SS 200 : Yüce Mekik Denir

avatar
8226 27

Swallowed Star - SS 200 : Yüce Mekik Denir


 

 

Çeviri ve Düzenleme: madShy

 

 

Taktiksel iletişim saatinin diğer tarafında reis Hong bir süre sessizlikten sonra sormaktan kendini alamadı: “ Li Yao Luo Feng tarafından öldürüldü mü dedin?”

 

“Evet reis.” Liu He de son derece şaşkındı.

 

Luo Feng 16 küçük silahı kontrol edebiliyordu ve ileri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde olmasıyla temsilci düzeyinde olması onlar tarafından kabul edilebilir bir durumdu. Fakat ne kadar güçlü olduğunun bir önemi olmasa da bir temsilciyi öldürmek de neyin nesiydi? Serkeş bir mevzuydu! Kendi gözleriyle görmediği sürece Liu He buna asla inanmazdı.

 

“Reis gördüğüme eminim. Luo Feng yüce mekiği altın bir ışığa dönüştürdü ve Li Yao’yu parçalara ayırmak suretiyle öldürdü.” dedi Liu He.

 

“Yüce mekik? Altın ışık?”

 

Taktiksel iletişim saatinin diğer tarafında Hong bir süre daha sessiz kaldı ve sonrasında emrini verdi: “ Liu He, hemen Luo Feng’i karargaha geri getir.”

 

“Evet!” Liu He emri aldı.

 

“Ayrıca oto jet az önceki savaşı kaydetmiş olmalı değil mi? Kopyasını bana gönder.” Hong emretti.

 

“Evet.” Liu He emri aldı.

 

Liu He’nin yanında Yıldırım Dojosundan araştırmacı Amuhan da Yıldırım Tanrısına rapor etmeyi bitirmişti. Liu He ve Amuhan bakıştılar ve sonra başlarını Luo Feng’e çevirdiler. Hala havada süzülüyordu. Kapak çoktan açılmıştı!

 

“Li Yao benim tarafımdan öldürüldü!” Luo Feng engin gökyüzüne doğru baktı, düşünceleri çok uzaklardaydı.

 

Yüce mekiğin ilk ana aşamasını tamamladıktan sonra Luo Feng yıldız gezgini seviye bir dövüşçüleri ciddiye almayı bırakmıştı. Li Yao yarıp geçişini yapmış olmasına rağmen Luo Feng kara tanrı seti olmayan Li Yao’yu öldürmek konusunda mutlak bir güvene sahipti! Diğer yandan onu gerçekten öldürdüğü an--

 

Luo Feng’in hisleri yolundan çıkmıştı.

 

Li Yao’ya karşı kini uzun zamandır vardı.

 

Hala çaylak bir dövüşçüyken Li Yao onu korkuya mahkum eden yolundaki devasa bir dağ idi. Adım adım…. geliştikçe Li Yao tehdidi şiddetlice önemini yitirmişti. Bu sırada ebeveynlerine olanlardan dolayı Li Yao’nun ölmesi gerektiğine karar vermişti! Onu öldürmesinin nedeni de buydu!

 

“Luo Feng ne düşünüyorsun?”

 

“Haha, Li Yao’yu öldürmek başarılı hissettirmedi mi?” Liu He uzaktaki oto jetten bağırdı.

 

“Geliyorum.” Luo Feng gülümsedi ve sonra yüce mekikle oraya doğru uçtu.

 

Uçağa girdikten sonra kapak kapandı



“Karargaha dön.” Liu He emir verdi.

 

Oto jet hemen etrafında döndü ve geri çuçtu.

 

Uçakta Luo Feng, Liu He ve Amuhan’ın gözlerinin öncekinden daha farklı göründüğünü hissetti. Gülmekten kendini alamadı ve söyledi: “Liu He neden siz çocuklar bana öyle bakıyorsunuz?”

 

“Güçlü...Gerçekten de güçlü… Temsilci seviyesinde bir dövüşçüyü öldürmek…” Liu He Luo Feng’e baktı.

 

“Saygı.” Amuhan’ın ağzından karmaşık bir Çince döküldü ve baş parmağını kaldırdı.

