Bölüm 330: Şeytan Birliğinin Kuruluşu

avatar
12333 30

Tales of Demons & Gods - Bölüm 330: Şeytan Birliğinin Kuruluşu


 

Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

Cennet Yolu Birliği üyelerinin kalbinde hala benimseyemedikleri bir kaç şey vardı. İki yüz kişi Hua Ling gibi birisi için buraya gönderilmişti. Bu sayı gerekli olandan çok daha fazlaydı. Bu sadece onların vaktini çalmaktan başka bir şey değildi. Fakat bu emir direkt olarak Li Xingyun'dan geldiği için onların hiç biri kalplerinde olan bu şikayetleri dile getirmemişti.

 

Fakat Li Hu uzaysal yüzükleri bu iki yüz adam arasında paylaştırdığı zaman kalplerinde oluşan bu sıkıntı ortadan kalkmıştı.

 

Nie Li gerçekten de bu kadar Ruhani Taşı onlara vererek büyük bir cömertlik yapmıştı. Ruhani Taşları aralarında paylaştıkları zaman kişi başı elli Ruhani Taş düşmüştü. Böyle ufak bir geziden elli Ruhani Taş elde etmek onları oldukça fazla mutlu etmişti. Bu miktar onların bir aylık maaşlarından bile daha fazlaydı. Bir gezi için Genç Efendi Nie Li onlara toplamda on bin Ruhani Taş vermişti.

 

Cennetler!! Bu servet şok ediciydi!!

 

Li Xingyun, Nie Li'ye Hua Ling konusunda yardım etmeleri için iki yüz adam görevlendirmişti. Şu anda burada bulunan adamlar Nie Li'yi Li Xingyun'la eşit olarak görüyorlardı. Bu Genç Efendi Nie Li kesinlikle basit bir adam değildi. Burada bulunan insanlar Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde çok uzun zamandır yaşıyorlardı ve bu kadar miktar Ruhani Taşı bu kadar önemsiz bir görev için dağıtmak onların daha önce hiç duymadığı bir olaydı.

 

Nie Li'nin Ling Jade Tanrı Gölü’ne doğru gittiğini gören Li Hu ve adamlarının kafası biraz karışmıştı. Ling Jade Tanrı Gölü’ne giderek ne yapmayı planlıyordu acaba?

 

Her ne kadar Ling Jade Tanrı Gölü hâlâ Ruhani Taş üretebilse de yıllık üretimi birkaç bin Ruhani Taştı. Nie Li az önce onlara on bin Ruhani Taş vermişti. Onun için birkaç bin Ruhani Taşın hiçbir önemi yoktu.

 

Xiao Yu ve Lu Piao, Nie Li'yi takip etmek istemişlerdi fakat Nie Li onlara gelmeyin demişti. Nie Li'nin Tanrı Gölüne doğru uçuşunu izlemeye başladılar.

 

Ling Jade Tanrı Gölü.

 

Nie Li'nin hızlı bir şekilde oluşturduğu yazıt desenler su havuzunun içine doğru ilerlemeye başladı.

 

Yazıt desenler ardı ardına su havuzunun içine doğru düşüyordu.

 

Boom!! Boom!! Boom!!

 

Yazıt desenler Tanrı Gölünün derinliklerine indikleri zaman patlamaya başladı ve sonucunda sular etrafa sıçramaya başladı. Nie Li'nin oluşturduğu gizemli yazıt desenler su havuzunun en altında toplanıp patlamaya devam ediyordu. Tanrı Gölü sallanmaya başlamıştı.

 

Yazıt desenler göz kamaştırıcı bir ışık yayıyorlardı. Bir süre sonra gölün dibinde bir siyahlık belirdi. Gölgenin şekli yılana benziyordu ama kesinlikle bir yılan değildi.

 

Bu gölge Tanrı Gölünün kaynağı olan efsanevi Tanrı Köküydü!!

 

Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde bir çok gizemli şey vardı ve bu Tanrı Kökü de bunlardan bir tanesiydi. Kendi zekasına sahip olduğu söylenen bu kök Cennet ve Dünya’nın özünü emebilen bir şeydi. Binlerce yıl bu şekilde beslendikten sonra yavaş yavaş bir toprak parçasına yayılır ve bu toprak parçasının havada süzülmesini sağlardı. Ve böylece bir Tanrı Gölü doğmuş olurdu. Tanrı Gölü olduktan sonra çevredeki Cennet Enerjisini özümseyerek Ruhani Taş üretmeye başlardı.

 

Tanrı Göllerinin, Tanrı Kökü tarafından oluşturulduğunu kimse bilmezdi. Tanrı Kökleri kendilerini en derinlerde gizlerlerdi. Tanrı Gölü kuruduğu zaman Tanrı Kökü de ortadan kaybolurdu. Tanrı Kökünü olduğu yerden çıkartmanın tek yolu özel bir yazıt desendi.

 

Nie Li elini uzatıp Tanrı Kökünü yakaladı. O anda Tanrı Kökü Nie Li'nin elinden kaçmak için çırpınmaya başladı.

