Çeviri: AllenWalker Düzenleme: Sajapyu

Bölüm 358: Hesaplama

"Usta Nie Li, lütfen aceleci davranmayın!" dedi Long Yuyin endişeli bir ses tonuyla kaşlarını çatmış bir şekilde. Bu onun başka birisi için endişelendiği ilk seferdi.

Xiao Yu, Long Yuyin'e bakmaya başladı. Yüzünü buruşturdu ve başka tarafa bakmaya başladı. Nie Li hala Long Yuyin ile zina etmediğini iddia etmeye devam ediyordu. Sanki Xiao Yu onun bu laflarına kanardı! Yine de Xiao Yu da Nie Li'nin hayatını tehlikeye atmasını istemiyordu. Her ne kadar içinden çok fazla endişelense de hiçbir şey söylemedi.

Long Yuyin'den sonra Lu Piao ve Gu Bei de "Nie Li onun karşısına çıkmana gerek yok. O Dokuz Kader gücündeyken sen sadece Dört Kader gücündesin!" dediler.

"Rahat olun. Kafamda bir şeyler var." dedi Nie Li sakin bir şekilde.

Nie Li'nin çok sakin olduğunu gören Lu Piao, Gu Bei ve diğerlerinin kafası biraz karışmıştı. Nie Li neden bu kadar kendinden emindi?

Kutsal Alevsiz hafifçe kaşlarını çatmıştı. Nie Li gerçektende karşılaşmaya çıkmaya kabul etmişti. Acaba o sadece egoistlik mi yapıyordu? Yoksa elinin altında gerçekten başka gizli kozları da mı vardı? Nie Li kararını çok hızlı değiştirmişti. Kutsal Alevsiz bir anormallik olduğunu sezdi.

Kutsal Alevsiz gökyüzüne doğru kafasını düşünceli bir şekilde kaldırdı. Daha sonra garip bir yüz ifadesiyle "Guo Huai, git ve ona güzel bir ders ver!" dedi.

"Tamam." dedi Gup Huai saygılı bir şekilde ve hemen arkasından sahneye atladı.

Nie Li de üstüne giydiği Eserleri çıkardıktan sonra sahneye atladı. Bu sefer çok güçlü olan Guo Huai rakibiydi! Nie Li derin bir nefes aldı ve kader ruhunu harekete geçirdi. Gözlerinde savaş niyeti parıltıları oluştu. Guo Huai'ye karşı kazanma şansının ne kadar yüksek olduğunu bilmemesine rağmen elinden gelen en iyi şekilde onunla savaşacaktı.

Guo Huao soğuk bir küçümseme ifadesiyle Nie Li'ye bakmaya başladı. Muazzam bir enerji dalgası açığa çıkarttı.

"Seni az önce yanlış değerlendirdiğimi kabul ediyorum. Sadece Dört Kader gücünde olmana rağmen Ye Chong'u yenmeyi başardın. Yine de bana karşı kesinlikle kaybedeceksin!" dedi Guo Huai gururlu bir şekilde.

"Savaşmadan kimin kazanıp kimin kaybedeceğini bilemeyiz değil mi?" dedi Nie Li gülümseyerek. Aynı zamanda gözleri çok keskin bakıyordu.

Guo Huai'nin kaşları hafifçe seğirdi. Nie Li'nin karşısında bu kadar kibirli davranacağını beklemiyordu.

"Bu biraz fazla kibirli olmadı mı? Umarım bana karşı çok çabuk kaybetmezsin!" dedi Guo Huai.

Doğu Bölgesinin diğer öğrencileri sahnede duran iki kişiyi pür dikkat izlemeye başladı. Nie Li, Guo Huai'nin kendisine karşı hiçte iyi niyete sahip olmadığını bilmesine rağmen yine de bu karşılaşmaya çıkmayı kabul etmişti. Bu olay öğrencilerin ilgisini çekmişti. Nie Li sadece Dört Kader gücündeydi. Dokuz Kader birisine karşı gerçektende kazanacağını mı düşünüyordu acaba?

Long Yuyin, Gu Bei, Lu Piao ve diğer öğrenciler endişeli bir şekilde sahneye bakıyordu. Onlar Nie Li'nin can güvenliği için endişeleniyorlardı. Sonuçta Nie Li sadece Dört Kader gücündeydi!

Nie Li Ruh Bölgesinin içinde hiç durmadan On Bin Nehirler ve Dağlar resminin içindeki Cennet Enerjisini deveran ettiriyordu. Asma, Ruh Bölgesinde biriken Cennet Enerjisini çılgınlar gibi özümserken bir yandan da büyümeye başlamıştı.

"Hmph!" Guo Huai, Nie Li'den yayılan sonsuz gibi duran Cennet Enerjisini hissetmeyi başardığı zaman biraz şaşırmıştı. Daha sonra soğul bir yüz ifadesiyle Cennet Enerjisini önünde toplayarak ağır kılıç şekli aldırdı. Bu kılıç bir metre uzunluğundaydı.

Ohhmmmm Ohhhmmmm Ohhmmmm

Ağır kılıç etrafında çok sayıda rüzgar bıçağı oluşmuş şekilde titremeye başladı. Zeminde derin izler bırakıyordu.

İki kişiden yayılan enerji hızlıca artmaya başladı ve sahnede görünmez öfkeli bir rüzgarın oluşmasına sebep oldu. Sahnenin yakınlarındaki öğrenciler bir kaç adım geri çekilmişlerdi.

Kim bu ikisinin güçlerinin bu kadar fazla olacağını tahmin edebilirdi ki?

"Görelim bakalım ne kadar kabiliyetlisin!" dedi Guo Huai ve ilerdi doğru uzun bir adım attı. Arkasında ardıl görüntü oluşmuştu. Daha sora ağır kılıcı Nie Li'ye doğru savurdu.

