Swallowed Star - SS 2 - RR

---

 

Çeviri: Kharsmi Düzenleme: Sapphire

 

Güney bölgesi ucuz kiralık yerlere ayrılmıştı. Ağzına kadar doluydu. Bütün apartmanlar devasa beton direklere benziyordu, yapılırken dairelerin güneşi görüp görmediği hiç umursanmamıştı.

 

Luo Feng’in evi 36 katlı apartmanın 32.katındaydı.

 

“Feng, bu gece dojoya gitmek istiyor musun?” Wei Wen başka bir apartmana ilerlerken konuştu.

 

“Bu gece bazı önemli aile eğitimleri için dışarı çıkacağım. Ondan sonra, dojoya gidebilirim.  Bu gece beni bekleme.” Luo Feng gülümsedi ve el salladı. Ve sonra merdivenlerden yukarı uçmaya başladı; Luo Feng her adımında dört basamak çıkıyordu. Hızlı bir panter gibi, Luo Feng saniyeler içinde ikinci kata ulaştı. 

 

Üçüncü kat, Dördüncü kat…

 

“Adım! Adım!”

 

Luo Feng koşarken bile inanılmaz derecede esnekti, merdivende karşısına çıkan apartman sakinlerinden başarıyla kaçınabiliyordu.

 

“Feng, okuldan çıktın mı?”

 

“Evet, Wang Amca.” Luo Feng’in hiçte nefes nefese kalmış bir hali yoktu. Bir ‘Elit’ üye için bu tırmanma hızı, rahatlatıcı bir yürüyüşten farksızdı.

 

\\ Kharsmi burada gaza gelip yürüyüşe gitti :D

 

\\ Geri geldim :D 

 

DN: Ben de yapmak istiyorum! Merdivenlerden inip çıksam yetmez mi? Yeter bence. (Onu da yapmadı.)

 

Apartman sakinlerinin çoğuna göre asansör gereksiz bir şeydi. Bir asansör olsaydı, daha fazla kira ödemeleri gerekecekti. Apartman sakinlerinin çoğu kolayca birkaç düzine katı çıkabiliyordu.

 

Onlar için binaya asansör yaptırmak tam bir israftı.

 

Şehrin savunma sistemi elektrikle çalıştığından elektrik pahalıydı, tüm ülkenin elektriğe ihtiyacı vardı.

 

※※※※※※

 

32’nci kat!

 

32’nci katta sekiz aile yaşıyordu. Luo Feng’in ailesi de bu ailelerden biriydi.

 

“Kacha!” Luo Feng anahtarla kapıyı açtı.

 

“Kardeşim, sen misin?” Evden bir ses geldi.

 

“Evet.” Luo Feng kapıyı kapattı. Bir bakışta, Luo Feng’in evinin 1+1 olduğu görülebiliyordu.  Alanı 36 ping*’ti 

 

İ.Ç.N: Bir “ping” 3.306 metre karedir.

 

\\ Yerel bir ölçü birimiymiş. İnsan her gün yeni bir şey öğreniyor.

 

Erkek kardeşi, anne ve babası ile birlikte kendini bildi bileli bu 36 pinglik dairede yaşıyordu.

 

“Hua, ne okuyorsun?” Luo Feng balkona doğru ilerledi.

 

Balkonda sıska, solgun ciltli bir genç tekerlekli sandalyede oturuyordu. Elinde ingilizce bir kitap tutuyordu. Feng’i gördüğünde güldü, “Oh, bu yatırım uzmanı ‘Pulaisi’ değil mi? Yatırım uzmanları arasında, ‘Bafeite’ en ünlü sermaye tanrısı değil miydi?”

 

Yatırımlar ve sermaye Luo Feng için büyük bir gizemdi. 

 

“Bafeite pek bana göre değil. Ayrıca, Pulaisi’nin teorileri ve düşünceleri benim kendi ideallerime daha yakın, bu yüzden ondan daha fazla şey öğrenebilirim.” Sıska genç kafasını kaldırdı ve hafifçe gülümsedi.

 

“Okumaya devam et.” Luo Feng güldü.

 

Luo Feng’in bakışları istemeden küçük kardeşinin bacaklarına düştü. Kalbinde bir acı hissetti... Genç yaşlarında, küçük kardeşinin bacağı bir araba tarafından ezilmişti. Uyluğunun altındaki her şey ezilmişti, o kazadan sonra bir daha yürüyemedi. Bir sakat olarak, mevcut toplum içinde yaşaması çok zordu. Uzun mesafeli internet dersleri olmasa eğitim alması bile mümkün olmayacaktı.

 

Uzun zamandır güneşe çıkmamıştı, bu yüzden cildi hastaymış gibi bembeyazdı.

 

Ve…. içine kapanık biri olduğundan pek fazla arkadaşı yoktu.

 

“Anne ve babamın maaşı yüksek değil. Beni ve kardeşimi büyütmek zorundalar ve kardeşim bile sakatlandı… ailemizin üstündeki yük çok büyük, bu yüzden sadece bu ucuz yeri kiralayabiliyoruz.”

 

“Evimizin kaderini değiştirmek zorundayım!”

 

Luo Feng içten içe böyle düşünüyordu.

 

\\ Bu adam elit olmasın da kim olsun?

 

“Xu Xin’e aşığım ama daha hiçbir hamle yapmadım, onunla konuşmadım bile.”

 

“Kanunlara göre, 18 yaşındaki biri evlenebilir, bu yüzden birçok insan sevdikleri insanla lisede çıkıp, mezun olunca evleniyor. Lisede ilişkisi olmayan kişi sayısı çok çok az. Ben neden onlardan biri olmadım?”

 

“Çünkü, benim aşka harcayacak zamanım yok! Ailem zengin değil, bu yüzden müthiş bir öğretmenin rehberliğine sahip değilim. Sadece kendime güvenebilirim.” Luo Feng’in bakışları oturma odasındaki eski kanepenin üzerine düştü, yatak olarak da kullanılabiliyordu. “Dördümüz bunca yıldır bu 1+1 evde yaşıyor. Kardeşim ve ben aynı odada yatıyoruz, annem ve babam yıllardır oturma odasındaki kanepede yatıyor…”

 

“Bir gün, ailem kocaman bir evde yaşayacak, asansörü olan kocaman bir ev.”

 

“Annem ve babam kocaman bir yatakta uyuyacak.”

 

“Kardeşimin merdivenlerden inmesi artık bir problem olmayacak.”

 

“Güneşin dilediğince gireceği devasa pencereleri olacak!”

 

Bu kelimeler Luo Feng’in aklında sayısız kere tekrarlanmıştı, bu kadar çalışkan olmasını sağlayan şey buydu.

 

Böylece──

 

Üçüncü okulun üç ‘Elit’ üyesinden biri oldu. Sadece Luo Feng ortalama bir aileden gelmişti. Diğer ikisinin ailesi son derece zengindi.

 

…..

 

“Huahua~~” Musluktan durmaksızın akan su, elektrikli su ısıtıcısını çabucak doldurdu.

 

\\ Bana da kahve yap :D

 

“Chichi……” Luo Feng ısıtıcının düğmesine bastı ve tarih kitabını alıp kanepeye oturdu. Kitaptaki önemli kısımları sürekli ezberlemeye çalışıyordu.

 

Aniden──

 

“Di!”

 

Isıtıcıdaki su kaynamıştı. Luo Feng kitabı bıraktı ve suyun bir kısmını yalıtılmış bir şişeye döktü. Geri kalanını büyük bir plastik fincana döküp, masaya koydu.

 

\\ Uzakdoğu’da sıcak su içme alışkanlığı var. Bizim çay falan içtiğimiz gibi sıcak su içiyorlar.

 

“Milâttan sonra 2026’da Hong Ze gölünde Hong Ze savaşı oldu… Evet, 2026 yılı.” Luo Feng tarihi olayları tek tek hatırladı  Normalde Luo Feng’in en iyi dersi matematikti. Ancak, en çok tarihle ilgileniyordu. Çünkü baktığı her şeyde 21.yüzyılın tarihini görüyordu.

 

…..

 

Rahatsız hissetti.

 

Bu insanlığın reformunun tarihiydi!

 

\\ Reform: Yeniden düzenlemek, şekil vermek.

 

“Hua.” Luo Feng kardeşinin yanına yürüdü.

 

“Evet, abi?” Luo Hua elindeki kitabı bıraktı..

