SS 64: Derece 3 Sıçan Gelgiti

avatar
8890 25

Swallowed Star - SS 64: Derece 3 Sıçan Gelgiti



Siyah sıçan gelgiti sonsuz görünüyordu ve genişliği tüm yolu kaplıyordu. 100 metrenin üzerinde bir alana yayılmışlardı. Her sıçan canavarı 30 cm genişliğinde olduğundan orada sıçan gelgitinin içinde kesinlikle on bin canavardan fazlası vardı. Ve bu sıçan gelgiti küçük olanlardan sayılırdı. Bir savaş tanrısı bile ona yakalanırsa anında ölürdü!

Bu yüzden Luo Feng’in sadece bir seçeneği vardı…

Kaç!” Luo Feng hemen kara yolunda süratle koşmaya başladı.

HU, HU, HU~~

Wang Dong ve diğer ikisi bıçaklarını, kalkanlarını ve diğer silahlarını uzun zaman önce fırlatmışlardı. Her biri onları aralıksız kovalayan sıçan gelgitinden kaçıyordu. Aralarındaki mesafe 20 metreye düştü, 15 metre, 14 metre, 13 metre…

Kahretsin!

Ordu nerede kaldı!”

Eğer yakında gelmezlerse, biz öldük.

Wan Dong ve diğerleri kalplerini karartmış ve dişlerini sıkarak hızlanmışlardı, sıçan gelgiti ile aralarındaki mesafe artıyordu. Direkt olarak 30 metre mesafe açtılar. Sadece bunu yaptıktan sonra Wan Dong ve diğerlerinin hızı azalmaya başladı.

Daha fazla koşamayacağım.

Ben de!

Wan Dong ve diğer ikisi bakıştılar ve hepsi son derece acı içindeydi. Maksimum süratleri fare gelgitinden bir tık daha fazlaydı fakat bu en yüksek hızları olduğundan bunu uzun süre devam ettiremiyorlardı! Örneğin, Büyük Nirvana periyodundan önce insanların 100 metreyi 10 saniyede koşması oldukça iyiydi.

100 metre, 10 saniye civarında.

Fakat peki ya 1000 metre olsaydı? Bunu 100 saniyede koşabilirler miydi?

10.000 metreye ne dersiniz? Bunu 1.000 saniyede koşabilirler miydi? Aslında Büyük Nirvana periyodundan önce erkekler 10.000 metre rekoru 1.580 saniye civarındaydı.

Dövüşçüler de şimdi aynıydı. Wan Dong ve diğerlerini maksimum sürat koşusu hızları 60m/s idi fakat neredeyse yarım saattir koşuyorlardı. Şuanda en fazla 40 m/s hızla koşabilirlerdi! Sadece sıçan gelgiti yanlarına geldiğinde hayatları eşiğinde olduklarından kendilerini daha hızlı koşmaya zorluyorlardı!

Wan Dong ve diğerleri 300 mil kadar koşmuştu! Biri ne kadar yorgun olduklarını hayal edebilirdi!

Çabuk ol ve gel, ordu

Burası ikmal üssüne oldukça yakın, nasıl olur da ordu hala burada olmaz” Wan Dong ve diğer ikisi bacaklarının hissiyatını kaybetmeye başladı; kasları daha hızlı koşamayacak kadar yorulmuştu.

Ve Luo Feng bıçağını ve kalkanını tutarken 60 m / s'lik şaşırtıcı bir hızla devam ediyordu. Wan Dong ve diğer ikisi enerjilerinin çoğunu kullanmışlardı fakat Luo Feng hala zirve koşullarındaydı!

Luo Feng ayrıca sıçan gelgitinden oldukça uzaktaydı, bu yüzden onları çabucak ekti.

Eh?” bir bakışla Luo Feng uzaklarda gökyüzünden gelen derin mavi gölgeyi gördü. Başlangıçta bir tür uçan canavar olduğunu düşündü fakat derin mavi uçan obje yaklaştığında Luo Feng ne olduğunu anladı. Bu bir çeşit düz, yuvarlak, çay tabağı şeklinde askeri bir uçaktı!

