Swallowed Star - SS 295: Luo Feng Ve Diğer İkisini Yakalamak

---

 

 

 

Çeviri ve Düzenleme: I Eat Novels

 

 

 

Sanal Evren, Kara Ejder Dağı Adasında , belirli bir yerleşim alanında..

 

Kaptan aramayı bitirdikten sonra gelişigüzel bir şekilde odanın bir kenarına yürüyerek kendine bir kadeh şarap doldurdu.

 

“Di, di,di.”

 

“Kaptan, aile filosu bir aramaya yapıyor.” kaptanın omuzundaki küçük ruh Atuka bağırdı.

 

“Endişelenme.” Kaptan şarap kadehini tutarken gülümseyerek öylece kanepeye oturdu. Naif bir şekilde şarap kadehini çevirdi, saydam altın renkli şarap girdap oluşturarak dönüyordu, “Onları görmezden gelmek zorundayız, anlamalarına müsaade etmeliyiz…. tüm durumu, aslında gücün kimde olduğunu! Hpmh, bir yığın aptal!”

 

“Kaptan, aile filosu ikinci bir arama yapıyor.”

 

“Üçüncü arama…”

 

......

 

Dakikalarca zaman geçti.

 

Kanepedeki kaptan şarap kadehini göz hizasına kaldırarak aile filosundan gelen dokuzuncu aramayı diniliyordu, mırıldanarak, “Pula, bu sefer hepinizin bilmesini sağlayacağım… Ben Buluo Nuolan Shan ailesinin bu neslinin en olağanüstü kişisiyim. Sen mi? Seradaki sevimli çiçekten başka bir şey değilsin!

 

"Di!"

 

“Kaptan, isimsiz bir arama isteği var, arayanın statüsü belirlendi, Evren Seviye bir savaşçı.” Atuka omuzundan bağırdı.

 

"Pu!"

 

Buluo'nun çevrim içi teknolojisi onun bir güç seviyesini kontrol etmesine izin veriyordu! Sanal Evren Ağı Arkın ve yardımcı fonksiyonların yardımıyla kişinin verisini tarayarak gücünü belirleyebiliyordu! Genellikle sanal evrende insanlar güçlerini göstermiyordu.

 

Sadece kimlik ve güç sahibi birinin girebildiği özel arttırma mekanlarındaki özel zamanlarda birinin göstermesi veya bildirmesi gerekiyordu.

 

“Kabul et!” Buluo Nuolan Shan bağırdı, sonrasında söyledi, “Bekle!”

 

Buluo derin bir nefes alarak yüzünü kontrol etti ve söylemeden önce kendini sakinleştirdi, “Şimdi kabul et.”

 

“Evet, kaptan.” genç eleman Atuka bağırdı.

 

Du!

 

Oturma odasının ekranında bir ekran belirdi, ekranda birçok açıdan Buluo’ya benzeyen sivri kulaklı kırmızı gözlü inanılmaz yakışıklı orta yaşlı bir adam vardı.

 

“Yaşlı Aile reisi.” Buluo söylerken saygıyla eğildi.

 

Nuolan Shan ailesi, yeni hanedanın büyük ailesi olarak şu anki reisleri dahil olmak üzere toplamda ailenin başında üç reis bulunuyordu.

 

Birincisi Nuolan Shan ailesini başlatan kişiydi.

 

Üç reisin hepsi reis unvanını kazanmadan önce Evren seviyesine ulaşmışlardı! Bu yaşlı reis… ikinci reis idi, önceden pozisyonunu elde ettiğinde sadece Evren seviye 1 idi. Ve şimdi on binlerce yıl geçmişti, bu reis çoktan Evren Seviye 6’ya ulaşmıştı.

 

Reis, Bulu’nun büyük babasıydı.

 

Ve ikinci reis Buluo’nun şu anki pozisyonundan 10 gömlek üstteydi!

 

“Buluo!” reis Buluo’ya bakarken gülümsedi, “Ailenin sonraki nesli hakkında çok az şey biliyorum, bugün, sanıyorum diğerleriyle birbirimizi gördüğümüz ve konuştuğumuz ilk gün.”

 

“Evet, Reis.” Buluo’nun yüzü parlak kırmızıydı ve son derece saygılıydı.

 

Heyecanlıydı!

 

Doğduğundan aileyi terk ettiği zaman bin yılın üzerindeydi, ve reisi sadece uzaktan görmüştü, daha önce hiç reis ile gerçekten konuşma hakkına erişmemişti, bu ilk seferiydi!

 

“Ailenin himayesinde olanlar genellikle zayıflar ve korkaklar. Senin gibi evreni tehlikeleriyle birlikte keşfeden birisi, ancak bu kadar güç ve sınıf sahibi bir dövüşçü oluşturabilir.” reis iltifat etti, “ Nuolan Shan ailesi her zaman insanları yargılarken sıkı çalışma ve güce önem verir! Bu gezegen bir zamanlar Ölümsüz Varlık tarafından hükmedilen bir yer dolayısıyla çok özel bir pozisyonu var….”

 

Yaşam olan normal bir gezegen tüm Nulan Shan ailesine bu kadar anlam ifade etmezdi.

 

Bu belirli özel gezegen daha değerli sayılan biriydi.

 

“Aile sana 100 Milyar Kara Ejder doları mükafat verecek, ve ayrıca aile içerisinde Ebedi Ata unvanını verecek.” Reis doğrudan söyledi.

 

“Ebedi Ata mı?”

 

Buluo’nun gözleri kocaman açıldı.

 

Ailedeki Ata pozisyonu son derece yüksekti, ailenin mirasçılarından bile daha yüksekti! Ancak…. bir Ata olduktan sonra biri hata yaparsa, reislerin ve Ataların yargılamasıyla görevden alınabilirlerdi. Ancak Ebedi Ata pozisyonuyla birlikte devasa bir hata yaptıktan sonra bile biri en azından daha az ödül alırdı fakat görevleri ebedi ellerinde kalırdı.

 

Yalnızca son derece devasa katkısı olan birisi böylesine bir pozisyonu almaya hak kazanırdı!

 

“Nuolan Shan ailemin gururu ve onuru nesillerdir mirasçılar ve öğrencilerin sıkı çalışmasıyla inşa edildi.” reis söyledi.

 

“Reis, rahatlayabilirsin, Ben Buluo Nuolan Shan, Nuolan Shan ailesinin varisi olarak ailenin gururu için savaşmaya gitmeyi arzuluyorum!” Buluo dikkat kesildi.

 

“Sen çok olağanüstüsün.”

 

Reis gülümsedi ve onayladı, “Bu gezegenin fethedilmesinde, kazılmasında görevde olacaksın. Aile filosu üç ay içerisinde ulaşacak.”

 

“Anlaşıldı, Reis, rahatlayabilirsiniz, buradaki en güçlü savaşçı sadece Yıldız Gezgini seviye 9. Kaşif ekibim bu gezegeni ele geçirmek için yeterli olacaktır! Kesinlikle aile filosunun alması için her şeyi hazırlayacağım.” Buluo göğsünü gererek yüksek sesle söylerken reis başıyla memnun bir şekilde onayladı: “Döndüğün gün, kişisel olarak seni Ebedi Ata ilan edeceğim!”

 

Pa!

 

Arama bitti.

 

“Haha!” kaptan Buluo Nuolan Shan’ın kırmızı gözleri duygularla parlıyordu, “Dünyanın fiyatı gerçekten devasa fakat sonuçta sadece Yıldız seviye biriyim, böylesine büyük bir ödülün altından uygun şekilde kalkamayabilirim! Ve şimdi…. haha, ailenin içinde en yüksek rütbelerden biri oldum, bir Ebedi Ata!”

 

“Dünya mı?”

 

Buluo’nun gözleri parladı.

 

Sou!

 

Tüm karakteri sanal evrenden kayboldu.

 

Dünya, Atlantik Okyanusu semalarında.

 

Gümüş gri gemi orada süzülüyordu.

 

“Üçüncü planı takip ederek harekete geçin!”

