Swallowed Star - Bölüm 488: Fantezi Okyanusu

---

 

 Çevirmen: I Eat Novels  Düzenleyici: Asile 

 

 

Fantezi okyanusunun en derin noktalarında 21’inci adada altın zırhlı siyah pullu yaşlı bir adam oturuyordu. O fantezi okyanusunun yöneticisiydi.

 

“Hm?” Tüm suratı pullarla kaplı yaşlı adam gözlerini açarak uzaklara baktı. Baş döndüren bakışıyla söyledi, “Evren Seviye 9 bir çöp Yedinci adayı bu kadar kolay mı geçiyor? Birçok Sektör Lordu bile bu adayı geçemiyor, yine de o bu kadar kolay şekilde geçiyor.”

 

Detaylarına bakarak. “Hm. Luo Feng. Gerçek Yan imparatorun öğrencisi?”

 

“Gerçek Yan öğrenci eğitmekte iyi. Lakin irade ve bilinç öğretilemez. Hadi bakalım bu çöp ne kadar ada geçebilecek. Eğer dokuzuncu adayı geçerse bu etkileyici olur. Sektör Lordu seviyesinin zirvesindeki birçok kişi bile bunu başaramıyor.” Siyah pullu yaşlı adam gülümsedi. Boşluğa baktı ve Luo Feng’in fantezi okyanusunda ilerleyişini izledi.

 

Bir süre sonra…

 

“8’inci adayı geçti?” Siyah pullu yaşlı adamın gözleri şaşkınlıkla doldu.Bir hışırtıyla ayağa kalktı, “Gerçekten sekizinciyi geçti mi?”

 

Fantezi adasının 21 adasını geçmek aslında göksel köprünün 21 seviyesine geçmeye çok benzerdi.

 

Lakin….

 

Bilinç ve irade içerideydi, eğitimi zordu. Öğrenci seviye bir çöp irade gücüyle bir Sektör Lordundan zayıf olmayabilirdi! Tabii ki, bilincin gücü çok daha zayıf olabilirdi, diğer yandan irade gücünü tek başına ölçmek zordu! Lakin fantezi okyanusu ikisini de test edebiliyordu.

 

“Zihin gücü kesinlikle sektör lordu zirvesiyle kıyaslanamaz.” Siyah pullu adamın gözleri şaşkınlıkla dolarken kasvetle söyledi, “Fantezi adasında olmak onun için son derece yorucu olmalı, fakat belli ki iradesi bunu biraz telafi ediyor.”

 

“İrade gücü sağlam!”

 

“Kararlılığı ve irade gücü sarsılmaz! Aslında sektör lordu seviyesinden bile daha güçlüler!”

 

“Dokuzuncu ada!” Siyah pullu yaşlı adamın gözleri gerildi. “9’uncu ada bir sektör lordunun sınırı olarak bilinir. Çok az sektör lordu burayı geçebilir. Bu Luo Feng… evren seviye 9 bir çöp….. nasıl bunu geçebilir ki. İmkansız.”

 

9’uncu ada, kayalık dağ ve kumların hepsi bembeyazdı.

 

Ağaçlar ve bitkiler adanın her yanına saçılmışlardı. Luo Feng adanın 300-400 metre yüksekliğindeki dağının zirvesinde durdu. Vücudu dümdüz, gözleri soğuk, bakışları bıçak gibiydi, hiçbir endişe veya tereddüt izi görünmüyordu. Birkaç saniye içerisinde illüzyon ve baskı Luo Feng’i tamamen kaplamaya başladı!

 

“Gümbür!”

 

Luo Feng büyük bir dağın zihnini parçaladığını hissediyordu. Bu saf şekilde bilincin gücüydü. Birçok zirve sektör lordunun bile zihinleri derhal darbe alarak sersemlerdi. Bu bulanık durumda biri istemeden illüzyona düşer ve kaybederdi.

 

Tıpkı Dünya’dan bazı güçlü irade sahibi kişilerin dünyada mülklerini veya canlarından vaz geçmemesi gibiydi. Diğer yandan birkaç yumruk, tekmeyle düştükleri yorgun durumda sonunda kağıdı imzalayıp boyun eğip eğmediklerini bile fark etmiyorlardı.

 

Bir teoride…

 

Birinci ağır hasar bilinceydi! Biri bulanık duruma geçtiğinde illüzyon açığa çıkıyordu!

 

“Gümbür….” Neredeyse bir dağın zihnine çöküşü gibi hissediyordu. Luo Feng derhal titremeyi hissetti. Önündeki zeminin yarılmaya başladığını gördü, başı dönmeye başlamıştı.

 

“Bıçak gibi bir kalp!”

 

“Toplan!”

 

Zihni bir gürleme bıraktı. Zihin durumu dağılmaya yakınken bir anda toparlandı ve zihni tekrar netleşti.

 

İrade gücü generaldi!

 

Bilinç askeriydi!

 

Birinin bilinç kuvveti birinin ruhsal gücünü, zihinsel gücünü ve böyle devam eden unsurları içeriyordu. Birinin gücü arttıkça doğal olarak bunlar da artıyordu. Örneğin bir sektör lordu ruhunun baskısını yaydığında kolaylıkla bir yıldız gezgini veya yıldız seviyeyi öldürebilirdi. İrade  gücü normal olsa bile bastırılamaz gücü çok fazlaydı.

 

Luo Feng’in zihin gücü altın boynuzlu yaratık alan lordu seviye 6 düzeyindeydi!

 

Altın boynuzlu yaratık aynı seviye insanlardan çok daha güçlüydü. Alan Lordu seviye 9 veya sektör lordu seviye 1 insanla kıyaslanabilirdi!

 

Luo Feng’in zihin gücü çoktan alan lordu seviyesinin zirvesine ulaşmıştı.

 

Şu anda zirve sektör lordu düzeyinde bir baskıya maruz kalıyordu. Şansına iradesi inanılmaz sağlamdı. Güçlü bir general ile bilincinin ayakları yerine basıyordu. Saldırıya dayanabilir ve yıkılmayabilirdi! Eğer zihin seviyesi evren seviye olsaydı anında parçalara ayrılırdı.

 

Eğer asker fazla zayıfsa general ne kadar güçlü olursa olsun yine işe yaramazdı.

 

Asker fazla zayıf olmadığından ve general aşırı güçlü olduğundan hala bir şansı vardı!

 

“Luo Feng, Küçük Hai Ganwu Dojosundan biriyle dövüştü ve muhafızları tarafından öldürüldü!” Sahne değişti ve Luo Feng’in zihni vurulurken illüzyona düştü. Xu Xin’in endişeyle dolu bağıran ifadesi görülüyordu, bu illüzyon hatıralarına bile işleyerek onlarla birleşiyordu.

 

“Ne, Küçük Hai…” Luo Feng şaşkına dönmüştü.

 

Ayna kadar soğuk bir kalp, üzerine birkaç toz tanesi konsa bile ayna yine açıkça yansıtırdı. Luo Feng illüzyon tarafından etkilendiğinin kararsızlığını hissetti.

 

“İllüzyon sonuçta sadece bir illüzyondur, kırıl!” Luo Feng’in zihni sağlamlaştı ve derhal engeli parçalayarak gökleri parçaladı. Diğer yandan bu illüzyon dünyasının sadece hafifçe titremesine neden oldu. Hafifçe titreme Luo Feng’in soğukça gülümsemesine neden oldu. Zihni bir bıçak gibiydi, şimşek kadar hızlıydı, on milyonlarca bıçak üretti!

 

Gümbür… bir anda illüzyon dünyasında kararsız yarıklar oluştu. Sonrasında etrafı parçalanarak 9’uncu adanın manzarası bir kere daha gözler önüne serildi. Uzakta bulanık bir beyazlık belirdi, onuncu ada.

 

“Onuncu ada.” Luo Feng bir anda oraya uçtu.

 

// Dünya insanlarının asıl zayıf yanı korkuları değil, onları cezbeden şeylerdir. Benim fikrimce güzel görünen illüzyonların daha fazla etkisi olur hahaha

 

……

 

Fantezi okyanusunun en derinlerinde bulunan siyah pullu yaşlı adamın gözlerine şaşkınlık hakimdi, “Ne güçlü bir bilinç ve korkutucu bir irade gücü. Böylesine bir irade gücü görmeyeli çok uzun zaman olmuştu Böylesine bir iradeyle yaşam süresinin sonuna ulaşmaz veya düşmezse mutlak bir savaşçı olacaktır.”

 

Aslında fantezi okyanusuna girmek ve ilerleyebilmek birinin yeteneklerinin son derece yüksek olduğunu temsil ediyordu.

 

Yüksek yetenekler ve olağanüstü yetiştirmeyle kıyaslanamaz irade gücüne sahip mutlak bir savaşçının yalnızca iki yolu vardı. Sonunda düşmek veya mutlak bir savaşçı olmak!

 

“Geçmişte Bolan düşmeden önce sadece yedinci adaya kadar gelebilmişti, ve Rong Jun altıncı adada düşmüştü. Bu ikisi zaten korkutucu irade gücüne sahipler. Fakat şu Luo Feng…” Siyah pullu yaşlı adam öksürerek boğazını temizledi. “Bu seviyede korkutucu bir irade gücünün tehlikeli ölüm kalım durumlarında çok yardımı olacaktır. Hayatta kalma şansı olduğu sürece, imkansız bir durumla karşılaşmadığı sürece kesinlikle mutlak bir savaşçı olacaktır!”

 

“Bu haberler konusunda derhal üst kademeleri bilgilendirmeliyim.” Siyah pullu yaşlı adamın ifadesi ciddiydi.

 

Daha değerli biri varsa Sanal Evren Şirketi onlara daha fazla dikkat ederdi.

 

Göksel Köprü, Fantezi Okyanusu ve ölümsüz sunağı en olağanüstü dahileri seçmek için oluşturulmuştu! Ölümsüz sunağı üçü içerisinde en az vurgulanandı, ana nedeni neredeyse zirve sektör lordlarının hepsi bedenlerinde mükemmel kontrole sahip olabilmesiydi. Göksel köprü veya fantezi okyanusunda ise… çoğu ölümsüz ve hatta evren ülkesi liderleri bile bunlara hala katılıyordu.

 

Bu nedenle göksel köprü ve fantezi okyanusu daha fazla öne çıkıyordu!

 

…..

 

Onuncu ada….

 

Luo Feng’in bakışları odaklandı ve zihni yoğunlaştı, bir ayna ve bıçak misali inanılmaz sağlamlardı.

 

Onuncu adanın illüzyonu korkutucu miktarda bir baskı içeriyordu.

 

“Gümbür!”

 

Adeta gökyüzü üzerine yıkılırcasına baskı zihnine doğru vurdu. Bir anda Luo Feng’in zihni parçalandı.

 

Onuncu adada başarısız olmuştu!

 

Birinin irade gücü ne kadar güçlü olursa olsun normal bir ölümsüzün zihninin gücüne karşı ezilerek hiç edilen bir karıncadan farkı olmuyordu!

 

Mükemmel bir general 10,000 askerin hareketini kontrol edebilirdi. Biraz stratejiyle bu askerler birinin kol uzvu gibi kontrol edilebilir sonunda düşman generali ve kendini koruyan milyonluk güçlü orduyu öldürebilirdi.

 

Lakin düşman yüz milyonun üzerinde askere sahipse, yeri göğü kaplayan sınırsız bir okyanus misaliyse… aynı general ne kadar olağanüstü olursa olsun yine de şüphesiz ölürdü.

 

……

 

Fantezi adası çekirdek ada 21’de….

 

Siyah pullu yaşlı adam ciddiyetle bir mektup yazarak Luo Feng’in ağır ölçüde iradesinin korkutucu derecede güçlü olduğu haberlerini ilerlemesini vurgulayarak gönderdi.

 

“Hu!” Siyah pullu yaşlı adam gönderdikten sonra sonunda rahatlayabildi.

 

“Eski kuralları takiben, Gerçek Yan İmparatoru ve Yeşim İmparatoru bilgilendireceğim.” Siyah pullu adam raporun daha basit bir versiyonunu yazarak bu ikisine gönderdi.

 

Kurallara göre Luo Feng nihayetinde 9 bıçak kralının altlarından biri olacaktı.

 

Bu nedenle gelişimi sürekli olarak kaydedilmeli ve 9 bıçak kralının altında böylesine işlerle görevlendirilen Yeşim İmparatora gönderilmeliydi.

 

Ve Gerçek Yan İmparator Luo Feng’in öğretmeniydi. Özellikle siyah pullu yaşlı adamdan Luo Feng’in ilerleme sürecini göndermesini istemişti.

 

Siyah pullu adam uzaktaki boşluğa bakarak usulca söyledi, “Zor durumlara, sıkıntılara, zorluklara, büyük düşmanlara ve devam edip giden birçok mevzuya karşı bile birinin irade gücü bu kadar korkutucu olamaz!  Ve nefret büyüdükçe, birinin irade gücü kuvvetli olsa bile kolaylıkla illüzyonlara kurban gidebilirler.”

 

“Böylesin korkutucu sağlamlıkta bir irade gücü yalnızca özel durumlarda üretilebilir.” Siyah pullu yaşlı adam haykırdı.

 

Gerçekten!

 

Luo Feng bu adıma ulaşana kadar gerçekten özel durumlardan geçmişti.

 

Birinci nedeni gençliğinden beri savaşçı olarak davranması ve ölüm kalım savaşlarında sık sık bulunmasıydı.

 

İkinci nedeni yutan yaratık olayınca canını kurban etmiş olmasıydı. Diğer yandan ele geçirmesi başarılıydı.  Böylesine bir yeniden doğuş irade gücünü muazzam ölçüde değiştirmişti.

 

Üçüncü sebebi altın boynuzlu yaratığın kanı ve ruh katkısıyla Luo Feng’in son derece soğuk olmasıydı.

 

Hong ve Yıldırım Tanrısının binlerce yıllık Çin kültürü bilgisi rehberliğiyle birlikte miras kalan atalarının zihin durumu eğitimleri, ayna gibi mükemmel bir zihinsel duruma hakim olmasını sağlamıştı.

 

Luo Feng her zaman zihinsel durum eğitiminin öneminin bilincindeydi.

 

Yi Ke’nin ölüm mektubuna 30 senelik çalışması da eklendiğinde tüm bunlar Luo Feng’in zihinsel durumunun yine başka bir seviyeye çıkmasını sağlamıştı. Sonunda bıçak gibi bir kalp düzeyine ulaşmıştı.

 

Bıçak ve ayna misali bir kalp!

 

Yerinden sarsılmaz bir irade gücü oluşturmak!

 

Luo Feng fantezi okyanusu bekçisinin onun hakkındaki haberleri Sanal Evren Şirketinin üst kademelerine gönderdiği konusunda çok açıktı. Mutlak Başlangıç bölgesindeki kendi villasının çalışma odasına geri döndü.

 

“Fantezi adası ve göksel köprü, çoktan bu ikisinde sınırlarıma ulaştım. Kısa süre içerisinde hiçbir ilerleme kaydedemeyeceğim.” Luo Feng masasına oturdu ve bilgisayarının ekranına baktı. “O halde şimdi, kendimi eğitmek için bir görev seçmenin zamanı geldi.”