Swallowed Star - Bölüm 777: Nuo Lan Shan?

---

 

Bölüm 777: Nuo Lan Shan?

 

Yan Ji kıtası diğer birçok büyük parça tarafından sarılmış ana devasa kıtaydı. Bazıları parça diye adlandırılsalar da, yine de bazılarını uçarak geçmek iki ay gerektirirdi, buradan ne kadar devasa oldukları hayal edilebilirdi.

 

"Sou!" Siyah disk bir parçanın üzerinden uçtu.

 

"Cidden kocaman."

 

Luo Feng kontrol odasında durdu ve aşağıdaki uçsuz bucaksız kıtaya baktı, "Bu sadece bir parça ve yine de sonunu göremiyorum."

 

"Luo Feng, haritadaki işarete göre ana kıta bir numara olarak adlandırılmış, şu anda dokuz numaradan uçarak geçiyoruz ve en geniş çapı 900 milyar km. Şu anda aldığımız yol 700 milyar kmye yakın, saniyede 290,000 km hızda devam etsek bile, bu bölgeyi geçmemiz yine de bir ayı alır." Babata'nın sesi kontrol odasında yankılandı.

 

Luo Feng başını salladı.

 

Aslında Paramparça yıldızlarda, Luo Feng'in takımı hep birkaç günlük mesafeleri ışık hızında katederlerdi. Ancak bu dokuz numaralı kıtanın üzerinden tamamen uçmak için bir ay gerektiriyordu, savaşçılar için uygun bir savaş alanıydı.

 

"Ölümsüz liderliğinde bir ordu mu?"

 

"Hm? Hehe, bu koyu kızıl ırkı, bunlardan birini ilk kez görüyorum, miras anılarımdaki kadar şirinler. Sırf görünümünden ne korkunç olduklarını hayal etmek zor."

 

"Hm, amir seviye ölümsüz mü?"

 

Kıta dokuzun üzerinden uçarken, tarayıcı cihazından, Luo Feng kolaylıkla 1 milyar km alanındaki birçok takımı net bir şekilde görebiliyordu. Tahmin ettiği gibi, bu kıta dokuz... sadece bir parça olmasına rağmen devasaydı ve içinde bir çok savaşçı saklanıyordu.

 

Diğer ırklardan birçok takım vardı ve seviyeleri açıkça Paramparça yıldızlardan çok daha güçlüydü. En azından ölümsüzler sıkça görülüyordu.

 

Luo Feng büyülenmişti.

 

Bir süre sonra, her takımı kontrol etmeye tenezzül etmedi, sadece emredip, "Babata, tarayıcı cihazdan sen sorumlu olacaksın, herhangi bir şey olursa bana haber ver." Dinlenme odasına geri döndü. Bu oda E9 alaşımdan yapılmıştı, tabii bu sayısız savaş yıllarından sonra majesteleri Meng Wei Na'dan kalmıştı.

 

...

 

Kıta dokuzun üstünde yarım ay uçtuktan sonra.

 

Dinlenme odasının içinde.

 

Luo Feng bağdaş kurmuş oturuyordu.

 

"Luo Feng, Luo Feng." Babata içerden aceleyle bağırdı.

 

"Ne oldu?" Diye sordu Luo Feng.

 

"Acele et ve kontrol odasına gel." Babata söyledi.

 

"Bilerek bir şey saklıyorsun." Luo Feng gülümsedi ve kontrol odasına doğru yürüyerek çıktı.

 

Dış simulatör kontrol odasının içinde açıktı. Luo Feng aşağı baktı ve şok oldu, "Babata, gemiyi neden durdurdun? Ana kıtaya girmeyi planlamıştık ama sen neden dokuz kıtasının üstünde havada duruyorsun?"

 

"Hehe." Babata garip bir şekilde güldü.

 

Weng!

 

Bir ekran Luo Feng'in önünde belirdi ve üstünde insan görüntüsü vardı. Sivri kulaklarıyla koyu yeşil bir zırhla kuşanmış ve gözleri zehirli bir yılan kırmızı ışıkla parlıyordu, görüntü ürperti veriyordu.

 

"Nuo Lan Shan?" Luo Feng şok olmuştu, "Babata, neden bana onun resmini gösteriyorsun, yoksa..."

 

Luo Feng'in gözleri parıldadı.

 

"Hehe, tebrikler, doğru tahmin ettin." Babata gururla söyledi.

 

"Onu gerçekten buldun mu?" Luo Feng şok olmuştu. Şimdi bile inanmaya cesaret edemedi, dış bölge savaşları ne kadar büyüktü, geniş alanlardan uçuyor ve her şeyi tarıyor olsa da, yine de bütün savaş alanının küçük bir bölümüydü.

 

Ve cidden Nuo Lan Shan'ı bulmuştu, bu kaderdi!

 

"Gemi tarayıcı cihazı açık bir şekilde Dokuz kıtasının üstünde uçuyordu. Az sayıda insan takımları olsa da, özel bir şey yoktu. Ancak tam şimdi, bir anda Nuo Lan Shan'ı keşfetti ve anında sinyali tanıdım, dolayısıyla gemiyi durdurdum. Eskiden dünyanın hazinelerini almak için birçok sinsi teknik kullanmıştı, sen ve ailen az daha onun ellerinde ölüyordunuz." Babata söyledi. "Ve şimdi onunla burada karşılaşabilmek, insanların dediğine göre... bu ilahi bir müdahale!"

 

"Hm." Luo Feng'in gözleri soğukça parladı.

 

Nuo Lan Shan, o zamanlar yıldız seviye bir takımı dünyayı tehdit etmek için güç kullanmaya yollamıştı, bu sırada birçok insan öldü ve dünyanın elitlerini üslerinden çıkmaya zorladı, tehdit oluşturan birçok üssü yok etti. Neyse ki Luo Feng doğru zamanda dünyanın lideri oldu ve kara ejderha dağı yasasını onu uzaklaştırmak için kullandı.

 

Nuo Lan Shan ailesi memnun kalmamıştı ve gizlice özel elit bir takımı hızla Luo Feng'in karısı Xu Xin ve kardeşi Luo Hua ile düyanın liderlerini rehine olarak yakalamak için göndermişti.

 

Birçok taktiği başarısız oldu.

 

Hatta iki evren seviye savaşçı bile yollamıştı, bunlardan biri öldü ve diğeri Luo Feng'in ruh kölesi oldu.

 

Sonunda, dünya içindeki dünyadaki olaydan dolayı, Luo Feng Nuo Lan Shan'ı öldürmesi için güçlü bir savaşçı aldı. Ancak o korkudan kaçmış ve direkt dış bölge savaşlarına gelmişti.

 

Eğer ikisinden biri hata etmiş olsa bile, bir çok şey arka arkaya olmuştu.

 

Luo Feng dünyanın lideri olmakta gecikseydi geriye hiçbir şey kalmaya bilirdi.

 

Luo Feng ailesini başarılı bir şekilde kurtarmasaydı, muhtemelen trajik halde ölürlerdi.

 

"Nuo Lan Shan!" Luo Feng öldürme niyetiyle doluydu. "4,000 yıldan fazladır karşılaşmamıştık, ne kadar güçlendin merak ediyorum."

 

"Babata." Luo Feng emretti, "Nuo Lan Shan'ın nerde olduğunu tara ve projeksiyon olarak göster."

 

"Evet"

 

Havada anında bir ekran belirdi ve şok edici bir savaş sahnesini görüntüledi. Bir tarafta iki ölümsüz ile yaklaşık 200 sektör lordu, 2,000 alan lordu ve 20,000'e yakın evren seviye vardı. Diğer tarafta bir ölümsüz şeytan tarafından yönetilen şeytan ırkı vardı. Dört kalın toynağı tamamen pullarla kaplı ölümsüz, bedeninin üstünde ince bir zırh katmanı vardı ve iki kötü niyetli kafası vardı, bunlardan biri altın diğeri gümüş gözlere sahipti.

 

Güçlü ölümsüz şeytan iki ölümsüz insana karşı savaşıyor ve savunuyordu.

 

Şeytan ırkından sektör lordları, alan lordlar ve evren seviyeler binlerce görünüme sahipti. En küçükleri 10m uzunluğunda iken en büyük 32kmye ulaşıyordu. Bunlardan binlercesiyle, güçleri insan tarafını tamamen bastırmıştı.

 

İnsan tarafındaki 200'e yakın sektör lordu arasında, bir insan silueti vardı... Nuo Lan Shan!

 

"Sektör lordu seviye 3?"

 

Luo Feng kontrol odasından aşağıya göz gezdirdi, ancak sadece savaş sahnesinin kendisini değil sisi görebiliyordu, daha sonra yukarıya projeksiyona baktı ve dalga geçti. "Direkt bana yardım sinyali yollamışlar."

 

Yardım sinyallerinin hepsi 10 milyar km alanındaki bütün müttefiklere gönderilirdi.

