Çeviri ve Düzenleme: madShy

Aslında gürültülü olan salon hemen sessizleşti. Herkes gözleri şimşek gibi çakan takım elbiseli zayıf adama doğru başlarını çevirdi. Şuan gülümsüyordu ve etrafa bakıyordu. Bağırdı: “LUO FENG, LUO MÜFETTİŞ, O NEREDE? NEREDE? HER ZAMAN MÜFETTİŞ LUO’YU GÖRMEK İSTEDİM VE NE TÜR BİR GENÇ EFSANE OLDUĞUNU GÖRMEYİ!”

“Baba.” Lei Yu Feng babasının yanına yürüdü.

Bu adam--

Jiang Nan merkezi şehri Yıldırım Dojosu müfettişi--Lei Meng! Büyük bir merkezi şehrin müfettiş pozisyonunu alabildiği için Lei Meng de ünlü bir ileri düzey savaş tanrısı idi. Güç bakımından akbaba Li Yao’dan biraz daha güçlüydü. Tabii ki Hayalet Şeytan Catalan’dan biraz daha zayıftı.

Hayalet Şeytan Catalan’ın form seviyesi ileri düzey savaş tanrısı seviyesine ulaşmıştı ve ruhsal gücü vardı.

Lei Meng’in ise basitçe form seviyesi zirvedeydi.

“Lei Meng burada, şimdi işler ilginç bir hal alacak.”

“Kim bilir olaylar nasıl gelişecek.”

Her taraftan çeşitli insanların ilgisini çekmişti ve şovu izlemeye hazırlanıyorlardı. Bazen Lei Meng’e doğru ve bazen de Luo Feng’e doğru bakıyorlardı!

Tüm dünyada kim Yıldırım Dojosu ile Sınır Dojosu arasında her zaman bir rekabet olduğunu bilmiyordu ki?! Diğer insanlar Sınırların Dojosu ile uğraşmaktan korkuyordu fakat Yıldırım Dojosu korkmuyordu! Ayrıca Hong ve Yıldırım Tanrısı altlarındaki kişilerin rekabet ettiğini gördüklerinde sessizliklerini koruyorlardı.

.....

Luo Feng şuan Çin’in en güçlü özel kuvvetler sektörü temsilcisinin önünde duruyordu. Müfettiş Lei Meng’in sözlerini duyunca Luo Feng oraya bir bakış bile atmadı. Bunun yerine askeri özel kuvvetler sektörü temsilcisine gülümseyerek elini uzattı: “Merhaba, ben Luo Feng. Temsilci Jia’nın devasa adını uzun süredir duyuyorum ve her zaman ona hayranlık duymuşumdur. Temsilci Jia’nın öğrencisiyle tanışabildiğim için çok memnunum.”

“Jiang Long, ben de müfettiş Luo gibi yetenekli biriyle tanıştığıma memnun oldum.” Jiang Long’un Luo Feng’e olan hisleri VIIIIINN, muazzam şekilde arttı!

Lei Meng’in ani girişiyle en çok hayal kırıklığına uğrayan kişinin Jiang Long olduğu belliydi!

Çünkü Luo Feng tam da onunla konuşmak üzereydi. Lei Meng’in aniden ortaya çıkışıyla eğer Luo Feng başını çevirirse ve ona davranan Lei Meng  konuşmaya başlarsa Jiang Long havada kalırdı…..bu biraz mahcup edici olmaz mıydı? Ve şuan Luo Feng’in hareket tarzı-- Lei Meng’i havada bırakmıştı ve onu görmezden bile gelmişti. Sonrasında gülümsemeye devam etti ve Jiang Long ile sohbet etti.

Tabii ki Jiang Long muhteşem hissediyordu! Diğer yandan salonun diğer tarafında Lei Meng iyi hissetmiyordu.

“Müfettiş,filo lideri Jiang,temsilci Jiang’ın en güçlü öğrencisidir.” başkan Zhou Zheng Yong kendine geldi ve gülümseyerek tanıştırdı, “Şuan çoktan ileri düzey savaş tanrısı ve Hua Shan’daki en güçlü kişilerden birisi.”

“Müfettiş Luo ile karşılaştırıldığında hala epey fark var.” Jiang Long gülümsedi.

“Tecrübe bakımından filo lideri Jiang benden çok daha ileride.” Luo Feng de gülümsedi.

Eğer Luo Feng Jiang Long’a saygı duyarsa, Jiang Long da Luo Feng’e saygı duyardı.

“Affedersiniz.” dedi Luo Feng.

“Lütfen buyrun müfettiş Luo.” dedi Jiang Long, “Sonra görüşürüz.”

Ancak Çin’in en güçlü özel kuvvetler sektörü olan Hua Shan’ın filo lideri Jiang ile görüştükten sonra Luo Feng Xu Xin’i yanında gülümseyerek götürdü ve müfettiş Lei, Lei Meng’e doğru ilerledi.

“Müfettiş Luo, babam tüm bu yolu sadece sizi tebrik etmek ve müfettiş Luo ile mutlu bir şekilde sohbet etmek için geldi. Ancak müfettiş Luo babamı görmezden gelme davranışında bile bulundu. “uzun saçlı Lei Yu Feng memnuniyetsiz bir şekilde somurttu, “Bu gerçekten--”

“Yu Feng.”

Lei Meng elini salladı ve oğlunun devam etmesini engelledi.

Luo Feng bu sahneyi görünce kalbinden güldü. Eğer Lei Meng oğlunun konuşmasını durdurmak isteseydi bir süre önce bunu yapabilirdi….dünya karargahından müfettişin mükellefiyetlerini belirten mektubu aldığında ---Sınırların Dojosunun şerefini koruması gerektiğinden bahsediyordu. Özellikle Yıldırım Dojosu iler rekabet ederken onları yerle bir etmeliydi!

Yıldırım Dojosu ile rekabet etmek zaten halihazırda bir gelenek haline gelmişti! Luo Feng pozisyonunu aldığından tabii ki de bir omurga gösterecekti.

“Gerçekten üzgünüm.Az önce Bay Jiang Long ile konuşuyordum. Bay Lei Meng’in gelişi bir anda oldu bu yüzden o taraftaki Bay Jiang Long ile görüşmemi bölemezdim. Müfettiş Lei haklı mıyım?” Luo Feng gülümsedi.

Lei Meng somurttu ve bir şey söylemedi.

“Bay Lei Meng gelebildiği için gerçekten mutluyum.” Luo Feng’in yüzünün her yerinde gülücükler vardı, “Sonra daha fazla konuşuruz. “ Bunu söylediği gibi Luo Feng başkan Zhou Zheng Yong’a baktı.

Zhou Zheng Yong onayladı ve salonun önündeki platforma doğru ilerledi.

.....

Platformda.

Zhou Zheng Yong üstünde durdu ve aşağıdaki önemli figürlere gülümseyerek baktı: “Bu günde Eylülün birinde, Jiang Nan merkezi şehri Sınırların Dojosu yeni müfettişini karşılıyor! O kim mi?”

“Hayalet Şeytan Catalan, Koca Ayı Keita, Kanlı Gölge Ethan ve Akbaba Li Yao….dört ileri düzey savaş tanrısını tek başına yendi.” bu cümleler Lei Meng, müfettiş Lei’nin ifadesini daha da batırdı çünkü Lei Meng güçlü olsa da henüz Hayalet Şeytan Catalan’ın seviyesinde değildi.

Ve Luo Feng  dördüyle birden dövüşmüştü. Eğer Luo Feng Lei Meng ile gerçekten bire bir dövüşseydi Lei Meng kesinlikle kaybedecekti!

“Dördünden üçünün Kara Tanrı seti vardı. Fakat öyle olsa da onunla karşılaştıklarında kaybettiler. Dahası Sınırların Dojosu en üst unvanı olan yenilmez savaş tanrısı unvanı elde etti. Ayrıca son derece de genç birisi.”

“İsmini söylemesem de , hepimiz kim olduğunu biliyoruz!”

“Hepimiz hoş geldin diyelim--”

“Jiang Nan merkezi şehri Sınırların Dojosu yeni müfettişi--”

“Yenilmez Savaş Tanrısı---”

“LUOOOO FEEEENNGG!!!!”

Başkan Zhou Zheng Yong’un muazzam sesi salon çevresinde yankılandı. Aşağıdaki ziyaretçiler gülümseyerek alkışladılar. Aynı sırada müzik uygun şekilde çaldı. Müzik çalarken Luo Feng Xu Xin’e gideceğini söyledi ve gülümseyerek tek başına platforma ilerledi.

Zhou Zheng Yong aşağı indi ve Luo Feng yukarı çıktı.

Platformda.

Luo Feng aşağıdaki ziyaretçilere baktı. Lei Meng, müfettiş Lei’nin üzerinden bakışları geçtiğinde ifadesi hiçbir şekilde değişmedi; gülümsemeye devam etti.

“Herkes.”

Luo Feng herkese doğru baktı, “Jiang Nan merkezi şehri benim yuvam! Büyüdükten sonra Jiang Nan merkezi şehri Sınırların Dojosu müfettişi olarak gelebilmek muhteşem bir onurdur! Fazla konuşmayacağım fakat müfettiş olarak kesinlikle görev ve sorumluluklarımı güzelce yerine getireceğim! Sınırların Dojosu itibarını düşürmeyeceğim!”

Bu sözler bir alkış tufanına neden oldu. Sınırların Dojosundan olanlar özellikle daha sıkı alkışladılar. Arkadan genç hizmetçilerin ıslık sesleri bile duyuluyordu.

Fakat Lei Meng ve diğerleri sessizce izledi.

“Çin benim anavatanım. Eğer vatanım tehlikedeyse öylece izlemeyeceğim. İnsanlar ve canavarlar arasındaki savaş beni geri püskürtemeyecek. Önceden general Li Da Wei’nin davetini kabul ettim. “Luo Feng aşağıdaki kumandan Li Da Wei’ye baktı ve kumandan Li Da Wei gülümseyerek onayladı.

“Pekala öyle olacak. Bu gece en önemli şey herkesin mutlu olması. Başkan Zhou ziyafet başlasın.” Luo Feng gülümsedi.

.....

Çeşitli ziyaretçiler birlikte akşam yemeği yedi. Pekala yemek bahane muhabbet şahaneydi! Bu ziyafete katılanların çoğu heybetli figürler olduğundan buluşmak için nadiren fırsatları oluyordu. Örneğin ülkenin özel kuvvetlerinin en önemli üyeleriyle kim ne zaman isterse görüşebilirdi ki?

Ziyafetten sonra çeşitli misafirler meyve yediler ve sohbet ettiler.

Hafif müzik salon etrafında yayıldı ve atmosfer oldukça rahatlatıcıydı.

Luo Feng de filo lideri Jiang ve Liu De Kai ile sohbet etti. Salonda tam herkes konuşurken.

“NE!” sesli bir haykırma tüm salonda çalındı. Herkes konuşmasını bırakarak oraya baktı. Bağıran aslında güney doğu sektörü kumandanı kara kuvvetleri generali- Li Da Wei idi. Li Da Wei şu anda bir arama yapıyordu.

“HEMEN DÖNÜYORUM!”

Li Da Wei’nin ifadesi kapattığında ciddiydi.

“Kumandan Li yanlış olan ne?” merkezi şehir belediye başkanı Ye Zhong geldi.

“Büyük bir sıkıntı. Okyanustan gelen canavarlar çoktan güney doğu askeri bölgesinin ön kısımlarıyla çarpışmaya girmiş.” Li Da Wei’nin ifadesi ciddiydi. Bunu söyledikten sonra tüm salona kargaşa hakim olmuştu.

Okyanus canavarları bir sürü oluşturmuş ve baskın mı yapıyordu?

“Ne derece?” belediye başkanı Ye sordu.

“Birinci derece canavar dalgası.” dedi Li Da Wei.

Salondaki herkes sersemlemişti. Luo Feng bile sersemlemişti. Şunu unutmamak gerekirdi ki savaş tanrısı Lu  Gang üçüncü derece sıçan dalgasında hayatını kaybetmişti! Bu dalga sonsuz sayıdaki sıçan türü canavardan oluşuyordu. Üçüncü derece canavar dalgasının üzerinde iki ve bir dereceli dalgalar bulunuyordu….tabii ki de birinci derece olanı efsanevi bir afetti!

Ancak afet derecesinde bir dalga dünyada nadiren gerçekleşirdi! Afet derecenin etiketi--içerisinde imparator seviye bir canavar olmasıydı! Bu da feci sonuçları beraberinde getiriyordu!

Birinci derece canavar dalgası zaten bitmek bilmeyen bir canavar dalgasını temsil ediyordu.

“Şuan orada birinci derece canavar dalgası var, hemen geri dönmeliyim. Umarım en çok ihtiyacımız olduğu zamanda buradaki savaş tanrıları bize yardım eder!” Li Da Wei ziyaretçilere baktı, ne de olsa burada epeyce savaş tanrısı bulunuyordu.

//plan yapıyorlardı ya kesin canavarları bunlar çekmiştir…..

“Bunun gibi bir zamanda nasıl geri durabiliriz.” Yıldırım Dojosu müfettişi Lei Meng yüksek sesle söyledi. Aynı sırada kasıtlı olarak Luo Feng’e doğru baktı.

“General Li harcayacak vakit yok. Hadi hemen gidelim.” Luo Feng direkt olarak general Li’ye doğru ilerledi.

Böyle durumlar özellikle böyle zamanlarda!

Lei Meng ve Luo Feng rekabet ediyordu bu yüzden iki müfettiş de nasıl birinci derece canavar dalgasından geri çekilebilirlerdi ki? Topuklamak Dojonun şerefine zarar vermez miydi? Delikanlı adama yakışır mıydı? Müfettiş pozisyonunu aldıklarından doğal olarak pozisyonla gelen sorumlulukları da üstlenmek zorundaydılar. Kendi dojolarının onurunu korumak zorunaydılar.

“Luo Feng dikkatli ol.” dedi Xu Xin oraya gelerek.

“Endişelenme.” Luo Feng gülümsedi ve Xu Xin’in burnunu sıktı.

Sonrasında--

Luo Feng oto jetine atladı. Lei Meng de disk şeklindeki dövüşçü jetine atladı. Diğer yardım etmek isteyen savaş tanrıları da dövüşçü jetlerine bindi. Hepsi hızlıca gökyüzünde yükseldi ve güneydoğuya ilerledi.

.....

Li Da Wei’nin bulunduğu dövüşçü jetinde.

General Li Da Wei ve önceden yanındaki sandalyede oturan genç vardı.

“General, bazı kişiler bu hareketi tahmin edebilir.” yanındaki genç güldü.

//mesela biz ettik birader zeki misiniz la siz hhaah

Li Da Wei’nin ifadesi ciddiydi: “Bilseler ne? Okyanus canavarları toplanıyor. Huangpu nehrindeki okyanus canavarlarının artan sayısı bizi korkutmaya başladı. Eğer bugün dövüşmezsek canavar sürüsü bir ya da iki ay sonra muhtemelen saldıracak! Her zaman canavar sürülerinin toplanmasını ve bize saldırı girişimini bekleyemeyiz değil mi? Savaşı önce başlatan biz de olabiliriz!”

“ Okyanus canavarları düzgünce hazırlanmadan onlara saldırabiliriz.”

“Ve bu ziyafeti kullanarak epeyce savaş tanrısının yardımını alabiliriz.” Li Da Wei gülümsedi, “Özellikle de Luo Feng ve Lei Meng. Birisi Kara Tanrı setine sahip yenilmez bir savaş tanrısı. Eğer ikisi ordumuzla iş birliği yaparsa 200,000 kişiden daha az etkili olmayacaklardır!”

Genç onayladı.

“Söyle bana, kim daha çok sürü lideri öldürecek: Luo Feng ya da Lei Meng?” Li Da Wei gülümsedi.