Swallowed Star - Bölüm 766: Yarım Yıl

---

 

Bölüm 766: Yarım Yıl

 

Bu savaş hızla gitti, özellikle illüzyonist Wei ve Şeytan Leydi, kolaylıkla 4 Lei Quan savaşçısını etkilediler. Sadece kaptan Tai Wo grubun en güçlüsüyle illüzyonları bloke edebildiğinden defalarca karşı karşıya gelmek zorunda kalmıştı.

 

"Hayır."

 

"Bunu kabul edemem, kabul edemem!" Sıska Lei Quan savaşçısı neredeyse delirmişti, son nefesleriyle kendi dilinde kükrüyordu.

 

Hayatta kalmak istemişti ama yasa bölgesi baskısı altında, kaçış hızı oldukça düşmüştü, hiç bir şekilde kaçamıyordu.

 

İstese bile, yapamazdı!

 

Sadece savaşabilirdi!

 

Ve savaşı kazanamazdı, sadece ölebilirdi! Başka hiç seçeneği yoktu.

 

Gümbür! Tai Wo'nun üçüncü yumruğu ile, sıska savaşçı bir tür et yığınına dönüştü. Sayısız şey ortaya çıktığında içindeki içsel dünyası da bununla birlikte dağıldı.

 

"Hızla ganimetleri toplayın ve gidelim." Tai Wo emretti.

 

"Evet"

 

Hızla gemiyi alıp ve ışık hızında uçup gitmeden önce, 9 sektör lordu çabucak ganimetleri topladılar.

 

Birkaç dakika içinde.

 

Diğer ırklardan takımlar olay yerine geldiler.

 

"Müttefiklerimiz ölmüşler."

 

"Suçlular kesin hızla kaçmıştır."

 

Diğer takımların hepsi dağılmadan önce incelediler. Dış bölge savaşlarında başarısız olma oranı resmen çok yüksekti, özellikle Paramparça Yıldızlar bölgesindeki birçok diğer ırkla birlikte ölüm oranı şok ediciydi. Buraya gelen birçok savaşçı buna alışkındı.

 

...

 

Geminin içinde.

 

"Ganimetlerimiz fena değil." Dedi Tai Wo, "o Lei Quan ırkı bize birçok ganimet bıraktı, herkes bölüşsün."

 

"En güçlüsü senin tarafından öldürüldü kaptan, onu kim öldürdüyse seçme hakkı onundur, kaptan, sen seç." Uzun ve sağlam Çekiç derin bir sesle söyledi.

 

"Ben uzun mızrağını istiyorum. Siz geri kalan her şeyi bölüşebilirsiniz." Tai Wo yıldırım mızrağını tuttu, ölümsüz olarak, perspektifi çok daha yüksekti.

 

Grup ganimetleri gözden geçirdi.

 

"Peki sen Deli?"

 

"Bir şey istiyor musun?"

 

Luo Feng koltukta oturdu ve şarap içti, kafasını sallayarak, "Siz önden buyurun, onlara ihtiyacım yok."

 

"İşte bu güçlü bir savaşçının tavrı." Şeytan Leydi Zehir'e göz kırptı, "Küçük Chen Chen, sen de böyle tavırlar sergilemelisin, bizimle yarışma."

 

"İksirlerimin bedava olduğunu mu sanıyorsun." Zehir dünya yüzüğünü sıkıca kavradı ve büyük miktarda maddeler arasında aramaya, değerli olan neyse toplamaya başladı. Kontrol ettikten bir süre sonra, iki parçayı alıp Şeytan Leydiye fırlattı, "Sizler devam edin, benim işim bitti."

 

"Lanet olsun."

 

"Cimri adam."

 

"Huysuz, en iyiler alınmış."

 

Mad Wu, Wei ve Tanrı Zehir'e öfkeyle baktılar. Aslında yaşadıkları onca şeyden sonra, çoktan ölüm kalım silah arkadaşlarıydılar. Bu küçük tartışma birbirlerine olan sevgilerini göstermekten başka bir şey değildi. Ganimetin dağıtımına gelince, uydukları kendi kuralları vardı.

 

Öfkeli bakışları karşısında, Zehir hiç de utanmış görünmüyordu. Onun yerine, tatmin olmuştu, "Ben Deli değilim, o yeni bir asker ve çoktan ölümsüzü yenebilecek güce sahip. 5 Ana üyeden biri olmasa bile, kesinlikle mutlak bir savaşçının ayrıcalıklı müridi olacaktır. Kesinlikle birçok hazinesi var, böyle küçük şeyleri umursamaz, Deli, haklıyım değil mi?"

 

Luo Feng gülümsedi.

 

Cang Kuşu Yıldızına girdiğinden beri kimse gerçek kimliğini öğrenememişti.

 

Garip değildi.

 

Bu miktarda insan resmen çok fazlaydı, birçok şey baş göstermişti ve sadece birkaçı gerçek anlamda dahi savaşlarını izlemişti. Bu yüzden, çoğu çoktan unutmuştu.

 

İkinci olarak, 4,000 yıldan fazla geçmişti ve Luo Feng'in gücü ve kuvveti tamamen değişmişti. O zamanlar genç ve hassastı, ancak Yaratık Tanrı yolunda eğitim aldıktan sonra, rahat olduğunda bile vahşi bir hayvan gibiydi. Serbest bırakıldığından daha da korkutucuydu. 4,000 yılın ardından, insanın üstünde büyük bir değişikliği olmuştu.

 

Üçüncüsü olarak Luo Feng de görünüşünü biraz değiştirmişti.

 

Farklı bir görünüm sergilemek için rengini biraz değiştirdi. Genel görünüşü aynı olsa da, hafif değişimler onu tanınmaz yapardı.

 

Enerji ve görünüşünün ikisi de değişti.

 

Kim onun 4,000 yıl önceki o yıldız seviye serseri olduğunu tahmin edebilirdi? Kim böyle kısa bir zamanda böyle bir sıçramayı hayal edebilirdi?

 

Luo Feng ve takımı C9 sınıf gemide oturdular ve dikkatle keşif yaptılar, güçlü düşmanlardan sıyrılıyor ve hızla uğraşabildikleriyle ilgileniyorlardı. Her savaş inanılmaz derecede kısaydı, bittikten sonra hemen kaçıyorlardı.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar, 11 kanlı savaşla birlikte yarım bir yıl boyunca keşif yapmışlardı.

 

3 tanesi daha tehlikeliydi,  Mad Wu ve Wu daha önce ağır yaralanmışlardı, neyse ki Luo Feng onları kurtardı.

 

...

 

"Deli, sana hayatımı borçluyum." Geminin dinlenme odasının içinde, Mad Wu dünya yüzüğünden çıktı ve Luo Feng'e şükranlarını sundu.

 

"Seni kurtarmasaydı bile, Zehir kurtarırdı." Luo Feng söyledi.

 

"Benim bahsetme, yapsaydım bile büyük bir bedel öderdim." Zehir koltukta şarabını içerken kafasını salladı. "Deli'ye sahip olmak kesinlikle iyi, Nan Shen Donanımı ile... anında uzayın yarıklarından geçme hızı şok edici. Takım arkadaşlarını kurtarmak için oldukça iyi. Düşmanlar genellikle kaptana odaklandıklarından, en önemlisinin o olduğunu düşündüklerinden, asla tam olarak Deli'ye odaklanmıyorlar."

 

"Sektör lordu olanlar pek umurlarında değil." Tanrı'nın gülüşü güneş gibiydi. "Deli mani olacak kimse olmadan... önceki üç tehlike, eğer Deli orada olmasaydı, hepimiz her şeyimizi kullamak zorunda kalırdık. Ama onunla birlikte... çok daha kolay oldu. Onun saldırması kafalarını karıştırarak düşmanların bütün planları bozuldu, işleri tersine çevirmemize fırsat verdi."

 

Ancak Kaya sessizce köşede oturmuş sadece ara sıra ses çıkarıyordu.

 

Luo Feng ona baktı, depresyonunu hissedebiliyordu. Kaya onunla birlikte takıma katılmıştı, kaptandan sonra 2. en önemli kişi olduğunda, Kaya yine de ara sıra diğer eski üyelerden destek alıyordu, depresyonda olması olağandı.

 

Bir dahi olarak önceden güvenle doluydu.

 

Ancak, Luo Feng'in karşısında parıltısını kaybetmişti.

 

"Bunu yakında atlatır." Luo Feng düşündü, "Babata, ne kadar puanım var?"

 

"Az önce yendiğin ikisiyle birlikte, 32 milyon katkı puanı biriktirdin." Babata söyledi.

 

"Az önce öldürdüğüm ikisi sadece 11 milyon mu ekledi?" Luo Feng başını salladı içinden, "çok cimri."

 

Öyleydi.

 

Öldürdüğü ilk Lei Quan savaşçısından sonra, yarım yılda 12 savaş da dahil, öldürdüğü birçok savaşçı ile birlikte, puanların nasıl arttığına bakılırsa, sistem hakkında iyi bir anlayışa sahipti.

