Luo Feng canavar yuvasına doğru ilerlerken binlerce mil ötedeki Jiang-Nan şehrine hala barış hâkimdi; burası insanlığın barışçıl topraklarıydı.

Yang-Zhou şehri, Ming-Yue sektörü.

Geçen geceki kar fırtınası tüm sektörü kara gömmüştü. Bir grup çocuk mutlulukla bir kardan adam yapmış ve kartopu savaşı yapıyordu. Bir yaşlı çift de yavaşça ve özgürce sektörde yürüyorlardı. Sektörün dışındaki caddeler erkeksi spor arabalarla ve güzel eğrileri olan Kupalar ile doluydu. Bazı zamanlar uçma kapasitesi olan fahiş bir araba uçarken görülebiliyordu.

Chen Gu ve eşi temiz bir banka oturarak fazla uzakta olmayan çocuklarını kardan adam yaparken izledi.

“Merkezi şehirler kesinlikle yaşamak için daha iyi” Chen Gu elinde olmadan iç geçirdi.

“Vahşi doğa canavarlarla dolduğundan beri onlar güzel. Sadece dövüşçüler dışarı gidebiliyor. Konusu açılmışken yaşlı Chen ne zaman dövüşçü takımından emekli olacaksın?” Chen Gu’nun yanındaki hanımı üzüntüyle söyledi, “Tüm o yıllarını buna verdin. Senin için ara verme ve hayatın tadını çıkarma zamanı.”

Chen Gu hanımına ve sonra uzaktaki oğluna baktı: “Karıcığım emeklilik hakkında düşünemiyorum! Bizim Ateş Çekici takımımız şuanda hızlı bir büyüme periyodunda ve ben eski kardeşlerimle biraz daha savaşmak istiyorum. Belki gelecek bir buçuk senede gücüm takımda kalmak için yeterli olmayacak. Ve bu sırada takım muhtemelen yeni üyeler işe alacak. Bu olduğunda, emekliye ayrılacağım!”

Chen Gu kesindi…

Luo Feng’in harici Ateş Çekici takımının üyeleri oldukça yaşlıydı. Luo Feng’in hayret verici gelişim düzeyiyle… Gelecek bir buçuk seneden sonra Chen Gu, Wei Qin ve Wei Tie tutunamayacaktı bu yüzden onlar için emekli olmak normal olacaktı.

madshy notu: ‘tutunamayanlar’ buna mı deniyordu?

“Luo Feng’in anne babasından duyduğuma göre Luo Feng hala dönmemiş. O hala vahşi doğada mı?” Chen Gu’nun eşi sordu.

“Hm, evet” Chen Gu başıyla onayladı.

“Çok fazla uğraşmıyor mu?” Chen Gu’nun eşi elinde olmadan iç geçirdi, “Ne zaman duracağını bilmesi lazım. Merkezi şehir çok huzurlu ve rahat.”

Merkezi şehir rahat ve canavar tehditlerinden arındırılmış. Günümüz teknolojisi insanlığa çeşitli konforlar getiriyordu.

Vahşi doğada ise tehlike her yerde cirit atıyordu.

“Ne anlarsın ki, herkes sadece zevk almak isteseydi, insanoğlu canavarlarla nasıl savaşacaktı?” Chen Guo azarlamaktan kendini alamadı, “Sayısız bilim adamının çabaları ve özenli çalışmaları hatta daha önemlisi savaş tanrısı dövüşçüler ve savaş tanrısını bile aşan varlıklar sayesinde! Tüm bunlar insanlar merkezi şehirlerde huzur içinde yaşayabilsin diye!”

Bir merkezi şehir ve vahşi doğa temelde iki farklı kelimeyle ifade ediliyordu.

Biri rahat huzurlu bir dünyaydı.

Biri her köşede tehlikenin cirit attığı kanlı bir dünyaydı. Vahşi doğada sadece saf seçkinler, ‘dövüşçüler’ girişimde bulunabilirdi.

“Ah evet hatun, Luo Feng’in ebeveynleri sana tekrar sorarsa onlara söyle… Luo Feng yakında dönmüş olacak.” dedi Chen Gu.

“Anladım” Chen Gu’nun hanımı başıyla onayladı.

���

Merkez şehrin atmosferinin aksine zirve bir güç gösterisi iki savaş tanrısı dövüşçü ve üç sürü lideri seviyesinde dövüşçü arasında, Avrupa’daki ve Asya’daki en büyük şehir olan #003 şehrinin kuzeyinde gösteriliyordu.

“Hızımı artırmam lazım!”

“Aksi takdirde sürü liderleri zafer kazanarak yuvaya dönerse, hiçbir şansım olmayacak. Eğer insan savaş tanrıları zafer kazanırsa ve canavar yuvasına giderlerse o zaman yine bir şansım olmayacak.” Luo Feng hızlıca ilerledi, ”Benim tek şansım birbirleriyle dövüştükleri kısıtlı zaman aralığı.”

Merkezi şehirdeki ailesinin ve arkadaşlarının desteğini alan Luo Feng bütün gücünü, canavarlarla yoğun bir şekilde sarılmış şehri geçmek için kullanıyordu.

Luo Feng hızlıca sisle kaplı bölgeye girdi.

“Hm?” Luo Feng soluklandı ve altı katlı konut apartmanının beşinci katına atıldı. Pencereden ve önündeki sis perdesinden her türlü canavarın tonlarcası ile sokakların tıka basa dolu olduğu görülüyordu. Bazı mağazalar, konut apartmanları, ofisler vb. bile büyük miktarda canavarlar ile tıka basa doluydu.

Çekirdekteki süper marketle birlikte sis kaplı bölge tamamen canavarlarla doluydu!

“Ne yapmalıyım?” Luo Feng somurttu, “Canavarlar çok sıkı istiflenmiş. Pratik olarak dikkat çekmeden girmek için hiçbir şansım yok.”

İki harika savaş tanrısı Wang Tong ve Li Kan bile sıkıca paketlenmiş bölgeye dikkat çekmeden giremiyordu. Onlar sadece güçle dalıyordu!

“Eğer savaş tanrıları içeri sızamıyorsa, o zaman ben denersem kesinlikle ölürüm.”

“Görünen o ki sadece tek bir yol var!” Luo Feng başını sallarken güldü. Luo Feng’in savaş tanrılarıyla karşılaştırılabilecek en büyük avantajı… Uçmak!

KA! KA!

Luo Feng sırtındaki altıgen kalkanı çözdü ve ruhsal gücünün kontrolünde yarım metre yukarıda süzülmeye başladı.

“Git!”

Whoşşşşşh!

Altıgen kalkan pencereden hayret verici bir hızda fırladı. Luo Feng bir bıçak kullanırken hızını keskin nişancı tüfeğinden ateşlenen bir merminin hızı üzerine çıkartabiliyordu! Diğer yandan kalkanın ağırlığına Luo Feng’in ağırlığı eklendiğinde bu biraz ağır kaçıyordu. Fakat Luo Feng’in aşırı ruhsal gücüyle altıgen kalkanının üzerinde neredeyse ses hızında yolculuk edebiliyordu.

Diğer yandan…

“Çok hızlı uçamam yoksa sonik patlama çok fazla ses çıkartır ve canavarların dikkatini çeker” Luo Feng kalkanın üzerinde durdu ve yerden 50 metre yükseklikte uçtu.

Sis kalın olduğundan insanlar ve canavarların ikisinin de görüş alanı dardı. Bu nedenle Luo Feng keşfedilmiyordu!

“Bu sisin bana kesinlikle çok yardımı oldu.”

Aynen böyle…

Canavarların hepsi yerde olmasına rağmen marketler, konut apartmanları ve ofisler gibi tüm yerler Çelik Zırhlı Ejderhanın komutasındaki canavarlarla doluydu, ancak uçan türden olmadıklarından uçamıyorlardı… Bununla birlikte dar görüş alanı canavarların Luo Feng’i keşfetmesini engelliyordu.

“Aile pazarı!”

Havada olan Luo Feng, kısa süre içinde çok fazla yer kaplayan kısa binayı bulmuştu. Tüm aile pazarı 5 katlıydı. Orijinal dizaynına dayanarak birinci ve ikinci katlar süpermarketin parçasıydı. Üç, dört ve beşinci katlar ise daha büyük ev eşyaları vb. için kullanılıyordu. Tabii ki düzinelerce yıl sonra bu ürünler canavarlar tarafından tanınamayacak kadar harap bir hale getirilmişti.