 

“Doğrudan dünyanın en güçlü üçünü yakalamak için yola çıkacağız… Luo Feng, Hong ve Yıldırım Tanrısı. O ilk üç savaşçı yakalandığında Dünya bizimle yüzleşmek için hiçbir cesaret veya direnç gösteremeyecektir! Ayrıca bu üçünden kolaylıkla Dünya hakkında daha fazla sır elde edebiliriz.” geminin kontrol odasında Buluo baya gaza gelmişti.

 

“Evet kaptan.”

 

Sekiz mürettebat birlik içinde yüksek sesle bağırdı.

 

“Atuka, Luo Feng ve diğerlerinin konumlarını ver.” Kaptan Buluo söyledi.

 

“Dünyanın uydu ağına sızma ve kontrol tamamlandı. Hong ve Yıldırım Tanrısı, ikisi de Luo Feng’in yaşam konutuna doğru uçuyor… Dünya Çin Jiang Nan üssü, Yang Zhou şehri.” Kontrol ekranı bağıran çocuğun kafasını görüntüledi.

 

“Başlayalım, hedef…. Yang Zhou şehri!”

 

Buluo Dünyanın uzağındaki Çin yönünü işaret etti.

 

Sou!

 

Gümüş gri evren gemisi bir anda ışık demetine dönüşerek okyanusun üzerinde ilerleyerek doğrudan Asya kıtasındaki Çin’e yöneldi.

 

Çin, Jiang Nan üssü, sekiz büyük şehirden biri olan Yang Zhou şehrinde.

 

Batı Gölü Avlusu kalesi çoktan Luo Feng’in simgesi haline gelmişti.

 

Hong’un gemi yapısı, Yıldırım Tanrısının Yedi Yıldız bölgesi ve Luo Feng’in kalesi, gezegendeki en güçlü ilk üçünün yaşam alanlarıydı.

 

Kalenin balkonunda.

 

Luo Feng, Hong ve Yıldırım Tanrısı bağdaş kurmuş oturuyorlardı, sakin ve huzurluydular!

 

“Luo Feng, Luo Feng, bir evren gemisi az önce tehlikeli bölgeye girdi!!!!” Babata gergin bir şekilde bağırdı.

 

“Ne!”

 

Luo Feng sert bir şekilde gözlerini açarken bedeni şaşkınlıkla titriyor, alnından sular seller gibi ter akıyordu. Bir evren gemisi, Dünyada onun kendi evren gemisini, başka kim çalıştırabilirdi ki? Tabii… engin evren den sonunda bir başka gezegenden bir keşif gemisi dünyayı keşfetmediyse? Lakin Dünyanın kara uzayda belirli koordinatları öğretmeninin uzaysal teknikleriyle örtülmüş olmalıydı.

 

“Bu bir evren gemisi, ve C derece bir evren gemisi!” Babata endişeyle bağırdı.

 

“Nasıl orada bir evren gemisi olabilir?” Luo Feng daha da kaygılanıyor ve kızıyordu.

 

“Bilmiyorum fakat çoktan kalenin üzerine ulaştı.” dedi Babata.

 

Yanında Hong ve Yıldırım Tanrısı belli ki aslında sakin havanın berbat bir hal aldığını hissederek ikisi de aynı anda gözlerini açarak merakla Luo Feng’e baktı.

 

Luo Feng’in ifadesi kül olmuştu ve soğuk terler döküyordu.

 

Babata'nın uyarı alanı, merkezinden, 20.000 m yarıçapındaydı. Önceden Sisli Ada yer altındayken Babata tarama alanına güvenerek insanların güçlerini belirliyordu. Babata genellikle bu uyarı alanını sürdürüyordu….evren gemisini de bu şekilde keşfetmişti.

 

......

 

Evren gemisi Kalenin 3 bin m yukarısında süzüldü.

 

“Bu medeniyet gerçekten geri kalmış, gemi tam burada duruyor olmasına rağmen hala hiçbir şeyin farkına varmadılar bile.” yeşil saçlı hatun gururla söyledi.

 

“Bakın, bu gezegenin en uluları kalenin balkonunda oturuyorlar.”

 

“En büyük üçü, hmph, evrende yiyecek yemeği zar zor bulabilirler.” siyah goril adam soğukça güldü, kaşif grubundaki üç Yıldız Seviyesinden biriydi.

 

Kaptan  Buluo Nuolan Shan dış görüntü simülatörü aracılığıyla gaza gelerek güldü: “Herkes dikkat, Dünyadaki tüm bu işleri bitirdikten sonra artık dış keşiflerde hayatımızı asla riske atmamız gerekmeyecek. Hadi gidelim, şu yerli üç en güçlü ile bağlantıya geçelim. Yerlilerin evrendeki üstlerinin ne gibi olduğunu fark etmelerini sağlayalım!”

 

"Hahaha..."

 

“Hadi yerlilerle adamakıllı oynayalım.”

 

“Haha.”

 

Mürettebat kendilerinden son derece memnundu.

 

Evrenle bağlantıya geçmemiş yerli bir gezegene karşı doğal olarak bir üstünlük duygusuna kapılıyorlardı.Kabul ediyorlardı…. kendilerini medeni kabul ederken diğerleri onlardan önce burada yerli insanlardan başka bir şey değildi.

 

Sou! Sou! Sou!

 

Kabin kapısı açıldı.

 

Kaptan Buluo’nun liderliğinde kaşif grubu, iki bakım mürettebatı dışında hepsi doğrudan aşağı daldı.

 

“Geliyorlar.”

 

Luo Feng yukarı baktı, gökyüzünde yukarıda bir anda yedi insan silüeti belirdi, siyah goril adam veya yakışıklı ve hoş olan olsun veya yeşil tenli olan… yedisi evrenden kaşiflerdi, kesinlikle Dünya insanlarından farklıydılar. Yüzlerinde geniş gülümsemelerle gözleri yerlilere karşı bir üstünlük duygusuyla doluydu.

 

“Üç yerli!”

 

“Acınası yerliler.”

 

Buluo korkuyla dolan üçünün ifadesini inceledi, durum hakkında son derece iyi hissediyordu. Onun bakış açısından bu Dünyalılar tapılasıydı...bu gezegen ona büyük bir servet ve son derece yüksek bir pozisyon getirecekti! Bu yerliler ona her şeylerini vermek üzereydiler.

 

Balkonda Luo Feng, Hong ve Yıldırım Tanrısı bilek tarayıcı ekranlarına baktılar.

 

“Birisi Yıldız Seviye 6, diğeri Yıldız Seviye 2, diğeri Yıldız Seviye 1. Diğer dördü Yıldız Gezgini seviye 9.”

 

3’ü birbirlerine baktı.

 

“Bu büyük bir sıkıntı.” Luo Feng, Hong ve Yıldırım Tanrısının çok berbat bir ifadesi vardı.

 

Bu yedi evren kaşifi gerçekten Luo Feng ve diğerlerine fazla bir şey ifade etmiyordu, ancak, başka bir durumun farkına varmışlardı… Dünya artık güvenli değildi!

 

“Dünyalılar!”

 

Buluo kibarca söyleyerek aşağıyı inceledi, Ark sistemi otomatik olarak Dünya diline tercüme etti, “Şu andan itibaren , evrenden güçlü dövüşçülerin kölelerisiniz, Buluo.” Tercüme ettikten sonra, kasvetli bir ses tüm kalede yankılandı,büyük miktardaki yayanın kalenin dışına çıkarak gökyüzüne baktı.

 

Havada Buluo Nuolan Shan gökyüzünün yükseklerinde durarak hafifçe çenesini kaldırdı, belli ki balkondaki üç yerliye küçümseyerek yukarıdan bakıyordu.

 

Balkonda.

 

Luo Feng ve diğerlerinin kasvetli bir ifadesi vardı.

 

“Muhafızlar.” Luo Feng kayıtsız bir şekilde emretti.

 

Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Boom!

 

Işın ardına ışın hızlı insan silüetleri yaya yolundan uçtu, pencereler ve balkonlardan gökyüzüne yükselen bulanık imgeler ateşlendi, adeta tüm kara ve havayı ok yağmuru kaplıyormuşçasına bir manzaraydı. Bulanık görüntüler gökyüzünü doldurarak bir anda evrenden gelen üstünlük hissine kapılmış kaşiflerin etrafını sarıyordu!