Askeriyenin çoğu uçağı bu şekilde yapılıyordu, böylece havadaki uçan canavarlara daha kolay saldırıyor ve kendilerini daha kolay savunabiliyorlardı.

Ordu!

Bu ordunun uçağı!” yorgun üçlü aniden heyecanla bağırdı ve her biri hızlanmaya başladı.

Luo Feng hala koşuyordu ve yavaşladı. Başını kaldırdı ve askeri uçağın canavar sürüsüne hücumunu izledi. Yerden 100 metre yükseklikteyken, canavar sürüsünün üzerinde mükemmel bir şekilde sallanmaya başladı. Luo Feng’in görme yeteneği ile uçağın altından çıkan devasa topu fark edebiliyordu.

GÜMBÜRT~~~

Kesintisiz bir ateş, vahşetle toptan püskürtülmeye başlandı, direkt olarak altındaki sıçan gelgitini hedef alıyordu. Alevlerin sıcaklığı muhtemelen birkaç bin dereceyi buluyordu ve sıçan canavarların çoğu canlı canlı yandı. Bir anda genellikle düzenli olan sıçan dalgası tamamen parçalara ayrıldı. Korkunç çığlıklarla tüm yönlere doğru koşarak dağılmışlardı.

Diğer yandan, alev kafesinin altında çoğu fare canavarı direkt yanarak ölmüştü. Farelerin bir kısmı yolun kenarındaki terk edilmiş bölgelere doğru koştu, doğruca yeraltına doğru sıvışarak gözden kayboldular.

Siz dört dövüşçü!, Bin mil yarıçapında derece 3 sıçan gelgiti meydana geldi. Lütfen yeniden ikmal üssüne dönün. Sıçan gelgiti bittikten sonra vahşi doğaya dönmek için çok geç olmayacak.” bir ses uçaktan yankılandı. Bir anda, havayı yararak uzaklara uçtu, diğer dövüşçüleri kurtarmaya gidiyordu.

Wan Dong ve diğer ikisi derin uzun bir nefes verdiler.

Hala hayattayız.

Sona çok yakındık” üçü de son derece yorgundu.

Luo Feng” Wan Dong  o mesafeden bağırmayı tercih etmişti, “Yiyecek bir şeyler var mı? Bize yiyecek ver! Peki, içecek var mı?

Luo Feng gülerek yanlarına gitti. Karşısında duran Wan Dong önceki gibi soğuk ve suratsız görünmüyordu. O yorgun düşmüştü ve neşeyle doluydu! Hayatı için 300 mil koştuktan sonra bedeni hayret edilecek derecede enerji harcamıştı. Luo Feng sırt çantasının yan cebinden bir poşet çıkardı ve üç top aldı: “Bunlar yüksek enerji şekerleri, hm ve bir de su matarası.

Luo Feng onlara doğru uzattı ve her biri enerji şekerlerini yuttu. Mataradaki su bölüşüldü ve çabucak bitti.

Luo Feng, sağ ol” dedi Wan Dong memnuniyetle, “Tanıştırmama izin ver. Yanımdakinin ismi Wang Ke. Diğeriyse Jiang Tu

Çılgın’ın ünlü ismi hakkında çok şey duymuştum” dedi yakışıklı Wang Ke gülerek.

Çılgın, senin bir yüksek enerji şekerinin tadı en pahalı nefis yemeklerden bile daha güzeldi. Açlıktan ölüyordum fakat şimdi daha rahatlamış hissediyorum.” dedi Jiang Tu, büyük bir sakalı vardı.

Luo Feng yürürken Wan Dong ve diğer ikisiyle muhabbeti kurmuştu.

Siz çocuklar sıçan gelgiti ile nasıl karşılaştınız? Askeri uçağın dediğine göre derece 3 sıçan gelgitiydi değil mi ?” Luo Feng’in olduğu şehir ikmal üssüne çok yakındı, bu yüzden kişisel olarak sıçan gelgitini tecrübe etme şansı olmamıştı.

Sonunda sıçan gelgitinin ne kadar güçlü olduğunu görebildim” Wan Dong elinde olmadan söylemişti,”Önceden bir kırsal seviye şehirde konut apartmanının çatısında dinleniyorduk fakat aniden şehrin tümünde büyük miktarlarda sıçan canavarları görünmeye başladı. Gerçekten de sonu yoktu! Çok korkmuştuk ve çabucak çelik halatlarla çatıdan çatıya kaçtık, aşağı inmeye cesaret edemedik!

Luo Feng hayretler içerisindeydi, o sayısız sıçan canavarı belirdiğinde şehirdeki sahneyi hayal edebiliyordu.

Şükürler olsun ki takımımız kırsal şehrin banliyölerindeydi. Dişlerimizi sıktık, farelerin az olduğu bir sokak seçtik ve hayatımız için kaçtık!

Diğer yandan, yolda başka bir sıçan gelgiti ile karşılaştık. Seçeneğimiz yoktu takımımız sadece dağıldı ve koştu, sıçan gelgitini de dağıtmak içindi! Şanslıydık ve kara yoluna koştuk. Sadece küçük bir sıçan dalgası bizi kovalıyordu! Koşarken Wang Ke, ben ve Jiang Tu ile karşılaştık. Aynı tecrübeyi almamız oldukça hoş oldu.”

Wan Dong acıyla güldü ve konuştu: “Merak ediyorum da acaba kaptan ve diğerleri ne yaptı.

Birçok cadde ve geçidin olduğu bir yerde, dağılıp koşabilirlerdi böylece sıçan gelgiti de dağılmış oluyordu. Diğer yandan, kara yolunda etraf terk edilmiş arazilerle dolu olduğundan böyle bir şey yapmaya cüret etmediler. Bu tür arazilerde insanların koşması çok zor oluyordu. Ve bu arazilerde coğrafi etmenler sıçan canavarlarını o kadar etkilemiyordu.

Herkesin yolda koşmaya devam etmesinin ve terk edilmiş arazilere girmemesinin sebebi de buydu.

���

Luo Feng ve diğerleri dövüşçü ikmal üssüne vardılar. Bu sırada büyük miktarda dövüşçü üs kapısında toplanmıştı.

Çılgın, ölmeyeceğini biliyordum.

Çılgın, yaşlı Liu ve diğerlerini #0231 kırsal seviye şehirde gördün mü?

İkmal üssüne yürüdüğü gibi birkaç dövüşçü Luo Feng’in döndüğünü fark etmişti. Onu selamlıyorlardı ve son derece tehlikeli bir durum olan sıçan gelgiti hakkında sorular soruyorlardı. Şükürler olsun ki, bu sadece derece 3 sıçan gelgitiydi, bu yüzden o kadar da tehlikeli değildi. Eğer efsanevi derece 1 sıçan gelgiti olmuş olsaydı o zaman tüm Jiang-Nan merkezi şehri bile tehlikede olacaktı!

Yaşlı Wang, kaptanım ve diğerleri henüz dönmedi mi?” Wan Dong etrafa sormaya başladı.

Onları görmedim

Kaptanın ve diğerleri dönmedi, burada onlara dair bir kayıt yok.

......

Bugün ikmal üssü için üzücü bir gündü. Bazı dövüşçüler hayatlarını kaybetmişti. Bugün vahşi doğaya giren üç savaş tanrısından biri de sıçan gelgiti tarafından kuşatılmıştı ve içinde kaybolmuştu.

Sıçan gelgiti çılgınca her şeyleriyle saldırmış ve… Bir savaş tanrısı öldürmüştü!

Evet, bugün, bir insan savaş tanrısı düştü!

Sıçan gelgitinin içerisinde sadece asker seviye sıçan canavarları yoktu, ayrıca kumandan seviye varlıklar da vardı. Ve sıçan gelgitinin lideri son derece zekiydi, bir kez bir hedef seçtiklerinde her şeyi hiçe sayıyorlardı! İnsan savaş tanrısı mücadele ederken on gökdelenin yok olarak milyonlarca sıçan canavarın ölümüne sebep olduğu söyleniyordu.

Ne yazık ki, milyonlarca sıçan canavarı milyarlar içeren sıçan gelgiti için hiçbir şeydi.

Bu nedenle…

Bu savaş tanrısı ÖLDÜ!

GÜMBÜRT~~~” kara bulutlar havada yuvarlandı ve sert rüzgar tüm araziyi kapladı. Bazı zamanlar yıldırımın sesi duyulabiliyordu ve  bir yıldırım patlamasıyla sağanak yağış başladı.

İkmal üssünde bir villanın çatısında Luo Feng balkona oturdu.

Kaptan ben iyiyim, oldukça şanslıydım. Sıçan gelgiti tarafından sarılmadım.

Kardeş Chen evet iyiyim.

Kardeş Tie, haha, sesimi duyabiliyorsun. Tabii ki de iyiyim.

Luo Feng birkaç telefon araması aldı, ne de olsa derece 3 sıçan gelgiti olayı her nesilde bir kere meydana geliyordu. Bunun nedeni Jiang-Nan şehrindeki dövüşçülerin çoğu bunun olduğunu biliyordu. Her sıçan gelgiti durumu meydana geldiğinde veya daha da korkutucu ‘karınca gelgiti’ olduğunda çoğu dövüşçü ölürdü. Bu durumda bir insan savaş tanrısı düştü. Tüm Jiang - Nan şehri için büyük bir kayıptı.

Sadece derece 3 sıçan gelgiti çok fazla insanın ölmesine neden oldu

O halde efsanevi derecede bir sıçan gelgiti nasıl oluyor ?

Veya insanlar ve canavarlar arasında efsanevi bir savaşta ?

İnsanlar ve canavarlar arasındaki savaş iki medeniyet arasındaki savaştı ve aynı zamanda iki ırk arasındaki savaş! Savaş bir kez başladığında, sayısız türde canavar görünürdü. Yer canavarları, uçan türde canavarlar, sayılı canavarlar, sınırsız güçteki canavarlar, tünel kazan canavarlar, zehirli canavarlar, uçan saldırılar yapan canavarlar ve ses dalgası saldırıları…

Yer ve gökyüzü sayısız canavarlarla dolardı. Tünel kazanları yerin altından gelirdi ve göllerin içerisinden bile canavarlar gelirdi.

Ç.N: Canavar da canavar yeter!

Böyle bir şeyin yanında sıçan gelgiti ve karınca yuvası bir parça olarak kalıyordu.

Bu en korkutucu savaştı!

Canavarlar biz insanların düşmanları. Şuanda, canavarlar denizde tamamen kontrol sahibi. Yerde insanlar avantajda. Diğer yandan canavarlar gökyüzünde de avantajda! İnsanlar merkezi şehirlerde kuvvetlendiler ve oradan karşı saldırı yapıyorlar !” Luo Feng geçmişte bunun hiç farkına varamamıştı. O her zaman canavarlar sadece dövüşçüler tarafından katledilir diye hissediyordu, fakat bugün sonunda farkına varmıştı…

Canavarlar tamamen insanları dünya üzerinden silebilecek kapasiteye sahiplerdi.

Eğer insanlığın soyu tükenirse, aile hakkında da, kültürler hakkında da, etiklerden de ve törelerden de  konuşmanın ne anlamı kalırdı ki?

Gücüm yeterli değil. Yeterli olmanın yanından bile geçmiyor” Luo Feng sonsuz gökyüzüne ve yeryüzüne gözlerini dikti.

BOOOM!

KA!

Yıldırım kükredi ve şimşeğin parıltısı gökyüzünü yararak düştü.

Yıldırım…” Luo Feng uzaklardaki gökyüzünde beliren şimşeğe baktı ve aniden kalbinde önemli bir şey yakaladı.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr