Çeviri: Berkay2498 Düzenleme: Kharsmi

"Zhou Hua Yang?" Luo Feng'in kalbi tekledi, ”Öyleyse, bu o.”

Hapishanedeki subay, Zhang Hao Bai'nin Zhou Hua Yang'dan saldırı için emir aldığını söylemişti.

Luo Feng küçük bir gülümsemeyle sordu "Sen Zhou Hua Yang’sın?"

Zhou Hua Yang’ın tüyleri ürperdi. Luo Feng’in bakışları altında titredi. Paniğe kapılmamasının hiçbir yolu yoktu. Luo Feng gerçekten onunla uğraşmak istiyorsa… Başı büyük bir belada olacaktı.

Zhou Hua Yang gülümsedi. “Evet, bu benim. Kardeş Luo, sohbet için bir yer bulmaya gidelim mi?”

Luo Feng başını salladı “Tamam, Benim de sana söyleyecek bazı şeylerim var.”

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Güney sahil bölgesinden çok uzak olmayan bir caddede 'Yang Zhou spa otel'…

Burası oldukça pahalıdır; Küçük bir süitin fiyatı bile bin doları bulabilir. Luo Feng bu yeri duymuştu ama daha önce hiç girmemişti. Bu sefer kardeşiyle Zhou Hua Yang da yanındaydı.

Yang Zhou Spa oteli, banyo yapabileceğiniz, ayağınızı yıkayabileceğiniz ve eğlencenin tadını çıkarabileceğiniz bir yerdi.

"Tamam, şimdi gidebilirsin. Bir şey olursa seni çağıracağım” Zhou Hua Yang, özel oda rezervasyonu yaptırdı.

"Evet, efendim" Garson gitti.

Bu süitte üç oda vardı: Özellikle banyo yapmak için tasarlanmış hamam, çay içebileceğiniz ve bir şeyler tartışabileceğiniz oturma odası, internete girebileceğiniz, televizyon izleyebileceğiniz ve şarkı söyleyebileceğiniz bir eğlence odası.

Luo Feng gülümsedi. "Hua, bu odada oyna, Zhou Hua Yang'la bazı şeyleri tartışacağım."

“Git kardeşim.”

Luo Hua, tekerlekli sandalyesini bilgisayarın önüne taşıdı, biraz heyecanlıydı. "Vay canına, ses tanıma sistemine sahip 46 inç düz ekran.”

Luo Feng de şaşırdı, evindeki bilgisayar en külüstür bilgisayarlardan biriydi. Kontrolleri hala elle yapılıyordu. Ancak, ucuzdu; sadece birkaç yüz dolara alınabiliyordu. Artık neredeyse tüm dizüstü bilgisayarlar sesle kontrol ediliyordu ve en kaliteli olanları üç boyutlu hologram sistemine sahipti.

Tabii ki, bir cihazın hologram sistemine sahip olması son derece pahalıdır. Böyle efsanevi bir cihazı zengin bir aile bile satın almakta zorlanırdı. Luo Hua, bilgisayarın önünde oturup ses tanıma sistemini kullanırken heyecanlıydı. Luo Feng ve Zhou Hua Yang, oturma odasına girdiler.

[KA]

Kapı kapandı ve Luo Feng ile Zhou Hua Yang karşı karşıya oturdular.

Zhou Hua Yang demliği kaldırdı. "Kardeş Luo, biraz çay iç." ve Luo Feng'in bardağına çay dökerken,

Utanarak “Buraya kardeş Luo'dan özür dilemek için geldim! Bu seferki olay...... ımm, Gerçekten çok üzgünüm ve çok pişmanım!" dedi.

Luo Feng sessizce fincanındaki çayı yudumladı.

K.N: Laciverte boya yavşağı :D

Zhou Hua Yang …

Toplumda bu tür insanlardan çok vardı. Para karşılığında görevler üstleniyorlardı.

Örneğin, Zhou Hua Yang da görevi para için yapıyordu. Luo Feng'e karşı kini yoktu. Luo Feng, Zhou Hua Yang'a karşı o kadar da kızgın değildi. Gerçekten nefret ettiği Zhang Hao Bai'ydi.

"Zhang Hao Bai, benimle uğraşmak için Zhou Hua Yang yerine başka birini de bulabilirdi.”

Luo Feng içinden: "Zhou Hua Yang sadece bir araç. Ancak… bana kendisi geldiğine göre ne istediğine bir bakalım.” diye düşünüyordu.

