Bölüm 317: Açığa Çıkartmak

avatar
12187 36

Tales of Demons & Gods - Bölüm 317: Açığa Çıkartmak


 

Çevirmen: AllenWalker Düzenleyen: Asile

 

Nie Li Gu Bei'ye baktı ve "Bir şeyler kavrayabildin mi?" dedi.

 

Önceki hayatında Gu Bei kılıç niyeti yolunu takip etmişti ve bu niyet üzerine kavradıkları sayesinde çok yüksek seviyelere çıkmayı başarmıştı. Nie Li'nin Gu Bei'ye dikkatlice bak demesindeki sebep onun bu kelimenin içinde yatan niyeti kavrayabileceğini düşünmesiydi.

 

"Ben muazzam bir kılıç niyeti hissettim. Fakat bu kılıç niyeti çok derindi hepsini kavramayı başaramadım." dedi Gu Bei.

 

Gu Bei'nin hepsini kavrayamaması normaldi. Kelimenin içinde barındırdığı kılıç niyetini tamamen kavrayabilmek için Gu Bei'nin en azından bir kaç gün üzerinde çalışması lazımdı. Üstüne herkes bu kelimeden farklı şeyler kavrayabilirdi. Nie Li, Gu Bei'nin neyi kavradığını merak ediyordu.

 

"Daha sonra sana bir kelime daha yazarım." dedi Nie Li gülümseyerek.

 

"Nie Li, teşekkür ederim." dedi Gu Bei ciddi bir ses tonuyla. Nie Li’nin az önceki kelimesi yüz elli bin Ruhani Taşa satılmıştı. Gu Bei, Nie Li'den fayda sağladığı için ona bunun karşılığını kesinlikle verecekti. Nie Li'nin bu iyiliği onun kalbinde sonsuza kadar yer edecekti.

 

"Biz kardeşiz. Bu kadar nazik olmana gerek yok." dedi Nie Li.

 

Long Yuyin, Nie Li ve Gu Bei arasında geçen muhabbeti dinliyordu. Birkaç kere muhabbetin içine girmek istemişti fakat her seferinde vazgeçmişti.

 

Kendisinin ne tür bir niteliği vardı ki Nie Li'den kendisi için bir kelime isteyecekti?

 

Nie Li'nin tek bir kelimesini alacak serveti de yoktu zaten. Eğer Nie Li'den kelimeyi alırsa karşılığında ne verecekti? Nie Li ile arasındaki ilişki Gu Bei gibi de değildi.

 

Ancak bu kelimeye karşı olan merakı zaman geçtikçe büyüyordu. Bu merak kalbini yiyip bitiriyordu sanki. Onun gibi Dövüş Sanatlarına takıntılı birisi için bu meraka sahip olmak oldukça zor bir durumdu. Nie Li kelimeyi herkese gösterdiği zaman Gu Bei ondan bir şeyler kavramayı başarırken kendisi başaramamıştı.

 

En güçlü olmayı isteyen Long Yuyin gibi birisi için bu katlanılması zor bir durumdu. Onun yeteneği kötü müydü acaba?

 

Nie Li'nin yazmış olduğu kelimenin içindeki niyet nasıl bir şeydi acaba?

 

En sonunda Long Yuyin daha fazla dayanamamıştı. Bütün cesaretini toplayarak Nie Li'ye baktı ve "Nie Li, benimde sözlerine bakmama izin verir misin?" dedi.

 

Nie Li, Long Yuyin’in sonunda harekete geçtiğini gördüğü zaman gülümsemişti. Long Yuyin'in sahip olduğu karakterinden dolayı bu kelimeyi merak etmemesi imkansızdı. Ama şu anda buna hazır değildi. Nie Li sakin bir şekilde Long Yuyin'e baktı ve "Şu anda bu kelimenin içindeki niyeti hissedemezsin. Daha sonra tekrar konuşuruz." dedi.