 

Normal bir sektör lordunu öldürmek 100,000 puandı.

 

Elit sektör lordu askeri öldürmek 1 milyon puandı.

 

Sektör lordu generali öldürmek 10 milyon puandı.

 

Ve bu onları tek başına öldürmekti. Eğer diğerleri yardım ederse, puanlar bölünür ve sadece bir parçasını alırdı.

 

Luo Feng doğal olarak daha güçlü olanlarla uğraşıyordu, genellikle generalleri ve elitleri öldürüyordu, bu yüzden toplamda 32 milyondu.

 

"1 normal sektör lordu en düşük az 1 milyon verir. Bu... kotasını doldurması için kendi seviyesinden 10 rakip öldürmesi gerektiği anlamına geliyor." Luo Feng düşündü. "Sürekli aynı güçte olanlarla savaşmak, yeni askerler için bu ölüm kalım mücadelesi 10 kat kadar mı?"

 

Luo Feng kafasını salladı.

 

Tabii ki, ne kadar güçlüyse, talep de o kadar yüksek olur.

 

Ordu ona sektör lordu olanların limiti olan 1 milyarı biriktirmesi için verdi. Ancak Sanal Evren Şirketi ona 10 trilyon verdi.

 

"Takımdan ayrılıp bu şekilde normal sektör lordu öldürmek olmaz, 10,000 yıl yada milyon yıl bile yeterli olmaz." Luo Feng düşündü. "Dahası, öldürebileceğim sektör lordu generalleri de yok. Bir ordunun genelde çok az sayıda sektör lordu olur. Sanal Evren Şirketinin beni ölümsüzleri öldürmeye zorladığı çok bariz."

 

Sanal Evren Şirketinin bakış açısından, ilkel kaos şehrinin liderinin müridi ölümsüzleri öldürebilmeliydi.

 

...

 

Bu yarım yılda, takımları üsse 3 kez döndüler ve 10 gün ila yarım ay boyunca dinlendiler.

 

"Bir savaş daha ve sonra üsse döneceğiz." Tai Wo söyledi.

 

"Evet"

 

"Onları öldürdükten sonra, dinlenmek için geri döneceğiz."

 

Üyelerin hepsi güldü, rahattılar.

 

Düşmanlar için dikkatle keşfe çıktılar, 8 saat geçtikten sonra, hedeflerini buldular.

 

Tamamen yemyeşil bir gemi Paramparça Yıldızlar Sisteminde uçuyordu.

 

Yaşayan bir gemi aslında evrende yaygındı. Ancak... sadece Şeytan klanında popülerdi, insanlar ve otomatlara gelince, genellikle alaşım ve metal gemileri kullanırlardı. Yaşayan ve metalden gemilerin tümünün artıları ve eksileri vardı.

 

Kontrol odasının içinde.

 

1,6 metre boyunda, tamamen kırmızı pullu bir yaşam formu pençelerini uzattı, bir bardak şarap alıp yudumladı. Yanında aynı görünüşlü başka biri duruyordu.

 

İkisi de alev yasası dalgaları yayıyorlardı.

 

"İki kaptan yutulma tamamlandı, canlı gemi %100 tamamlanmaya ulaştı." Daha küçük bir sektör lordu saygıyla söyledi.

 

"Hm."

 

İki kaptan başlarıyla onayladılar.

 

20 sektör lordu kontrol odasının içinde toplanmıştı, hepsinin aynı ırktan olduğu belliydi. Hepsi ortalama 1.3m ila 1,7 uzunluğunda olsa da, gözleri vahşi ve vücutları pullarla kaplı, dirsek ve diz kapakları sivriydi, savaşta becerikli bir ırk oldukları belliydi.

 

"Tarayıcı cihaz savaş dalgaları yakaladı." 1 güçlü görünümlü ölümsüz söyledi.

 

"Yakınlaş!" Hemen başka ölçekler emredildi, "ayrıca güçlerini de tarayın."

 

"Hm."

 

Sadece 10 saniye içinde.

 

"Dalgalarını çoktan keşfettik, bir ölümsüz var gerisi sektör lordu." Güçlü görünen varlık heyecanla söyledi, "sadece bir ölümsüz."

 

"Savaşa hazırlanın!" Diğeri anında ayağa kalktı ve emretti.

 

Hua!

 

20 pullu sektör lordu varlık ayağa kalktı, vücutlarının yüzeyinde zırh belirdi. Kollarında silahlar belirdi, gözleri çılgın ve kana susamıştı.