 

Luo Feng savaşa uzaklığının yüz milyon km bile olmadığını fark etti. Ancak tarayıcı cihazı gelişmiş olduğundan onu tarayamamışlardı... bu yüzden onu tespit edemiyorlardı. Ancak insan tarafının herhangi bir müttefikin yakında olduğunu bildiren ordu sistemi vardı.

 

"Luo Feng, aşağıdaki savaştan bir ölümsüz çağrı talep ediyor." Babata söyledi.

 

"Kabul et." Luo Feng başını salladı. "Kol kuantum bilgisayarıma yolla."

 

Ekran acil bir yüz ifadesi olan beyaz cüppeli bir adamı görüntüledi, "Müttefik, lütfen bize yardım et, tarayıcılarımız seni tespit edemiyor ama ordu sistemi senin işaretini tespit etti. Bizden daha güçlü olmalısın ve biz iki ölümsüz ile, şeytan ölümsüz ile baş edebiliriz.  Lütfen gel ve bize yardım et, zar zor dayanıyoruz. Daha güçsüz evren seviye, alan lordları ve sektör lordların hepsi dökülüyor ve her yöne kaçıyorlardı, sektör lordu olanlar belki kaçabilirlerdi ancak evren ve alan lordu seviyelerin çok düşük kaçma şansları var. Hepimiz insanız, lütfen yardım et."

 

"Hm." Luo Feng başını salladı.

 

Pa, aramayı kapattı.

 

"Bu Nuo Lan Shan kesinlikle becerikli." Luo Feng savaşın durumuna baktı. "Sektör seviye 3'te dolayısıyla zirve sektör lordu savaşçılarıyla kendi ilgilenmeyecektir. Diğer sektör lordları ona yardım ederler, hmm, görünüşe göre diğerleriyle ilişkileri kötü değil."

 

"Eğer bu devam ederse, o kaçabilir. Ve birçok evren ve alan lordu seviye ölebilir." Luo Feng kafasını salladı.

 

Siyah bir zırh bedeni boyunca hızla genişledi, siyah bir kask kafasını ve botlar ayaklarını kapladı. Aynı anda, özel yarım metre genişliğinde taş bir levha ayaklarının yanında belirdi ve seçkin 2m uzunluğunda altın yaratık tanrısı kalkanı elinde belirdi.

 

"Altın boynuzlu yaratık, yaratık tanrı silahına ihtiyaç duymuyor, insan bedenini kullanmasına izin vereceğim." Luo Feng düşündü.

 

Luo Fu Qi levhası ve yaratık tanrı ekipmanı...

 

Bu savaşta kullanacağı teçhizattı.

 

Gümbür!

 

Kabin kapısı açıldı ve hızla dışarı çıktı.

 

Aşağıya doğru koştu.

 

******

 

Sıradağların üzerindeki havada insanlar ve şeytanlar çarpıştılar. Kişi sıradağların içindeki devasa antik heykelleri görebilirdi, bunlar Yan Ji kıtasının o zamanki asıl yerlileri tarafından arkada bırakılmışlardı. Ancak, trilyonlarca yılın sonunda yerliler artık orada yoktular. Heykellerin özel enerjileri olsa da, çoğu tamamen yok edilmişti.

 

"2.kardeş, daha fazla dayanamayız." Nuo Lan Shan aceleyle söyledi. "Düşmek üzereyiz, kaçmaya hazır olun."

 

"5.kardeş, sen acele et ve git."

 

"5.kardeş, sadece 3 seviye sektör lordusun, her hangi bir zirve seviye sektör lordu ile karşılaşırsan kesinlikle ölürsün. Evren ve alan lordu seviyelerin olanların çoğu dağıldı, telaşla kaçtılar, hepinize yeterli zamanı vermek zorundayız."

 

"2.kardeş, hepiniz..."

 

Nuo Lan Shan tedirgindi.

 

"Devam et."

 

"Ölmeyeceğiz."

 

Katliamın ortasında, Nuo Lan Shan acı içinde bir yüz ifadesi sergiledi ama içinden, "Bu çoktan 63.kez dış bölge savaşlarında kaçışımız, insan burada gerçekten de ölüm kalım yoldaşlarıyla tanışıyor. Onlar olmadan, bu zamana kadar hayatta kalamazdım. Ne yazık ki, 1,000 yıldan fazladır süren ilişki bu şekilde bitebilir." Nuo Lan Shan kaçmaya hazırlanıyordu...

 

Çok güçlü bir enerji yukarıdan indi.

 

Ulur...

 

Bir feryat karada ve gökte yankılandı.

 

Kocaman güzel bir kuş silueti aşağıya doğru atıldı ve iki tarafı da şok etti.