 

Nie Li'nin sözlerini duyduğu zaman Long Yuyin'in yüzü kızarmıştı. Akranları arasında Nie Li dışında hiç kimse ona bu tür şeyler diyemezdi. Eğer birisi derse onu bunları dediğine pişman ederdi. Nie Li'nin söylediklerinden sonra Long Yuyin ona öfkelenmemişti.

 

Bunun sebebi; Nie Li'nin kendisine bu tür şeyler söyleyebilecek kapasitesi vardı.

 

Long Yuyin başka bir tarafa bakmaya başladı. Nie Li'nin kendisine söylediklerine katılmasa da Nie Li'ye karşı yapabileceği bir şey yoktu.

 

Xiao Ning'er, Long Yuyin'e baktı daha sonra Nie Li'ye bakarak gülümsedi. Normalde Nie Li kayıtsız bir insandı fakat arkadaşlarına her zaman çok iyi davranan bir insandı. Böyle bir insana bir çok kızın aşık olması oldukça normaldi!

 

Xiao Ning'er iç çekerek Nie Li'nin kalbinde bir yeri olup olmadığını düşünmeye başladı.

 

İki kızında kalbinde karışık duygular vardı fakat kimse bunu bilmiyordu. Murong Yu ve Ye Xuan, Nie Li'yi önemsemediklerini belli etmek için sürekli farkı yönlere bakmaya çalışıyorlardı. Nie Li ile aynı masada oturmak onlar için utanç vericiydi. Aynı zamanda masadan kalkıp gidemiyorlardı da. Eğer kalkıp giderlerse diğer öğrencilerin alay konusu olurlardı.

 

Li Xingyun Nie Li'ye baktı ve "İlahi Tüyler Tarikatı’nda hayran olduğum tek kişi sensin!" dedi.

 

Nie Li gülümsedi ve "Kardeş Li beni çok fazla övüyorsun." dedi.

 

Bu alanda bulunan İlahi Tüyler Tarikatı’ndaki her bir dahi Nie Li'ye bakıyordu. Bei ve Li Xingyun bu olaydan önce Nie Li ile yakın bir ilişki kurdukları için çok şanslılardı. Atalarında dediği gibi suya en yakın olan ev ay ışığından en çok faydalanan ev olurdu.* Gu Bei ve Li Xingyun’un Nie Li'ye olan yakınlıkları onların istedikleri zaman kelime elde etmelerine yardımcı olabilirdi.

A.N: Bir insana ne kadar yakın olursan o kadar fazla fayda sağlarsın demekmiş.

 

Bu dahilerin birçoğu Nie Li'ye nasıl yaklaşacaklarını düşünüyordu. Onunla arkadaşlık kuramasalar bile ondan bir kelime almak oldukça iyi olurdu.

 

Nie Li, İlahi Tüyler Tarikatı’nın bir öğrencisi olduğu için onların kelimeyi elde etmeleri ihtimaller dahilindeydi.

 

Bu düşünceler sadece İlahi Tüyler Tarikatı dâhilerinin aklından geçmiyordu. Diğer iki tarikatın dahileri de bu düşünceye sahipti.

 

Qin Ye gülümseyerek "Ben küçük kardeş Nie Li'nin Yol Niyetlerine karşı bu kadar iyi bir kavrayışa sahip olduğunu hiç düşünmemiştim. Az önce sizi yanlış değerlendirmişim. Senin yazmış olduğun sözlerden herhangi bir şey kavrayamamam oldukça üzücü." dedi ve devam etti "Küçük Kardeş Nie Li'nin yazmış olduğu kelime yüz elli bin Ruhani Taş etmeseydi bir tane kendim için isteyebilirdim! Fakat Küçük Kardeş Nie Li daha öncesinde bu kelime kaderinde olanların anlayabileceği bir kelimedir dediği için ben bu kelimenin kaderimde olmadığını kabul etmek durumunda kaldım galiba." dedi.

 

Bu olaydan dolayı Nie Li'nin adı üç tarikatta bir şok etkisi yaratmıştı.

 

Qin Ye'nin söylediklerinden sonra Nie Li, Xiao Ning'er'e sesini aktararak "Tarikatına geri dönmeden önce senin için de birkaç kelime yazarım. Tarikata geri döndüğün zaman bu kelimeleri ister sat istersen arkadaşlarına ver." dedi.

 

"Tamam." dedi Ning'er. Ning'er oldukça zeki bir insandı. Onun bu kelimelerinde neyin saklı olduğunu anlamıştı. Ning'er onun yardımcısı olmaya karar vermişti. İlahi İşaret Tarikatı’nda iyi bir konuma sahip olursa Nie Li'ye gelecekte kesinlikle yardım edebilirdi.

 

"İlahi Tüyler Tarikatı’nda senin gibi bir dahiyle karşılaşmayı hiç beklemiyordum. Acaba Küçük Kardeş Nie Li ile dış dünyada bir kere daha karşılaşabilir miyim?" dedi Qin Ye.

 

Qin Ye'nin söylediklerinden sonra Nie Li düşüncelere dalmıştı. Dış dünyada farklı tarikatların öğrencileri bir arada bulunuyordu. Dış dünyada öğrenciler kendi güçlerini kurabiliyorlardı.

 

Dış dünyada kendine ait bir güç kurabilseydi o zaman İlahi Tüyler Tarikatı’nda da bir konuma sahip olabilirdi.

 

Qin Ye'nin sözleri onun düşüncelerini açığa çıkartmayı amaçlıyordu. Üç tarikatın dahileri, buna Long Tianming de dahildi, Nie Li'nin vereceği cevabı bekliyorlardı.

 

Nie Li hafifçe gülümsedi ve "Kıdemli Kız Kardeş Qin Ye'nin bu ilgisi için çok teşekkür ederim. Şu an için dış dünyaya çıkmak gibi bir düşünceye sahip değilim." dedi.

 

Nie Li'nin sözlerini duyan öğrenciler birazda olsa rahatlamışlardı. Eğer Nie Li dış dünyaya çıksaydı onlar için zorlu bir rakip olurdu. Ayrıca Nie Li'nin cümlesinde saklı olan ikinci bir anlam daha vardı. "Şu an için" derken Nie Li ilerde dış dünyaya çıkacağını söylüyordu. Nie Li söyleyeceklerini iki kere düşünen bir insandı. Gelişigüzel konuşmazdı.

 

Bu sırada Yan Yang "Eğer Küçük Kardeş Nie Li dış dünyaya çıkarsa Gökyüzü Alevi Tarikatı’nın öğrencileri ona herhangi bir sıkıntı çıkarmayacaktır. Eğer yardım edebileceğim bir mesele olursa lütfen beni bulmaktan çekinme." dedi.

 

Onun bu sözleri alanda bulunan öğrencilerin şaşırmalarına sebep olmuştu. Gökyüzü Alevi Tarikatı’nın öğrencileri Nie Li'ye bir sıkıntı çıkarmayacak mıydı? Bu sözler oldukça ağırdı! Üstüne birde Yan Yang, Nie Li'ye yardım edebileceğini de söylemişti. Yan Yang başka bir güç oluşturmak için bu fırsatı kullanmaya mı çalışıyordu acaba?

 

Long Tianming'in gözleri daralmıştı. Yan Yang'ı nasıl kızdırdığını bilmese de onunla arasında bir düşmanlık olduğunu hissediyordu. Yan Yang'ın bu sözleri onun yoluna çıkmak istediğini belirtmiyordu değil mi? Long Tianming Nie Li'ye bakmaya başladı. Nie Li'nin tarikatta büyük bir güce sahip olma gibi bir isteği varsa onun büyümesine kesinlikle izin vermeyecekti.