 

Kaçmaya çalışıyorsun demek! O kadar kolay değil!

 

Nie Li sağ elinin bir hareketiyle Tanrı Kökünü, On Bin Mil Nehirler ve Dağlar resminin içerisine gönderdi.
Birinci Tanrı Kökü yakalama işlemi başarılı!

 

Yakalanan bu Tanrı Kökü, resmin içinde beslenecekti. Her ne kadar Ling Jade Tanrı Gölü kurumak üzere olan bir Tanrı Gölü olsa da hiç olmamasından iyiydi.

 

Nie Li uçarak geri geldi.

 

Li Hu, Nie Li'nin Tanrı Gölünün içinden bir şey aldığını hissetse de ne aldığını bilmiyordu.

 

Nie Li gülümsedi ve "Gidelim!" dedi.

 

Grup geri dönmüştü.

 

Nie Li ve grubu gölün oradan ayrıldıkları zaman Ling Jade Tanrı Gölü parçalanmaya başladı ve yere çakıldı.

 

Ling Jade Tanrı Gölü artık yoktu!

 

Birkaç gün sonra Hua Ling ve adamları gölün olduğu yere tekrar gelmişlerdi. Fakat geldikleri yerde Ling Jade Tanrı Gölü yoktu. Nerede lan bu? Hua Ling, Tanrı Gölünün artık olmadığını görünce sinirden deliye döndü ve bağırarak "Nie Li! Li Xingyun! Beni öldürmekle yetinmediniz bir de gölümü parçaladınız!!! Bunun intikamını sizden kesinlikle alacağım!!!" dedi.

 

Hua Ling olanlara bir türlü anlam veremiyordu. İntikam için kendisinin öldürülmesi tamamdı. Ama hangi salak bir intikam için bir Tanrı Gölünü parçalardı ki? Ling Jade Tanrı Gölü yılda sadece birkaç bin Ruhani Taş üretiyordu. Onların gölü parçalayacak kadar ileri gitmelerine gerek var mıydı?

 

Dış dünyada savaşmak ve Tanrı Gölünü çalmak olağan şeylerdi. Fakat daha önce hiç bir Tanrı Gölü parçalanmamıştı.

 

Neden böyle bir şey yapmışlardı?!!

 

Hua Ling sinirden titremeye başlamıştı. Bu çok zalimceydi!!!

 

Ling Jade Tanrı Gölü olmadan Hua Ling adamlarına yeterli kaynak sağlayamazdı. Ayrıca onun başka bir Tanrı Gölü için savaşacak yeterli gücü de yoktu. Tanrı Gölünü parçalamak!!! Bu kin ölene kadar dinmezdi!

 

Xiao Yu'nun avlusunda.

 

Nie Li, On Bin Mil Nehirler ve Dağlar resminin içinde sessizce gelişim yapıyordu. Yakalamış olduğu Tanrı Kökü çoktan havada süzülen küçük bir dağa dönüşmüştü bile. Merkezinde ise bir su havuzu bulunuyordu.

 

Dahası Nie Li, Tanrı Kökünün resmin içindeki Cennet Enerjisini hiç durmadan özümsediğini hissediyordu. Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde bulunan Cennet Enerjisi miktarı oldukça azdı. Fakat burada hiçbir sınır bulunmuyordu.

 

Cennet Enerjisi, Tanrı Gölüne bir nehir gibi akıyordu.

 

Yeterince Cennet Enerjisi özümsedikten sonra Tanrı Gölü olgunlaşacaktı ve Ruhani Taş üretimine başlayacaktı.

 

Tanrı Gölü öncesine kıyasla çok daha fazla Ruhani Taş üretecek gibi duruyordu.

 

Gerçekten On Bin Nehirler ve Dağlar resminin içi Tanrı Kökleri için bir cennetti. Nie Li sebebini bilmediği bir şekilde resmin önceki sahiplerinin resmin içine Tanrı Kökü koymadıklarını fark etmişti. Nie Li'nin bilmediği şey ise resmin içinin ilk başta bu şekilde olmamasıydı. Bir çok büyük savaş gördükten sonra resim bu son haline gelmişti.

 

Nie Li gelişimine odaklandı. Bu sırada Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nün Birlik Salonunda bir şey oluyordu.

 

Gu Bei ve Lu Piao hiç durmadan bağırıyorlardı.

 

"Şeytan Birliği kuruluyor!! Aylık yirmi Ruhani Taş verilecektir. Aynı zamanda ikramiyelerde olacaktır. Dünya Ruhani Köküne sahip olanlara aylık otuz Ruhani Taş verilecektir. Cennet Ruhani Köküne sahip olanlara aylık kırk Ruhani Taş!!"

 

"Sözleşmeyi imzalayan herkese anında otuz Ruhani Taş!!"

 

Bir uzman bir sözleşme imzalarsa bu sözleşmeye sadık kalmak zorundaydı. Buna rağmen yeni gelenlerin çoğu büyük güçlere katılmaya çalışırlardı. Bir uzman İki Kader gücüne ulaştığı zaman dış dünyaya açılırdı. Fakat tek başına dış dünyada bir şey yapamazdı. Daha fazla güçlenmek istiyorsa daha büyük bir gücün parçası olmak zorundaydı. Ayrıca kaynakta elde edebiliyordu.

 

Gu Bei ve Lu Piao'nun bağırışları bir çok kişinin dikkatini çekmişti.

 

Birçok insan onları izlemeye başlamıştı. Yeni gelenler büyük birliklere katıldığı zaman genellikle ayda on Ruhani Taş maaş alırlardı. Fakat Gu Bei ve Lu Piao'nun onlara verdiği miktar büyük birliklere oranla çok daha iyiydi.

 

Yine de bir çok insan tereddütteydi. Yeni gelenler bir birliğe katılmadan önce onların patron olma olasılığı olması lazımdı. Sonuçta bir sözleşme imzalandığı zaman özel bir durum olmadıkça sonsuza kadar bu sözleşmeye bağlı kalacaklardı. Herhangi bir birlikle olan sözleşmelerine uymazlarsa İlahi Tüyler Tarikatı’nda yer edinmeleri çok zordu.

 

Yeni gelen öğrenciler kendi aralarında durumu değerlendirmeye başlamışlardı.

 

"Bu adamlar kim?"

 

"Bilmiyor musun? Şuradakinin adı Gu Bei. O, Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu bir şeytan ruhuyla birleşmiştir ve aynı zamanda Gu Klanı’nın birinci sıradan halefidir."

 

Yeni gelenler Gu Bei'nin kim olduğunu öğrenince şaşırmışlardı. Gu Klanı’nın birinci sıradan halefi demek! Kim bilir belki gelecekte Gu Klanı’nın Patriği olmayı başarabilirdi! Üstüne Gu Bei henüz dış dünyada bir birlik kurmamıştı. Eğer şimdi ona katılırlar da sonradan Patrik olursa onların kazancı çok fazla olacaktı.

 

Bu çok ikna ediciydi!

 

Üstüne bir de Gu Bei'nin verdiği Ruhani Taş miktarı çok iyiydi!

 

Kısa süre sonra yeni gelen öğrenciler sözleşmeleri imzalamaya başlamışlardı.

 

Yeni gelenler Şeytan Birliğinin Patronun Gu Bei değil de başka birisi olduğunu öğrenmişlerdi. Bu gizemli kişinin kim olduğunu merak etmeye başlamışlardı. Gu Bei'yi kendisine hizmet ettirecek kadar güçlü kim olabilirdi?

 

Diğer birlikler Gu Bei ve Lu Piao ile anlaşan öğrenci selini şaşkınlıkla izliyorlardı. Onların yanına sadece birkaç kişi geliyordu.

 

Sonuçta onlar ile Gu Bei'nin verdiği maaş farkı çok fazlaydı.

 

Bir kendi verdikleri maaşa baktılar bir de Gu Bei'nin vermeyi önerdiği maaşa. Kimse tek bir laf bile edemiyordu. Bazı patronlar bile birliklerini dağıtıp onlara katılmak istemişti!

 

"Sakin, sakin!" Lu Piao çok fazla öğrencinin karışıklığa sebep olduğunu görünce bağırmaya başladı. Fakat buna rağmen yine de çok heyecanlı duruyordu.

 

Lu Piao, daha yeni kurulmakta olan Şeytan Birliklerine bu kadar kişinin katılmak isteyeceğini hiç beklemiyordu. Lu Piao kalabalığa yukarıdan bakarken tüm dünyayı fethetme hayalleri kurmaya başlamıştı bile. Elinin tek hareketiyle binlerce uzmanın saldırıya geçtiğini düşünerek zevke geliyordu.

 

Gu Bei gururlu bir şekilde Nie Li'nin kendisine söylemiş olduğu şeyleri söylemeye başladı. "Yeterince emek verirseniz size kesinlikle iyi davranacağız. Bize katılan herkese Dövüş Atası olmanızı sağlayacak uygun gelişim teknikleri vereceğiz. Göksel Yıldız Alemine giren herkese Üçüncü Seviye Eser verilecektir. Göksel Mihver Alemine girenlere Mükemmel Seviye hatta Olağanüstü Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhları verilecektir. Bunlar benim Gu Bei'nin sizlere vermiş olduğu sözüdür!"

 

Gu Bei'nin söylediklerini duyan öğrencilerin heyecanı tavan yapmıştı!

 

Bu tür bir ilgilenme şok ediciydi! Dövüş Atası olmalarını sağlayacak gelişim tekniğinin yanında seviyelerine göre Eserler ve Şeytan Ruhları da alabileceklerdi. Cennetler!!!

 

Herkes kanının kaynadığını hissediyordu. Ufaktan tereddüt eden öğrencilerde bu tereddütlerinden tamamen kurtulmuşlardı.

 

Diğer birliklerin üyeleri boş boş etrafa bakıyorlardı. Şeytan Birliğinin kurucularının verdiği sözler çok fazlaydı! Neler oluyor burada? Gu Bei resmen Cennete meydan okuyordu. Tüm Gu Klanı’nın serveti böyle böyle bitirmek mi istiyordu?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr