Swallowed Star - SS 168: Kaskın Güvenlik Durumu

---

 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

Luo Feng, ebeveynleri ve kardeşi bir araya geldiğinde Ming Yue sektörüne tekrardan canlanmıştı. Çünkü ana sektörün başkanı ve üç şefi gelmek üzereydi.

 

Şef eğitmen Wu Tong beklerken birkaç düzine dövüşçüyü de getirmişti.

 

“Nasıl olur da başkan ve üç şef gelir?”

 

“Büyük dörtlünün hep beraber bizim sektörümüze gelmesi oldukça nadirdir.” dövüşçüler aralarında tartışıyorlardı.

 

“Buradalar.” Wu Tong gökyüzüne doğru baktı.

 

Herkes sessizleşerek gökyüzüne baktı.

 

Akan bir ışık göğü parçaladı ve sonrasında yavaşladı. Işık Ming Yue sektörü üzerinde süzülürken koyu mavi disk şeklinde bir dövüşçü jeti biçimini aldı. Yavaşça alçalmaya başladı!

 

“Hadi gidip başkanı karşılayalım.” Wu Tong bir düzine dövüşçüyü onları karşılamak için aldı. Dövüşçülerin ailelerinin ise yaklaşması yasaktı. Başkanı ve üç şefi karşılıyorlardı nasıl olurdu da etrafta bir dolu rastgele izleyici olabilirdi?

 

HULALA--

 

Kapak açıldı ve merdivenler otomatik bir şekilde uzandı. Siyah giyen başkan Zhou’nun başı çektiği kafileyi üç şef takip etti. Hepsi merdivenlerden aşağı yürüdü.

 

“Başkanı , üç şefi selamlıyorum.” Wu Tong eğildi.

 

“Başkanı, üç şefi selamlıyoruz.” dövüşçü grubu eğildi.

 

Dövüşçülerin uzaktan izleyen aile üyeleri epeyce heyecanlıydı ve sessizce kendi aralarında tartışıyorlardı. Bu kişiler Jiang Nan merkezi şehrinin büyük dörtlüsü idi! Onlardan birini görmek bile çok nadirdi!

 

“Tamam.” Zhou Zheng Yong onayladı.

 

Dövüşçü grubu nefeslerini tuttu. Önceden Wu Tong Luo Feng’i şef Zhu Ge Tao ile buluşmaya götürdüğünde o son derece saygılıydı. Şunu unutmamak lazımdı…..bu şef eğitmen alt bir şehirdendi ve tüm merkezi şehrin şefiyle karşılaştırılamazdı bile. Onu başkanla karşılaştırmanın lafı bile olmazdı! Başkan ve üç şefin önünde tüm dövüşçüler son derece saygılıydı.

 

“Müfettiş Luo evde mi?” Zhou Zheng Yong gülümseyerek sordu.

 

Sessizlik!

 

Wu Tong ve düzinelerce dövüşçü donup kaldı. Müfettiş Luo? Müfettiş Luo da kim?

 

“Luo…..müfettiş Luo?” Wu Tong kaskatı kesildi.

 

“Müfettiş Luo, Luo Feng’de olduğu gibi.” Zhou Zheng Yong gülümsedi. Öylece ‘şu Luo Feng veledi’ demeye cüret etmemişti, ne de olsa yenilmez savaş tanrısı düzeyindeki Luo Feng güçte ve yetkide Sınırların Dojosunda ondan üstündü. Nasıl olurdu da orta düzey bir savaş tanrısı olan Zhou Zheng Yong bununla başa çıkabilirdi?

 

//yaaa siz yatarken adam çalıştı çabaladı ortalığı birbirine katacak şimdi…

 

“Luo Feng? Müfettiş Luo?” Wu Tong ve grup öylece kaldı.

 

Zhu Ge Tao kenardan gülümsedi: “Dünya karargahı bize bir bildiri gönderdi: Savaş Tanrısı Luo Feng resmi olarak Sınırların Dojosu Jiang Nan şehrinin müfettişidir. Buraya müfettiş Luo’yu kutlamaya geldik.”

 

“Luo Feng,ah, müfettiş Luo evinde ailesi ile.” Wu Tong mümkün olan en hızlı şekilde cevapladı, “Başkan,üç şef, müfettişi bilgilendirmeli miyim?”

 

“Onunla bizzat bağlantı kuracağım.” Zhou Zheng Yong ararken gülümsedi.

 

Wu Tong ve dövüşçü grubu Zhou Zheng Yong’a baktı.

 

Arama yapıldı...

 

“Ah müfettiş Luo, ben Zhou Zheng Yong.” Zhou Zheng Yong’un yüzü saygıyla söylerken gülücüklerle dolmuştu, “Ming Yue sektörüne çoktan vardım. Üç şef yanımda. Acele etme, acele etme. Müfettiş Luo’yu burada Sınır Salonunda bekleyeceğiz.”

 

Kapattıktan sonra Zhou Zheng Yong gülümseyerek Wu Tong’a baktı: “Wu Tong hadi gidip Yang Zhou şehri Sınır Salonuna bir bakalım.”

 

“Evet başkan.” Wu Tong hızlıca takip etti.

 

.....

 

Kısa süre sonra tüm Ming Yue şehri curcunaya boğuldu. Luo Feng Sınırların Dojosu Jiang Nan şehrinin yeni müfettişi idi. Bu haber ağızdan ağıza yayıldı. Sektörde olmayan kişiler dışında herkes çoktan biliyordu. Herkes heyecanlıydı ve önceden gördükleri dövüşçü jetiyle durum arasındaki bağlantıyı fark ettiklerinde şok olmuşlardı.

 

“Luo Feng’in bu dövüşçü jetini karşılayabilmesine şaşırmadım, bunun nedeni müfettiş olması.”

 

“Onu müfettiş diye çağırın, Luo Feng de Luo Feng diye bağırmayı kesin.”

 

“Müfettiş bu sene ancak 20 yaşında. Eğer tam yaşında sayarsan sadece 19 yaşında. Henüz evlenmedi. Aklında biri var mıdır?”

 

“Hiç duymadım.”

 

Bazı kişiler Luo Feng’in ailesine yaklaşmayı denemeye başlarken diğerleriyse Luo Feng için potansiyel bir eş olmanın yollarını arıyordu. Bir şekilde tüm bu tür şeyler olup gidiyordu! Bir müfettiş olduğundan…..bir müfettiş olmak için önce ileri düzey savaş tanrısı olmak gerekiyordu! Ayrıca ileri düzey savaş tanrıları arasında epeyce ünlü olmak zorundaydın. Böylesine biri tüm dünyayı sallayacak bir ticaret anlamına geliyordu!

 

Eğer birinin aile üyesi Luo Feng ile evlenebilseydi o zaman tüm ailesi ona kolayca sahip olacaktı.

 

��� ���

 

Sınır Salonu birinci kat oturma odası.

 

Oturma odasında toplamda beş kişi vardı: Jiang Nan merkezi şehri Sınırların Dojosu Büyük Dörtlüsü ve Luo Feng. Şu anda Luo Feng bir sandalyede oturuyordu. Evden sınırların salonuna yürüdükten sonra komşularının ve sektördeki dövüşçülerin tutumları Luo Feng’i şaşırtmıştı…..onlar tutkulu görünüyordu hatta bazıları Müfettiş Luo diye bile bağırmıştı.

 

Luo Feng farkına varmıştı-- kimliği değişmişti!

 

Diğer yandan kontrolsüz bir şekilde yayılacaktı bu yüzden Luo Feng’in hazırlanmak için vakti vardı.

 

“Müfettiş Luo tanıtmama izin verin.” başkan Zhou Zheng Yong gülümsedi, “Bu üçü Sınırların Dojosu Jiang Nan merkezi şehri üç şefi. Bu Zhu Ge Tao, bu Wang Ke Fan ve bu Yu Sun.”

 

“Müfettişi selamlıyoruz.” Zhu Ge Tao, Wang Ke Fan ve Yu Sun hepsi ayağa kalkarak söyledi.

 

“Fazla kibar olmayın rahatlayın. Herkes otursun.”

 

“Hepiniz büyüğüm sayılırsınız ve Zhu Ge Tao önceden bana yardım etmişti bu yüzden son derece minnettarım.” dedi Luo Feng dürüstçe. Birkaç savaş tanrısı seviyesini aşan dövüşçüyle hatta dünyanın en güçlü dövüşçüsü Hong ile yüz yüze bile görüşmüştü. Şimdi  Zhou Zheng Yong, Zhu Ge Tao ve diğerlerine karşı Luo Feng sakin ve rahattı.

 

Birkaç dakika konuştuktan sonra Luo Feng’in rahat tutumu Büyük Dörtlü’nün endişelerini sildi.

 

Öyle görünüyordu ki…..

 

Bu genç adamın pozisyonu yüksek olsa bile kibirli değildi ve tamamen kendisiydi. Büyük Dörtlü kalplerinde inanılmaz derecede rahatlamışlardı.

 

“Başkan Zhou.” dedi Luo Feng, “Tabii ki bir müfettişten ne bekleniyorsa yapacağım. Sınırların Dojosu Jiang Nan şehri konusunda çeşitli şeyler için bunları aynı şekilde tutmalıyız. Ben çok gencin ve gerçekten bunu anlamıyorum ya da anlayabilir miyim bilmiyorum.” Bunu duyduktan sonra başkan Zhou ve diğerleri neşelendi.

 

“Diğer yandan umarım hiçbiriniz sınırları aşmazsınız.” Luo Feng’in ifadesi ciddileşti, “Merkez bana müfettiş pozisyonunu verdiğinden hala üst kademelere olan vazifemi yerine getirmek ile mükellefim.”

 

Bunu söylemesine rağmen….

 

Doğrusunu söylemek gerekirse Luo Feng henüz Sınırların Dojosu karargahından müfettişin mükellefiyetlerini içeren bir e-posta bile almamıştı.

 

“Endişelenmeyin müfettiş Luo, kesinlikle size sıkıntı çıkartmayacağız.” Zhou Zheng Yong dosdoğruydu, “Eğer herhangi biri yerini bilmezse müfettiş Luo tek kelime etmeden onları cezalandıracağım.”

 

“Bu kadar ciddi olma” Luo Feng gülümsedi, “Öfkem genç olduğumdan bazen kendini kaybetse de yine konuşması kolay biriyimdir. Lütfen iyi geçinelim yoldaş büyüklerim.”

 

“Bir iyilik isteyeceğim Başkan Zhou.” dedi Luo Feng.

 

“Lütfen buyrun Müfettiş Luo.”

 

Luo Feng derin bir nefes aldı ve kısık sesle konuştu, “Büyük Nirvana döneminde ailem yakınlarından ayrıldı. Başkan Zhou’nun ebeveynlerimin kuzenlerini aramasına yardım etmesini ve ebeveynlerimin büyüklerinin sağ olup olmadığını bulmasını istiyorum.” Ebeveynleri kimsesizler olsalar da…..

 

Önceleri büyük bir kaos vardı. Ebeveynleri hala gençlerdi dolayısıyla büyük annesinin ya da büyük babasının yaşayıp yaşamadığını kim bilebilirdi ki.

 

“Bu…..” Başkan Zhou somurttu, “bu epeyce zor bir görev.”

 

Luo Feng somurttu.

 

Başkan Zhou devam etti: “Esasında o tarihten sonra çoğu şehir canavarların eline geçti. İnternet veri tabanları felç oldu ve çoğu veri kayboldu. Çoğu kişi kimliğini kaybetti. Sınırların Dojosunun bu durumu araştıramamasının nedeni budur. Çin hükümeti aracılığıyla araştırmak zorundayız! Çin hükümetinin vatandaş verileri oldukça detaylı.”

 

“Hükümetin yardımını istemekte bir sakınca yok değil mi?” Luo Feng sordu.

 

“Çin hükümeti için müfettiş Luo’nun sözleri benimkinden daha etkili olacaktır.” Zhou Zheng Yong gülümsedi, “Evet fakat geri döndüğümde onlara söyleyeceğim. Bir kez müfettiş Luo’nun bir iyilik istediğini bildiklerinde onlar kesinlikle bu yola gönüllerini koyacaklardır.”

 

Yenilmez savaş tanrısı! Bu beş büyük ülkeden biri olan Çin için bile çekiciydi.

 

“Tamam.” Luo Feng onayladı.

 

“Müfettiş pozisyonunu henüz yeni aldığından kurallara göre senin için devasa bir hoş geldin töreni düzenlemek zorundayız. Bu sırada ekonomik, politik ve dövüşçü dünyası v.b tüm yerlerden önemli kişiler davet edilecek. Çindeki önemli kişiler bile gelecektir.” dedi Zhou Zheng Yong, “Müfettiş töreni ne zaman düzenlemek ister bilmiyorum?”

 

Luo Feng donup kaldı.

 

Müfettiş olmak büyük bir olaydı dolayısıyla kendini göstermesi gerekiyordu; öylece gizlenemezdi. Luo Feng kuralları biliyordu.

 

“Şuna ne dersin, yeni döndüğümden evde biraz istirahat edeceğim,hm….gelecek ayın ilk günü 1 Eylül misafirlerimize bir tören düzenlemek için güzel bir gün.” dedi Luo Feng.

 

Henüz yeni dönmüştü bu yüzden Ming Yue sektörü bugün çok canlıydı. Gece Luo Feng Chen Gu, Zhang Ke ve diğer arkadaşlarıyla denk gelerek güzelce eğlendiler.

��� ���

 

Gecenin ilerleyen saatlerinde saat 23.00. Sessizlik.

 

Luo Feng medya odasının kanepesine elinde bir fincan çay ile oturdu. Medya odasının büyük ekranında bir e-posta okudu. Burada müfettiş olduktan sonra yükümlü olduğu sorumlulukların tanımları yapılıyordu.

 

“Tamam.”

 

“Bu epey kolay.” Luo Feng onayladı. Kanepede oturduğu şu sırada yanında koyu mavi bir kask vardı.

 

Luo Feng koyu mavi kaskı aldı.

Bilinç sensörünü kullanırken en önemli şey--- kendini güvene almaktı! Çünkü bir defa koyu mavi kaskı taktığında bilincin tamamen sanal boşluğa giriyordu. Bu olduğunda biri size suikast düzenlemek isterse sıkıntı olabilirdi. Diğer yandan merkezi şehirlerin dövüşçü sektörlerinde kimse böylesine bir harekete kalkışmazdı.

 

Diğer yandan kılavuz…..yine de kullanıcısına kendilerini güvenceye almalarını hatırlatıyordu.

 

Bilinç sensörü kaskı bir güvenlik özelliğine sahipti: birisi saptanabilir bir mesafeye girdiğinde onu algılayabilirdi.

 

“Belki diğerleri güvenlikleri hakkında endişelilerdir fakat ben değilim.”

 

Luo Feng gülümseyerek siyah zar ile tüm bedenini kapladı. Kara Tanrı setinin korumasıyla korkacak ne vardı?

 

“Güvenlik alanı, 5 metreye x 5 metre” Luo Feng yine de kurdu ve odanın pencerelerini mühürledi. Odanın güvenlik menziline biri girdiği anda Luo Feng’in bilinç kaskı otomatik olarak sanal boşluktan çıkacaktı.

 

“Vııııııınnn!”

 

Luo Feng direkt olarak kaskı taktı. Kara Tanrı seti koyu mavi kaskı bile sarıyordu. Bağdaş kurarak siyah bir heykel gibi oturdu.

 

Sanal boşluğa gir!

 

Ruh Okuyucu Temellerini okumak için sanal boşluktaki Savaş Tanrısı Sarayına gitmek zorundaydı.

 madShy notu: Arkadaşlar seriyi hala beğenmeyen varsa  beğenirse çok sevinirim. Sayılar arttıkça daha çok çevirme isteğim oluyor. Sıralamada yükselsin istiyorum seri...İkinci premium da beğeni sayısına göre  1-2 hafta içerisinde gelebilir haberiniz olsun...