 

Nie Li hafifçe gülümsedi ve "Kıdemli Kardeş Yan Yang'a teşekkür ederim. Az önce de dediğim gibi şu an için dış dünyaya çıkmak gibi bir düşüncem yok." dedi.

 

Nie Li'nin sözlerinden sonra Long Tianming rahatlamıştı. Görünüşe göre Nie Li biraz da olsa akıllı birisiydi.

 

Qin Ye öğrencilere bakarak "Yeteneklerini göstermek isteyen başka biri var mı?" dedi.

Allen: Geliyor....

 

Qin Ye'nin bu sözleri öğrencilerin gülümsemesine sebep olmuştu. Nie Li gibi birisi daha var mıydı acaba? Alandaki dahiler arasında kimse  sahneye çıkmaya cesaret edemedi. Nie Li'nin gösterisinden sonra kim sahneye çıkmaya cesaret edebilirdi ki?

 

Bir süre bekledikten sonra Qin Ye gülümseyerek "Görünüşe göre kimse çıkmak istemiyor. Bu gösterinin de sonuna geldik. Bu gösteriye katılan her bir öğrenciye çok teşekkürler. Akşamki ziyafette görüşmek üzere!" dedi.

Allen: Yanlış alarm.. :( Ama birisi çıkıp Nie Li'yi ezseydi güzel olurdu.

 

Bugünkü etkinlik bitmişti.

 

Nie Li, Xiao Ning'er'e baktı ve "İlk önce benim odama gidelim." dedi.

 

Akşamki ziyafete gelince, Nie Li bu ziyafete katılmakla ilgilenmiyordu. Sergilediği ilgi çekici gösteriden sonra kendisiyle konuşmak isteyen çok fazla öğrencinin olacağından emindi.

 

"Tamam." dedi Xiao Ning'er. Yüzü biraz kızarmıştı. Daha önceki yanlış anlamasını hatırladığı zaman utanmıştı.

 

Gu Bei, Lu Piao ve diğerleri de ayağa kalkmıştı. Nie Li ile birlikte onlarda gitmeye karar vermişti.
"Kardeş Nie Li ben de gidiyorum." dedi Li Xingyun ve devam etti "Eğer herhangi bir gelişme olursa beni bilgilendir lütfen. Yüz bin Ruhani Taşa gelince sana teslim etmesi için birisini görevlendireceğim." dedi.
"Tamam. Herhangi bir gelişme olursa seni kesinlikle bilgilendiririm Kardeş Li." dedi Nie Li. Fakat Nie Li, Li Xingyun'dan önce Xiao Ning'er'e bir tane Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhu vermeyi planlıyordu.

 

Alandaki öğrenciler dağılsa bile bu gün olanlar hakkında konuşmaya devam etmişlerdi.

 

Nie Li bugünkü sürpriz at olarak görülebilirdi. Bugünden sonra Nie Li üç tarikatta tanınan bir kişi olmuştu.

 

Nie Li'nin yazmış olduğu kelimeden sadece Yan Yang ve Mingyue Wushuang bir şeyler kavramayı başarmıştı. Long Tianming bile bir şey hissetmeyi başaramamıştı. Bu da herkesin daha da meraklanmasına sebep olmuştu.

 

Yan Yang, Nie Li'ye baktı ve iç çekerek "Böyle bir çocuğun bizim tarikatta olmaması çok üzücü. İlahi Tüyler Tarikatı ona gereken önemi vermiyor. Eğer Nie Li bizim tarikatımızda olsaydı kesinlikle tarikatımızın önemli güçlerinden birisi olurdu." dedi.

 

"Kardeş Yan Yang, onun senin pozisyonunu ele geçirmesinden korkmuyor musun?" dedi yanında bulunan öğrencilerden birisi.

 

"Korkmamı gerektirecek bir durum yok! Yeteneği benden iyiyse ve tarikatı daha güçlü yapacaksa ben, Yan Yang, Kutsal Çocuk konumundan kendi isteğimle çekilirim." dedi Yan Yang uzaklara bakarak.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr