan imparatoruydu. Gerçek Yan Luo Feng'i görünce gülümsedi, "Sonunda geldin."

"Beni mi arıyorsunuz öğretmenim?" Luo Feng merakla sordu.

Luo Feng'in omzunda oturan Babata, delici sesiyle söyledi "Luo Feng, posta öğretmenin tarafından gönderildi."

"Sanal evrene mümkün olduğunca çabuk gelmen için postayı ben yolladım." Gerçek Yan dedi.

Luo Feng gülümsedi, "Söylemem gerek, az önce Pan Xi'yi öldürdüm, En yüksek puanlı görevimin 1. seviyesini tamamladım, posta aldıktan sonra şok oldum… Görevin sonucunun bu kadar çabuk geldiğini düşünmüştüm. Muhtemelen biraz zaman almalı."

"1. seviyeyi bitirdin mi?" Gerçek Yan kaşlarını çattı.

"Hm" Luo Feng başıyla onayladı.

"Anlat bana." Gerçek Yan emretti.

"Evet öğretmenim." Luo Feng tüm görevi, yöntemleri hakkında herhangi bir bilgiyi gizli tutmadan açıkladı.

"Birazcık öldürmüşsün." Gerçek Yan gülümsedi, "Benim tarzıma epey benziyor."

Luo Feng hayrete düşmüştü.

"Alan lordu en yüksek puanlı görevler, karakterini test etmek için ayarlandı." Gerçek Yan, sanal evren şirketinin üst düzey üyelerinden biri olarak, gerçek üst seviye olmasa da, birçok konuda hâlâ bilgiliydi, sıradan bir şekilde gülümsedi ve şöyle dedi: "Ne de olsa, kaynakları rastgele bir dahiyi yetiştirmek için harcayamazlar, özellikle de herhangi bir inanca sahip değilse, fazlasıyla bencilse veya gelecekte dış bölge savaşlarında veya gizli bölgelerde bir yük olacaksa."

Luo Feng başıyla onayladı.

"Tüm görevin online olarak senkronize edilmesi gerekiyor. Bakışlarını, sözlerini, küçük üyelerle nasıl başa çıkacağını, önemli şahısları nasıl cezalandıracağını vb. seninle ilgili her şeyi yargılayacaklar." Gerçek Yan gülümsedi, "En sonunda beslenmeye uygun olup olmadığına karar verecekler, pek çok mutlak dahi tamamen 1. seviye'ye göre değerlendirilecek."

"Öğretmenim, benim 1. seviyemin %80 tamamlama oranını geçebileceğini düşünüyor musun?" Luo Feng sordu.

"Söylemesi zor." Gerçek Yan dedi.

"Söylemesi zor?" Luo Feng merak ediyordu.

"Çünkü seni yargılamadan kimin sorumlu olduğunu bilmiyorum." Gerçek Yan başını iki yana salladı, "Sanal evren şirketinin en üst kademesi arasında birçok kişi var, herkesin farklı karakterleri var, eğer kıdemlin Kana susamış imparator olsaydı, muhtemelen sana yüksek bir puan verirdi. Ancak bazıları bu kadar katliam yapan dahileri beğenmiyorlar, sana daha düşük bir puan verebilirler, sonuçta bu sefer çok saçma sayıda insan öldürdün. 1 milyonun üzerinde ve yöntemlerin çok acımasızdı, kemiklerinde kan susamışlık olduğu belli oluyor… bazı üst kademe üyeleri bundan hoşlanmıyor olabilir.”

Luo Feng konuşamadı.

Beğenmezlerse beğenmesinler!

"Öğretmenim" Luo Feng artık görev hakkında düşünmek istemedi, gülümsedi ve sordu "Yapmamı istediğiniz bir şey mi var?”

"Son derece önemli bir konu." Gerçek Yan'ın ifadesi ciddileşti.

"Hm?" Luo Feng hayrete düşmüştü.

"Söyle bana, Yan Zhu'dan başka Büyük balta dojosundaki önemli insanlarla uğraştın mı?" Gerçek Yan, Luo Feng'in bakışlarını dikkatlice analiz etti.

Luo Feng hayrete düşmüştü.

"Hayır." Luo Feng başını salladı, "Yan Zhu ile bazı sıkıntılarım vardı, bunu iyi biliyorsunuz. Diğerlerine gelince… Gerçekten sorunlarım olan başka kimseyi düşünemiyorum.”

"O zaman bu garip." True Yan kaşlarını çattı.