 

“Kitapta 139 önemli yeri işaretledim, bana soru sor.” Luo Feng elindeki tarih kitabını kardeşine verdi. Luo Hua dinledi ve güldü “Elbette, nadiren seni test etme şansı elde ediyorum. Abi, dinle, bir soru soracağım. Yanlış cevap verirsen, bu oldukça utanç verici olur.”

 

“Sor bakalım!” Luo Feng güldü ve koltuğa oturdu.

 

“Kaplan Kafalı Ejderha’yı öldüren ve yüz binlerce insanı kurtarıp, binlerce kişinin başarıyla Jiang Nan üssüne nakledilmesini sağlayan bir adam vardı. Bu kahraman kimdi? Nereliydi? Öldüğünde kaç yaşındaydı?” “Tam olarak hangi tarihte öldü?” Luo Hua kitabın sayfalarını çevirirken sordu.

 

“Kahramanın ismi ‘Dong Nan Bao’ydu. Devlet tarafından kendisine dört yıldızlı kahramanlık madalyası verildi. Yuan Jiang Tai Xingliydi. Öldüğünde 39 yaşındaydı. Tarih… M.S 2018 olmalı…” Luo Feng kaşlarını kaldırdı.

 

Luo Hua sormaya devam etti  “2018 doğru, peki ay ve gün?”

 

“Um.. şey olmalı…” “18 haziran” dedi Luo Feng tereddütle. 

 

“Haha, ilk soruda yanlış yaptın.” Luo Hua başını salladı, “Dong Nan Bao gerçektende Yuan Jiang Tai Xing’liydi. Ve öldüğünde 39 yaşındaydı. Ancak, ölümü 2018’in 16 haziranıydı.”

 

“Ah!”

 

Luo Feng kardeşinin kafasına vurdu ve tatsızca güldü. “16’yla 18’i hep karıştırmışımdır, sormaya devam et.”

 

“Tamam, dikkatle dinle, ikinci soru.” Luo Hua belli ki heyecanlanmıştı. “2013’te…”

 

…..

 

İki kardeş soru cevap yaparken zaman hızla geçti.

 

“Çoktan kitaptaki şeylerin yarısını sordum. 68 soru sordum ve sen 63’ünü doğru 5’ini yanlış bildin.” Luo Hua kafasını kaldırdı ve duvarda asılı olan saate baktı. “Yakında gelirler. Son bir soru daha soracağım. Diğer yarısını başka bir zaman sorarım.”

 

“Son soru? Tamam, sor bakalım.” Luo Feng’in konsantrasyonu arttı.

 

“Bu soru, çok basit. ‘Da Nie Pan*’ döneminin önemli olaylarını açıkla.” Luo Hua sordu.

 

İ.Ç.N: *Da Nie Pan’ın pan karakteri biraz farklıydı, ama basitçe Nirvana/Büyük Nirvana anlamına geliyor, bir kelime oyunu söz konusu. Şimdilik Büyük Nirvana dönemi diyeceğim.

 

\\ Nirvana demişken Useless’a selamlar :D

 

Luo Hua’nın yüzünde ciddi bir ifade vardı. Büyük Nirvana dönemi, insanlığın reform tarihinin en önemli parçasıydı. “21. yüzyılın başında, tüm dünya çeşitli virüs salgınlarıyla sarsılmıştı. 2003’te SARS, 2009’da H1N1, ve 2013’te hepsinden daha korkunç olan R tipi virüs patlak verdi. R tipi virüs yayılırken mutasyon geçirdi ve 20 civarı farklı türe ayrıldı. Bu virüsle mücadele etmeyi çok daha zor bir hale getirdi. Sonuç olarak, her ülkeden sayısız insan öldü.”

 

“Tıp departmanı ilerledikçe, virüs kontrol altına alındı.”

 

“Ancak 2015’in ocak ayında, R virüsü en korkunç mutasyonunu geçirdi, RR virüsü olarak bilinen şeye dönüştü!”

 

“Geçmişte, birçok R virüsü mutasyonu vücut sıvıları sayesinde yayılıyordu. Bazı türleri  su sayesinde bile yayılabiliyordu. Ancak, sudaki ömrü çok kısaydı. Diğer yandan, RR virüsü vücut sıvısı, su ve daha da kötüsü… hava yoluyla bulaşabiliyor! Havada üç saat hayatta kalabiliyor!”