Swallowed Star - SS 137: Avustralya Kıtası

---

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

Li Yao’nun yüzü korkutucuydu, gözlerinde yırtıcı bir akış bulunuyordu ve burun deliklerinden öfkeyle soluk alıp veriyordu,  "LUO FENG, LUO FENG, LUO FENG!!!"

 

“Öldürün onu, o ölmek zorunda.” Venina’nın Çincesinde bir aksan vardı fakat tonu oldukça netti. Venina’nın bakışları zehirliydi ve sesi keskindi, “Avustralya yaşam ve ölüm macerasına gitmiyor mu? Bu muazzam bir şans. Bu fırsatı onu öldürmek için kullan!”

 

Akbaba Akrep çifti. Takma isimlerinden söylemesi çok kolaydı…..

 

Onlar zalim ve sinsilerdi. Genellikle diğerleri üzerinde baskın olan olurlardı.Fakat bu sefer birisi onların tek oğlunu öldürmüştü; nasıl olurdu da Akbaba ve Akrep çifti kudurmazdı?

 

“Öldürün onu.Sadece öldürmeyecek ayrıca onun tüm ailesini de öldüreceğiz!” Li Yao dişlerini sıktı, “O benim tek oğlumu öldürdü bu yüzden tüm ailesini öldüreceğim…..bundan sonra Luo Feng’in küllerinin bile yok olduğuna emin olacağım!!!”

 

Akrep Venina da onayladı. Bundan sonra Li Yao’ya bakarak somurttu, “Yao Sınırların Dojosu kesinlikle onların dövüşçülerinin ailesiyle kimsenin uğraşmasına izin vermeyecektir! Bir kez ortaya çıkarsa sonuçları çok ciddi olacaktır.’Kan Bıçağı’ önceleri tüm dünyada dövüşçüler tarafından kovalanmıştı ve saklanacak hiçbir yeri yoktu.”

 

“Kan Bıçağı gibi bir aptal olduğumu mu düşünüyorsun?” Li Yao dalga geçti, “Sıradan biriyle kapışmanın en iyi yolu otoritedir! HR ittifaki bilgi ağıyla, insan gücü ve otoriteyle kesinlikle Luo Feng’in ailesini hiç kanıt bırakmadan sessizce silebileceğiz!”

 

Dövüşçüler güçlülerdi.

 

Fakat HR ittifakı ve tüm çeşitli organizasyonların dünyada sıradan insanlarla uğraşmak için birçok yolu vardı.

 

“Eğer işler yolunda gitmezse sorumluluğu almak zorunda kalacaksın.” Venina somurttu.

 

Onun arkasında Paulinus ailesi vardı.

 

HR ittifakının dokuz çekirdek ailesinden biri olarak onlar kesinlikle Sınırların Dojosuna karşı gelemezlerdi.

 

“Endişelenme, hiçbir şey yanlış gitmeyecek. Umulmadık bir şey olsa bile bana ulaşan bir iz bulamayacaklar. Bana ulaşan bir iz bulsalar bile tüm sorumluluğu alacağım!” Li Yao’nun yüzü buz gibiydi.Bundan sonra Venina’ya baktı, “Venina kişisel olarak Avustralya kıtasına gitmek üzere hazırlanacağım. Beraberimde birkaç seçkin üyeyi götüreceğim ve Çin’den bir yolcu uçağına bineceğim. Bunu ayarlayabilir misin?”

 

Venina Çin’in HR ittifakı yöneticisiydi bu yüzden hayret verici miktarda gücü bulunuyordu.

 

“Büyük bir sorun değil, siz çocukları eğitim için giden bir dövüşçü takımı olarak gösterebilirim. Uçak Avustralya kıtasına uçtuğunda karaya çıkmak için bir fırsatınız olacak.” Venina onayladı.

 

“Yanımda götürmek üzere bazı özel makineleri hazırlamak istiyorum.” devam etti Li Yao.

 

“Makineler? Yoksa düşündüğün….” Venina başını salladı, “İmkansız.Çin ordusu muazzam bir güce sahip. En fazla siz çocukları yolcu uçağına aldırabilirim. Bu makineleri getirebilmenizin hiçbir yolu yok….İlk olarak güvenlik kontrolünü bile geçemeyeceksiniz!”

 

Li Yao hoş karşılamadı, bunun zor bir görev olacağını biliyordu.

 

“Yao eğer Çin’den ayrılıyorsan bu imkansız” dedi Venina ciddiyetle, “Götürmek istediğin makineler kesinlikle yasaklı. HR ittifakımızın Çin’de etkisi sadece ekonomi ve sıradan insanlar üzerindedir.”

 

“Tamam Yao, ilk olarak,Avrupaya bir uçağa bin.”

 

Venina devam etti, “Avrupa HR ittifakının en güçlü olduğu yerdir. Oradan sana, seçkin dövüşçülerine ve almak istediğin tüm özel makinelere bir yolcu uçağı ayarlayabilirim. HR ittifakımız havaalanındaki güvenlik kontrolünün sorumluluğunu alabilir.”

 

“Tamam bu tek yolu.” Li Yao onayladı.

 

Çin Avrupa gibi değildi.

 

Avrupa ve Amerika gibi yerler ana olarak kapitalist ülkelerdi. Eski, güçlü aileler bu ülkelerde olağanüstü miktarda otorite ve güce sahiplerdi:siyasi adaylar bile onlar tarafından destekleniyordu!Ayrıca görülmemiş silahlar,yolcu uçakları v.b oluşturmakta sorumluydular…

 

Çin farklıydı.

 

Yolcu uçakları,silahları üretilmesi,v.b hepsi ülke tarafından yapılıyordu. Kimsenin bunun bir parçası olmaya hakkı yoktu! Bu yüzden…..

 

Venina’nın kimliğiyle bile bu özel makineleri Çin havaalanlarındaki güvenlik noktalarından geçirmenin hiçbir yolu yoktu.

 

“Bu yol daha iyi. Eğer Avrupaya gidersem daha çok destekçi bulabilirim.” Li Yao onayladı, “Ayrıca Venina yardım etmeye istekli olan paralı askerleri kontrol etmemde bana yardımcı ol….Götürdüğüm kişilerin hiçbiri savaş tanrısı seviyesinde değiller, bu yüzden yardım etmeye istekli olanlardan savaş tanrısı seviyesinde olanların olup olmadığını öğren.”

 

“Deneyeceğim.” Venina onayladı.

 

Gerçekten epeyce paralı asker grubu vardı.En iyi paralı asker gruplarında savaş tanrısı seviyesini aşan varlıklardan vardı ve zayıf merkezi şehirlerdeki istasyonlara davet gönderilmişti bile! Şu anda Li Yao ve Venina sınırların Dojosu reisi dünyanın #1 numaralı dövüşçüsü Hong’un sözünden habersizlerdi: kimse Luo Feng’in ailesinin kılına dokunmayacak. Li Yao bunu düşünmüyordu….bu yüzden Avrupa’ya gitmeden önce hala insanları organize etmeye çalışıyordu.

 

���

 

Hong Ning merkezi şehri, seçkin eğitim kampındaki 153 öğrenci ve 10 savaş tanrısı öğretmen altı büyük otobüse dağılarak eğitim kampından ayrıldılar ve hava alanına doğru yola çıktılar.

 

Sabah 9, neredeyse 200 kişi uçağa bindi.

 

Uçak Hong Nin merkezi şehrinden ayrıldı ve dümdüz Avustralya kıtasına doğru uçtu.

 

Tüm yolcu uçağı eğitim kampı tarafından kapatılmıştı ve üç katmanı 200 kişiyi alabiliyordu. Uçağın her katmanında genişçe bir alan vardı ve oynatılan bir film vardı böylece öğrenciler yolculuk boyunca sıkılmıyorlardı. Luo Feng Zhao Ruo ve Shi Jiang ile birlikte katmanın ortasında oturuyordu.

