Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

Xiao Ning'er kısık bir ses tonuyla Nie Li'ye "Nie Li buraya gelirken yanıma fazladan İlahi İşaret Damlası aldım. Gitmeden önce sana veririm." dedi. Sahip olduğu iyi yetenekten dolayı, İlahi İşaret Tarikatı Xiao Ning'er'e istediği kadar İlahi İşaret Damlası verme kararı almıştı. Her ne kadar gelişimi için çok fazla miktarda İlahi İşaret Damlası tüketse de elinde hala tüketemediği bayağı bir İlahi İşaret Damlası bulunuyordu.

"Tamamdır." dedi Nie Li kafasını onaylama anlamında sallarken bir yandan da gülümsüyordu. Xiao Ning'er tarikatına geri döndüğü zaman İlahi İşaret Damlası elde etmekte çok zorlanmayacaktı. Nie Li, Ning'er tarikata dönmeden önce ona bir çok hediye vermeyi düşünüyordu. Tarikata geri döndüğü zaman büyük ihtimalle Ning'er'in İlahi İşaret Damlasına daha fazla ihtiyacı kalmayacaktı.

Açık arttırma devam ediyordu. İlahi İşaret Damlalarından sonra bir kaç tane daha Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu, Seviye Bir ve Seviye İki eserler ve gelişim yolunda karşılaşılan bir kaç sakatlığı giderici iksir satılmıştı.

Açık arttırma baya çekişmeli geçiyordu. Sonuçta burada satılan ürünler oldukça nadir karşılaşılan ürünlerdi. Öğrencilerin şaşırmış bakışları altında Gu Bei sürekli açık arttırmaya katılıp ürünleri bir bir almaya devam ediyordu. Toplamda altmış bine yakın Ruhani Taş harcamıştı.

Nie Li, gelişimi için elinde yeterince Ruhani Taş olduğu için birazını daha kullanışlı olan ürünleri almak için harcamaya karar vermişti.

Ruh Bölgesinde bulunan Asma gelişimini oldukça yavaşlatıyordu. Şu anda Ning'er çoktan Beş Kader olmayı başarmıştı. Kendisi ise daha yeni Bir Kader olabilmişti. Fakat Nie Li'nin gücü aynı seviyede olan diğer gelişimcilere oranla bir kaç kat daha fazlaydı. Belki daha da fazlaydı...

Ruh Bölgesinde bulunan Asmadan dolayı Nie Li'nin gelişim için ihtiyaç duyduğu kaynakların miktarı çok fazlaydı. Sıradan bir gelişimcinin gelişim seviyesi bir kaç düzine Ruhani Taş özümsedikten sonra gözle görünür bir şekilde artardı. Nie Li'nin bu gelişimi gösterebilmesi için yüzlerce belki binlerce Ruhani Taşa ihtiyacı vardı. Fakat tüm bunlara rağmen Nie Li, Ruh Bölgesindeki Asmanın tam formuna kavuştuğu zaman olağanüstü bir şeye dönüşeceğini düşünüyordu.

Örnek verecek olursak Gu Bei'nin az önce aldığı otuz şişe İlahi İşaret Damlası sıradan gelişimciler için çok uzun bir süre yeterdi. Fakat bu şişeler Nie Li'ye bir kaç gün bile yetmeyebilirdi.

Bu Nie Li'nin çözebileceği bir problem değildi. Bundan dolayı çok fazla gelişim kaynağı bulması gerekiyordu.

Gu Bei, dur durak bilmeden açık arttırmadan ürün almaya devam ettikçe Ye Xuan ve Murong Yu'nun başına ağrılar girmeye başlamıştı. Gu Bei'ye kıyasla kendilerinin fakir olduklarını kabul etmişlerdi artık. Normalde Ye Xuan, servetinin oldukça iyi olduğunu düşünüyordu fakat bugün Gu Bei'yi gördüğü zaman hiçbir şeye sahip olmadığını düşünmeye başlamıştı.

Murong Yu, Gu Bei her ürün alışında ondan biraz daha fazla nefret etmeye başlıyordu. Dişlerini sıkmaktan çenesi ağrımaya başlamıştı. Murong Yu bir ürünü almak istediği zaman Gu Bei hiç beklemeden onun verdiği teklifin üzerinde bir teklif veriyordu. Murong Yu elde etmiş olduğu Ruhani Taşların hepsini İğrenç Harabeler’de kazanmıştı. Oturduğu yerden kazanmamıştı. Murong Yu artık o kadar çıldırmıştı ki Gu Bei'nin suratına bir yumruk atmamak için kendisini çok zor tutuyordu.

'Madem bana kolay kolay bir şey aldırmayacaksın, bende seni istediklerini sana kolay kolay aldırmayacağım.' Murong Yu, Gu Bei'nin almak istediği ürünlerin fiyatını ara sıra arttırmaya başladı. Bu yaptığının çok fazla etkisi olmasa da Gu Bei normalinden çok az da olsa daha fazla para harcayınca Murong Yu tatmin oluyordu.

Li Xingyun olan biteni anlamış gibiydi. Gu Bei her ne kadar Gu Klanı ana soyundan gelse de bu kadar servete asla sahip olamazdı. Fakat Gu Bei ile Nie Li'nin arasının çok iyi olduğunu düşünce, Gu Bei aldığı tüm bu ürünleri gerçekte Nie Li için alıyor olmalıydı. Sonuçta Nie Li satmış olduğu Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip sıradan şeytan ruhlarından oldukça iyi para kaldırmış olmalıydı.

Açık arttırmada şu anda satılan ürün Seviye Üç eser olan Ametist Ağır Yelekti. Gu Bei bu ürünü görünce biraz heyecanlanmış gibiydi. Açık arttırmada satılan ürünlerin yüzde onunu Gu Bei almıştı.

Murong Yu, bu ürünü Gu Bei'nin almak üzere olduğunu fark ettiği zaman kaşlarını çattı ve "On iki bin Ruhani Taş!" dedi.

Amacı Gu Bei'ye daha fazla para harcatmaktı. Sonuçta ilk Gu Bei onunla uğraşmaya başlamıştı. Kendisi sadece karşılık veriyordu.

Gu Bei sinirlenmiş bir şekilde Murong Yu'ya baktı ve "On üç bin Ruhani Taş!" dedi.

"On dört bin Ruhani Taş!" dedi Murong Yu. Murong Yu şu anda kadar Gu Bei'nin istediği bir kaç ürünün fiyatını arttırmıştı. Her seferinde fiyatı ne kadar artırırsa arttırsın Gu Bei en sonunda ürünü almıştı.

Gu Bei zengin olmasının yanında bir de salaktı. Eğer hoşlandığı bir şey satışa çıkarsa ne kadar olursa olsun ürünü hiç tereddüt etmeden alıyordu.

Ametist Ağır Yeleği en fazla on bin Ruhani Taş ederdi.

Öğrenciler Gu Bei'nin bu ürünü bu denli pahalıya alacağını düşündüklerinden küçümseyici bir şekilde Gu Bei'ye bakarak gülümsüyorlardı.

Murong Yu, Gu Bei'nin fiyatı bir kere daha arttırması izlemek için ona bakmaya başladı fakat Gu Bei hiçte fiyatı arttıracak gibi durmuyordu. Duygusuz bir şekilde etrafa bakıp esnemeye başladı. Murong Yu, Gu Bei'nin bu halini gördüğü zaman kötü bir şeylerin olacağını hissetmeye başladı.

"Madem bu yeleği bu kadar fazla istiyorsun al senin olsun. Ben, Efendi Bei, cömert bir adamımdır. Seninle bu yelek için çekişmekten çekiliyorum." dedi Gu Bei. Biraz önceki ürünlerde Gu Bei, Murong Yu'nun tekliflerini bilerek arttırmıştı. Verdiği teklifleri baz alarak Gu Bei, Murong Yu'nun ne kadar serveti olduğunu hesaplamaya çalışıyordu. Onun serveti on dört on beş bin Ruhani Taş civarındaydı.

Ametist Ağır Yelek, her ne kadar Seviye Üç bir Eser olsa da ağır olmasından dolayı çok fazla tercih edilmiyordu. Bundan dolayı onun fiyatı on bin Ruhani Taş civarındaydı. Gu Bei'nin bu ürünü çok istiyormuş gibi davranmasının tek sebebi Murong Yu'yu tuzağa düşürmekti.

Normalde çevredeki öğrenciler Murong Yu ile Gu Bei'nin arasında geçen bir çekişmeyi oldukça eğlenceli ifadelerle izliyorlardı. Gu Bei'nin aylak, serseri karakteriyle istediği her ürünü fiyat fark etmeksizin alması onları eğlendiriyordu. Fakat Gu Bei bir anda fiyatı arttırmaktan vazgeçmişti.

Öğrenciler olan biteni anlamışlardı.

Gu Bei, Murong Yu'yu kandırmıştı.

Gu Bei'nin daha önce aldığı bütün ürünlerin toplam fiyatı çok fazla tutsa da aldığı her ürünü kabul edilebilir bir fiyata almıştı. Sadece bu Ametist Ağır Yelek farklı olacaktı. Fakat Gu Bei bir anda Murong Yu'nun vermiş olduğu miktarı daha fazla arttırmaktan vazgeçmişti.

Murong Yu bunun olacağını nasıl fark etmemişti ki? Boncuk boncuk terlemeye başlamıştı.

Murong Yu, Gu Bei'nin zengin bir salak olduğunu düşünüyordu. Fakat şu anda kim salaktı kim salak değildi belli olmuştu. Murong Yu, kazdığı çukura düşmüştü.

Ametist Ağır Yelek her ne kadar Seviye Üç Eser olsa da çok fazla kullanışlı değildi. Üstüne bir de Murong Yu'nun hali hazırda bir seti de vardı. Onun için Ametist Ağır Yelek kullanışsız bir Eserdi. Üstüne bir de eğer bu yelek kendisine kalırsa şu ana kadar biriktirdiği bütün Ruhani Taşları da kaybetmiş olacaktı.

"Fiyatı yükseltmekten mi korktun yoksa?" dedi Murong Yu. Gu Bei'yi kışkırtmaya çalışıyordu.

Gu Bei elini ileri geri sallayarak "Bu Ametist Ağır Yeleğin fiyatı on bin Ruhani Taşı geçmez. Sadece salaklar onu bu kadar pahalıya almak ister." dedi.

"Sen..." Murong Yu, Gu Bei tarafından tuzağa düşürüldüğünü fark etmişti. Kandırılmak Murong Yu için çok önemli değildi, onun asıl endişesi bu kadar öğrencinin gözünde salak durumuna düşmekti. Murong Yu'nun gözlerinden alevler çıkmak üzereydi.

Nie Li bu durum karşısında kahkaha atmamak için kendisi zor tutuyordu. Gu Bei insanların gözünde aylak bir serseriden başka bir şey değildi. Gu Bei'de bu görünüşü kullanarak Murong Yu'yu kandırmıştı.

Gu Lan artık tamamen iyileşmişti. Bundan dolayı Gu Bei, aile içerisinde oldukça iyi bir konuma ulaşabilmek için kendisini göstermeye karar vermişti. Ama henüz aile dışarısında kendisini göstermemişti. Bundan dolayı Murong Yu'yu kandırması bu kadar kolay olmuştu.

Gu Bei veya Gu Lan Patrik olmak için çabalamaya karar vermişlerdi. Gu Bei Gu Heng'in hiçbir şey yapmadan Patrik olmasını istemiyordu.

Nie Li'nin tedavisi sağ olsun Gu Lan artık sakat değildi. Fakat hala kendisini gizliyordu. Üstüne bir de Gu Bei artık Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu bir şeytan ruhuyla da birleşmişti. Gu Bei şu anda Patrik olmak için gerekli bütün koşulları sağlıyordu. Bundan dolayı artık kendisini göstermeye karar vermişti.

Açık arttırmanın kuralları gereği Murong Yu bu ürünü almak zorundaydı. Ama içinden Gu Bei'ye bu yaptıklarını ödeteceğine dair yemin etmişti.

Ne kadar öfkeli olursa olsun aldığı yelek on dört bin Ruhani Taştı! Yeleği daha sonra satsa bile dört binlik bir zararı olacaktı. Bu zarar Murong Yu'yu kudurtacak kadar fazlaydı.

Ye Xuan kısık bir ses tonuyla "Kardeş Murong, Bu yeleği bu kadar pahalıya almak biraz pervasızca değil mi?" dedi.

"Sadece on dört bin Ruhani Taş harcadım. Çok fazla dert etmene gerek yok." dedi gülümseyerek. Ama içinde öfkeden kuduruyordu.

Gu Bei, Murong Yu'ya bakarak "Sıradaki ürün ne olacak acaba? Madem bu kadar fazla paran var, bir kaç ürün daha almak istersin değil mi?" dedi.

Lu Piao olan biteni izledikçe zevkten dört köşe oluyordu.

Xiao Ning'er'de olan biten karşısında eğleniyormuş gibi duruyordu. Nie Li'nin bu arkadaşı kendisine çok benziyordu.

Alandaki bir köşe duran Gu Klanı’nın genç nesilleri kendi aralarında kısık sesle konuşmaya başlamışlardı.

"Oradaki Gu Bei değil mi?"

"Gu Bei'nin ablası haleflik pozisyonunu kaybetmişti, Gu Bei'de aylak bir insan olduğundan dolayı halef olmaya uygun bir aday değildi. Önceden onun haylaz, serseri olduğunu düşünüyordum fakat şu anki Gu Bei hiç söylentilerdeki gibi birisine benzemiyor."

"Evet! Şu ana kadar çok fazla şey aldı. Bunların hepsini kendi parasıyla aldı. Bu saygı duyulacak bir şeydir!"

Gu Klanı’nın genç nesilleri Gu Bei hakkındaki düşüncelerini yavaş yavaş değiştiriyor gibi gözüküyordu. Gu Klanı, İlahi Tüyler Tarikatı’ndaki en güçlü üç aileden biriydi. Gu Bei'nin ablası olan Gu Lan olağanüstü bir yeteneğe sahipti. Long Tianming'le yarışabilecek kapasitedeydi. Fakat cennetler bu dahiyi kıskanmıştı. Bir gün gelişim yaparken sakatlanmıştı. Ona kıyasla Gu Heng'in yeteneği çok iyi değildi. İyiydi ama Long Tianming'in seviyesinde değildi. Bu sakatlıktan sonra aile üyelerinin canı çok sıkılmıştı. Aile üyeleri Gu Lan gibi birinin ne zaman bir kere daha ortaya çıkacağını düşünmeye başlamışlardı.

Ve şu anda kimsenin fazla önemsemediği Gu Bei ortaya çıkmış ve keskin dişlerini insanlara göstermeye başlamıştı.