Zhou Hua Yang Luo Feng'in sessiz kaldığını gördü ve konuşmaya devam etti: "Luo kardeşe saldırı düzenlerken koşullar hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hepsi Zhang Hao Bai yüzünden, aptalca davranıyordum! Umarım kardeş Luo cömert olur ve bana merhamet gösterir."

"Merhamet mi?" Luo Feng alay etti.

"Bu benden küçük bir armağan sadece, umarım kardeş Luo kabul eder." Zhou Hua Yang bir zarf çıkardı ve masanın üzerinden Luo Feng'e itti, "Bu kardeş Luo'nun adına bir çek. Bu parayı sadece kardeş Luo alabilir. Parayı herhangi bir bankadan alabilirsiniz."

Luo Feng zarfı açtı, içinde gerçekten bir çek vardı. Üzerinde 10 günlük son kullanma tarihi  ve adı vardı. Üzerinde Luo Feng'in kimlik numarası bile vardı.

Tabii ki, en çekici parçası çizginin üstünde yazan rakamdı…

Bir milyon!!!

“Bir milyon?” Luo Feng biraz ürktü, çünkü bu çok büyük bir paraydıı. Luo Feng yüz bin doların üstünü hiç görmemişti. Şimdi Çin doları daha değerliydi, bir milyon bir CEO için bile çok büyük bir miktardı.

Zhou Hua Yang yalvardı. ”Umuyorum kardeş Luo beni affeder ve bu olayı unutur.”

Bir milyon…

Luo Feng'in ailesi daha önce hiç bu kadar paraya sahip olmamıştı; bunu kabul etmemek israf olurdu.

“Aracı olduğunuzu biliyorum, bu yüzden sizi zora sokmayacağım. Tamam, parayı kabul ediyorum." Luo Feng başını salladı ve Zhou Hua Yang derin bir nefes aldı.

"Bununla birlikte, paranın bir çekten alınması biraz zahmetlidir, şuna ne dersiniz, hemen internete geçelim ve parayı hesabıma aktarın." dedi Luo Feng.

"Elbette" Zhou Hua Yang bu fikre açıktı.

Luo Feng başını sallayarak banka hesabını ve bankanın adresini yazdı: "Bu benim hesabım ve adres de bura. Hesabı oluşturan kişi benim."

"Tamam." Zhou Hua Yang zarfı geri aldı ve cep telefonunu çıkardı. Cep telefonuyla hızla çevrimiçi oldu ve banka sistemine girdi. Kısa süre sonra transfer başarı ile tamamlandı.

Luo Feng, cebinde telefonun titreştiğini hissetti ve telefonu açtı. Hesabına bir milyon dolar yattığını söyleyen bir banka bildirimiydi.

"Başarıyla transfer oldu mu?" Zhou Hua Yang gülümsedi.

"Evet." Luo Feng başını salladı.

Zhou Hua Yang gülümsedi "Erkek kardeş Luo ile iş yapmak kolay ve güzel. Eğer kardeş Luo Yang Zhou şehrinde bir zorlukla karşılaşırsa beni bulmaktan çekinmesin. Yardım edebileceksem, kesinlikle ederim.”

“Elbette, kardeş Luo yakında bir dövüşçü olacak, ancak bazı şeyleri asla bilemezsiniz. Eğer bir şey olursa size yardımım dokunabilir."

Luo Feng ayağa kalktı "Yapacağım, eğer bir şey çıkarsa seninle iletişime geçeceğim." dedi.

Zhou Hua Yang da hemen ayağa kalktı ve ikisi el sıkıştı.

"O zaman ben önce çıkıyorum" Zhou Hua Yang gülümseyerek, "Zaten bu odanın parasını ödemiştim, bu yüzden kardeş Luo ertesi sabaha kadar oynayabilir." Zhou Hua Yang ayrıca Luo Feng'in kardeşi Luo Hua'yı selamladı ve suiti terk etti.

Süitin eğlence odasında.

"Kardeşim, o adam senden ne istedi?" Luo Hua güldü, "Oldukça cömert"

Luo Feng güldü "Bize para vermeye geldi." dedi.

"Para vermek!?" Luo Hua şok oldu.

Luo Feng hapishanede olanları ailesine söylememişti. Zaten bir dövüş sanatçısının yolu denemeler, tehlikeler ve zorluklar ile doluydu. Ne kadar az bilirlerse o kadar huzurlu olurlardı.

“Evet. Oh, Luo Hua" Luo Feng güldü, "Ev ne durumda?"

Luo Hua genellikle evde olduğundan ekonomi, özellikle de borsayla çok ilgileniyordu. Onu genç olduğu için küçümsemeyin. Bu işi üç yıldır yapıyordu.

"İlk yıl çok para kazanmadım, ancak ikinci yıl biraz daha iyiydi. Ana paramı dört katına çıkardım, muhtemelen yirmi bin dolar kazandım." dedi Luo Hua.

"Ne kadar?" Luo Feng şok oldu.

Yirmi bin dolar Luo Feng'i şok edemezdi, fakat küçük kardeşinin verimini böyle artırması onu şaşırttı! Dört katına! Bu inanılmaz bir orandı!

“Çok şey değil." Luo Hua güldü. "Hisse senetleriyle oynuyorsan önce psikolojik olarak oynarsın ve sonra da matematiksel olarak oynarsın. Konumunu iyi kontrol ettiğin sürece doğru yerlerden satın alabilirsin. Sahne arkasındaki insanları kontrol etmek kolaydır ... Sadece bazen, hisse senedi piyasasında psikolojik faktörler ve bazı dış etkiler kırılmaya yol açar. Genellikle insanlar korkar ve ilk yılda fazla para kazanmazlarsa çıkarlar."

Luo Feng kardeşini boş boş dinledi.

Lua Hua başını sallayarak: "Benim kazandığım para çok fazla değil. Gerçek profesyoneller benim kazandığımın 10 20 katını kazanabilirler. Tabii ki, bunu yapmak cidden riskli ve bir şeyler ters giderse, her şey biter.” dedi

Luo Feng bunu anlamasa da ...

bir noktayı iyi anladı: Hisse senedi işinde ne kadar kazandığın elindeki paraya bağlıydı.

Örneğin, kardeşi için birkaç bin doları yirmi bin dolara dönüştürmek için üç yılını harcamıştı.

Bir milyon dolarla başlasaydı, dört milyona çevirebilirdi. Dört milyona sahip olsaydı, 16 milyona dönüştürebilirdi.

Para arttıkça daha çok kazanır daha çok kaybederdin.

"Hua, ileride sana beş yüz bin dolar vereceğim" Luo Feng güldü, "Çalışmaya devam et"

"Beş yüz bin mi?" Luo Hua'nın gözleri parladı,

"Şu an hisse senetleri düşüyor, bu yüzden çok büyük bir kazanç elde edebileceğim." Kardeşiyle uzun yıllar birlikte yaşadıktan sonra bunu öğrenmişti…

Luo Hua her zaman borsa fiyatlarının düşmesini umuyordu. Komşuları Wang amca her zaman borsanın yükselmesini umuyordu. Kardeşi para kazanmaya çalışırken, Wang amca borcunu kapatmaya çalışıyordu.

“Profesyoneller daima hisse senetlerinin düşmesini mi ister?” Luo Feng kendi kendine düşünüyordu.

"Ah evet, kardeşim, parayı nereden buldun?" diye sordu Luo Hua.

Luo Feng, "Az önce şu Zhou Hua Yang denilen adamdan" deyip güldü, "Bu parayı kullanabilirsin. Bir dövüşçü olduktan sonra para kazanmak hiç sorun olmayacak." Normal bir dövüşçü fazla kazanmazdı, ancak ... Luo Feng gücünün farkındaydı. Sadece telekinezi yeteneği bile ağır bir makineli tüfekten üstündü!

Kurşunlar düz bir çizgide uçarken, Luo Feng nesneleri istediği gibi hareket ettirebiliyordu.

"1 Ağustos'ta dövüşçü savaş sınavına girdikten sonra kariyerime başlayacağım." Luo Feng sağ eliyle bir çay bardağı aldı ancak kazayla kırdı; Her taraf çay oldu.

Yanındaki Luo Hua şaşkındı: "Kardeşim, ne oldu?"

"Hiçbir şey." Luo Feng başını salladı ve güldü.

Bununla birlikte içinden düşündü: “Hapishanede, genetik enerjimi eğittikten sonra, gücüm çok arttı. Gücüm uyandıktan sonra, gücüm daha da arttı! Şimdi, gücüm ve hızım öncekinin çok ötesine geçti. Ancak, böyle hızlı bir büyüme o kadar iyi bir şey değil. Gücümü iyi kontrol edemiyorum.”

Kazara çay fincanı ezmesi, onun gücünü ne kadar kontrol edebildiğini gözler önüne seriyordu.

Luo Feng: "Ah, yarın sabah Limitlerin Dojosuna gideceğim. Bugünden 1 Ağustos'a kadar, yaklaşık 20 gün, ağır antrenmanlar yapacağım. Gücümü daha fazla ortaya çıkarabilmek için hızım ve gücüm üzerindeki kontrolümü artıracağım. diye kendi kendine düşündü…