 

“Hm?” Film oynatmayı durdurdu?” Zhao Ruo önündeki ekrana şok içinde baktı.

 

Merkezde üç farklı yöne bakan ekranlar aynı videoyu oynatıyordu.

 

“Herkes öğle yemeğini bitirdi öyleyse hazırlanmaya başlayın!” orta yaşlı bir Çinli adam ekranın yanında durdu ve işaret etti, “Bu şu anki Avustralya kıtası. Burası en yüksek canavar popülasyonunun bulunduğu bölge. Avustralya dünyanın kalanından bağımsız olduğunda bu kıtadaki canavarlar diğer kıtalardaki canavarlardan epeyce farklı.”

 

//ulan bizi okul gezisinde belediye fıskiyesine götürüyorlardı, adamları özel uçakla mutant canavarlarla dolu fantastik bir kıtaya götürüyorlar. Sonra neden bu çocuklar bilim insanı olmuyorlar….Sen imkan vermiyorsun ki abi… Bana imkan vereceksin kulaklarının dibine.. neyse hahah

 

“Örneğin çoğu sıçan ve porsuk türü canavar Asya ve Avrupadaki diğer türlerinden çok farklı.”

 

Büyük Nirvana periyodundan önce Avustralya kıtası, çeşitli ve büyük miktarda hayvanlarıyla ünlüdür. Bu yüzden Büyük Nirvana periyodu sırasında burada bir çok hayvan vardı. Mutasyon birçok korkutucu canavarın meydana gelmesine sebep oldu.Siz çocukların bu bilgilere gelmeden önce baktığına eminim.”

 

“Çeşitlilik sadece bir paydır.”

 

“Bundan sonra çok yüksek sayılarda….imparator seviye canavarın doğmasına yol açtı! Şu anda imparator seviye bir canavarla karşılaşmanız anında ölüm demektir. Bu yüzden büyük canavar kitlelerinin bulunduğu yerlerden uzak durmanız gerektiğini aklınızdan çıkartmayın. Eğer devasa miktarda sürü lideri canavarı görürseniz kaçabildiğiniz kadar uzağa kaçın.”

 

Tüm öğrenciler dikkatlice dinledi. Hepsi dahiler olmasına ve ölüm oranları o kadar yüksek olmamasına rağmen….

 

insanlar yine de ölüyordu!

 

Ve bu tür bir durum altında herkes çok ihtiyatlıydı. Kim üç en tehlikeli yerden biri olan Avustralya’yı hafife alırsa ölecekti.

 

“Tabii ki imparator seviye canavarlar siz çocuklar onları kızdırmadığı sürece sizinle uğraşmayacaklardır.”

 

“Bu yüzden en büyük tehdit canavar sürüleri ve sürü lideri seviyesi canavarlar.”

 

“Asya ve Avrupa’daki yerler gibi yüksek nüfusa sahip yerlerde daha az sayıda canavar yaşıyor. Fakat Avustralya’da….bir sürüyü devasa miktarlardaki canavarlar oluşturuyor! Bu yüzden burada olduğunuz sürece canavar sürülerine ve sürü lideri canavarlara dikkat edin.” orta yaşlı Çinli adam ekranı işaret etti, “Bunlar Avustralya kıtasında sıklıkla görülen tüm canavar sürüsü ve sürü lideri canavar türleri. Dikkatlice bakın!”

 

Ekranda bir video oynatıldı.

 

Çoğu öğrenci dikkatlice inceledi.

 

“Senyör Shi Jiang,Luo Feng Avustralya kıtasında üçümüzün bir grup oluşturmasına ne dersiniz?” Zhao Ruo fısıldadı.

 

Shi Jiang hafifçe somurttu.

 

Shi Jiang Zhao Ruo’dan çok daha kuvvetliydi. Shi Jiang için Avustralya’daki canavarlar Asya’dakilerden 10 kat daha güçlülerdi ve burada karşılaşacak çok daha fazla sürü lideri canavar vardı. Bu onun kendisini eğitmesi için bir fırsattı. Eğer Zhao Ruo’yu yanında getirirse….bu kesinlikle onu etkileyecekti.

 

“Bu sefer, yalnız gideceğim.” dedi Luo Feng.

 

“Hmph.” Zhao Ruo burnunu ovdu.

 

“Zhao Ruo zamanı geldiğinde kesinlikle grup oluşturacak kişiler olacaktır.” Shi Jiang rahatlayarak gülümsedi.

 

Aniden--

 

Tüm uçak şiddetlice sallandı ve öğrencilerin içecekleri uçtu. Kemerlerini takmayan bazı öğrenciler hızlıca koltuklarından uçtular.

 

“Ne oldu?” Zhao Ruo şaşkınlık içerisindeydi.

 

Uçaktaki tüm öğrenciler şok içerisindeydi.

 

“Tüm öğrenciler,tüm öğrenciler.” parlak bir ses anons sisteminden duyuldu, “Uçağımız an itibariyle Avustralya kıtası hava sahasına girmiş bulunmaktadır. Diğer yandan varış noktasına varmadan önce 40 dakika civarı gerekecektir. Avustralya kıtası yüksek sayıdaki canavarlarıyla ünlüdür bu yüzden hayret verici düzeyde uçak türde canavar bulunmaktadır. Çok az yolcu uçağı bu alanda uçtuğundan dolayı...bir canavar sürüsü uçağımıza saldırmayı denedi. Uçağımız canavar sürüsünü çoktan geride bıraktı bu yüzden endişelenmeye gerek yok.”

 

Tüm uçağın içerisine kargaşa hakimdi.

 

Bur karmaşaya uçan canavarlar sebep olmuşlardı!

 

“Sadece düşük zekaya sahip uçan canavarlar uçaklara saldırır.” dedi Shi Jiang Luo Feng ve Zhuo Ruo’ya, “Eğer canavar güçlü olsaydı, uçağın yakınlarına gelmeye cüret etmezdi.”

 

“Eğer yakına gelirlerse, canlarını verirler.” Luo Feng güldü.

 

Uçakların üzerinde kendi topları vardı.

 

İmparator seviyesinde bir canavar bile kısa mesafeden ateşlenen korkunç hızlardaki lazer topunu savuşturamazdı. Bir kez isabet aldıklarında ölürlerdi.

 

40 dakika sonra.

 

Uçak iniş yaptı ve kapak açıldı. Uçağın üçüncü katmanındaki çoğu öğrenci ve savaş tanrısı öğretmen hızlıca uçağı terk etti.

 

“Wheeav.” bir kez dışarı çıktığında Luo Feng’in görüş alanı genişledi.

 

Burası yeşile bürünmüş terk edilmiş vahşi doğaydı. Devasa miktarlarda bitkiler her yerde büyümüşlerdi ve canavarların gölgeleri uzaklarda görülebiliyordu.

 

“Burada bir tane bile bina yok!”

 

“Tüm bölge vahşi alan!”

 

“Gece dinlenmek için bir yer bulması zor olacak.” epeyce öğrenci kendi aralarında konuşuyordu.

 

Siyah bir savaş tanrısı öğretmen yüksek sesle Çince konuştu: “Tüm öğrenciler şu anki konumuzu taktiksel iletişim saatlerinize kaydedin. Şuan, 15:15, 8/1/2057. Göreviniz Avustralya kıtasında 28 gün hayatta kalmak. Uçağımız 29unda 12:00 da burada olacak. Tam buradan öğrencileri alacağız ve sonra Hong Ning merkezi şehrine döneceğiz.

 

“Şuan, yaşam ve ölüm maceranız resmi olarak başladı!”