Güm! Güm! Güm!!!

Seyircilerin bakışları altında Guo Huai Nie Li'ye kana susamış bir canavar gibi atıldı!

Bir şelale gibi Nie Li'ye doğru enerji akımı oluştu. Sonik rüzgar bıçakları zeminde derin yarıklar oluşturarak ilerlemeye başladı.

Şeytan Ruhlarıyla birleşmemelerine rağmen bu iki öğrencinin açığa çıkarttıkları güç miktarı çok fazlaydı!

Nie Li kendisine doğru gelmekte olan korkutucu enerji akımını hissettiği zaman Gölge İblisi ile birleşti ve ortadan kayboldu. Orak şekilli bacakları Guo Huai doğru ilerlerken ürpertici bir ışık oluştu.

Boom!! Boom!! Boom!!

Kavganın hızı çıplak gözle izlenemeyecek kadar hızlıydı. Bir anlık bir sürede onlarca defa çarpışmışlardı.

Enerji dalgaları sürekli olarak sahnede patlamaya sebep oluyordu.

Nie Li her ne kadar Gölge İblisinin sahip olduğu hızı kullanarak Guo Huai ile kapışsa da üstünde çok güçlü bir baskı hissediyordu. Göksel Kader Aleminin kendi içindeki seviyeleri arasında güç farkı çok fazlaydı. Üstüne bir de bu ikisi arasında beş kader kadar fark vardı.

Böyle bir engeli aşmak kolay değildi!

"Öl!!" Guo Huai'nin elindeki bir metrelik ağır kılıç Nie Li'nin boynuna doğru çok hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı. Nie Li'yi tek bir vuruşta öldürmeyi planlıyordu.

Boşluk Formu!

Nie Li'nin bedeni çoktan ortadan kaybolmuştu. Guo Huai'nin saldırısı havayı süpürdü. Saldırı sona erdikten sonra Nie Li tekrar ortaya çıktı.

Nie Li ortaya çıktığı anda Guo Huai gülümsedi ve Nie Li'nin omzuna doğru bir tekme savurdu. Az önceki çarpışmalarında Guo Huap, Gölge İblisinin zayıf noktasını bulmuştu. Bu açık onun ortaya çıktığı andı!

Nie Li Guo Huai'nin tekmesinin kendisine doğru ilerlediğini gördüğü zaman öfkeli bir şekilde kükredi ve bedeni çok hızlı bir şekilde büyümeye başladı.

O anda Nie Li, Kan Kanatlı Aziz Jiao Ejderhası ile birleşmeye karar vermişti.

Booom!!

Guo Huai'nin tekmesi Jiao Ejderhasının bedenine çarptı ve geri tepti! Guo Huai hala gülümsüyordu. Nie Li bu baskı karşısında Aziz Jiao Ejderhası ile birleşmişti. Şu ana kadar her şey Guo Huai'nin istediği şekilde gerçekleşmişti.

Nie Li'nin bedeni yedi sekiz metre kadar büyümüştü. Bedenindeki pullar koyu kırmızı renkliydi. Büyük kanatları güneşi kapatıyordu. Nie Li pençeleri kullanarak Guo Huai'ye saldırdı.

Boom!! Boom!! Booom!!

Nie Li'nin pençeleri ileri geri gidiyordu. Guo Huai saldırılarının hepsini savurmuştu. Nie Li'nin gücünün ne kadar olduğunu hesaplamaya çalışıyordu. Nie Li sahip olduğu gücü gördüğü zaman şok olmuştu. Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Jiao Ejderhası gerçektende çok güçlüydü! Guo Huai, Nie Li'nin gücünü ölçmeye çalıştıkça soğuk bir ifadeyle gülümsemeye başladı. Şu ana kadar öğrendiklerinden yola çıkarak Nie Li kesinlikle kendisine karşı kazanamayacak gibiydi!

Nie Li çıldırmış gibi saldırmaya devam ediyordu. Saldırılarından dolayı zeminde bıraktığı çukurlar sahneyi bal peteğine benzetti. Her ne kadar Nie Li çıldırmış gibi Guo Huai'ye saldırsa da içinden oldukça sakindi. O sahip olduğu savaş tecrübelerine dayanarak Guo Huai'nin ne yapmaya çalıştığını anlamıştı.

Madem Guo Huai gücünü ölçemeye çalışıyordu Nie Li'de ona gücünü göstermeye karar vermişti.

Nie Li, Aziz Jiao Ejderhasının gücünü harekete geçirdi ve içindeki Ejderha Kan Soyunu hissetti.

Jiao Ejderhasını mutasyona girmeye zorlayabilirdi ama şu anda buna gerek duymuyordu. Jiao Ejderhasının gücünü daha tam olarak kavrayamamıştı. Nie Li bu şeytan ruhunun sonsuz bir potansiyele sahip olduğunu hissediyordu.

Nie Li, Jiao Ejderhasını kontrol etmeye çalışırken Ruh Bölgesinin hızlı bir şekilde genişlediğini hissetti. Beş Kader seviyesinden sadece bir adım uzaktaydı.

Eğer Beşinci Kader Ruhunu oluşturmayı başarabilirse gücünde muazzam bir artış olacaktı.

Guo Huai'nin Cennet Enerjisini Nie Li'nin bedeninin etrafında döndürerek Jiao Ejderhasının güç seviyesini ölçmeye çalışıyordu. Nie Li'nin güç seviyesini tamamen ölçtüğüne inandığı zaman soğuk bir şekilde gülümseyerek "Bana karşı kazanma ihtimalin sıfır! Şimdi ölebilirsin!"