Swallowed Star - Bölüm 745: Sır

---

 

Bölüm 745: Sır

 

Gizlilik seviyesi Sanal Evren Şirketi'nin ilkel bölge üyelerine göre çok yüksek olarak düşünülmüyordu. Luo Feng sektör lordu olduğunda ve sanal evren ağı tarafından onaylandığında... bu otomatik olarak onun statüsünü yükseltti, böylece bir ilkel bölge sektör lordu olmuştu. Bunun olduğu an, isim listesi değişti ve birçok ölümsüz ve mutlak varlık doğal olarak bunu öğrendi.

 

"Hm?"

 

Luo Feng şehir lideri'nin konağına doğru yürüdü ve birçok ölümsüzün ona baktığını gördü.

 

"Bu Luo Feng?"

 

"O artık bir ilkel bölge sektör lordu."

 

"Duydum ki... o şimdiden alan lordu ilkel bölge gökyüzü dağını geçmiş."

 

"Bu haberleri nereden aldın? Gökyüzü dağı sonuçları halka açık değil, sadece şövalyelerin böyle şeyleri bileceğini duymuştum."

 

"Sadece duydum."

 

Yol boyunca usulca tartışan birçok ölümsüz vardı. Açıktı ki, geçmiş 1,000 yıl içinde, Luo Feng, İlkel Kaos Şehri'nde ünlü bir dahi olmuştu. Bundan dolayı, neredeyse bütün savaşçılar onu biliyordu.

 

Luo Feng tartışmaların arasında, şehir lideri'nin konutuna girdi, ilkel kaos kalıntıları bahçesine adımını attı.

 

Zaman ve uzay saptı.

 

Geniş kalıntıların ortasında, etrafta trilyonlarca beden görülebilirdi. Luo Feng alan boyunca yürüdü ve uzaktan bağdaş kurmuş oturan bir siluet gördü.

 

"Eğitmen." Luo Feng orada dikildi ve saygıyla selamladı.

 

Hua!

 

Şehir lideri kalktı, Luo Feng'e bakarken yılan kuyruğu salındı. Bu Luo Feng'i içinden şaşırttı, "Sanal evrende onu çok uzun yıllardır ziyaret ediyorum. Sanal evrende benim eğitmenim... ondan hissettiğim baskı ve enerji gerçek hayatla karşılaştırıldığında tamamen farklı."

 

Şehir lideri üç bedene sahipti, Luo Feng bunun onlardan biri olduğunu biliyordu.

 

"Sonunda sektör lordu seviyesine yarıp geçmeye  niyet ettin." Şehir lideri'nin gözleri ona gülümsüyor gibiydi.

 

Luo Feng sersemledi.

 

Sonunda niyetlendim mi?

 

Alan Lordu seviye 9'dan sektör lorduna geçmek isteyen birisi genellikle bir bariyerle karşılaşır, bu yarıp geçmek için kolay bir şey değildir! Ancak, öğretmeninin sesi...

 

"Ne zaman altın boynuzlu yaratığın bedenine sahip oldun? Senin dünyana saldırıldığında var mıydı?" Şehir lideri kayıtsızca sordu.

 

Luo Feng gözlerini açıp bakakaldı.

 

Tanrım!

 

Altın boynuzlu yaratığa sahip olmak mı?

 

Bu, bu, bu...

 

O bu sırrı aşırı derecede iyi tutuyordu, onu hiç açıklamamıştı. Nasıl, nasıl...

 

"Hahaha, seni küçük serseri." Şehir lideri kahkaha attı. "Bunu benden saklayabileceğini mi düşündün?"

 

"Eğitmen." Luo Feng çok endişeliydi.

 

"Endişelenme, önemli değil." Şehir lideri baiını yana salladı ve güldü, "Etli ve kanlı bir yaşam formunun temel esası ruhtur. Neye sahip olduğun ya da hangi bedeni aldığın önemli değil, ruhun asla değişmez, o hâlâ bir insan ruhu. Dolayısıyla, sen hâlâ insanlığın bir parçasısın."

 

Luo Feng bir iç çekti ve rahatladı.

 

Bu doğruydu, birçok sahip olma tekniği vardı. Yıldız gezgini seviyesindeki  ya da yıldız seviyesindeki biri bile onları kullanabilirdi. Tıpkı eğitmeni Hu Yan Bo'nun daha önce yaptığı gibi, ilkinden memnun kalmamışlarsa, başkalarına sahip olacak ve tekrar deneyecek birçok insan vardı. Evrende düşük kan bağlarını azaltmak için başkalarına sahip olan bir çok savaşçı vardı.

 

Bu nedenle, sahip olma küçültücü bir şey değildi.

 

Ruh çekirdekti!

 

Altın boynuzlu yaratığa sahip olan birisi hâlâ bir insan ruhuna sahiptir, dolayısıyla o hâlâ bir insandır!

 

"Haha, görünüşe aldanma. Eğer birinin görünüşü insan ise fakat bedeni diğer ırklar tarafından sahiplenilmiş ise, onun ruhu diğer ırklardan olabilir. Yani... o başka ırklardan olabilir." Şehir lideri gülümsedi. "Altın boynuzlu yaratığın bedenine sahip olabilmek senin becerin. Eğer daha güçlü bir yaşam forrmu sahiplenebilirsen... bu daha iyi bile olabilir, tek endişe başarısız olman."

 

Luo Feng sonunda içten içe sakinleşti.

 

Öncesinde endişeliydi çünkü Hu Yan Bo en fazla bir insana sahip olmuştu. Luo Feng'e gelince, o tamamen başka bir ırka sahip olmuştu! Bunun ortaya çıktığı an, eğer o başka bir ırk olarak mimlenirse, bu büyük bir sorun anlamına gelir. Kumar oynamaya cesaret edemedi! Bundan dolayı bu durumu saklamıştı. Görünüşe göre, insanlığın üst kademesi bu konuda oldukça açık görünüyordu.

 

"Eğitmen, nasıl öğrendiniz..." Luo Feng sormadan edemedi.

 

"Her absorbe olmuş dahi grubu, dahi yarışmalarından ya da 5 su canavarı için absorbe olmuş 5 üyeden olsunlar, her biri ilkel kaos şehrine bir kez gelmişlerdir." Şehir lideri güldü, "Buraya ilk geldiğinde, sebeplerden biri ilkel kaos tabletini almandı, ikincisi ise içerde başka ırklardan casusun olup olmadığını saptamaktı. Seni yetiştirirsek ve başka bir ırktan çıkarsan, bu şaka gibi olur."

 

"İlkel kaos şehrinde, hepinizi anında kontrol edebilirim." Dedi şehir lideri, "Anında bedeninizdeki çekirdeği görürüm."

 

"Ah." Luo Feng şok olmuştu.

 

Doğru.

 

Nasıl olur da insanlık dahileri kontrol edip onlara yatırım yapmaz.

 

Ve ilkel kaos şehri lideri, insanlığın en zirve varlıklarından biri olarak, kesinlikle insanlığın en büyük üç gücünden biriydi. Doğal olarak kişinin ve ruhunun içini kolaylıkla görebilirdi!

 

"O zaman bile..." Luo Feng söylemeden edemedi, "altın boynuzlu canavara sahip olduğumu ve onun sektör lordu seviyesinde olduğunu bildiğine göre, neden bölge lordu seviyesinde bir üye olmama izin veriyorsun?"

 

"Bunu bilmem, diğerlerinin bildiği anlamına gelmez." Şehir lideri kayıtsızca güldü.

 

Luo Feng gözlerini kırpıştırdı.

 

"Benim işim senin başka bir ırktan casus olmadığından emin olmak." Şehir lideri bağırdı, "Evrende birçok karşılaşma vardır. Altın boynuzlu canavara olan hakimiyetin... uçsuz bucaksız evrende hiçbir şey ifade etmiyor. İnsan olduğundan emin olduğum sürece, bu yeterli! İdareci kişilerin öğrenmemeleri ve seni evren seviyesine almalarına gelince, ben bununla uğraşmam."

 

Luo Feng başını salladı.

 

Doğru.

 

Şehir lideri, Sanal Evren Şirketinin en büyük patronuydu, bu ne seviyesiydi? Neden böyle konular hakkında uğraşıyordu.

 

"Eğer sen öğrenebiliyorsan, diğerleri nasıl bunu yapamıyor?" Luo Feng merakla sordu.

 

"Ben burdaki zaman ve uzayı kontrol ediyorum." Şehir lideri gülümsedi, "Bu boşlukta, her şeyi kolaylıkla tarayabilirim. O şövalyeler, zaman yada uzayı kavramış olabilirler! Ama henüz benim seviyeme ulaşmadılar, kontrol etmek için kasıtlı olarak bedenine bir parça tanrı enerjisi göndermedikçe, asla altın boynuzlu canavara sahip olduğunu keşfetemezler."

 

Luo Feng farkına vardı.

 

Kainatın efendisi zaman ve uzayın ikisini de kontrol eder, doğal olarak bir şövalyeden çok daha güçlüdür.

 

"Güçsüz olduğunda buraya gelmen iyi bir şeydi." Dedi şehir lideri, "Buraya ilk kez ölümsüz olduğunda gelseydin, senin uzay canavarlarından bir casus olduğunu sanabilirdim."

 

Luo Feng sersemledi.

 

"Kişi ölümsüz olduğu anda, ruhu bedenle birleşmeye başlar, her bir ruh damgası her bir hücreyle birleşir." Şehir lideri gülümsedi. "Bu olduğunda, her bir hücre ruhunun bir parçasıdır, temiz bir ruh olmadığından, sadece en temel ruh damgaları ve ruhu olan her yaşamın damgası farklıdır."

 

"Ruh damganın bir insana ait olup olmadığını belirlememin bir yolu olmazdı."

 

"Bu yüzden... diğer ırklardan bir casus olduğundan şüphelenirdim." Şehir lideri gülümsedi.

 

Luo Feng başını salladı.

 

Ah.

 

Doğru, normal bir insan sektör lorduna ulaştığında, ruhu toplanır. Alan lordu seviyesinde, bu ruh kristaliydi, sektör lordunda tamamen yoğunlaşıp inciye dönüştü. Doğal olarak şehir lideri birinin insan ruhu olup olmadığını görürdü.

 

Ancak kişi ölümsüze dönüştüğünde, ruh dünyası çöker ve dağılır, her hücrenin içinde kaynaşır. Ruh çoktan ölümsüz bedeninin bir parçası olduğundan, artık ruhu açıkça görmek mümkün olmazdı.

 

"Eğer öyle olsaydı, buraya ilk defa gelen ölümsüzlerin bazılarının casus olduklarını belirlemekte başarısız olmaz mıydın?" Diye sordu Luo Feng.

 

"Doğru."

 

Şehir lideri başıyla onayladı, "Hiçbir yolu yok. Dolayısıyla, buraya ilk defa gelen her ölümsüzlerin hepsi şüphelidir, denetim altına alırlar."

 

...

 

Bunu duyduktan sonra, Luo Feng insanlığın kutsal toprağı olan ilkel kaos şehrinin çevresindeki güvenliğin oldukça katı olduğunu hissetti. Öğretmeni büyük ihtimalle ona sadece güvenliğin 1 seviyesini söylemişti. Diğerleri de olmalıydı. Altın boynuzlu canavara olan hakimiyetinin hep sır olduğunu düşünmüştü, şehir liderinin bilmesini beklemiyordu.

 

Ancak o zaman, bu küçük serseri hakkında kafa yormak için fazla tembeldi.

 

"Altın boynuzlu canavara sahip olmak, evrendeki trilyonlarca ırkın arasında bu sadece ortalamanın biraz üstünde kabul edilir." Şehir lideri gülümsedi. "Tek iyi nokta doğal soy yeteneği olan klonlamayı almış olman, iyi klonları seçmek son derece önemlidir. Şuan kaç tanesine sahipsin?"

 

"İki." Luo Feng saygıyla söyledi.

 

"Hm, görünüşe göre sadece bir tane kalmış." Şehir lideri başıyla onayladı, "sana nasihat etmeme izin ver..."

 

Luo Feng dikkatle dinledi.

 

"Evren adildir, bu doğal yetenek sınırsız değil." Lider vurguladı, "bildiğim kadarıyla, evrende oldukça tehlikeli ve gizemli bazı yaşam formları var, hatta bazıları tamamen eşsiz. Sektör lordu seviyesinde... altın boynuzlu canavarının içsel dünyası bile böyle bir yaşam formu üretemez. Canavarın içsel dünyası en fazla... kendisinden 10 ile 100 kat daha güçlü bir tane üretebilir, böyle bir yaşam formu üretme çalışsa, çok fazla gerçekçi olmaz. Tabi ki, altın boynuzlu canavarın kendisi seçkin bir soydan, dolayısıyla evrendeki neredeyse bütün sektör lordu yaşam formları yapılabilir, sadece birkaç yaşam formu istisnadır."

 

"İkinci olarak, senin içsel dünyanın limitine yakın olan güçlü bir varlık seçersen, altın boynuzlu canavarından 100 kat daha güçlüyse, kesinlikle evet onu üretebilirsin. Ancak, evren adildir, eğer klonun fazla cennetsel ise, gelişimin bazı engellerle karşılaşacaktır."

 

Luo Feng şok olmuştu.

 

"Engeller mi?"

 

"Doğru." Şehir lideri başıyla onayladı, "eğer klonun çok güçlüyse, yol boyunca bazı zorluklar olur."

 

"Şans ve şanssızlık birbirine bağlıdır." Gülümsedi. "Bu evrenin adaletidir. Engeller olsa bile, onları aştığın anda, çok daha büyük bir gücün olacaktır."