Fakat beş katlı bina temel olarak inşa edildiği zamankiyle aynıydı.

“Hm?”

Luo Feng çantasından dürbününü çıkardı ve dikkatlice gözlemledi. Çok fazla sis olmasına rağmen dürbünden bakıldığında çıplak gözle bakmaktan açıkça daha etkiliydi. Aile pazarının boydan boya kırılmış pencerelerinden içeride 3, 4 ve 5inci katlarındaki birkaç canavar görülebiliyordu.

Garip bir şekilde, birinci ve ikinci katta canavar yoktu.

Ve süpermarketi çevreleyen bölgede devasa miktarlarda canavarlar bulunuyordu.

“Sürü liderinin zekası insanlarınki gibi son derece yüksek!” Luo Feng kendi kendine düşündü, ”Eğer bir sürü lideri olsaydım o zaman astlarımın benim yaşadığım bölgeye girmelerini yasaklardım. Bu yüzden birinci ve ikinci kat çoğunlukla sürü lideri Çelik Zırhlı Ejderhanın yaşam alanı!”

“Üç, dört ve beşinci katlar onun seçkin kuvvetlerinin yaşamasına müsaade edildiği yerler olmalı. Tahminimce onlar kumandan seviye.”

Luo Feng dikkatlice beş katlı süpermarketi gözlemledi. Süpermarketin etrafında daireler bile çizdi ve yuvanın tüm yönlerindeki canavarları inceledi. Mutlak bir kesinlikle birlikte Luo Feng bu yuvaya öylece dalmaya cüret edemezdi.

“Bu~~”

Luo Feng havadayken dürbününü tutarak aşağıda zemini gözlemledi. Bu çift dürbün, özellikle dövüşçüler için yapılmıştı. Pahalıydı fakat aynı zamanda çok etkiliydi. Luo Feng en ön kapıdaki duran canavarları görebiliyordu… Bu canavarların hepsi dev gibiydi ve düzgün ayrıntılara sahip pulları vardı.

“Orta seviye kumandanları, işte bu orta seviye kumandan, yüksek seviye kumandan, orta seviye kumandan, yüksek seviye… Orta seviye… Yüksek seviye kumandan…” Luo Feng sürekli olarak ayrıştırdı.

52 canavarı tasnif ettikten sonra Luo Feng onların diğer yarısına bakmayı bıraktı.

“52 canavarın içinde 32 orta seviye kumandan ve 20 yüksek seviye kumandan var! Bir tanesi bile düşük seviye kumandan değil.”

“Orada canavar yuvasının yanında muhtemelen yüze yakın kumandan canavar sürüsü bekliyordu. Tahminimce orada 60-70 düşük seviye kumandan ve 30-40 yüksek seviye kumandan var” Luo Feng tahminde bulunarak sayılarını belirledi ve şaşırmaktan kendini alıkoyamadı.

Kahretsin!

Bu canavar yuvasının dış kenarlarında devasa miktarda canavar vardı hatta bir kumandan takımı da bulunuyordu! Ve orada 30-40 kadar yüksek seviye kumandan canavar vardı!

Eğer acemi seviye savaş tanrısı olsaydı o muhtemelen tüyecekti! Eğer dövüşürse o büyük ihtimalle ölürdü!

Bir orta seviye savaş tanrısının biraz şansı olabilirdi.

Bir ileri düzey savaş tanrısı muhtemelen kumandan takımının savunmasını yararak geçebilirdi.

“Ne yapmalıyım? Üç, dört ve beşinci katlarda da canavarlar var! Süpermarketi çevreleyen sayısız canavarın arasında en ön kapıda bekleyen kumandan takımı canavarlar bile var… Nasıl içeri gireceğim? Nasıl onların dikkatlerini çekmeden Çelik Zırhlı Ejderhanın yumurtasını çalarak uzaklaşacağım?” Luo Feng hızlıca kendi kendine düşündü ve bu sırada sisin içerisinde altıgen kalkanının üzerinde havada duruyordu.

 -------------ÖNEMLİ NOT--------------

Beğeni sayımız 150'e ulaştığında 5 bölümlük 1 toplu daha salacağız, bilginize ;)