Bölüm 314: Kılıç

avatar
11366 35

Tales of Demons & Gods - Bölüm 314: Kılıç


 

Çevirmen: AllenWalker Düzenleyen: Asile

 

Eğer şu anda birisi sahneye çıkarsa öğrencilerin alay konusu olacaktı.

 

Kısa bir süre kimse ses çıkarmayınca Qin Ye kimsenin sahneye çıkmayacağını düşündüğü için gösteriyi sona erdirmeye karar verdi. Bu sırada Nie Li ayağa kalktı ve "Ben de deneyebilir miyim?" dedi.

 

Alanı bir ölüm sessizliği kaplamıştı. Öğrencilerin hepsi şaşırmış ifadelerle Nie Li'ye bakmaya başladı.

 

Neler oluyor?

 

Bu çocukta kim?

 

Yan Yang, Mingyue Wushuang ve Long Tianming'in ardından sahneye çıkmaya cesaret edebilecek birisi varmış!

 

"Bu elemanda kim? O tam bir salak olmalı. Cennet ve dünya arasındaki farkı anlamayacak kadar salak hem de!"

 

"Onun kim olduğunu biliyorum! O, İlahi Tüyler Tarikatı’na yeni gelen öğrenciler arasındaki bir numaralı dahi!"

 

"Yeni gelen öğrenciler arasında bir numaralı dahiyse ne olmuş yani? Bu üçüne karşı kazanabileceğini mi düşünüyor?"

 

Yan Yang, Mingyue Wushuang ve Long Tianming de Nie Li'nin bulunduğu tarafa bakmaya başladı. Bu durum onlar içinde beklenmedik bir durumdu. Fakat onlar sakin bir şekilde Nie Li'nin ne yapacağını beklemeye başladı.

 

Ye Xuan küçümseyici bir şekilde Nie Li'ye bakmaya başladı. 'Sadece değersiz yeteneklerini göstermek isteyen bir salak! Yeteneği iyi olsa bile bunu üç süper dahiden önce yapmalıydı! Böylece kimse onunla alay etmezdi. Fakat bu salak bu üç dahiden sonra çıkmak istedi. Kendini çok yüksekte görüyor! Yaşıtlarına kıyasla iyi yeteneklere sahip olabilir fakat öğrenciler onu üç süper dahiyle karşılaştıracaklardır!'

 

Bu düşünceler Ye Xuan'ın kafasının içinde ortaya çıkmaya başladı.  Nie Li muhtemelen Xiao Ning'er'i etkilemek için bunları yapıyordu.

 

Ye Xuan daha sonra Xiao Ning'er'e bakmaya başladı. Xiao Ning'er'in değerlendirme yeteneği çok iyi değil gibiydi, böyle bir salağa gönlünü kaptırması üzücü. Nie Li kendisiyle yarışmak istiyordu ama yeteneklerini göstermek için seçtiği zaman hiç de iyi değildi.

 

Murong Yu da küçümseyici bir şekilde Nie Li'ye bakıyordu. 'Bu salak gerçekten de Yan Yang'la kapışabileceğini mi düşünüyor? Yeteneklerini fazla abartan salaktan başka bir şey değil!'

 

Li Xingyun ise Nie Li'ye hayretler içerisinde kalmış bir şekilde bakıyordu. Nie Li neden tam bu anda sahneye çıkmak istemişti? Li Xingyun, Nie Li'nin her hareketini iki kere düşünerek yapan birisi olduğunu biliyordu. Kendisini küçük düşürmek için sahneye çıkmadığını biliyordu. Nie Li ne planlıyordu acaba? Li Xingyun, Nie Li'nin ne planladığını tahmin edememişti.

 

Gu Bei'de kısa bir süreliğine şaşırmıştı. Gu Bei Nie Li'nin Yol Niyetinin bu üç süper dahiyle kapışamayacağını düşünüyordu. Bundan dolayı oraya ne için çıktığını tahmin edemiyordu.

 

Fakat bu insanların tersine Xiao Ning'er, Lu Piao ve Xiao Xue'da herhangi bir şaşırma ifadesi oluşmamıştı. Onlar Nie Li'yi uzun zamandır tanıyorlardı ve Nie Li'nin bunu bir amaç uğruna yaptığını biliyorlardı. Bundan dolayı Nie Li'ye karşı herhangi bir endişe hissiyatları yoktu.

 

Diğer tarafta Nie Li'nin bu hareketi karşısında en çok şaşıran kişi Long Yuyin olmuştu. Nie Li ona rehberlik ettiğinden dolayı Long Yuyin, Nie Li'nin Yol Niyetinin ne kadar derin ve ölçülemez bir seviye olduğunu çok iyi biliyordu. Buna rağmen Long Yuyin, Nie Li'nin bu üç süper dahiye karşı kazanabileceğini düşünmüyordu. Üç süper dahinin Yol Niyetlerine daha az önce şahit olmuştu. Long Yuyin, Nie Li'nin kendisini göstermek için neden şu anı tercih ettiğini merak ediyordu. Yoğun bir merak duygusu Long Yuyin'in kalbini ele geçirmişti.

 

Nie Li, Gu Bei'nin sırtına vurarak "Tüm kalbinle yaptıklarımı izle ve içindeki niyeti hissetmeye çalış. Bunun senin gelişimine çok faydası olacaktır." dedi.

 

"Tamam." dedi Gu Bei. Neler olup bittiğini hala anlayamamıştı.

 

Long Yuyin, Nie Li'nin söylediklerini duyduğu zaman şaşırmıştı. Long Yuyin kendisine çekidüzen verdi ve çok ciddi bir şekilde Nie Li'yi izlemeye başladı. Nie Li'nin yapacaklarını çok dikkatli bir şekilde izlemeye karar vermişti. Eğer Gu Bei onun niyetini kavrayabilirse kendisi neden yapamasın ki?

 

Ye Xuan ve Murong Yu, Nie Li'nin bu söylediklerini duydukları zaman daha da çok küçümseyici bir şekilde bakmaya başladı. Nie Li kendisinin bu konuda bir usta olduğunu mu düşünüyordu?

 

Li Xingyun, Nie Li'ye bakmaya devam ettikçe beklentileri de artmaya başlamıştı.

 

Nie Li arkasını döndü ve Xiao Ning'er'in önünden geçerek öğrencilerin garip bakışları altında sahneye doğru yürümeye başladı.

 

Alanda bulunan tüm öğrenciler Nie Li'ye bakıyordu. Üç süper dahi de dahildi. Nie Li'nin daha Göksel Kader Alemine girmeyi başaramadığını hissettikleri zaman gülmemek için kendilerini tutmaya başlamışlardı.

 

Onun Cennet Yoluna karşı nasıl bir niyeti olabilirdi ki?

 

Qin Ye, tatlı bir şekilde gülümseyerek "Bu küçük kardeş oldukça genç duruyor. Buna rağmen bize yeteneklerini göstermek istiyorsun, cesaretin övgüyü hak ediyor." dedi.

 

Sahnenin altındaki öğrenciler kahkaha atmışlardı. Qin Ye, Nie Li'ye vazgeçmesi için bir yol açmıştı.
Nie Li sakin ifadesini hiç bozmadan "Az önce birileri 'Aşk' yazmıştı. Ben bu konuda çok yetenekli değilim ama ben de bir kelime yazabilirim." dedi.

 

Nie Li'nin ne demek istediğini anlayan Ye Xuan'ın ifadesi değişmişti. Nie Li kesinlikle onu hedefliyordu. Nie Li kendisiyle kapışmak istese bile bunu Yan Yang ve diğer iki dahiden önce yapmalıydı. Şu anda kendisinden ne kadar iyi olduğunun hiçbir önemi yoktu. Ne yaparsa yapsın ne kadar iyi yaparsa yapsın alandaki öğrenciler her türlü onunla dalga geçecekti.

 

Nie Li'nin bu üç süper dahi yerine Ye Xuan'la yarışmaya çıktığını belirtmesi onun için iyi bir şeydi.

 

Nie Li, kalabalığı gözleriyle süzdü ve gülümseyerek "Benim bu kelimem kaderinde olanlara bir hediyemdir."

 

Alandaki öğrenciler birbirlerine bakmaya başladı. Nie Li kendisini gerçektende önemli biri sanmıyordu değil mi? Bu alanda bulunan öğrencilerin hepsi kendisinden daha güçlüydü. Onun rehberliğine ihtiyaçları yoktu. Öğrenciler Nie Li'ye gülmek için hazırda bekliyorlardı.

 

Nie Li masaya yaklaştı eline fırçayı aldı ve yazmaya başladı.

 

Nie Li'nin bedeninden herhangi bir Yol Niyeti yayılmaya başlamamıştı. Sıradan bir insan gibiydi şu anda.

 

İşine odaklanmış bir sanatçı.

 

Herkes şaşırmıştı.

 

Bu olayın amacı Hat Sanatı becerilerini göstermek değildi. Yol Niyetini sergilemekti. Nie Li'nin bu sözünden yayılan herhangi bir niyet yoktu.

 

"Bu çocuk salak mı?"

 

"Diyecek bir şey bulamıyorum. Bu salak neyine güvenerek çıktı oraya!"

 

Öğrenciler kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı. İlk başta Nie Li'ye önyargılı yaklaştıklarını düşünmüşlerdi. Ama şu anda Nie Li'ye odaklandıkları zaman ondan yayılan herhangi bir niyet olmadığını fark ettiler.

 

Bu çocuk gerçekten de oraya Hat Sanatı üzerindeki yeteneklerini göstermek için çıkmış olamazdı değil mi?
Murong Yu kahkaha atmamak için kendisi tuttuğundan dolayı yüzü kıpkırmızı olmuştu. "Bu çocuk beyin yerine başka bir şey taşıyor galiba. Bu gösteri Yol Niyetini sergilemek için düzenlenmiştir. Sadece kelime yazmak için mi çıktı oraya?"

 

Ye Xuan da gülümsüyordu. Nie Li ile kendi arasında dağlar kadar fark vardı.

 

Masada oturan diğerleri Murong Yu'ya sakin bir ifadeyle baktıktan sonra tekrar Nie Li'yi izlemeye başladı. Kimse ona ikinci bir defa daha bakmamıştı. Şu anda herkes Nie Li'nin yazdığı sözün ne olduğunu görmek için bekliyordu. Onun dediği "Bu kelime kaderinde olanlara bir hediyemdir." ne anlama geliyordu acaba?

 

Long Yuyin bile biraz korkmaya başlamıştı. Kalbini kaplayan meraktan bir türlü kurtulamıyordu. Nie Li oraya gerçektende Hat Sanatı üzerindeki yeteneklerini göstermek için çıkmamıştı değil mi? Nie Li'nin böyle bir salaklık yapmayacağını bilecek kadar iyi tanıyordu onu, değil mi?

 

Gu Bei ise pür dikkat Nie Li'yi izliyordu. Nie Li'nin az önce söylediklerinden dolayı büyük bir beklenti içerisine girmişti.

 

Qin Ye, Nie Li'nin kendisini aptal durumuna düşürdüğünü düşündüğü için uyarmak amacıyla "Küçük kardeş bu gösteri Hat Sanatı içerisine Yol Niyeti aktarılarak insanlara bir gösteri sunmayı amaçlıyor. Sadece Hat Sanatı yeteneklerini göstermezsin." dedi.

 

Fakat Nie Li kafasını bile kaldırmamıştı. Onun ifadesi oldukça ciddiydi. Ondan yayılan aura ise oldukça sakindi. Fırça darbelerinden sonra kağıdın üzerinde antik bir kelime ortaya çıkmaya başlamıştı. Fırçayı son bir kere daha kağıda vurduktan sonra "Bitti." dedi.

 

Qin Ye sayfaya baktığı zaman çok karmaşık antik bir kelime gördü. Daha önce bu kelimeyi hiç görmemişti. Fakat şekline bakacak olursak bu kelime 'Kılıç'tı. Hat Sanatı açısından bu kelime muhteşem eğik çizgiler, ince vuruşlar ve muhteşem bir güce sahipti. Fakat bu söz sıradan bir sözdü. İçinde hiç Yol Niyeti barındırmıyordu.

 

Qin Ye hayal kırıklığına uğramış bir şekilde kafasını sağa sola salladı. İlk başta Nie Li'nin onlara bir sürpriz yapacağını düşünüyordu. Fakat şu anda...

 

Nie Li'nin beyni gerçekten çamurdan oluşmamıştı değil mi? Buraya sadece kendisini rezil etmek için çıkmamıştı değil mi?

 

Qin Ye kağıdı eline aldı ve öğrencilere göstermek için havaya kaldırdı. Qin Ye bu durumu biraz komik buluyordu. Şu anda gösterdiği şey sadece Hat Sanatıydı.

 

Nie Li yazdığı bu kelime de herhangi bir Yol Niyeti yoktu. Bu kelimede değerlendirilecek herhangi bir şey yoktu.

 

Alanda bulunan öğrenciler şaşkın bir şekilde birbirlerine bakmaya başladı. Bu sıradan bir Hat Sanatıydı. Buluşmanın ciddiyetinden dolayı kahkaha atamıyorlardı. Yoksa çoktan kahkahayı basmışlardı.

 

Long Tianming, kelimeyi gördüğü zaman gülümsemeye başlamıştı. İlk başta yeni gelen öğrenciler arasında olağanüstü bir dahinin çıktığını düşünüyordu. Fakat dahi olarak düşündüğü kişi aslında bir salaktı. Nie Li şu anda İlahi Tüyler Tarikatı’nı küçük düşürmüştü.

 

Long Tianming sahneye bakmayı bırakmıştı.

 

Ye Xuan gülerek "Galiba Kardeş Nie Li'nin kafası karışmış! Benim Hat Sanatı yeteneklerim onunki kadar iyi değil ama Hat Sanatı iyi olunca ne olacak ki?" dedi.

 

"Kardeş Ye Xuan bile onun Hat Sanatının iyi olduğunu söylüyorsa Nie Li'nin Hat Sanatı gerçekten de olağanüstü!" dedi Murong Yu kahkaha atarak.

 

Long Yuyin tüm kalbini vererek Qin Ye'nin elinde tuttuğu kelimeye bakıyordu. Fakat bu kelimeden herhangi bir Yol Niyeti hissedememişti. Bundan dolayı kaşlarını çattı. Nie Li gerçektende sıradan bir kelime mi yazmıştı?

 

Gu Bei'nin bakışları da bu kelimeye kilitlenmişti.

 

Öğrencilerin büyük bir kısmı kendi arasında konuşuyordu. Nie Li ile dalga geçiyorlardı.

 

Nie Li sakince öğrencileri izlemeye başladı. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu onu küçümsüyordu. Nie Li bakışlarını Yan Yang ve Mingyue Wushuang'a çevirdi.

 

Mingyue Wushuang eskisi kadar sakin görünmüyordu. Kaşlarını son derece zor bir soru çözüyormuş gibi çatıyordu.

 

Yan Yang'ın gözlerinde şaşkınlık, hayranlık ve karmaşa vardı. Onun kaşları bir çatılıyordu, bir gevşiyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44293 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr