Bölüm 316: Kelimeleri Satmak

avatar
11932 37

Tales of Demons & Gods - Bölüm 316: Kelimeleri Satmak


 

Çevirmen: AllenWalker Düzenleyen: Asile

 

Alandaki dahi öğrencilerin hepsi üzerlerinden hala şaşkınlıklarını atamamışken Nie Li, kelimeyi katladı ve masasına doğru harekete geçti.

 

Nie Li, Long Yuyin'e baktığı zaman gülümsemişti. Long Yuyin’in nasıl bir karaktere sahip olduğunu çoktan çözmüştü. Gu Bei'nin bu kelimenin içindeki niyeti anlamasını izin verince Long Yuyin'in kalbini merakla dolduracağını biliyordu. Daha sonra Long Yuyin, Nie Li'ye kendi rızasıyla gelecekti. Tam bu noktada Nie Li, Long Yuyin’i kendi planlarına göre şekillendirecekti.

 

Dövüş Sanatları Yoluna takıntılı olan Long Yuyin’i kontrol etmek çok kolaydı.

 

Bu iki amacın yanında Nie Li birde Yan Yang ve Mingyue Wushuang'ın dikkatini de çekmişti. Nie Li, Yan Yang'ın ve Mingyue Wushuang'ın ona ulaşmaya çalışacaklarından kesinlikle emindi.

 

"Bir dakika bekle lütfen." dedi Yan Yang.

 

Öğrencilerin hepsi meraklar içerisinde Yan Yang'a bakmaya başladı. Nie Li çoktan kelimeyi saklamıştı Yan Yang ondan daha ne isteyebilirdi ki?

 

Nie Li, Yan Yang'a baktı ve "Kıdemli Kardeş Yan Yang, başka bir şeye daha mı ihtiyacınız var?" dedi.

 

"Bu kelimeyi satın almak istiyorum. Acaba Küçük Kardeş Nie Li bu kelimeyi bana satmak ister mi? Bu kelimeye karşılık yüz bin Ruhani Taş vermeye gönüllüyüm." dedi Yan Yang. Normalde elli bin Ruhani Taş vermeyi planlıyordu fakat kelimenin içindeki niyeti bir kere daha düşününce yüz bin Ruhani Taş vermeye karar vermişti.

 

Yan Yang Nie Li'nin yazmış olduğu kelimeye yüz bin Ruhani Taş önermişti!

 

Alandaki bütün öğrenciler şok olmuştu.

 

Bir tek kelime için yüz bin Ruhani Taş!

 

Yan Yang'ın sunduğu teklifi duyduğu zaman Nie Li bir anlığına tereddüt etmişti. Yüz bin Ruhani Taş kesinlikle az bir meblağ değildi. Sonuçta tek bir kelime için bunu vermek istiyordu. Nie Li bu kelimeyi satarak herhangi bir şey kaybetmemiş olacaktı.

 

Yan Yang'ın sözleri Long Tianming'in bile şok geçirmesine sebep olmuştu. O, kelimenin içinde barındırdığı niyeti hissetmekte başarısız olmuştu ve Nie Li'de bu kelimeyi kaldırınca daha fazla hissedemeyecekti. Buna rağmen Long Tianming, Yan Yang'ın Nie Li'nin yazdığı kelime için yüz bin Ruhani Taş vermesini hiç beklemiyordu. Acaba Yan Yang'a göre bu kelimenin içinde barındırdığı niyet yüz bin Ruhani Taş kadar değerli miydi?

 

Mingyue Wushuang'ın berrak gözleri de Nie Li'ye kilitlenmişti. Her ne kadar Mingyue bu kelimenin içinde barındırdığı niyeti kavrayamasa da bu niyetin çok derin olduğunu hissetmeyi başarmıştı. Bu niyet kesinlikle yüz bin Ruhani Taştan daha değerliydi.

 

Nie Li'nin tereddüt ettiğini gören Yan Yang "Eğer küçük kardeş Nie Li fiyatı beğenmediyse ben yüz elli bin Ruhani Taş verebilirim. Her ne kadar bu miktar senin kelimenin içinde barındırdığı niyeti tam olarak karşılamasa da umarım kelimeyi bana satarsın." dedi.

 

Yan Yang'ın bu kelimeyi bu kadar çok istemesi anlaşılabilir bir durumdu. Sonuçta Nie Li bu niyetin ne kadar değerli olduğunun farkındaydı. Asıl garip olan Yan Yang'ın bu kelimeyi almak istememesi olurdu.

 

Yan Yang'ın son söylediklerinden sonra Long Tianming kaşlarını çattı. Daha sonra gülümseyerek "Görünüşe göre Küçük Kardeş Nie Li kelimesini satmak istemiyor. Bundan dolayı küçük kardeş Yan Yang onu zorlamamalı." dedi. Long Tianming, Yan Yang'ın çok istekli olduğunu anlamayı başarmıştı. Bu isteğe dayanarak bu kelimenin onun için On Bin Mil Nehirler ve Dağlar resminden daha önemli olduğunu düşünmeye başlamıştı.

 

Long Tianming'in bu kelimeyi elde edip Yan Yang'a vermesi için uygulayabileceği binlerce taktik vardı.
Nie Li, bu kelimenin kesinlikle Long Tianming'in eline geçmesine izin veremezdi. Ellerini önünde birleştirdi ve "Kıdemli Kardeş Long Tianming ve kıdemli kardeş Yan Yang'ın bu kadar ciddi olmalarına hiç gerek yok. Ben bu kelimeden bir gün içerisinde düzinelerce yazabilirim. Sonuçta sadece bir kelime. Eğer burada bulunan her bir kıdemli kız kardeş ve erkek kardeş istese bile onların hepsine bu kelimeden verebilirim." dedi.

 

Nie Li'nin söylediklerini duyduktan sonra Long Tianming ve Yan Yang çok şaşırmışlardı. Söyledikleri doğruydu, sonuçta bu kelimeyi yazarken herhangi bir Yol Niyeti kullanmamıştı.

 

Long Tianming, Yan Yang'ın bu kelimeyi elde etmesini istemiyordu. Eğer bu kelimeyi elde ederse bu kelimenin barındırdığı derin niyeti kavrayabilirdi. Fakat Nie Li bu kelimeden istediği kadar yazabileceğini söylediği için Long Tianming'in yapabileceği bir şey kalmamıştı. Morali bozulmuştu. Nie Li salak numarası mı yapıyordu acaba?

 

Yan Yang Nie Li'ye bakıyordu, onun ne demek istediğini anlamıştı. Nie Li bu kelimeden istediği kadar yazabilirdi, ama istediği kadar yazması kelimenin içindeki derin niyeti değersiz göstermezdi.

 

"Küçük Kardeş Nie Li ne kadar yazarsan yaz benim için önemli değil. Ben hala elindeki kelime için yüz elli bin Ruhani Taş vermeye gönüllüyüm." dedi Yan Yang. Bu Yan Yang'ın işleri halletme yoluydu. Arkadaş edinmeye oldukça fazla önem veren birisiydi Yan Yang. Bundan dolayı bu kadar değerli bir kelimeyi karşılıksız olarak almayı uygun bulmuyordu.

 

Yan Yang'ın ne kadar ciddi olduğunu görünce Nie Li bir süreliğine düşüncelere daldı. Normalde Nie Li, Yan Yang ile iyi bir ilişki kurmayı hedefliyordu. Ona bu kelimeyi satmak aklından geçmiyordu. Bir süre sessiz kaldıktan sonra Nie Li "Kabul ediyorum. Madem Kıdemli Kardeş Yan Yang bu kadar fazla Ruhani Taş vermeye gönüllü bende sana bir tane kelime daha yazayım." dedi.

 

Nie Li arkasını döndü ve tekrar masaya doğru ilerlemeye başladı. Katladığı kağıdı geri açtı ve 'kılıç' kelimesinin altına 'dövüş sanatı' yazdı. Daha sonra kağıdı tekrar katladıktan sonra Qin Ye'ye uzatarak "Lütfen bu kağıdı kıdemli kardeş Yan Yang'a götürün." dedi. 'Dövüş Sanatı'nın içerdiği niyet 'kılıç'ın içerdiği niyetten çok daha derindi.

 

Qin Ye bu iyilik karşısında biraz ezilmişti. Kağıdı Nie Li'den saygılı bir şekilde aldı. Kağıdı Yan Yang'a doğru taşırken iki eliyle tutuyordu.

 

Az önce Nie Li'ye karşı biraz alaycı bir tavır takınıyordu fakat şu anda Yan Yang'ın seviyesindeki biriymiş gibi davranıyordu.

 

Yan Yang, kağıdı Qin Ye'den aldı. Kağıtta yazılı olan 'Dövüş Sanatı'nı gördüğü zaman kalbini bir anda görkemli ve muazzam bir his kapladı. Kısa bir süreliğine sersemlemişti. Daha sonra hızlıca kendine geldi ve kağıdı tekrar katladı.

K.N: Ve evini Nie Li'nin üzerine yaptı :D

 

"Çok teşekkürler küçük kardeş Nie Li." dedi Yan Yang. Yaşadığı şoku tarif edemezdi. 'Dövüş Sanatları', 'Kılıç'ın içerdiğinden daha derin bir niyet içeriyordu. Yan Yang, Nie Li'nin kendisine başka büyük bir hediye daha vereceğini tahmin etmemişti. Bir uzaysal yüzük çıkardı ve ciddi bir ses tonuyla "Küçük kardeş Nie Li'nin bana verdiği bu iki kelimeye kıyasla diğer sıradan eşyaların hiçbir önemi yoktur. Bugünden itibaren Nie Li benim, Yan Yang'ın arkadaşıdır." dedi.

 

Yan Yang, Qin Ye'ye baktı ve "Qin Ye Hanım, lütfen bu yüzüğü küçük kardeş Nie Li'ye götürün." dedi.
Nie Li, yüzüğü Qin Ye'den alırken gülümsedi ve "Kıdemli Kardeş Yan Yang'ın arkadaşı olmak benim için onurdur." dedi.

 

Alanda bulunan bütün öğrencilerin kalbinde bir merak hissi oluşmuştu. Nie Li'in Yan Yang'a hediye ettiği ikinci kelimeyi merak ediyorlardı. Yan Yang'ın ifadesine bakarak bu kelimenin hiçte önemsiz bir kelime olmadığını tahmin etmişlerdi. Fakat alandaki öğrenciler ilk kelimeden herhangi bir kavrayış elde edemediklerinden dolayı ikinci kelimenin ne olduğu onlar için pek bir önem arz etmiyordu.

 

Long Tianming'in canı bu durum karşısında çok sıkılmıştı. Yan Yang'ın Nie Li'nin yazdığı kelimeyi almasını engelleyememişti, üstüne bir de Yan Yang iki kelime elde etmişti.

 

Mingyue Wushuang tatlı bir şekilde gülümseyerek "Merak ediyorum da küçük kardeş Nie Li benim içinde bir kelime yazar mı acaba? Bende yüz elli bin Ruhani Taş vereceğim." dedi.

 

"Elbette. Size de iki kelime yazacağım. Ayrım yapmış olmak istemem." dedi Nie Li. Nie Li iki kelime daha yazdı. Birisi 'kılıç', diğeri 'parlak'. 'Parlak' kelimesinin Yan Yang'a vermiş olduğu 'Dövüş Sanatı' kelimesiyle hiçbir farkı yoktu. İçinde barındırdıkları Yol Niyetlerinin derinliği aynı seviyedeydi.

 

Nie Li, Mingyue Wushuang'dan yüz elli bin Ruhani Taş kazanmıştı.

 

"Görünüşe göre küçük kardeş Nie Li'nin, Xiao Ning'er'e karşı beslediği hisler var. Bugünden itibaren Xiao Ning'er benim korumam altında." dedi.

 

Mingyue Wushuang'ın söylediklerini duyan İlahi İşaret Tarikatı’nın kız öğrencileri kıskanç bakışlarla Xiao Ning'er'e bakmaya başladı. Mingyue Wushuang, İlahi İşaret Tarikatı’nın Kutsal Kızıydı! Mingyue Wushuang'ın özel ilgisi Ning'er'in önünü açmıştı.

 

Her ne kadar Xiao Ning'er sahip olduğu olağanüstü yetenekten dolayı Tarikatın kıdemlilerinin dikkatini çekmiş olsa da bu ayrıcalıkla Mingyue'nin vereceği ayrıcalık arasında büyük bir fark olacaktı.

 

"Kıdemli Kız Kardeş Mingyue Wushuang'a teşekkür ederim." dedi Nie Li ellerini önünde birleştirerek.

 

Sadece dört kelime yazmıştı ama iki önemli dahiyle ilişki kurmuştu. Üstüne birde üç yüz bin Ruhani Taş elde etmişti. Bu anlaşmalar oldukça iyiydi. Bu kelimeleri satarak yüksek seviyedeki şeytan ruhu satışından daha fazla kar elde edeceğini nereden bilebilirdi ki?

 

Ye Xuan, Nie Li'nin Yan Yang ve Mingyue Wushuang'la ustaca alışveriş yaptığını izleyince kendisini Nie Li'nin gerisinde kalmış gibi hissetmişti. Az önce onunla dalga geçiyordu. Fakat şimdi Nie Li dört kelime yazarak üç yüz bin Ruhani Taş kazanmayı başarmıştı.

 

Long Tianming, Yan Yang'ın ve Mingyue Wushuang'ın Nie Li'nin yazmış olduğu kelimeleri aldıklarını görünce kaşlarını çatmıştı. Elinden bir şey gelmemişti. Onun bir kelimeye yüz elli bin Ruhani Taş vermesinin imkanı yoktu.

 

Nie Li, İlahi Tüyler Tarikatı’nın bir öğrencisiydi. Bu gösteriden sonra Long Tianming birisini görevlendirip Nie Li'den bir kaç kelime almasını isteyecekti. Nie Li'nin Long Tianming'in bu isteğini geri çevirebilecek gücü yoktu.

 

Nie Li, Long Tianming'e birden fazla kelime vermek zorundaydı. Eğer vermezse tarikatı terk etmek zorunda kalacaktı!!

 

Long Tianming, Nie Li'yi incelemeye başladı. Nie Li’yi kendi çalışanı yapmak oldukça iyi bir fikirdi. Nie Li'yi baskı altına almaya gelince Long Tianming bunu şu anda yapmak istemiyordu. Bugünden sonra Yan Yang ve Mingyue Wushuang'ın Nie Li'den kelime aldıklarını duyan kıdemliler ondan birkaç kelime isteyebilirdi. Nie Li'nin bu yeteneğiyle bir kaç kıdemliyi yanına çekmesi oldukça kolay olacaktı.

 

Long Tianming henüz İlahi Tüyler Tarikatı’nın hepsini ele geçirememişti.

 

Long Tianming’in şu anda en çok merak ettiği şey Nie Li'nin potansiyeliydi. Sonuçta bu kelimeleri yazarken o herhangi bir yol niyeti açığa çıkartmamıştı. Bundan dolayı onun gelişimini görmeyi başaramamıştı.

 

Nie Li, yeni gelen öğrenciler arasında bir numaralı dahi olduğunda bile Long Tianming’in dikkatini çekmeyi başaramamıştı. Nie Li'in Yol Niyetlerine karşı kavrayışı bu kadar derin olduğundan onun Göksel Kader Aleminde olmaması komikti! Acaba gelişimini mi gizliyordu?

 

Long Tianming şu anda Nie Li'yi tam olarak çözememişti. Bundan dolayı gösteriden sonra birkaç kişiyi Nie Li'yi araştırması için görevlendirmeye karar vermişti.

 

Nie Li sahneden indikten sonra masasına doğru yürüdü ve Ning'er'in yanına oturdu. Daha sonra gülümseyerek masadakilere bakmaya başladı.

 

Gu Bei ve Li Xingyun, Nie Li'yi tamamen kabul etmişlerdi artık.

 

Nie Li geri döndüğünde Murong Yu'nun yüz ifadesi öncesine göre daha da kötüleşmişti. İğrenç Harabeler’de Nie Li'nin elinden zorla Ruhani Taşlarını almıştı. Şu anda ise Nie Li iki tane kelime yazarak toplamda üç yüz bin Ruhani Taş kazanmıştı.

 

Üç yüz bin Ruhani Taş!!! Murong Yu onlarca yıl eşek gibi çabalasa bile bu kadar Ruhani Taş biriktirmeyi başaramazdı!!!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr