Bölüm 345: Li Yufeng

avatar
11857 40

Tales of Demons & Gods - Bölüm 345: Li Yufeng


 

 

He Gui'nin son anda söylediklerini duyduktan sonra Gu Bei sakin bir şekilde geri döndü ve sandalyeye oturdu.

 

He Gui dişlerini sıkarak "Genç Efendi Gu Bei, seninle iş birliği yaparım fakat bu bizim aramızda bir sır olarak kalmalı." dedi.

 

"Elbette. Bizimle iş birliği yaptığın sürece bizden biri sayılırsın. Seni kesinlikle açık etmeyeceğiz. Üstüne bir de bu iş birliğinin Gu Heng ile yaptığın iş birliğine göre daha karlı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ben, benim için yararlı işler yapanlara karşı cömert davranan bir insanım." dedi Gu Bei.

 

He Gui'nin davranışları tamamen beklentileri dahilindeydi. Fakat yine de dikkati elden bırakmamaları lazımdı, sonuçta He Gui çift taraflı ajan olmaya karar verebilirdi.

 

He Gui bir süreliğine düşüncelere daldıktan sonra kafasını kaldırdı ve "Genç Efendi Gu Bei, senden bir ricada bulunabilir miyim?" dedi.

 

"Rican neymiş bakalım?"

 

"Genç Efendi Gu Heng'in çok güvendiği bir adam daha var. Onun adı Chai Yue. Bu eleman bana karşı hep ters davrandı. Genç Efendi Gu Bei'den onu alaşağı etmemde bana yardımcı olmasını istiyorum." dedi He Gui.

 

"Olur. Sıkıntı yok." dedi Gu Bei kafasını onaylama anlamında sallayarak. Chai Yue, Gu Heng'in en çok güvendiği adamlardan birisiydi. Chai Yue, Gu Heng'e çok sadık birisiydi. Gu Heng'e zarar verecekse ilk önce onun en yakınındaki adamları ortadan kaldırmak en mantıklı hareket olacaktı. Bir süre sessiz kaldıktan sonra Gu Bei "Birliğe döndükten sonra Chai Yue'nin bizimle iş birliği yaptığına dair söylenti çıkart." dedi.

 

"Genç Efendi Gu Heng'in söylentilerden yola çıkarak Chai Yue'den şüphelenmeye başlayacağını düşünmüyorum. Tek başına söylentiler işe yaramaz." dedi He Gui.

 

Gu Bei hafifçe gülümsedi ve "Şüphelenmesi tamamen senin performansına bağlı. Bize Gu Heng'in nereye gideceğini hızlı bir şekilde iletirsen ve biz bunun sonucunda Gu Heng'i öldürmeye başlarsak. İllaki ondan şüphelenecektir. Daha sonra biz de bu şüpheyi arttıracak bir kaç bir şey yaptık mı iş tamamdır." dedi.

 

"Genç Efendi Gu Bei oldukça bilge birisi." dedi He Gui.

 

Gu Bei, He Gui'ye bakarak "Tamamdır. Bundan sonra her şey senin sıkı çalışmana bağlı. Ayrıca bana bizimle anlaştığına dair bir belge vereceksin. Eğer bizi kandırmaya çalıştığını hissedersem bu belgeyi direkt olarak Gu Heng'e vereceğim." dedi.

 

He Gui'nin bunu yapmaktan başka şansı yoktu. Eğer zamanı geldiğinde Gu Bei'ye bilgiyi iletmezse Gu Bei'nin elinde bir kozu olacaktı. "Umarım bize bir oyun oynamaya çalışmazsın. Aksi halde yapabileceklerimden korkmalısın!"

 

He Gui durumu oldukça iyi anlamıştı. Eğer Gu Bei'nin şu anda ondan istediği şeyleri ilerde yapmazsa gelecekteki hayatı hiçte kolay olmayacaktı. Bir süre sessiz kaldıktan sonra bir sandalyeye oturdu ve bir kağıda bir şeyler yazmaya başladı. Toplamda altı farklı kağıda bir şeyler yazdı. Bu altı kağıtta yazan şeylerin hepsinin anlamı aynıydı Gu Bei ile iş birliği yaptığını yazmıştı.

 

"Aferin! Aferin!" dedi Gu Bei, He Gui'nin sırtına vurarak. Gu Bei sağ elini salladı ve uzaysal yüzüğünden iki bin Ruhani Taş çıktı. Taşları He Gui'ye verdi. "Bunlar senin. Gelecekte bize yardım ettikçe bunlardan daha çok alacaksın." dedi.

 

He Gui, iki bin Ruhani Taşı içeren uzaysal yüzüğü aldıktan sonra içini bir kontrol etti. Gözleri fal taşı gibi açıldı. Gerçekten de burada iki bin Ruhani Taş vardı. Gu Heng'i takip ettiği zamanlarda hayatını ortaya koymasına rağmen aylık iki veya üç yüz Ruhani Taş alıyordu. Fakat Gu Bei ona sıradan bir şekilde iki yüz bin Ruhani Taş vermişti. 

 

Gerçekten de Gu Bei ile iş birliği yapmak onun şimdiye kadar yaptığı en iyi anlaşmaydı.

 

"Çok teşekkür ederim Genç Efendi Gu Bei." dedi He Gui saygılı bir şekilde.

Bir kaç dakika sonra He Gui odadan dışarı çıktı.

"Nie Li ne düşünüyorsun?" dedi Gu Bei Nie Li'ye bakarak ve devam etti "He Gui'ye güvenebilir miyiz?"

"Bu eleman paraya çok fazla değer veriyor. Ve biz ona oldukça fazla para verdik. Üstüne bir de onun iki zayıf noktasını biliyoruz. Korkacak bir şey yok. İtaatsizlik etmeyecektir. Bizimle iş birliği yapmadığı takdirde başına nelerin geleceğinin farkında." dedi Nie Li.

 

"Gu Heng'in altında çalışan iki önemli adamı var. Birisi He Gui'ydi işte. Diğeri ise oldukça yetenekli olan Chai Yue." dedi Li Xingyun iç çekti ve devam etti "Gu Heng'in ondan şüphelenmesi kötü bir durum olacaktır."

 

Nie Li, Li Xingyun'a baktı ve "Kardeş Xingyun, Chai Yue ile önceden bir iletişime geçmişliğin var mı?" dedi.

 

"Bir kaç kere. Onu Cennetin Yolu Birliğine davet ettim ama o beni reddetti." dedi Li Xingyun.

 

"Tamamdır. Ona yakın olmaya devam et lütfen. Gu Heng onu kendisinden uzaklaştırdığı zaman onun aklına gelen tek kişi senin olmalısın. Sonuçta diğer birlikler bir haini kabul etmezler değil mi?" dedi Nie Li.

 

"Tamamdır." dedi Li Xingyun. Chai Yue'nun yetenekleri göz önüne alındığı zaman onu kaçırmak istemezdi.

 

"Buraya kadar gelmişken neden gidip bir kaç şey almıyoruz?" dedi Nie Li.

 

"Olur." Dedi diğer üç kişi.

Dört kişi Göksel Hazine Köşkü'ne doğru yol almaya başladı. Burası Eser satan bir yerdi. Mingshan Kalesi'nde çok fazla Eser alışverişi oluyordu ve bu köşk bir çok yüksek rütbeli kıdemlinin bile alışveriş yaptığı bir dükkandı. Ejderha Kalıntıları Bölgesi'nde ailelerle eş değer güce sahip bir çok oluşum bulunuyordu. Örneğin Tanrıların Sanat Köşkü bunlardan birisiydi. Bir çok Eser yapıp bu Eserleri güçle ailelere satmalarıyla ünlenmiş bir köşktü. Bir kaç güçlü ticaret şirketi tarikatlarla eş değer güce bile sahiplerdi.

 

Göksel Hazine Köşkü'nün içinde.

 

Dörtlü köşke girdiği zaman uzun bir cübbe giyen yaşlı bir adam tarafından karşılandı. Bu yaşlı adam onlara doğru gülümseyerek yaklaştı ve "Dört Genç Efendi, Göksel Hazine Köşkü'ne hoş geldiniz. Acaba ne almak istediğinizi sorabilir miyim?" dedi.

 

Lu Piao gözlerini duvardaki Eserlerin üstünde gezdirerek "Başkan, öldürmeye ve korumaya yarayan Eser bulunur mu sizde?" dedi.

 

Yaşlı adam gülümseyerek "Elimizde bulunan ürünlerin büyük bir kısmı öldürmeye ve korumaya yarayan Eserlerdir. Acaba kaçıncı seviye bir Eser baktığınızı sorabilir miyim?" dedi.

 

"Elinizdekilerin en iyisini getirin." dedi Nie Li.

 

Nie Li'nin söylediklerinden sonra yaşlı adam kaşlarını çatmıştı. Bir anlığına afallamıştı. Bir kaç kere gözlerini kırparak karşısında duran dört kişiye baktıktan sonra "Lütfen beni takip edin." dedi.

 

Her ne kadar bu dört kişi sıradan bir şekilde giyinmiş olsalar da galiba onlar önemli bir ailenin veya birliğinin genç efendileri. Aksi takdirde en iyi ürünleri sormazlardı.

 

Yaşlı adamın rehberliğinde daha derin bölgelere ilerlediler.

 

Göksel Hazine Köşkü'nün en derininde gizli bir oda bulunuyordu. Burada yüzden fazla Eser bulunuyordu.

Nie Li bu odanın içinde ve yakınlarında gizlenmiş bir çok güçlü uzmanın varlığını hissetmişti. Bu uzmanlar en azından Ejderha Yolu Alemi'ndeydiler.

 

Dörtlü odadan içeri girdi.

 

"Neden burada benden başka birileri daha var acaba?" içerden pek de mutlu olmayan bir ses gelmişti.

 

"Genç Efendi, Bu konu hakkında özürlerimizi sunuyoruz. Fakat Göksel Hazine Köşkü'ne gelip Beşinci Seviye ve daha üst seviyelerde bulunan Eserleri almak isteyen her müşteri buraya girebilir." dedi bir kız nazik bir şekilde.

 

Li Xingyun bu sesi duyunca yüzünü astı ve kaşlarını çattı.

 

Odanın içinde bulunan kişi de kafasını kaldırıp dörtlüye bakmaya başladı. Li Xingyun'u gördüğü zaman yüzü bir anda buz kesti.

 

Nie Li, Li Xingyun'un ifadesini fark etmişti ve sesini ona aktararak "Kim bu?" dedi.

 

Li Xingyun'un ruh hali bir anda düşmüştü. "Li Yufeng!" dedi.

 

Li Xingyun'un söylediklerini duyan üçlü neler olup bittiğini anlamışlardı. Li Xingyun'un baş düşmanıyla burada karşılaşmak... Li Yufeng, Li Xingyun'un alması gereken Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Ejderha Kan Soylu şeytan ruhunu çalmıştı. Üstüne bir de Li Yufeng, Li Xingyun'un Patronu olduğu Cennetin Yolu Birliğinin kendi emrine girmesini istiyordu.

"Küçük Kuzen Xingyun'la burada karşılaşmayı beklemiyordum. Madem buradasın gel beraber oturalım." dedi Li Yufeng ve devam etti "Senin buradan alış veriş yapacak kadar paraya sahip olman şaşırtıcı."

 

Li Xingyun hiç bozuntuya vermeden Li Yufeng'in yanına oturdu. Onunla eşit güçte birisiymiş gibi davranıyordu.

 

Nie Li ve diğer ikisi de durumun farkına varmışlardı. Onlarda Li Xingyun'un yanına oturdu ve Li Yufeng'e pek aldırış etmediler.

 

Li Xingyun'un mutsuz bir şekilde kendi yanına oturmasına rağmen Li Yufeng buna pek aldırış etmemişti. Fakat bu dörtlünün kendisine bu şekilde davrandıklarını görünce Li Yufeng biraz sinirlenmişti. Bu dörtlüye pek fazla aldırış etmemeye karar vermişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr