Swallowed Star - SS 374: Usta

---

 

 

 

 

Dünya Asya Kıtası, Çin Yang Zhou şehri.

 

Luo Feng evren gemisini aldı ve sonrasında Batı Gölü Avlusunun alt kısımlarına doğru ilerledi. Akşam olmak üzereydi. Kızıl güneş gökyüzünün batı tarafında aşağıdaki yeşil çimenlik yoldan batmak üzereydi. Çimenlik yolda ise ekstra büyük alaşımlı bir sahne vardı, üzerinde ellerinde bıçaklar olan iki çocuk savaşa tutuşmuşlardı.

 

Gümbür! Gümbür!

 

Hava patladı, hızları tek başına sonik patlamalar oluşturuyordu.

 

“Durun!” Sahnenin yanında kel basit ve nazik kalın dudaklı bir adam gülümsedi, kel kafasında tuhaf bir işaret bile vardı, Budistlerin kafasında bulunan işaretlere benziyordu.

 

İki çocuk durdu.

 

Kel kafalı kalın dudaklı adam hafifçe eğildi, gözleri saf saygıyla doluydu, “Usta.”

 

“Di Fan, sein için zor olmalı.” Luo Feng alçaldı, botlarıyla sahnenin yanına indi.

 

“Babacık!”

 

“Babacık!” Luo Hai ve Luo Ping’in gözleri parlayarak neşeyle bağırarak Luo Feng’e doğru koştu.

 

Luo Feng iki çocuğuna bakarken gülümsedi. İki yıl geçmişti ve iki çocuğu çok daha umut vaat ediyordu. Yeterince uygun yetiştirmeyle Altın Boynuzlu Yaratığın ve Yun Mo Gezegeninin teknikleriyle birlikte çocukları en uygun eğitim ve yetiştirmeyi alıyordu.

 

Şu anda iki çocuğu çoktan ileri düzey savaş tanrısı ile kıyaslanabilir düzeydeydi.

 

Bu seviye dünyada abartılıyor olabilirdi ancak evrende o kadar fazla değildi.

 

6 veya 7 yaşında daha iyi kana sahip çocuklar özel yetiştirme olmadan bile genellikle bu yaşta yıldız gezgini seviyesine ulaşabiliyordu.

 

“İkisinin performansı nasıldı?” Luo Feng gülümseyerek kel kalın dudaklı Di Fan’a baktı.

 

“İki usta sıkı çalışıyor, bıçak işlerinin temelleri çok sağlam.” Di Fan iltifat etti.

 

“Babacık onu duydun.”

 

“Çok sıkı çalışıyoruz.”

 

İki çocuk gururla söyledi.

 

Luo Feng elinde olmadan güldü, “İkiniz gidin oynayın, Di Fan amcayla bir şeyi görüşmem gerekiyor.”

 

“Tamam.”

 

İkisi onaylayarak bakıştılar, gözleri neşeyle dolu bir şekilde kaleye doğru ilerlediler. Onlar için sanal evrene girerek oyunlar oynamak aşırı neşeli vakitlerdi. Onların yaşında onlara benzeyen birçok diğer çocuk vardı.

 

“Di Fan, eğitimin nasıl gidiyor?” Luo Feng gülümseyerek sordu.

 

“Ustanın bana verdiği ruh kesme tekniği tarif edilemez şekilde derin, şimdilik sadece biraz ilerleme kaydedebildim, fakat… hala anlamadığım birçok nokta var.” Di Fan saygıyla söyledi.

 

“Söyle bana.” Luo Feng söyledi.

 

“Lütfen üzerlerine biraz ışık tutun.” Di Fan saygıyla söyledi, “Bu ruh kesmenin birinci seviyesi, ruh okuyuculuk enerjisini bıçakla birleştirmekle alakalı….”

 

Di Fan sordu ve Luo Feng cevapladı.

 

Doğru konuşmak gerekirse Babata cevaplıyordu. Çünkü Ruh Kesme tekniği Yun Mo Gezegeninden son derece güçlü bir teknikti. Bu Yun Mo Gezegeni ustasının tarihsel bir kalıntıdan almayı başardığı bir şeydi. Bu yüzden bunu çalışmak için belirli gereksinimler bulunmuyordu. Ve ruh damgası tekniğinde ilk önce ruhunu aktarması gerekiyordu.

 

Ruh kesme tekniği eğitim tecrübesini Babata tamamen net şekilde hatırlıyordu.

 

Bu yüzden Di Fan her hangi bir problemle karşılaştığında Babata cevaplayabilir ve Luo Feng diğer yarıda iletişim kurabilirdi.

 

“Bu Di Fan….”

 

Luo Feng bitirdikten sonra önündeki Di Fan’a bakarken derin düşüncelere dalarak vurguladı, “Böylesine bir köle aldığım için çok şanslıyım.”

 

Evet!

 

Di Fan Luo Feng’in satın aldığı Evren Seviye 9 bir köleydi!

 

Engin evrende yaşayan mikroçipleri kontrol tekniklere dayanarak biri en fazla Evren Seviye 9 köle kontrol edebilirdi.Bunun nedeni alan lordu seviyesine yarıp geçtiğinde… bir alan lordunun kolaylıkla beynindeki mikro çipi ölmeden kırabilmesiydi.Bu yüzden mümkün olan en yüksek seviye sadece evren seviye 9 idi.

 

Evren Seviye 1 kölenin fiyatı genellikle 10 ila 30 milyon evren doları civarındaydı. 10 yaşam gezegeninin fiyatına denkti.

 

Ve Evren Seviye 4 bir köle 1 ila 3 milyar evren dolarıydı.

 

Evren Seviye 8 köleler 3-10 milyar evren dolarıydı.

 

Evren Seviye 9 bir köle de 3 ila 10 milyar evren doları arasındaydı.

 

Evren seviye 8 ve 9 arasında zar zor fiyat farkının olmasının nedeni…. evren seviye 9 köle almanın riskleri de olmasından kaynaklanıyordu! Evren seviye 9 kölenin Alan Lordu seviyesine yarıp geçmesi son derece zor olmasına rağmen yine de ihtimal dahilindeydi… biri asla evren seviye 9 kölenin ne zaman yarıp geçeceğini bilemezdi.

 

Alan Lordu seviyesine yarıp geçtiğinde yaşayan mikro çipten kontrolü geri kazanırdı!

 

Öfkesiyle onu kontrol eden ustasını öldürmesi yüksek ihtimaldi! Evrende Evren Seviye 9 iken yarıp geçerek ustasını öfkeyle öldürenler çok defa olmuştu. Bu yüzden Evren Seviye 8 ile 9 arasında fazla fiyat farkı bulunmuyordu.

 

Di Fan evren seviye 9 bir köle olarak Evren Seviye 9 seviyesine kadar eğitimini gerçekleştirerek gerçekten ne kadar yetenekli olduğunu göstermişti.

 

Önceden Luo Feng Di Fan’ı köle tacirinden aldığında köle taciri onu uyarmıştı, “Efendim, bu Evren seviye 9 köleler risklerle birlikte gelir, yarıp geçtiğinde kimse onu kontrol edemez. Neden Evren Seviye 8 bir köle almıyorsunuz.1 Seviye aşağı olmasına rağmen çok daha güvenli, Evren Seviye 9’a yükseldiğinde onu satabilirsiniz ve hiç zararınız olmaz!”

 

“Onu satın alacağım!” Luo Feng tereddüt etmemişti bile.

 

Di Fan’ı satın aldıktan sonra Luo Feng Altın Boynuzlu Yaratığını açığa çıkartarak yeni eğitimini yaptığı Köle Ruhunu üzerine mühürleyerek Di Fan’ın ona direnmemesini emretmişti.

 

Bir köle olarak Di Fan doğal olarak direnmeyecekti!

 

İşte bu şekilde…

 

Luo Feng köle ruhu damgasını kullanarak Di Fan’ın ruhuna yerleştirmişti. Çok derin yerlere kadar gitmişti. Bu noktada… Di Fan Luo Feng’in en sadık kölesi olmuştu, çünkü sadakati ruhunun derinliklerinden geliyordu!

 

“Köle ruhu damgasını insanları kontrol etmek için kullanmak ruhunu etkiler, öğretmenin sadece 9 büyük ölümsüz köle kontrol edebiliyordu, bu yüzden, sayı kalite değerini bilmelisin!” Babata Luo Feng’e hatırlattı.

 

“Anlaşıldı.”

 

Luo Feng ruh damgası tekniğini çalıştı, dikkatlice onun hakkında her şeyi okuyarak kullanım etkilerini dikkatlice gözden geçirdi. Tabii ki çok netti… bir köle seçmek konusunda son derece tedbirli ve dikkatli olmalıydı. Bunun nedeni köleyi ruhundan kontrol ediyordu, ruhları arasında bir bağ vardı, usta tamamen köleyi kontrol edebilirdi, fakat köle de ustayı etkileyebilirdi.

 

Di Fan, Luo Feng’in 1. Gerçek kölesiydi!

 

Nuolan Shan ailesinin evren gemisi her an dünyaya varabilirdi. Bu yüzden Luo Feng tekrar besleme kabinine dönmeyerek sabırla Dünya’da onların gelmesini bekledi.

 

......

 

Çin, Yıl 2065 28 Ekim, Güneş sistemi bölgesinde.

 

Aerodinamik balta başlı D3 derece bir evren gemisi adeta ateşlenmiş bir yıldız gibi güneş sistemine doğru ilerliyordu.

 

Geminin kontrol odasında…

 

Siyah cübbesini kuşanmış Bai Kaluo mavi cübbei De Wen ile birlikteydi. Yan yana kontrol panosunun önünde durdular. Dış görüntü simülatörü dışarıdaki güzel güneş sistemini görmelerini sağlıyordu. Etraftaki parlak yıldızlar, dönen gezegenlerin arasında dikkatleri çok küçük ve fark edilemez olan mavi bir gezegende toplanmıştı.

 

“Dünya!” Bai Kaluo soğukça söyledi.

 

“Evet, Dünya, sonunda vardık.” De Wen’in yüzünde bir gülümseme belirdi, Bai Kaluo’ya bakmak için döndü, “Bai Kaluo, öğretmenin ne dediğini hatırlıyorsun, ilk önce dünya insanlarından kaçınarak robot gemisini elde edeceğiz!”

 

“Biliyorum.” Bai Kaluo soğukça cevapladı.

 

De Wen cevabından pek memnun olmasa da gülümseyerek onayladı.

 

……

 

Bu sırada güne sisteminde saçılmış birkaç gök taşının üzerinden birkaçında kurulmuş yapılar bulunuyordu. Aslında tüm güneş sistemi boyunca birçok kurulu gözetim sistemi bulunuyordu. Biri diyebilirdi ki…. tüm güneş sistemi tarif edilemez şekilde güvenliydi. Robot gemisi teknolojisine sahip düzeyde bir gemi gelmediği sürece güneş sisteminden fark edilmeden geçmesi…. imkansızdı!

 

Rastgele yerleştirilmiş gök taşlarından birinin üzerinde.

 

“Du, du, du…..”

 

Sinyal hızlıca sahneyi yakalayarak tüm gezegenin savunma ve gözetleme sisteminin merkezine gönderdi… Luo Feng’in kalesine.

 

Sinyaller her yerden geldi.

 

Bu D3 derece gemi taranmış ve görüntüsü tam net şekilde yakalanmıştı.

 

Dünya, Çin gece vakti, saat 19.00 sularında…

 

Gökyüzü zifiri karanlıktı.

 

Tüm Yang Zhou şehri parlayan ışıklarla ve sayısız toprağın dövüşçüsüyle dolup taşıyordu… Luo Feng’in Batı Gölü avlusu kahkahalarla doluydu.

 

Luo Feng ve ailesi masanın etrafında akşam yemeğini yiyordu.

 

Luo Hong Guo, Gong Xin Lan ve genç kardeşi Luo Hua eşi ve çocuklarıyla birlikte, Luo Feng’in eşi ve 2 çocuğuyla birlikte oradaydı, ayrıca 1. kölesi Di Fan da orada onlarla beraberdi.

 

“Di Fan amca, gerçekten bu öğlen bıçak eğitim yeteneği eğitimimi bir saat yaptım, değil mi.” Küçük Hai bağırdı.

 

“Evet.” Di Fan gülümseyerek onayladı.

 

“Anne bunu duydun.” Küçük Hai kaşlarını hareket ettirerek yanındaki annesi Xu Xin’e baktı.

 

Luo Feng oğlunun hayranlık duyulası davranışına baktığında gülümsemekten kendini alamadı, bir anda kolundaki kuantum bilgisayarı ötmeye başladı, “Di, di, di….”

 

“Hm?” Luo Feng’in ifadesi değişti.

 

Bu uzun zaman önce kurduğu bir alarm sistemiydi. Gezegen gözetim sisteminde bir şey olduğunda onu uyaracaktı.

 

Luo Feng kuantum bilgisayarındaki ekrana baktığında balta başlı aerodinamik uzay gemisinin hızlıca güneş sisteminde uçarken Dünya’ya ilerlediğini gördü.

 

“Geldiler.” Luo Feng’in gözleri parladı.

 

“Baba, Anne, siz yemeğinizi yiyin halletmem gereken bir şey var.” Luo Feng ayağa kalktı.

 

“Yapacak çok şeyin var.” Luo Hong Guo söyledi.

 

Luo Feng gülümseyerek iki çocuğunun başını sıvazlayarak hatununun elini tutarak usulca söyledi, “Xu Xin, bir süre dışarıda olacağım, muhtemelen yarın sabah dönmüş olurum.”

 

“Dikkatli ol.” Xu Xin söyledi.

 

// Hatun mayermiş… Hiç sorgulamadı, aranan hatun adayı bee hahaha

 

Ailesi Luo Feng’in ara sıra halletmesi gereken önemli işler olduğu konusunda çok açıktı. Ve kendini yarım ay kadar kapattığı zamanlar vardı. Bu yüzden onlarla akşam yemeği yemesi nadir bir durumdu. Luo Feng’in bir anda ayrılmasına zaten alışmışlardı, tek mesele… akşam yemeği henüz bitmemişti bu yüzden babası Luo Hong Guo bunu vurgulamıştı.

 

“Di Fan.” Luo Feng ona bir bakış attı.

 

Di Fan da ayağa kalktı.

 

İkisi hızlıca kaleden ayrıldı.

 

Sou! Sou!

 

İkisi gökyüzüne fırlayarak Yang Zhou şehrinin semalarına yükseldi. Siyah disk şeklinde bir evren gemisi bir anda havada Luo Feng ve Di Fan’ın önünde belirdi. Hemen içeri girerek alaşımlı zırhlarını ve kıyafetlerini giydiler…

 

Gümbüür!

 

Evren gemisi hızlandı ve doğrudan atmosfere ilerleyerek Dünya’dan ayrılarak uzaya doğru yol aldı.

 

Savaş!

 

Eğer olacaksa, uzayda olmalıydı. Evren Seviye bir mücadele...küçük bir gezegen için felaket demekti.

 

Çevirmen Notu: Çok hızlı ilerledi diye yakarışlarınızı duyuyorum. Yazar abimiz yazdıysa bildiği vardır sonuna kadar okuyun sonra konuşun derim. Seviyeler arası geçişler çok uzun yıllar alıyor ve her şeyi ayrıntısıyla anlatırsa olay örgüsü tamamen dağılır. Genel olarak macera içerikli olan bir hikayede de bu uygun kaçmayacaktır. Keyifli okumalar.