SS 273: Luo Feng’in Varlıkları

avatar
8001 21

Swallowed Star - SS 273: Luo Feng’in Varlıkları


 

 

Çeviri ve Düzenleme: I Eat Novels

 

Luo Feng, tüm yeraltı demir kentini süpürdükten sonra girişten dışarı çıktı.

 

“Luo Feng, bir dakika bekle.” Babata bağırdı.

 

“Neden Babata?” Luo Feng merak etmişti, “Demir şehirde hala bazı hazineler mi var?”

 

“Aptal! Tüm demir şehir değerli, sadece siyah demir cevherleri veya özleri değil! Ayrıca...neredeyse tüm şehir siyah demirden yapılma!” Babata söylemekten kendini alamadı.

 

Luo Feng şok oldu.

 

“Luo Feng, şuan hala son derece fakir olduğunun farkına varmadın mı?” Babata şeytani bir şekilde gülümsedi.

 

“Çok fakir?”

 

“Hiç paran var mı? Evrende geçen para biriminden bahsediyorum, Dünyada değil. Hiç var mı?” Babata sordu.

 

Luo Feng’in kaşları çatıldı.

 

Dünyada para onun için bir şey ifade etmiyordu diğer yandan engin evrende gerçekten de fukaranın tekiydi. Birincisi elinde sıfır para vardı. İkincisi evren banka hesabında sıfır para vardı.

 

“Öğretmenin elbette senin için üç banka hesabı hazırladı fakat bu aslında sen yıldız seviyesine ,evren seviyesine ve sektör lordu seviyesine ulaştığın zaman içindi. Yalnızca o zaman bu hesaplara erişebilirsin.” dedi Babata, “Ölümünden önce evren sanal ağından bu üç hesabı oluşturdu. Ayrıca seni onun kendi gücüyle dikkate almalarını talep etti.”

 

“Altın Boynuzlu Yaratık bedenin Yıldız seviyesine ulaşırken diğer yandan altın boynuzlu yaratığın bedenini bankaya alabilir misin?” Babata sordu.

 

Ancak yıldız seviyesine ulaştığında ilk banka hesabındaki hazinelere erişebilecekti!

 

Diğer yandan altın boynuzlu yaratığın bedenini etrafta göstermeye cüret edemezdi ve insan bedeni henüz uygun seviyede değildi!

 

“Bu nedenle Luo Feng şuan bakiyen sıfır. Bu yüzden banka hesabın olmasa da değişen bir şey yok.”

 

“Birçok hazineye sahipsin. Yun Mo gezegeni gemisi tek başına paha biçilemez bir hazine! Kara Ejder gemisi de son derece değerli! Diğer yandan eğer Yun Mo Gezegeni gemisini şuan çıkartırsan kuşkusuz Sektör Lordları bile gelecek ve onun için dövüşecektir. Ölümsüz varlıklar bile onu kapmak için geleceklerdir! Bu intihar olur! Ve Kara Ejder İmparatoru gemisine kendin için ihtiyacın var.”

 

“Bulut Öpen Asma zaten sahibini tanıyor.”

 

“Yüce Mekik veya yay kesen bıçak, senin için gerekli.”

 

“Satabileceğin tek şey, sıvı gümüş muhafızlar, Mu Ya kristalleri ve elimdeki güç kristalleri.” dedi Babata, “Mu Ya kristalleri bulut öpen asmanın büyümesi için gerekli! Güç kristalleri? Kara ejder gemisine de enerji sağlanması gerekiyor. Gelecekte sık sık kara ejder gemisini kullanacağız ve beni enerji depom yeterli olmayabilir. Daha fazla almamız gerekebilir!”

 

Luo Feng afallamıştı.

 

Yun Mo gezegeninin öğrencisiydi ve yine de tamamen beş parasızdı! Hazineler? Kara ejder gemisi, ruh okuyucu silahları, Mu Ya kristalleri ve enerji kristallerinin hepsi gerekliydi.

 

“Yani şuan Luo Feng, insan bedenin Yıldız seviyesine ulaşmadan önce çok fakirsin.” Babata çaresizce söyledi.

 

“Gemi kalıntılarına sahip değil miyiz?” Luo Feng elinde olmadan sordu.

 

“Onlar kalıntı, çöp sayılırlar, tekrar dökümleri bile sıkıntılı olacaktır.” dedi Babata, “Ne kadara satılabilirler ki? Bir Mu Ya kristali tek başına sayısız kalıntıyla takas edilebiliyor.”

 

Luo Feng kaşlarını çattı.

 

Uzaktaki sorunları hiç düşünmezken bir anda yanı başında bitmişlerdi. Luo Feng gelecekte evrende yolculuğa çıkacağı konusunda son derece açıktı. Diğer yandan Dünyanın Dünyası eğitimi için gereken metal yalnızca satın alınabilirdi. Eğer evrende onları kendi başına arasaydı, ne kadar uzun süre araması gerekirdi? Engin evrende ölümsüz bir varlıklar bile paranın değerini tanırdı.

 

Tabii ki bu evren para birimiydi! Dünyanın sadece gezegenle sınırlı para birimi değildi.

 

Parasız nasıl işlevini yerine getirebilirdi ki?

 

PAra olmadan evren sanal ağında hesap bile açamazdı.

 

“Luo Feng, seninle bir anlaşma yapacağım!” dedi Babata, “Depomda olan enerji kristallerini sık sık kara ejder gemisinde kullanırsan 10 yıla kadar tükenecektir.”

 

“Mu Ya kristalleri seni yıldız seviye 1 yaparken bulut öpen asmayı da yıldız seviye 5-6 yapacak kadar yeterli olacaktır.” dedi Babata, “Başka hiçbir şey.Enerji kristalleri ve Mu Ya kristallerini nasıl kullanacağımıza karar vermene izin vereceğim.”

 

Luo Feng dikkatlice kafa yormaya başladı!

 

Serveti üç seviyeye ayrılmıştı.

 

En yüksek seviyesi: Yun Mo Gezegeni gemisi, ölümsüz varlıklar v.b gibi kaynaklar son derece değerliydi! Bu hazineleri çıkarttığında bunun intihar etmekle eş değer olması çok yazıktı!

 

İkinci seviyesi: öğretmeninin arkasında bıraktığı parayı çekmesi için güçlenmesi gereken üç banka hesabıydı.

 

Üçüncü seviyesi: şuan kullandığı eşyalardı: kara ejder gemisi, yüce mekik, yay kesen bıçak, sıvı gümüş muhafız… ve Mu Ya kristalleri ile Babata’daki enerji kristalleri.

 

“Kaldıramam,asla üstlenemem.” Luo Feng başını salladı.

 

“Bu nedenle en büyük para kaynağın bu siyah demir olmalı!” Babata heyecanla bağırdı, “Bunların hepsi siyah demir materyaller! Sadece değersiz kalıntılar değiller! Gemi kalıntılarının çoğu fiyatlamada kullanılmaz fakat orijinal materyaller, aletler,silahlar v.b yapmak için kullanılabildiklerinden yine de değerlidirler.”

 

Luo Feng onayladı.

 

Tıpkı dünyalarındaki demir madenciliğinin değerli olması gibi evrende metallerin kazılıp çıkarıldığı yerler bol olsa da yine de para eden şeylerdi!

 

“Siyah demir A8 derece bir metal ve ucuz fiyatta. Diğer yandan sayı bakımından çok.” Babata bağırdı, “Önceden özellikle milyonlarca madencinin buraya kazı için gelmesinde kullanılan yıldızlar arası gemi filosunda kullanıldı.”

 

“Bu benim ilk parasal ödülüm gibi görünüyor.” Luo Feng demir şehre bakarken bakışları alev alev yanıyordu.

 

“Sen kır,depolama bende!” Babata bağırdı.

 

“Sıkıntı yok!”

......

 

Gümbüüür…

 

Gümbürdeme sesleri demir şehirden çalınıyordu. Luo Feng’in parçalaması ve Babata’nın depolamasının bir araya gelmesiyle verimleri son derece yüksekti. 10 kilometrelik bir alandaki siyah demir materyali parçaları Babata’nın depo uzayına alınmıştı. Bazı siyah demir sütunları da öylece cebe atmışlardı.

 

Kabaca sekiz saat sonra tüm demir şehir ortadan kaybolmuştu. Geriye sadece bozulmuş materyaller kalmıştı.

 

“Luo Feng bu kalıntılar dışında toplamda 92.8 milyon tonluk siyah demir materyali topladık.” Babata heyecanla söyledi, “Haha, sadece bunlarla Luo Feng, ilk sermaye kaynağın var.”

 

Luo Feng yer altından dışarı uçtu.

 

Yüksekten Mars’ın yüzeyini inceledi.

 

“Çok yazık, yer altında hala birçok damar bulunuyor fakat onları kazıp çıkarması çok zor.” Babata çaresizce söyledi, “Güçle bile birinin tüm madeni çıkarması mümkün değil. Bu tür saf metal cevheri olmadıkça...”

 

“Fazla aç gözlü olma.” Luo Feng çok netti.

 

Bu yer, 3.2 milyonluk madencinin makinelerle birlikte sıkı çalışmasıyla meydana gelmişti.

 

Dünya Çin Jiang Nan merkezi şehri Yang Zhou şehri.

 

Akşam vakti kırmızı yanan güneş batıda yavaş yavaş batıyordu.Yang Zhou'nun binlerce metre yükseklerinde büyük disk şeklinde siyah bir gemi vardı.Bununla birlikte, dünyanın hiçbir ülkesi bu gemiyi fark etmemişti.Kabin kapısı açılırken sıradan rahat kıyafetler giyen bir genç çıktı.

 

Gemi aniden kayboldu.

 

Genç aşağı doğru fırladı..

 

“Döndüm! Ne kadar esrarlı… Sabah Mars’a gidiyorsun ve akşam Dünya’ya dönüyorsun.” Luo Feng elinde olmadan övdü, “Ayrıca epeyce miktarda para kaldırdık!”

 

Üç milyondan fazla madencinin ağır kazı işi sonucunda..

 

92.8 milyon  tonluk siyah demir, çok daha değerli olan iki tonluk siyah demir cevheri çıkartılmıştı. Sonuçta sıklıkları çok daha fazlaydı!

 

“Baba, babacım!”

 

Avluda koşan iki çocuktan biri heyecanla bağırıyordu. Diğeri de başını kaldırdı.

 

Gerçekten babaları Luo Feng gökyüzünden aşağı doğru uçuyordu.

 

“Ping Ping, Küçük Hai, gelin, bir öpücük verin.” Luo Feng diz çökerek iki oğluna sarılırken gülümsedi.

 

"Du, du..."

 

Bir araba kornası duyuldu.

 

Luo Feng görmek için döndü, Xu Xin arabasını garaja sokarken kasıtlı olarak kornaya basarak iki çocuğu bağırtıyordu, “Anne, annecimm…”

 

“Akşam yemeği yakında hazır olacak, Küçük Feng, sen ve Xu Xin eve tam vaktinde geldiniz. Ne tesadüf ama.” Gong Xin Lan söylerken güldü.

 

......

 

Luo Feng çok rahat bir hayat sürüyordu.

 

Altın Boynuzlu Yaratığın iç dünyası derindi. Mutlak Uzay eğitimine bağlanmıştı. İç dünyası her gün 100 tona yakın siyah demir özü alıyor ve absorbe ediyordu.

 

Bir taşta iki kuş. Luo Feng için dikkatini ayırması son derece basitti!

 

Tıpkı bir ölümsüz varlık gibi ruhun fonksiyonları ve işlem hızı yaşayan bir Arktan yavaş kalır değildi. Her saniye milyarlarca şeyi işletme kabiliyetindeydi! Luo Feng’in ruhu çoktan Yıldız seviye 3 idi, eğer dikkatini ayırarak birkaç şeyi kontrol ederse yörüngesindeki  birkaç yüz kiloluk eşyayı  tek başına kolaylıkla kontrol edebilirdi.

 

Her birine tüm gücünü verseydi, Yıldız Seviye 3 bilinci ile 32 parçalık ruhsal gücü kontrol edebilirdi!

 

Bu Luo Feng’in aynı anda 32 işi yapabileceği anlamına geliyordu! Ve her birinde maksimum sonuç alırdı!

 

......

 

Gerçekten!

 

Otuz iki!

 

Önceden Luo Feng Yıldız gezgini 3 iken bilinci 19 ruhsal enerji parçasını kontrol edebiliyordu! Ve şimdi Yıldız seviye 3 bilinciyle 32 ruhsal enerji parçasını kontrol edebiliyordu!

 

Luo Feng sık sık gemisiyle Dünyadan ayrılarak güneş sistemindeki diğer gezegenlere uğradı.

 

Hiç kimse bunu tespit etmedi. Sonuçta Luo Feng çok çabuk döndü. Güneş gezegeninin daha ilerisindeki gezegenlere bile kara ejder gemisini kullanarak gidip gelmesi en fazla 2 gün alıyordu.

 

......

 

Dünyaya bir barış hakimdi.

 

......

 

Hong Nin merkesi şehri.

 

Yıl 2062, Bahar, Sınırların Dojosu karargahında….muazzam geminin belirli boş bir odasında iki ayrı yatakta üzerlerinde büyük miktardaki alet, iki güçlü savaşçının hayatlarını devam ettirmeleri için kullanılıyordu.

 

Solda uzanan Yıldırım Tanrısı beyaz cübbesiyle örtülüydü, sağda uzanan Hong siyahla kaplıydı.

 

“Reis.”

 

Odanın dışarısında iki kişi cam pencerenin ardında duruyordu. Gözleri hüzün ve acıyla doluydu.

 

“Buz Dağı, Reis ne zaman uyanır?” Cazibe elinde olmadan usulca sordu.

 

“Bir fikrim yok. Fakat bekleyeceğim, beklemeye devam edeceğim.” Yanındaki buz gibi soğuk adam söyledi.

 

“Tamam.” Cazibe nazikçe onayladı.

 

Bir anda, “di….di….di…” kulak  yırtan bir ses dışarıdan yankılandı.

 

Gümbüüüür!

 

Bir grup doktor derhal içeri daldı. İki kraliyet muhafızı Cazibe ve Buz Dağı’nın gözleri bu sahneye tanık olduklarında kocaman açılmıştı. Koğuş kapısı hemen açıldı, iki doktor içeri gitti, kalanı dışarıda kaldı.

 

“Zihinsel kapasite dedektörü bazı beyin dalgaları tespit etti.” Yaşlı beyaz saçlı doktor heyecanla bağırdı.

 

“İki Reisin de beyin dalgaları mevcut, ayrıca güçleri artıyor!” Diğer doktor heyecanla bağırdı.

 

Aletin üzerinde beyin dalgaları göründü.

 

İki Reisin beyin dalgaları dalgalanmaya başladı, adeta ikisi birbiriyle yarışıyor gibi biri diğerinden güçleniyordu. İkisi de daha güçlü hale geliyordu!

 

Bir anda siyah kıyafetli adam Hong’un göz kapakları aralandı ve sonra yavaşça gözlerini açtı.



Çevirmen Notu:  İnanılmaz heyecanlandım ciddi anlamda 273. bölümde bu kadar heyecanlanmamıştım. Şu iki adamın arasındaki muhabbete bayılıyorum nedense. Acaba Yıldırım Tanrısı da uyanacak mı? Artı neler yapacaklar uyandıktan sonra?

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr