Swallowed Star - SS 266: Luo Feng’in Dönüşü

---

 

Çeviri ve Düzenleme: I Eat Novels

 

Altın bir sis tamamen metalden yapılmış tepeyi sarıyordu.

 

Tepenin gökyüzünde.

 

Oval biçimde bir yumurta süzülüyordu.

 

“Ka, Ka.” Yumurta kabuğu kırılarak açılmaya başladı, bir kol çıktı. Sonunda yumurta tamamen yarılarak açıldı. Tamamen çıplak, fit bir adam kısa siyah saçlarıyla gökyüzünde süzülüyordu, gözleri berraktı. Bakışları neyin üzerine konsa bir korku hissiyle doluyordu.

 

1.78 m uzunluğunda , zayıf olsa da bedeni iyi güçlendirilmiş yüksek seviyeli iyi işlenmiş çelik misali inanılmaz bir güç hissi veriyordu!

 

Kısa siyah saçlı adam altın toprakları inceledi.

 

“Bu benim iç dünyam mı?” İnsanın gözleri hayranlık ve merak doluydu.

 

Shua!

 

Her şey bir anda yok oldu, aynı sırada…

 

Gümbüür!

 

Tamamen siyah pullarla kaplı altın boynuzlu yaratık 320m uzunluğundaki bedeniyle karada bir anda ortaya çıktı.

 

Pasifik okyanusunun derinliklerinde sert deniz ve dip akıntısı gürledi.

 

Altın Boynuzlu Yaratık bir anda ortadan kayboldu. Aynı anda tamamen çıplak kısa siyah saçlı bir adam ortaya çıktı.

 

“Sonunda, sonunda geri döndüm.” Luo FEng’in gözleri saklaması zor bir heyecanla doluydu, “Çekirdek!” Bir düşüncesiyle bedenini hissetti, açıkça görülüyordu ki göğsündeki kendi kalbiydi, akciğerlerinin ortasında, ortanın sağında karın boşluğunda dönen bir çekirdek karmaşık altın desenlerle birlikte altın bir ışık yayıyordu.

 

Bu çekirdek çok ama çok ufaktı.

 

Önceden Altın Boynuzlu Yaratık 180m idi. Çekirdeğinin çapı ancak 20cm veya biraz fazlaydı. Şimdi Luo Feng’in geri dönen insan bedeni çerkirdeği zar zor birkaç milimetreydi.

 

“Genetik enerji! Ruhsal güç!”

 

Luo Feng’in düşünceleri hareket etti.

 

Gümbüür…

 

Büyük miktardaki altın sis Luo Feng’in bedeninden iç dünyasına uçarak hızlıca karnının merkezinde toplandı, dönerek bir araya geldi. Büyük miktarda metal karakteristiğindeki sis iç dünyasından, bir, iki ve sonunda Dan Tian’ı etrafında  üç mini gezegen oluşturdu!

 

Yıldız Gezgini seviye 3!

 

Şimdi Luo Feng’in bedeni yalnızca bu kadar fazla alabilirdi, daha fazlası için ilk önce bedenini güçlendirerek Dan Tian’ının enerji tutma becerisini yükseltmeliydi.

 

“Gümbür…..”

 

Aynı zamanda çekirdeğinde Luo Feng’in Yıldız gezgini seviye 3’e ulaşan ruhu delicesine evren enerjisini absorbe ediyordu. Çekirdek tarafından alındığında hemen işlenmeye gönderildi. Ancak sadece basit bir işlemeydi, Yıldız gezgini seviye 5’e ulaşarak hızlıca çekirdeği terk ederek zihnine ve bilincine doğru aktı.

 

Sert ruh enerjisi dalgaları toplanmaya başladı. Değişim meydana gelmeye başlayarak bir diğer ruh gezegeni oluşturuyordu.

 

Yarım saat kadar harcadıktan sonra sonunda durdu.

 

Zihninde…

 

Kan kırmızısı bir gezegen yörüngesinde dönen  beş gezegenle birlikte sürekli dönüyordu.

 

Yıldız gezgini 6!

 

“Luo Feng, bedenin Yıldız gezgini seviye 4, ancak önceden aldığın özel yetenek elmas beden. Bu nedenle bedeninin sağlamlığı Yıldız Gezgini 4 dövüşçüyle karşılaştırılabilir. Yıldız Gezgini seviye 6 ruh okuyucunun gücüyle uğraşmak onun için sınır.” dedi Babata.

 

“Anlaşıldı.”

 

Luo Feng gözlerini açarken gülümsedi, yanında depo yüzüğünden aldığı sıvı gümüş muhafız uçtu. Ruhsal enerjisi denizin içerisinde koruyucu bir bariyer inşa etti. Bununla birlikte bir dizi elbiseyi giymek için aldı.

 

“Bulut öpen.” Luo Feng uzaklara baktı.

 

Denizde binlerce metre ötede kan kırmızısı Bulut Öpen Asma daha da küçülmüş olsa da hemen Luo Feng’e doğru uçtu! Sahibini tanıdıktan sonra bulut öpen asma… onu hayatı boyunca takip ederdi, Luo Feng’in ruhu yok olduğunda ölürdü.

 

Shua!

 

Bulut Öpen Asma küçülerek Luo Feng’in tenine girerek kayboldu. Bir düşünce ve duygu seli Bulut Öpen Asmadan aktarıldı: “Mutlu, mutlu….”

 

“Görünen o ki, öncekiyle aynıyım.” Luo Feng iç geçirdi, “Diğer yandan öz bakımından ruhumun çekirdeği iç dünyamın çekirdeği.”

 

Bedeni iç dünyası tarafından beslenmişti.

 

Bu yüzden Luo Feng’in şu anki bedeni Altın Boynuzlu Yaratığın bedenine benziyordu, zayıflıkları… ruhu taşıyan çekirdek ve iç dünya idi! Şuan Luo Feng’in insan kafası uçsa bile ölmezdi, tek yapması gereken etrafındaki enerjiyi harcayarak yeniden büyümekti. Aynı Altın Boynuzlu Yaratık gibi.

 

“Luo Feng, sana diğer ırklardan bir seçenek verdim ve sen bir insanı seçtin.”

 

“Altın Boynuzlu Yaratığın bedeni ve dönüşüm hızı Dünya insanı bedeninin dönüşüm hızını aşacaktır!”

 

“İç dünyası gelişmek için metal karakteristik özellikler sağlasa da bedeninin genetiki çok zayıf. Büyük miktarda güçle bile buna dayanamazsa o zaman ne olacak?” Babata belli ki hala memnun değildi.

 

Luo Feng güldü.

 

Mantığını anlıyordu. Altın Boynuzlu Yaratığın büyümesi iç dünyasına dayanıyordu. Her iç dünyası bir seviye büyüdüğünde Altın Boynuzlu Yaratık derhal büyük miktarda enerji absorbe ederek hızlıca seviyesini de arttırıyordu. Bu yolla…. Altın Boynuzlu Yaratık her zaman iç dünyasıyla aynı hızı koruyabiliyordu.

 

Diğer yandan Luo Feng’in vücut genetiği Altın Boynuzlu Yaratık ile karşılaştırıldığında çok daha ilkel kalıyordu! Aynı hızda dönüşemezdi.

 

“Sıkıntı yok, fazla aç gözlü olamam.” Luo Feng güldü, “En azından şuan gücüm Yıldız gezgini seviye 6 ruh okuyucu!”

 

Dünya insanı bedeninde Yıldız gezgini seviye 6 ruh okuyucu idi.

 

Altın Boynuzlu Yaratığın bedenine geçtiğinde Yıldız seviye 3 Altın Boynuzlu Yaratık oluyordu!

 

Bir yıldan biraz daha uzun sürede Yıldız seviye 1’den Yıldız seviye 3’e geçmişti. Bu oldukça hızlıydı, büyüdükçe daha da yavaşlayacaktı. Özellikle Evren seviyesine olan kritik kırılma noktasında çok daha fazla zaman alacaktı.

 

“Gümbüür!”

 

Luo Feng yüce mekiğine adımını atarak hızlıca okyanusu yararak ilerledi.

 

Havada yükseklerde.

 

Luo Feng Yüce Mekiği üzerinde Avrupaya doğru ilerliyordu, ifadesi buz gibiydi…

 

“Luo Feng, Yutan Yaratık olayından sonra Dünyanın en güçlü ve seçkinlerinin hepsi düştü. Savaş Tanrısı sarayı kapandı. Savaşçıların artık liderleri yok. Hiçbiri Hong, Yıldırım Tanrısı veya senin gibi belli bir gücü barındırma potansiyeline sahip değil. Bu nedenle şuan her şey boktan.”

 

“Ve önceden beşinci Başkan olan Atkin şuan en güçlüleri oldu.”

 

“Atkin, Yan Hai, onlar aslında HR ittifakından temsilciler fakat Avrupanın en güçlüsü olduklarından HR ittifakının en güçlüsü Eastbourne düştükten sonra , Atkin en büyük oldu. Yan Hai ile güçlerini birleştirerek bir grup temsilciye liderlik ediyor. Tehdit, şantaj veya güç kullanma olsun her türlü haltı yiyerek HR ittifakını ele geçirdiler.”

 

“Ayrıca, Atkin ve Yan Hai, Sago Nehru’yu içeri çektiler. Sago Nehru Hindistan dahisi olmasıyla doğal olarak Yıldırım Dojosunu kabul etti ve şuan onların araştırmacılarından birisi.”

 

“Araştırmalarıma göre bu benim raporum.”

 

“Bu yetkiyle, Atkin başlangıçta beşinci başkan oldu, Yan Hai buna başlangıçta meydan okudu ancak başarısız oldu, ancak gücü Jia Yi ile karşılaştırılabilir. Bu ikisi çok güçlü. Sago Nehru şuan Dünyanın tek Yıldız gezgini ruh okuyucusu. Ayrıca önceden sana bahsettiğim altında olan dahi.”

 

Luo Feng’in ifadesi buz kesildi.

 

“Atkin organizasyonuna ilişkin Yan Hai ve Sago Nehru liderlik ediyor, onlar daha güçlü oldu! Altlarında bazı diğer seviye 1 ve 2 Yıldız Gezgini temsilciler bulunuyor. Onlar şuan Dünyaya liderlik eden güçler.”

 

“Onların altında Sınırların Dojosu var! Sınırların Dojosu birleşmiş üç kraliyet muhafızına sahip!”

 

“Sonrasında beş büyük ülke var.”

 

“Sonundai Yıldırım Dojosu! Yıldırım Tanrısı komaya girdikten sonra Sago Nehru’nun dojoya katılmasıyla Yıldırım Dojosu iç sıkıntılara sürüklendi ve durumlar ciddileşti.”

Luo Feng bu haberlere şaşırmıştı.

 

HR ittifakını kontrol ederken Yıldırım Dojosuna etki edebildiğine göre bu güç gerçekten korkutucuydu!

 

“Şantaj , güç, öldürmek veya hazineleri çalmaları sayesinde vakıf oldukları güç yerini sağlamlaştırdı! Ülkeler onların canını sıkmaya cüret edemiyor.” dedi Babata.

 

Atkin en güçlü dövüşçüydü. Nehru da en güçlü ruh okuyucu idi.

 

AYrıca Yan Hai Atkin’e en yakın olan kişiydi.

 

“Mo Henderson, Eastbourne, Tripathi Singh, Jia Yi, Sokolov onların yakınları acı çekmedi mi?” Luo Feng kesinlikle unutmamıştı, onunla birlikte bu beş kahraman Altın Boynuzlu Yaratıkla dövüşmeye gitmişlerdi.

 

“Az ya da çok, daha iyi olmamışlardır, ancak kimse sekiz kahramanın aileleriyle uğraşmaya cesaret edemez! Sadece Mo Henderson’un ailesinden bir kayıp var, biri öldü. Medyaya göre trafik kazası olduğunu söylüyorlar.” dedi Babata.

 

Luo Feng’in ifadesi daha da soğuklaştı.

 

Güç mücadelesi son derece acımasızdı.Yüzeyde huzurlu görünebilirdi ancak birçok kişi gölgeler arkasında öldürülen insanların yerine yenilerini yerleştirirdi.

 

“Yeni tehlikeler olmayan günler geldi ve bu yeni çöp yığınları yükseldi!” Luo Feng’in öldürme arzusu yükseldi, Altın Boynuzlu Yaratığın soyundan ve kanından gelen etkiyle şuan Luo Feng çok daha vahşiydi, “Önceden kriz zamanında onları hiç görmedik. Şimdi fırlayıp meydanı ele geçiriyorlar. Kahramanların ailelerini bile tehdit etmeye cüret ederek hazinelerini alıyorları.”

 

“Ölmeyi hak ediyorlar!”

 

“Ölmeyi hak ediyorlar!!!!” Luo Feng’in bakışı uzay gibiydi, “ Dağda bir kaplan olmadan maymunlar ele geçirir. Atkin? Yan Hai? Sago Nehru? Hepiniz öleceksiniz!”

 

Yıldız Gezgini seviye 3’te Luo Feng ulu imparator seviye canavarı öldürerek eski kahramanları çoktan aşmıştı. Ve Hong ve Yıldırım Tanrısıyla eşit düzeydeydi.

 

Ve şimdi, Yıldız Gezgini seviye 6’da…

 

Bu kişileri öldürmek karınca ezmek gibiydi!

 

Avrupa, Paris merkezi şehri, şafak vakti.

 

// yolsuzlara şafak operasyonu mu yapacak acaba ahahha

 

Batılı tarzda giyinen Yan Hai, düzgünce kesilmiş bembeyaz saçlarıyla şarap bardağını tutarken villasının 3. kat balkonunda keyfi yerindeydi.

 

“Hehe.”

 

Koklayarak, Yan Hai kokunun tadını çıkarıyor gibiydi, gözlerini kapayıp bir yudum aldı.

 

“Canlandırıcı.” Yan Hai keyif aldığını belirtti.

 

Şuan hayatından zevk alıyordu. Önceden Büyük Nirvana dönemi sırasında o dünyanın sonunu gördüğünden,bu durumu en iyi hayat olarak görüyordu. Bir imparator gibi yaşayabilirdi. Etrafına onun gibi bir grup vahşi ve acımasız yardımcısını toplamıştı.Ancak Jia Yi denen şu göt herifin adalet duygusu çok güçlüydü!

 

İkisi büyük rakiplerdi.

 

Çin’in iki görkemli savaşçısı olarak güçleri son derece yakındı. Sonunda Jia Yi ile kesişerek Çin’den ayrılarak Avrupa kıtasına sığınmak durumunda kalmıştı. Çin’e adımını atmadığı on yıllar geçmişti! Ve şimdi ne zaman gitmeyi istese, sadece yapıyordu. Neyi isterse hissediyordu!

 

Jia Yi ölmüştü! Dördüncü başkan da ölmüştü! Luo Feng denen hasta piç de ölmüştü!

 

Sona kalan sadece beşinci başkan Atkin idi. O iyi bir arkadaşıydı, kendisiyle aynıydı!

 

“İyi şarap, iyi şarap.” Yan Hai sonunda gülümseyerek neşelenmek için doldurdu.

 

Bundan önceki baskıcı günler gitmişti ve şimdi hayatını yaşıyordu!

 

“Hm?” Yan Hai şaşırdı, yavaşça bakmak için etrafında döndü, kalbi korkuyla dolmuştu, “Bu nasıl olabilir, nasıl olabilir? Mu Ya kristalleriyle bile henüz yeni yıldız gezgini seviye 3’e adımımı attım! Atkin bile benden biraz daha güçlü, ben farkında olmadan arkamdan yaklaşamıyor! Bu Dünyada, böyle biri olmamalı, bu olamaz!!!”

 

Kalbi gürledi.

 

Ancak Yan Hai yavaşça arkasını dönmeye devam etti, bakışları odaklanmıştı, sertçe o noktaya bakıyordu, bilmek istiyordu...bu kimdi!

 

Uzun asker pantolonu , üzerinde basit kolsuz bir tişört olan, kısa siyah saçlı tüm varlığı son derece kötücül ve yırtıcı görünen tarifsiz soğukluktaki bakışlarıyla biriydi.

 

“Sen, sen…”

 

Yan Hai’nin gözleri kocaman açıldı.

 

“Hayır, hayır….” Yüzü kıpkırmızı kesildi, hayalet görmüş gibiydi, “Bu olamaz! Sen….”

 

“Hayalet görmüş gibi bakma,sadece suçlarından pişmanlık duy. Ben elbette Luo Feng’im ve canını almaya geldim!” Soğuk bir ses yankılandı.

 

Gümbür!

 

Yan Hai ruhunun parçalara ayrıldığını hissetti, ruhu parçalandıktan sonra tüm bedeni zemine yığıldı.

 

“Hmph.” Luo Feng buz gibi baktı, “Şu bir.”

 

Sou!

 

Çoktan gökyüzünde uzaklara uçmuştu.