"Neden?" Luo Feng sordu, gergin hissediyordu.

Gerçek Yan ciddi bir şekilde söyledi, “Dev Balta'nın mutlak bir varlığı… Yan Zhu'nun babası Shi Huo şövalyesinden daha da ürkütücü bir varlık… Ölümsüz şövalye! İletişim bilgilerin için bana geldi ve kişisel olarak seninle iletişim kurmak istiyor."

"Ölümsüz şövalye?" Luo Feng hayrete düşmüştü, "O kim?"

Ölümsüz?

Bu unvan kesinlikle korkutucuydu.

"Ölümsüz Şövalye, Dev balta dojosunun gerçek bir üst kademe üyesi, Shi Huo imparatorundan çok daha uzun bir süredir yaşıyor. Ölümsüz lakabı, hayatta kalma kabiliyetinin inanılmaz derecede güçlü olmasından, sayısız ölüm kalım durumuyla yüzleşti ve hâlâ hayatta. Onun gücü ve pozisyonuna gelince, kesinlikle sanal evren şirketimizin Tian Shi sarayı lideriyle karşılaştırılabilir." Gerçek Yan vurguladı.

Luo Feng derin bir nefes aldı.

Ölümsüz şövalye?

Kendisiyle şahsen tanışmayı bırak, daha önce bu kişiyi hiç duymamıştı bile, neden buluşmak istiyordu ki? Ve o dev balta dojosunun üst kademesiydi, eğer sanal evren şirketinden biri olsaydı, dahileri seven biri olabilirdi… ama diğer süper güçler bunu yapmazlardı. Eğer öğrenci istese bile, bunu yapmak için sanal evren şirketinin iç bölümünün üst yönetiminden geçmek zorunda kalacaklardı.

"Ölümsüz şövalye'nin öğretmeni insanlığın zirvesindedir." Gerçek Yan vurguladı, "Dev balta dojosunun yaratıcısı!"

Luo Feng ağzını açtı ama hiçbir kelime çıkmadı.

Dev balta dojosunun yaratıcısı mı?

"Dev balta ilkel kaos tabletinin yaratıcısı mı?" Luo Feng bilmesine rağmen sordu.

Gerçek Yan başıyla onayladı.

İnsanlığın hazinelerinden biri olan 52 kaos tableti içinde 1'inci sırada yer alan Dev Balta tableti, cennet köprüsünde toplam 32 seviyeye sahipti ve 2. Evren tabletinin 30 seviyesi vardı. Luo Feng, sadece 27 seviyesi olan 9 evren tabletinde eğitim aldı! Biri, gücü sadece tabletlerden ve seviyelerinden görebiliyordu.

Bir tablet bırakmak için birinin mutlak bir zirve varlık olması gerekiyordu.

1. sıradaki Dev balta tableti!

Ve dev balta dojosu ve sanal evren şirketi, insanlıktaki en güçlü 2 yapıydı, Büyük Balta dojo'sunun yaratıcısı... bu seviye bir gücü, insan sadece hayal edebilirdi. Gerçek Yan'ın ona insanlığın gerçek zirve varlığı demesini anlamak zor değildi.

''Lanet olsun.'' Luo feng'in kalp atışları hızlandı, aklı telaş içindeydi, "Dev Dalga dojosu'nun tepesinden biri, gücü Tian Shi saray liderine karşılaştırılabilir, öğretmeni daha da ürkütücü bir varlık. Böyle güçlü bir varlık neden benimle buluşmak istiyor ki, bu kadar küçük bir figürle?”

Luo feng pozisyonu hakkında oldukça açıktı.

Çok fazla dahi vardı, sürekli yenisi doğuyordu. Ve evren son derece uzun bir süredir vardı, kim bilir kaç tane mucizevi rastlantılarla karşılaşan mutlak dahi doğmuştu. Şövalye olana kadar hayatta kalabilenler çok azdı.

Ölümsüz şövalye, muhtemelen Gerçek Yan'ı umursamazdı, kaldı ki kendisi.

"Benimle tanışmak?" Luo Feng daha da şaşkındı.

"Kimseyle uğraşmadığına ve onunla bir bağlantın olmadığına göre rahatlayabilirim." Gerçek Yan, "Hayatına devam et ve aramasını bekle."

"Hm" Luo Feng başıyla onayladı.

Öğretmeni, sabırla beklediği çalışma odasında onu yalnız bırakarak ayrıldı.

Korku?

Merak?

Sanki dünyadaki normal bir insan... Amerika ya da Çin başkanının... onunla tanışmak için özel olarak gelecekleri bilgisini almış gibiydi....

Her saniye bir yıl gibi hissettirirken, Luo Feng, Ölümsüz Şövalye'nin onu çağırması için bir gün, bir ay veya bir yıl beklemesi gerekip gerekmediğini bilmiyordu....

Öğretmeninin ayrılmasından 3 saniye sonra bir çağrı talebi geldi.

"İsimsiz numara." Babata dedi.

"Bağla"

Luo Feng hızlıca ayağa kalktı ve havaya işaret etti, büyük bir ekran belirdi ve dalgalanmalar ve bulanıklar ekrana doldu, ekranın üzerindeki kuvvetli basınç tüm çalışma odasını kapladı, Luo Feng direnemiyordu hızla eğildi ve başını dahi kaldıramadı.

Aniden garip kulak delen bir kahkaha odada yankılandı, neredeyse bir kara tahtayı çizen bir cam gibiydi.

Basınç sonunda azaldı.

Ancak o zaman Luo Feng kafasını kaldırdı ve ekrandaki siluete baktı, garip bir zırh giymiş gibi görünüyordu, zırh olduğunu bile söylenemezdi, onu oluşturan sanki bazı sarmaşıklar gibiydi, sayısız sarmaşık etrafını kaplamıştı, gözleri yeşil bir renkle parladı. Luo Feng, sonsuz bir kabus yanılsamasına girmeden önce onunla sadece göz göze gelmişti.

Sayısız şeytan uğuldaması onu karşı koyamaz hale getirdi, bir anda onu yuttu.

"Ah." Ancak o zaman Luo Feng uyandı.

"Wawawa..." Garip kahkaha, sayısız sarmaşıklar ardında bulunan siluetten yankılandı, etraftaki alanı sarstı.

"Bir ekran aracılığıyla bile, sanal evren alanını kolayca sarstı ve beni bir yanılsamada hapsedebildi." Luo Feng sonunda bu mutlak varlığın gücünü hissetti, iradesinin sağlam olmasına rağmen hâlâ sonsuz bir bataklığa karşı bir bıçak gibiydi.

"Küçük serseri, irade gücün fena değil." Garip kahkaha yankılanıyordu.

"Siz?" Luo Feng saygıyla sordu.

"Ben?" Garip ses yükseldi, "Ben büyük Ölümsüz Şövalyeyim, bana Ölümsüz Şövalye diyebilirsin, unutma, Ölümsüz Şövalye. Sadece Şövalye değil!"

Luo Feng şok oldu.

Bu ölümsüz şövalye delirmiş mi?

"Selamlar Ölümsüz Şövalye." Luo Feng saygıyla eğildi.

"Hm"

Yeşil gözleri ekranda parladı, Luo Feng'i taradı, aniden çılgınca zırhını salladı, tatmin olmuşçasına, "Küçük serseri samanyolu galaksisinin lideri sensin değil mi, Dünya'nın lideri?" demeden önce sayısız sarmaşık sallandı.

"Ah... evet!" Luo Feng tepki verdi.

"Güzel."

Tuhaf mizaçlı ölümsüz şövalye tuhaf bir şekilde güldü, "Samanyolu'nu satın almak istiyorum! Onu bana sat, istediğin şartı koyabilirsin, yapabildiğim sürece kabul edeceğim.”

"Samanyolu?" Luo Feng hayrete düşmüştü.

Küçük bir galaksi… o dev balta dojosunun gerçek bir üst kademe üyesiydi, bu ölümsüz şövalye'ye hitap etmeyecek bir şeydi. Ne de olsa, yeteneği ile, bir evren ülkesi inşa etmesi pek de zor bir şey değildi.

"Ölümsüz şövalyenin yeteneği ile her zaman samanyolu galaksisini elde edebilirsiniz." Luo Feng dedi.

"1,008 evren ülkesi, 5 süper güç tarafından yerleştirilmiş yetkililere sahipler, ben buna birşey yapamam." Ekrandaki sayısız sarmaşıklar sallandı, ölümsüz şövalye tuhaf bir şekilde güldü, "Bu yüzden çok normal bir şekilde satın alacağım, sen lidersin, sen bana sattığın sürece mesele bitmiş olacak. Çabuk, satacak mısın yoksa satmayacak mısın! Zamanım değerlidir, senin için israf edemem."