Swallowed Star - Bölüm 448: 52 Antik İlkel Kaos Levhaları

---

 

 

 

 

“Zaman çok değerli, israf etmeyin.” Siyah cübbeli alıcı balkondan aşağı atlayarak aşağıdaki zemine kondu. 1000 dahi arkasından takip ederken,büyük bir grup çekirge gibi gökyüzünü kaplarken,binanın önündeki geniş patikaya kondular.

 

“Beni takip edin, şehir sahibinin köşküne ilerleyeceğiz.” Siyah cübbeli alıcı söyledi, “Bu şehir sahibinin kaldığı yer ve İlkel kaos şehrinin de çekirdeği.”

 

“Şehir sahibi?”

 

Luo Feng bunu duyduğunda şaşkına dönmüştü. Tüm İlkel evrendeki tek şehir olarak ilkel kaos şehrinin tarihi,birçok evren ülkesinden çok daha eskiye dayanıyordu. Bu antik şehrin sahibinin….Mevkisi ancak hayal edilebilirdi. Böyle bir mevkide olduğundan gücü kesinlikle şu ülke liderlerinden zayıf olmamalıydı.

 

“Gümbür….” İleride uzakta 30 metre uzunluğunda tek boynuzlu,kırmızı pullarla kaplı yaratık yürüdü. Tüm yolun yarıdan fazlasını kaplıyordu ve sırtında mor kısa saçlı bir genç duruyordu. Koyu mavi zırhla birlikte benzer koyu mavi botlar giyiyordu. Sırtında gökyüzüne bakan mor devasa bir bıçak taşıyordu.

 

Siyah cübbeli alıcı saygıyla eğilerek saygısını gösterdi ve 1000 genç devasa yaratığın gidişini izledi.

 

“Yaratık eğitme?”

 

“Eğittiğin yaratığı ilkel kaos şehrine getirebiliyor musun?”

 

Genç grubu elinde olmadan usulca tartışmaya başladı. İleride, siyah cübbeli alıcı gülümsedi, “Önümüzdeki kişi ilkel kaos şehrinin ebedi yerlisi. Ebedi bir yerli olarak evcil yaratığını içeri getirme ayrıcalığına sahip.”

 

“Ebedi yerli?”

 

“Buraya girmek isteyen ölümsüzler için bile bir kontenjan tarif edilemez şekilde pahalı ve değerli olduğunu duymuştum.”

 

Gençlerin hepsi şaşkına dönmüştü, Luo Feng elinde olmadan haykırdı, “Bu nasıl olabilir?”

 

Kendi öğretmeni ölümsüzler arasında bile güçlü bir varlık olarak,ilkel evrene girmek için bir kontenjanı bile karşılayamıyordu. Lakin şu öndeki genç görünümlü adam ebedi bir sakin miydi?

 

“Hiçbir şey imkansız değildir.” Siyah cübbeli alıcı gülümsedi, “Biri yeterince büyük katkı sağladığı veya mutlak bir güç sergilediği sürece, eninde sonunda ittifakın onayını elde ederek biri ebedi bir sakin olabilir.”

 

Luo Feng kafa yordu, ittifak? Doğru, bu ilkel kaos şehrini 5 süper güç bir arada yönetiyordu. İttifak diyerek bu 5’inden bahsettiğini tahmin etti.

 

“Sorabilir miyim, biri nasıl ebedi bir sakin olabilir?” Kalabalığın arasında Manka Prensi Wuka bağırdı.

 

“Gereksinimler son derece sıkıdır.” Siyah cübbeli alıcı gülümsedi, “Bir ölümsüz olduğunuzda, bileceksiniz. Şimdi sormanız boşuna.”

 

Siyah cübbeli alıcı evrenin farklı insan ırklarından oluşan kalabalık gruba rehberlik ederken yol boyunca yürüdü.Gerçekten epey genişti.

 

Luo Feng diğer taraftan yol boyunca balkonlarda meditasyon yapan savaşçıları fark etti, sadece çok azı gözlerini açarak bu gruba bakıyordu. Birçoğu eğitimlerine dalmış vaziyetteydi. Birçoğunun sakalları ve saçları son derece uzundu, neredeyse yüzlerce yıldır tıraş olmamış gibi görünüyorlardı.

 

“Şehir sahibinin köşkü ileride.” Siyah cübbeli alıcı ileriyi işaret etti.

 

Luo Feng baktı.

 

Görkemli bir yapı 300 metre boyunca gökyüzüne yükseliyordu. Uzaktan bile birisi yapının üzerindeki en parlak evren dilinde yazılmış üç sözcüğü seçebiliyordu….”Şehir Sahibi Konağı.”  Sadece bu kelimelere baktığında birisi baştan çıkabilirdi. Birinin tüm odağı elinde olmadan bu kelimelerin arasından girip çıkan evren gemilerine kayıyordu. Bu Luo Feng’i o kadar şaşkına çevirmişti ki başını eğdi ve bir daha bakmadı.

 

“Üç devasa kelime Şehir Sahibi Konağı, sadece hızlıca bakın ve uzun süre bakmayın.” Siyah cübbeli alıcı güldü, “Kendinizi içinde kaybetmenize sebep olabilir. Ölümsüzler bile normalde buna bakmaya cüret etmez.”

 

“Ah?”

 

“O kadar gizemli mi?”

 

Birçok dahi önlerindeki üç kelimeyi merakla bakmadan önce fark etmemişti, bununla birlikte hepsi içine düştü.

 

“Haha…” Siyah cübbeli alıcı elinde olmadan bu sahneye güldü.

 

Normalde mutlak savaşçı gruplarıyla ilgileniyordu. Daha katı ve rahatsız hissediyordu. Lakin bu çöplerle çok daha rahattı.

 

….

 

Hafifçe yakın yerleştirilmiş olmalarına rağmen yürümeye devam ettikleri sürece oldukça uzak olduğunu fark etmişlerdi.

 

Oldukça hızlı yürümelerine rağmen,binanın girişine ulaşmaları yine de birkaç dakika almıştı. Tek bakışta,sık görülen siyah cübbeli alıcıların içeri ve dışarı hareket ettiklerini fark ettiler. Ayrıca ara sıra birkaç ölümsüz ve sektör lordunun yapıya girip çıktığını görüyorlardı.

 

“İlkel kaos şehri ilkel evrendeki tek şehirdir.” siyah cübbeli alıcı gülümsedi, “Bu şehirde, üç hazine bulunur.”

 

Luo Feng’in gözleri ışıldarken şevkle dinliyordu.

 

“Üçünden birincisi, herkesin bildiği gibi burada doğal şekillerde evrendeki kaynak yasası hareketleri görülebiliyor.” Siyah cübbeli alıcı gülümsedi, “İkincisi ise şehir içerisinde şehir sahibinin konağında bulunuyor. Üçüncüsü şehrin dışında yer alıyor.”

 

“Şu  hazineler de nesi?”

 

Bir grup genç sormaktan kendini alamadı.

 

Siyah cübbeli alıcı etrafı işaret etti. “Etraftaki balkonların birçoğunda önceden eğitim yapıldı. Trilyonlarca yıl boyunca birçok savaşçı şehirde kalarak buradan ayrıldı. Eğitimleri sırasında herhangi bir kıvılcım veya fikir;zemine, duvarlara derin düşünceleriyle işlenmiş olabilir veya keşfettikleri kazançlar da buraya işlenmiş olabilir.”

 

Luo Feng onayladı. Gerçekten kaynak yasalarını idrak etmek ilham parıltılarına benziyordu. Biri aniden bir şeyi idrak ediyordu, ve aşağı işliyordu. Sonuçta bir resim binlerce kelimeye değerdi.

 

Bazı kişiler gelişigüzel şekilde kelime dizileri yazmalarına rağmen birkaç seneden sonra bu birkaç kelimeye bakmak kolaylıkla önceki zamanın hatırasını sarsabilirdi. Ve komik şekilde eğer biri bilgisayara yazsaydı birkaç sene sonra ona bakmasının belki de ona hiçbir yardımı dokunmayabiliyordu.

 

Kişisel olarak yazıp çizmek çok iyi bir idrak etme tekniğiydi.

 

“İlkel kaos şehri, bu tür bir gelenek sayısız senedir burada süregelir.” Siyah cübbeli genç haykırdı, “Kayıtların hepsi gelişigüzel şekilde arkalarında bırakıldıklarından hiçbir kuralları yok. Birçoğu tuhaf çizikler ve parçalar...Bu nedenle bunların hepsi ancak şöyle böyle yardım edebilir.”

 

“Ancak!”

 

“Trilyonlarca yıl sonra sayısız ilham parıltısı ve kayıt arkasında güçlü ve sistematik eğitim destekleri bıraktı.” Siyah cübbeli alıcı vurguladı, “İlkel kaos şehrimizde en değerli 52 ilkel kaos levhası bulunuyor. Her levha kaydı büyük miktarda gizemli resimler v.b..Bu 52 levha eğitimin 52 yolundan oluşuyor.Bunlar doğrudan en üste doğru gidiyor! Eğer birisi bir levhayı bile tamamen kavrayabilirse, o halde anında evrende mutlak bir varlık olabilir. Kendi evren ülkenizi açmak bile basit olacaktır.”

 

Luo Feng elinde olmadan nefesini tuttu, yanında Vahşi Rong Jun, Manka genci, kalan diğer adam ve hatunların hepsi heyecanlanmıştı.

 

52 ilkel kaos levhasına zirve yollar işlenmişti. Sadece bir levhayı idrak ettiğinde birisi evren ülkesi açabiliyor muydu?

 

“Bu 52 ilkel kaos levhası şehrin içerisinde yerleştirilmiş ikinci hazine.” Siyah cübbeli alıcı gülümsedi, “Üçüncü hazine ise…. Şehrin dışarısında. Girişinde bir taş anıtla birlikte ayrıntılı detayları mevcut, hepiniz gidip kendiniz bakabilirsiniz.”

 

Grup beklentiyle dolarak son derece heyecanlanmıştı.

 

Birinci ve ikinci hazinenin ikisinin de herkese devasa faydaları vardı, bu üçüncü hazine daha azı olamazdı.

 

“52 ilkel kaos levhası.” Siyah cübbeli alıcı söyledi, “İlkel kaos şehrine eğitim için gelen herkesin onlara bakmak için bir şansı var. Her seferinde toplamda 7 gününüz var!”

 

“7 gün?”

 

Grup baktı.

 

O kadar kısa mıydı?

 

“İlkel kaos levhaları insanlığın hazineleridir. Hepsi herhangi bir teknik kılavuzdan daha nettir ve zirve güce ulaşan patikalar misalidirler. Sadece 7 günlük gözlemleme sizin gibiler için yeterli olacaktır.” Siyah cübbeli alıcı derhal kapının girişine doğru yürüdü, “Girin, levhanızı almaya hazır olun.”

 

Konak devasa bir saraydı. Yaşam bölgesindeki normal balkonlar bile 100 metre uzunluk ve genişlikteydi. Biri konağın ne kadar büyük olduğunu ancak hayal edebilirdi.

 

“Herkes çalışmak ve bakmak için sadece tek bir levha alabilir.” Siyah cübbeli alıcı gruba rehberlik ederek mistik bir patikaya girdi.

 

Patikanın iki duvarı vardı, üzerlerinde birçok devasa resim kazınmıştı.

 

Luo Feng tek bir bakış attı ve hemen 52 resim olduğunu anladı.

 

“Duvarlara asılı olan 52 taş silme kopyalar. Her resim ilkel kaos levhalarını tasvir etmektedir. İlk önce hepsine bir bakacaksınız. Asıl levhaların enerji birleşimlerini içermeseler bile asıl enerji ipliklerini hissetmenizi sağlayacak. Sadece 52 resme bir bakın…Ve sonra hangi levhaya çalışacağınıza karar verin.” Siyah cübbeli alıcı konuştu.

 

Genç grup patika boyunca yürüdü ve duvarlara asılı 52 resim karşısında sersemledi. Sadece bu resimlere bakarak tabletleri seçmek durumundaydılar.

 

Her resim özellikle 10 m uzunluk ve genişlikteydi. Ve yanlarında isimleri mevcuttu.

 

“Size yarım saat kadar vereceğim.” Siyah cübbeli alıcı patikanın kenarında bekledi.

 

Luo Feng ve grup etrafa bakınmaya başladı.

 

Luo Feng başlamak için rastgele birini ele aldı, ilk baktığı göklere kadar ulaşan antik bir ağaçtı. Yaprakları çoktan sararmış ve sayısız yaprak düşüyordu. Havada süzülen yaprakların bulunduğu resim Luo Feng’in zihinsel hesaplamasına göre kesinlikle orada 10,000’in üzerine yaprak olduğuna karar verdi.

 

Resimde sarı yapraklar birbiri ardınca düşüyordu.

 

Ağacın üzerinde hala birkaç yaprak bulunuyordu, zemin ise tamamen onlarla kaplanmıştı.

 

Ona baktığında…. Luo Feng havada süzülen yaprakların birbiri ardınca düşen askerler gibi, tüm bir orduyu oluşturuyormuş gibi hissetti. Bu tarif edilemez karmaşık düzende her 100’ü karmaşık küçük bir grup oluşturarak bir ekstra yaprağa ekleniyordu, bu 1001 anında büyülü ve mistik bir düzen oluşturuyordu.

 

“Bir dakika doldu!” Babata’nın sesi zihninde yankılandı ve uyandı, “Luo Feng tüm resimlere bakmak için sadece yarım saatin var, bir resme 1 dakika bile harcayamazsın.”

 

“Anlaşıldı.” Luo Feng uyandı ve resmin ismine baktı… Mu Zu ilkel kaos levhası.

 

Bu Luo Feng’in kaşlarını çatmasına neden oldu, “Mu Zu? Mu Zu gezegeniyle alakalı mı?”

 

Fazla düşünemezdi. Sonuçta gidilecek 52 resim vardı. Luo Feng hızlıca kalanına bakmaya gitti. Yarım saat içerisinde kendisine en çok uyanı bulmak zorundaydı. Ve yalnızca en uygun olan ile en yüksek verimde eğitimini sürdürebilirdi. Mu Zu levhası konusunda ise ona baktığında o, Luo Feng’e bazı baş ağrıları vermişti.

 

101 yaprak, 100 yaprak formasyonu ile kıyaslandığında yüz kat daha büyülü ve mistik idi.

 

Burada 10,000 yaprağın üzerinde bulunuyordu, ne kadar fazla değişiyor ve dönüşüyorlardı, bu hayal etmesi imkansız bir durumdu.

 

Resim ardına resim..Tamamen sessizlik.

 

1000 dahi aç kurtlar gibiydi. Gözleri tümüyle parlarken birçok resme bakıyorlardı. Önceden hepsi sadece resimlere bakarak levha seçme konusuna inanmıyorlardı. Lakin yine de tamamen içlerine dalmışlardı. Şans eseri herkes onlara hatırlatacak kendi Ark sistemine sahipti. Aksi halde tek bir resme bakarken yarım saatlerini harcayabilirlerdi.

 

“Hm?” Luo Feng önündeki büyük bir resme baktı.

 

Üzerinde birçok kesik izi görülüyordu. Her işaret farklı bir his veriyordu, tüm resimde toplamda 10,081 kesik bulunuyordu. Resmin ismi ‘Yaralı Kalp’ kaos levhasıydı.

 

“Pekala, yarım saatiniz doldu. Seçtiğiniz levhaları söyleyin, onları kaydedeceğim.” Siyah cübbeli alıcı bağırdı.