 

“ Bu hiçbir şey. Li Yao kara tanrı setine sahip değildi. Eğer kara tanrı seti olsaydı onu öldürmek benim için zor olurdu.” Luo Feng hafifçe gülümsedi.Liu He ve Amuhan gizlice şaşırdılar. Dünyada kaç tane savaş tanrısı seviyesini aşan dövüşçü vardı? Diğer tüm temsilcilerin bir temsilciyi öldürdüğü kaydı yoktu.

 

Temsilci bir dövüşçüyü öldürdükten sonra Luo Feng hala sakin mi kalıyordu?

 

Liu He ve Amuhan tabii ki Luo Feng’in olgunluğundan dolayı şok olmuşlardı.

 

“ Yıldız gezgini aşama bir öldürmek mi?” Luo Feng kendi kendine başını salladı.

 

Dünyada bu inanılmaz bir şeydi! Fakat arkeolojik harabe #9’a gittikten sonra Luo Feng apaçıktı: yıldız gezgini dövüşçüler evrende zar zor hayatta kalabilirdi. O Yun Mo gezegeninin iç meselelerine dahil olduğundan elbette ki yıldız gezgini aşama bir birini öldürmenin gurur duyulacak bir şey olmadığını biliyordu.

 

Bir süre sonra evren seviye oto jet rüzgarlıkların üzerine iniş yaptı.

 

Luo Feng, Liu He ve Amuhan. Üç temsilci büyük uzay gemisi şeklindeki büyük yapıya girdi.

 

“Diğer tüm temsilciler ziyafet salonunda.” Liu He söylerken gülümsedi, “ Bu yoldan.”

 

Liu He’nşn rehberliği altında Luo Feng ve diğerleri hızlıca ziyafet salonuna ulaştı.

 

Ziyafet salonunun büyük kapısı koyu kırmızı idi. 3.6 metre uzunluğunda ve detaylı figürlerle bezeli kapının yanında iki hizmetkar duruyordu. İki hizmetçi hafifçe eğildi: “Lütfen girin, üç temsilci.” Bunu söylediği gibi devasa ağır kapıyı itti. Kapı yavaşça açıldı ve tartışma hemen yayıldı.

 

Luo Feng, Liu He ve Amuhan direkt olarak içeri yürüdü.

 

Sıradan siyah kıyafetler giyen Luo Feng ziyafet salonuna adımını attığı anda tüm savaş tanrısı seviyesini aşan varlıklar, vııınnn!, başlarını çevirdi ve baktı. Hepsinin gözleri Luo Feng’in üzerine doğruldu.

 

“Hm?” Luo Feng hafifçe şok olmuştu.

 

30’un üzerinde güçlü yıldız gezgini seviyesinde dövüşçü onlara mı bakıyordu?

 

"Luo Feng"

 

"Luo Feng"

 

Vladimir, Wang Yu ve diğer Sınırların Dojosu araştırmacıları gülümseyerek Luo Feng’i karşıladı. Diğer temsilciler ise beraber sessizce tartışıyordu. Diğer yandan çoğu bariyer oluşturmuştu ve sesleri etrafa yayılmıyordu. Açıkça konuştukları, başkalarının duymasını istemediği şeylerdi.

 

“Luo Feng’in uçmak için hala bir silaha ihtiyacı var, henüz yarıp geçmedi. Hala ileri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde. İleri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde bir ruh okuyucu olarak altın bir ışıkla Li Yao’yu öldürebildi!”

 

“Luo Feng aşırı güçlü bir silah almış olmalı.”

 

Temsilciler iyi arkadaşlarıyla sessizce tartıştı.

 

Önceden Li Yao’nun yarıp geçmesi buradaki herkesi şok etmişti. Çoğu temsilci bunun hakkında konuşuyordu. Sonrasında-- Luo Feng’in Li Yao’yu öldürdüğü haberi yayıldı! Çeşitli temsilciler tabii ki de Li Yao’nun nasıl öldürüldüğünü bilmek istiyordu. 30’un üzerinde temsilcinin aynı şey konusunda endişe etmesiyle Hong ve Yıldırım Tanrısı bile bunu gizli tutamıyordu.

 

Bu yüzden Luo Feng’in Li Yao’yu öldürdüğü video oynatıldı.

 

Hong ve Yıldırım Tanrısı videoyu yavaşlatmadan normal hızında oynattılar! Tüm gördükleri Luo Feng’in yanında süzülen özel silahın altın bir ışığa dönüşerek Li Yao’yu paramparça edişiydi!

“Luo Feng’in silahı gerçekten fazla güçlü.”

 

“Arkeolojik harabe #9’ da bir yıl üç ay kadar kalmamış mıydı? Bazı özel mükafatlar elde etmiş olmalı. Bu silahı muhtemelen arkeolojik harabeden almış olmalı.”

 

“ O, ileri düzey savaş tanrısı seviyesinin zirvesinde olarak bu silahla böylesine güçlü. Temsilci seviyesine yarıp geçtikten sonra muhtemelen çok daha güçlü olacaktır.”

 

Herkes iyi şeyleri isterdi. Eğer bir çocuk bir miktar altına sarılarak caddede yürürse birinin çalmaması garip olurdu.

 

Bir şey kesindi.

 

Tüm bu temsilciler altın ışığa dönüşebilen bu silah hakkında kıskançlardı fakat Luo Feng çocuk değildi. Aslında bir temsilciyi öldürebilen güçlü bir dövüşçü idi! Tüm temsilcilerin kendilerini kontrol altında tutmalarının bir nedeni de buydu. Diğer yandan temsilcilerin hala kendilerine güvenleri vardı. Ne de olsa Li Yao’dan farklılardı.

 

// isteyen saldırsın, yoluna taş olursunuz ancak hahaha…

 

Li Yao öldürüldüğünde kara tanrı seti yoktu.

 

Ve tüm diğer temsilcilerin Kara Tanrı setleri vardı! Kara tanrı setiyle defansif yetenekleri 10 kat kadar artıyordu.

 

Luo Feng siğer dört araştırmacı ile birlikteydi.

 

“ Acaba neden epeyce temsilcinin bana tuhaf bir şekilde baktığını hissediyorum.” dedi Luo Feng sessizce.

 

“ Büyük bir gösteri sergiledin.”

 

Wang adındaki araştırmacı kenardan sessizce söyledi, “İleri düzey savaş tanrısı seviyesinde bir ruh okuyucusu olarak silahına güvensin ve temsilci seviyesinde bir dövüşçüyü öldürdün! Açıkça, bu silah güçlü. Söyle bana...nasıl tüm temsilciler kıskanmayabilir? Kendilerini zar zor kontrol edebiliyorlar. Diğer yandan bir fırsat olduğunda bazıları harekete geçecektir.”

 

Luo Feng elinde olmadan güldü.

 

Bir yığın temsilci mi?

 

Gerçekten onları umursamıyordu. Dünyada hedeflediği sadece iki kişi bulunuyordu-- Hong ve Yıldırım Tanrısı! Diğerlerini ise fazla ciddiye almıyordu.

 

Geri döndükten sonra 81 ruh dövmesine başlayacaktı ve doğrudan yıldız gezgini aşama bir ruh okuyucu olacaktı!

 

Bu sırada….

 

Ardından gelmeye cüret eden temsilcilerin hayatlarına son verecekti! Diğer yandan bu temsilciler muhtemelen buna cesaret etmezdi.



“GÜMBÜR~~” Ziyafet salonunun kapısı bir kez daha açıldı.

 

Herkes başlarını çevirdi.

 

Siyah kıyafetli adam Hong  ve kel rahip Yıldırım Tanrısı içeri yürüdü, biri önde biri arkadaydı. Tüm temsilciler sessizleşti ve daha fazla konuşmaya cüret etmedi.

 

“Herkes.”

 

Siyah kıyafetli adam Hong’un gözleri odadaki herkesi taradı.Biçimsiz bir baskı hiç kimse direnç göstermeyecek şekilde herkesin kalbini çalkaladı, “ Az önceki tartışmalarınızı açık ve net bir şekilde duydum. 10 yıl geçmemesine rağmen Yahan durumunun unutulmaya yüz tutacağını kim bilirdi ki.”

 

“Çöp yığını !” Yıldırım Tanrısı kenardan küçümsedi.

 

Çoğu temsilcinin yüzleri solgunlaştı. Yahan durumu önceden öfkeden kuduran bir temsilci olan Yahan’ı vurup indirdiği zamandı.

 

Sadece Hong değildi!

 

Dünyada sadece Hong değil Yıldırım Tanrısı da temsilci öldüren bir dövüşçüydü! Tabii ki bugün Luo Feng de bu listeye eklenmişti. Diğer yandan Luo Feng’den farklı olarak…. Hong ve Yıldırım Tanrısı kara tanrı setli tensilcileri öldürmüşlerdi!

 

“ Yıldırım Tanrısı ile Savaş Tanrıları Sarayı’nı kurdum böylece herkes bir arada olabilirdi. İnsanlığın seçkin kişilerinin insanlığın hayatta kalması için birlikte çalışmasını umut ettim!”

 

“Birlik!”

 

“Bu tek sözcüğü hatırlamak zorundasınız! Aksi taktirde insanlar ve canavarlar arasındaki savaş insanların yok olmasıyla son bulabilir.” siyah kıyafetli adam Hong soğukça söyledi, “ Denizdeki canavarların sayıları insanların sayısından kat ve kat fazla. Ayrıca bizden çok daha fazla imparator seviye canavarları bulunuyor ve iki ulu imparator canavarları var!”

 

Ziyafet salonundaki Luo Feng bunu duyduğunda kaskatı kesildi… ulu imparator? Onlardan iki tane mi ?

 

Ancak diğer temsilcilerin hepsi bunu zaten bildiklerinden şaşırmamışlardı.

 

“Birlik en önemli mevzudur!”

 

“ Yahan ve Li An Sheng durumundaki benzer mevzuları tekrar görmek istemiyorum. Eğer olursa Ben ve Yıldırım Tanrısı düşünmeden yok ederiz. Bu tür insanlar sadece herkes için olan her şeyi mahvederler!” siyah kıyafetli adam Hong soğuk bir sesle konjştu. “Luo Feng durumundaysa, Luo Feng’in silahına…. yüce mekik denir!”

 

Bir sürü temsilci dikkatle dinlemeye başladı.

 

“Bu benim Luo Feng’e verdiğim bir şey.” dedi siyah kıyafetli adam Hong soğukça, “ Tabii ki bundaki bir nokta Luo Feng’in yetenekli olması.Diğer nokta Luo Feng’in sisli adada elde ettiği devasa miktardaki doğa ruhlarını bana geri vermesiydi. Yüce mekiği takas etmemin nedeni de buydu.

 

“Adil biriyim.”

 

“Eğer bir şey istiyorsanız eş değerde bir şey vermeniz gerekir.”

 

Siyah kıyafetli adam Hong Luo Feng’e doğru baktı, “ Luo Feng benimle gel. Kalanınız ziyafete devam etsin.”

 

Bu u söyledikte sonra siyah kıyafetli adam Hong arkasını döndü ve dışarı çıktı. Kel rahip Yıldırım Tanrısı da takip etti. Luo Feng emri duyduktan sonra ziyafet salonundan ayrılarak onları takip etti.

 

GÜMBÜÜR~~

 

Ziyafet salonunun devasa kapısı bir kez daha kapandı. Ancak o zaman tensilcilerin tümü rahatlayabildi. Her biri gözlerindeki korku belirtileriyle bakıştılar! Hong ve Yıldırım Tanrısı temsilcilerin önünde öfkelerini son derece uzun zamandır göstermemişti. İnsanlar unutkan bir türdü. Kabaca 10 yıl Hong ve Yıldırım Tanrısının acımasızlığını unutmaları için yeterliydi.

 

Bu sahneden önce herkes hissetmişlerdi ki…

 

Hong’un önünde hayatları onların değildi ve hiçbir  yolsuz düşüncelere kapılmaya cüret etmemişlerdi.




 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44265 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr