Swallowed Star - SS 259: Diriliş

---

 

Çeviri ve Düzenleme: I Eat Novels

 

 

Jiang Nan merkezi şehri Yang Zhou şehri, Times Meydanı, tüm plaza çiçeklerle kaplıydı.

 

Yutan Yaratık felaketi insanlığa önceki Büyük Nirvana dönemindeki yıkımdan daha fazla huzursuzluk vermişti. Ancak Dünyanın sekiz en güçlü savaşçısının fedakarlığıyla insanlık felaketten kurtulmayı bilmişti. Hong ve Yıldırım Tanrısı derin bir komadayken kalp atışları hala yerindeydi, hiçbir zihinsel fonksiyon veya sinyal yoktu.

 

Yaşayan ölüler olduğu söylenebilirdi!

 

Tüm dünyanın merkezi şehirleri kendi etkinliklerini düzenledi ve sekiz kahramanı kutladı, minnet ve saygılarını sundu.

 

Yang Zhou şehri sekizinden biri olan Luo Feng’in şehriydi. En büyük plazada sayısız insan yas için toplanmıştı. Bu mücadelede…. Luo Feng sekizi arasında en genç olanıydı. Ayrıca en dahi ve yetenekli olanıydı. Sadece 22 yaşındaydı ve kolaylıkla Ulu İmparator canavarı öldürebilmişti.

 

Böylesine bir yetenekle çoğu insan onun gelişmeye devam edeceğine, Hong ve Yıldırım Tanrısını aşacağına yürekten inanıyordu. Hatta birçoğu diyordu ki… Luo Feng kolaylıkla Ulu İmparatoru öldürerek Hong ve Yıldırım Tanrısı ile eşit düzeydeydi.

 

Ancak bunların hiçbirini söylemenin bir manası yoktu.

 

......

 

Times Meydanı, çiçek demetleri tüm zemini kaplıyordu.

 

Grup ardına grup insanlar gelerek eğiliyor ve saygılarını sunuyordu.

 

“Luo Feng.” Kalabalıkta genç bir adam ona eşlik eden genç bir bayanla tarifsiz bir keder içerisindeydi, Luo Feng’in statüsüne bakarak,” Sen, sen….”

 

“Ah Wen.” genç bayan ikna etmeye çalıştı.

 

“O ve ben bebekliğimizden beri birlikte büyüdük, kim düşünürdü ki öylece gideceğini.” Wei Wen’in ifadesi acıyla doluydu, “Dojoya girdiğinden beri her zaman olağanüstüydü. Öncesinden yüksek seviye öğrenci olana ve savaşçı olana kadar. Adım adım… gitgide daha da güçlendiğini gördüm.”

 

“Biliyorum, çok daha yükseğe bile çıkabilirdi. Kim düşünürdü ki….” Wei Wen başını salladı.

 

Wei Wen ve kız arkadaşı kalabalığın içerisinde kaybolmadan önce  plazada eğildi.

 

Ming Yue Bölgesi, Luo Feng’in evi ikinci katında, yatak odasında…

 

Kışın sıcak güneşi pencereden vuruyordu, yatağa uzanmış Xu Xin’in yüzü beyaz ve solgundu.

 

“Küçük kız kardeş.” Xu Gang yatağın kenarında oturarak onu teselli etti, “Üzülme, Luo feng’in ölümünün en büyük nedeni, buna değmesiydi. Ayrıca… çok fazla üzülüyorsun, hamile olduğun bir çocuk var, çocuk için bu iyi değil.”

 

“Abi.” Xu Xin usulca söyledi, “Biliyorum, gidebilirsin.”

 

“Luo Feng için olsa bile vücuduna iyi bak, çocuğunu doğurmak zorundasın.” Xu Gang teselli etti ve ayrıldı.

 

İlişki bakış açısından, Luo Feng, dünyanın sekiz büyük kahramanından biri olduğundan  Xu ailesi, Xu Xin'in Luo Feng'in çocuklarını doğurmasını kesinlikle istiyordu.

 

Mantıksal bakış açısından Luo Feng Dünyanın en muazzam ruh okuyucusu idi, genetik mirası diğer her şeyden çok daha değerliydi. Bu çocuklar kesinlikle korunmak zorundaydı.

 

......

 

Luo Feng’in evi birinci katında.

 

“Doktor.” Gong Xin Lan sordu, “Xu Xin’imizin durumu nasıl gidiyor?”

 

Hua Xia’nın tıbbi elitlerinde en üstte Mr Hua vardı. Xu Xin’i kontrol etmek için kişisel olarak gelmişti, Luo Feng’e bir saygı emaresi olarak. Kasvetlice söyledi: “Bayan Luo, hastanın bedeninde aslında hiçbir sıkıntı yok, sadece….duygusal korkuyla beden ne kadar sağlıklı olursa olsun, umutsuz olmaya devam ederse korkarım beden durumu kötüleşmeye devam edecek.”

 

“Bu….” Gong Xin Lan’ın ifadesi hafifçe değişti.

 

Dün, yayını izlerken Luo Feng’in yaşam gücü tamamen yok olduğunda Xu Xin bu noktada bayılmıştı.

 

Luo çifti karşı koyulamaz bir şekilde acı çekseler de oğullarının mirasının bir sıkıntı tecrübe etmesine müsaade etmemişlerdi. Bu yüzden doktoru oraya davet etmişlerdi….şimdi tek yapabilecekleri oğullarının kanını korumaktı.

 

“Fiyatı ne olursa olsun Doktor Hua kesinlikle çocuklarını korumak zorundasınız.” Gong Xin Lan yalvardı.

 

“Anladım! Bay Luo Feng’in kanı, elimden gelenin en iyisini yapacağım.” Doktor Hua stresliydi, “Hemen ülkeden bazı doğa ruhları ve diğer tıbbı otları ona yardım etmek için talep edeceğim.”

 

“Ailemin doğa ruhları var.” Gong Xin Lan onayladı.

 

“Bu çok daha iyi.” Bay Hua mutlulukla onayladı ve söyledi, “Doğa ruhları ve birkaç diğer tıbbi ot bedeninin güçlenmesine ve beslenmesine yardım edebilir. Ancak….kökü hala kalbinde yatıyor. Eğer üzündü ve endişeye batarsa…. korkarım doğumdan önce düşük yapabilir.”

 

Gong Xin Lan’ın ifadesi değişti.

 

“Bu yüzden, onu duygusal olarak desteklemeliyiz, ruh halinin iyileşmesine yardım etmeliyiz.” dedi Doktor Hua.

 

“Anladım.” Gong Xin Lan onayladı.

 

......

 

Yatakta.

 

Xu Xin yatağa uzanmış bilmeden parmağındaki yüzükle oynuyordu, göz yaşları gözlerinden dökülüyordu, mırıldanarak:” Luo Feng gerçekten gittin mi? Gerçekten beni bıraktın mı?”

 

Pasifik Okyanusunda Luo Feng’in yutan yaratık ile dövüştüğü yerde.

 

Büyük miktardaki yaratık toplandı.

 

60’dan fazla imparator seviye canavarla birlikte sadece bir Ulu İmparator kalmıştı… Yıldırım Ejder İmparatoru! Çok fazla canavar deniz yatağında yiyip bitiren canavarın etrafında toplanmıştı! Dönüşüm kurallarına göre daha güçlü bir canavarın bedenini yemek daha belirgin bir dönüşümü beraberinde getiriyordu.

 

Yıldırım Ejder İmparatoru altın boynuzlu yaratığın tüm bedenini yemeyi umuyordu!

 

“Growr….”

 

Yıldırım Ejder İmparatoru öfkeyle önündeki iki kişiye baktı...sıvı gümüş muhafızlar!

 

Üç gündür buradaydı ancak ilerlemesi mümkün değildi. Hepsi şu iki Sıvı Gümüş Muhafız yüzündendi! Anahtar bilgi Sıvı Gümüş Muhafızların Altın Boynuzlu Yaratığa karşı bile savunabilmiş olmasıydı. Yıldırım Ejder İmparatoru’na karşı direnmek kolay oluyordu. Sıvı Gümüş Muhafızların saldırıları son derece zayıfken, tam tersine….direnç becerileri son derece güçlüydü.

 

Sıvı Gümüş Muhafızların arkasında..

 

Altın Boynuzlu Yaratığın siyahtan daha siyah olan muazzam bedeni öylece uzanıyordu, hiçbir nefes veya yaşam belirtisi bulunmuyordu.

 

......

 

Altın boynuzlu yaratığın bedeni içerisinde.

 

Altın deenlerle dolu kristal küre çok hafifçe parlıyordu. Aynı önceki gibi parlasa da doğrusu bazı değişimler meydana geliyordu.

 

“Öyleyse birinin bedenini terk etmesi ve başka birine hakim olması çok zor! Babata, bu küçük adımlarla altın boynuzlu yaratığın bedenini tamamen kontrol edebilmem ne kadar süre alacak?”

 

Luo Feng’in düşünceleri konuştu.

 

“Gergin olma, şuan bulunduğun durum muhtemelen 100 milyon yıldır hiç olmadı, sabırlı ol!” Yavaşça.” dedi Babata.

 

Luo Feng asla hayatta kalacağını düşünmemişti!

 

Üç gün öncesinde her şeyini altın boynuzlu yaratığa saldırmak için riske attığında Luo Feng altın boynuzlu yaratığın savunmasının çok güçlü olduğunun farkına varmıştı. Ve tam kendi ruh gezegeni yanıp bitmek üzereyken….merkez kristal çekirdekteki mini gezegen ayrıldı ve kurban edildi, bir anda tarifsiz bir ruhsal enerji Luo Feng’in ruhuna doğru aktı.

 

Son derece muazzamdı!

 

Dünya yayını sırasında büyük miktarda yaşam gücü artmasının arkasındaki neden de buydu!

 

Luo Feng çok minnettardı!

 

Eski Yun Mo gezegeni ustası olan öğretmenine çok minnettardı. Önceden Yıldız gezgini seviyesine geçmenin gücünü bilmiyordu? Yıldız seviyesi? Bu nedenle ihtiyatla ruh damgasını oluşturmuştu. Bir ruhu Evren seviye ruh okuyucuya dönüştürebilen bir ruh damgasını!

 

Ve ruh damgası küçücük bir şeyden ibaretti, sadece küçük kristal bir demet.

 

Fakat aslında yine bile Ölümsüz bir varlık tarafından yapılmış bir şeydi! Bu demet feda edildiğinde inanılmaz bir enerji Altın Boynuzlu Yaratığın savunmasını hiçbir sıkıntı olmadan kırabilmişti! Belki Altın Boynuzlu Yaratık daha güçlüydü fakat ruh damgasının karakteri çok daha güçlüydü.

 

Bir iğnenin muhallebiye daldığı gibiydi. Tabii ki de kolaydı!

 

Altın Boynuzlu Yaratığın ruhuna saldırmıştı!

 

Ve Luo Feng’in ruhu yeniden canlanarak yenilmez olmuştu. Eti ve zihni ufalanmış dönecek bir yeri yoktu. Bu nedenle….. o an itibariyle Hakimiyet tekniğini kullanarak altın boynuzlu yaratığın ruhunu parçalara ayırarak yiyip bitirmişti. Her şekilde yiyip bitirme hızı yine de  bir günden fazla sürmüştü.

 

Ayrıca!

 

Depo yüzüğü, Bulut Öpen Asma sahibinin ruh damgasına bağlı olduğundan, Babata Ark’ı da Luo Feng’e ruh yoluyla bağlıydı. Ruh vakıftı! Evrendeki birkaç hazine normalde sahibini tanımak için ruh damgasına bakardı. Bu nedenle Luo Feng’in ruhu bedenini terk ettiğinde doğal olarak Babata ile tekrar bağlantıya geçmeyi başarmıştı.

 

“Luo Feng bilincini ele geçirdin. Ancak ruhun ve bedenin arasındaki kaynaşma seviyen hala çok düşük. Ağırdan alman gerekiyor.”

 

“Hakimiyet başladığında , en fazla düzgün yürüyemezsin, bu normaldir.”

 

“Gel, sadece göz kapaklarını hareket ettirmeyi dene, yavaşça.”

 

“Rahatla, çoktan buraya olan tüm sinyalleri kestim. İnsanlık asla buradaki Yiyip Bitiren Canavarın yaşam gücünü keşfedemeyecek.” Babata son derece heyecanlıydı. Tanrım. Bir uzay yaratığını ele geçirmek mi? Basitçe bir rüyaydı!

 

Sadece evrendeki kanları tartışıldığında uzay canavarları tartışılmasız önde gelen ve elit canlılardı.

 

Altın boynuzlu yaratık zirvedekilerin zirvesinde biriydi.

 

“Babata, nasıl insan bedenimi geri kazanırım?” Luo Feng sordu.

 

“Kahretsin, insan bedenin hakkında düşünmene gerek bile var mı?” dedi Babata,” Bu bedenle sektör lordu bile olmak istesen tek ihtiyacın olan beklemek! Ayrıca…. duymuştum ki,uzay yaratıklarının miras hatıraları bulunuyormuş, uzay yaratığının seviyesi yükseldikçe çok daha fazla hatıra geliyormuş.”

 

“Bilgi, bilgi de güçtür!”

 

“Öğretmenin yalnızca 60 milyon yıllık yaşamı vardı, biriktirdiği bilgi ancak ne kadar fazlaydı? Gizli teknikleri güçlü olurken engin evrende hala ondan daha güçlüleri var.”

 

“Ve uzay yaratıkları, özellikle de seçkin uzay yaratıkları, nesiller boyunca hatıralarını miras bırakırlar, neredeyse evren başladığından beri olan hatıralarını.”

 

“Bedeniyle %100 tamamen karıştığında tüm kanların miras hatıraları ruhuna işleyecek!” Babata son derece heyecanla söyledi.

 

Ulu Altın Boynuzlu Yaratık olmak mı?

 

“İnsan bedenine dönmek konusuysa, çok zor değil. En aptalca yol tekrar bir insanı ele geçirmek. En iyi yol efsanevi ruh okuyucu tekniği Ruh Bölünmesini elde etmek. Ruhunun bir kısmını bu bedene diğer kısmını insan bedenine ayırabilirsin. Ancak bu Ruh Bölünme tekniğini, daha önce öğretmenin bile sadece duyabilmişti.” dedi Babata, “Bunun hakkında düşünme en azından hala hayattasın.”

 

“Doğru.”

 

Luo Feng’in zihni sallandı.

 

En azından hala hayattayım! Hayat varsa umut vardır!

 

Ailesini görme umudu, doğacak çocuklarını görme umudu….

 

Luo feng bedenini kontrol etmeye daha sıkı çalışmaya başladı.

 

Göz kırpmak? Bir pençe hareket ettirmek? Kuyruğunu sallamak? Kibarca pullu kanatlarını hareket ettirmek?

 

Bir adım ardına diğeri!

 

Luo Feng sıkı çalıştı, 16 günlük zaman geçtikten sonra…

“Başardım.”

 

Pasifik okyanusunun derinliklerinde felaket getiren ve insanlığa büyük bir kabus gibi çöken devasa Altın Boynuzlu Yaratık kibarca etrafta yüzüyordu. Soğuk koyu altın göz bebekleri etrafını inceledi. Etrafında İmparator sınıfı canavarlar bulunuyordu. Ayrıca çok korkmuş bir Ulu İmparator vardı. Saygıyla oraya uzanmıştı.

 

“Luo Feng, tebrikler.” Babata da son derece heyecanlanmıştı.

 

“Hm?”

 

Tamamen kaynaştığında adeta kendi bedeni gibi bir anda inanılmaz miktardaki bir hatıra yığını Luo Feng’in ruhuna aktı, son derece engin, antik, nesillerden nesillere aktarılmış altın boynuzlu yaratığın miras hatıraları zihninde canlanıyordu. Hatıraların miktarı Luo Feng’in zihninin şok geçirmesine ve düzgün düşünememesine sebep oldu!

 

Çok ama çok fazlaydı!

Çevirmen Notu: Hayır çevirmen değişmedi. Luo Feng hazır beden değiştirmişken ben de nick değişeyim dedim. Değişim iyidir. Artı seriyi beğenip yorum yaparsanız sevinirim. Keyifli okumalar.