Çeviri: Rmloveer Düzenleme: Sajapyu

Xiao Yu odada olsa bile bu işe yaramazdı. Long Shuyun 9-Aşama Ejder Daosu uzmanıydı ama Xiao Yu yalnızca bir Göksel Kader Bölgesi uzmanıydı. Xiao Yu'nun onu kurtarması imkansızdı!

''Teşekkürler, abla. Abla çok çalıştı!'' Kalbi biraz kırılmış olmasına rağmen Nie Li yine de sözüne bağlılık göstermeyi başardı.

Nie Li'yi azarlarken Xiao Yu'nun suratı siyaha döndü. ''Nie Li, iğrençsin! Önce Long Yuyin ve şimdi başka bir kadın! Utanmazın tekisin!'' Sert bir şekilde kapıyı kapattı.

Long Shuyun Xiao Yu'nun çıktığını gördü, Nie Li'nin omuzuna dokundu ve gülerek ''Fena değil! Sen hala çok düşüncelisin.''

Nie Li, bu kadını anlayamadığı için acı bir şekilde gülümsedi. Long Syuhun cidden Long Luyin'in annesi miydi? Neden annesinin ve kızının kişilikleri bu kadar farklıydı? Long Yuyin'in kızgın bir mizacı olsa da onu dizginlemeyi başarıyordu. Başkalarının gözünde Long Luyin soğuk bir buz dağı gibiydi. Ancak annesi cesur ve pervasızdı.

Xiao Yu muhtemelen onun Long Shuyun ile gayrimeşru bir ilişkisi olduğunu düşündü.

''Ancak, Bu Long Luyin öncesi hakkında bir şey söyledi, Neden bahsediyordu o? '' Long Shuyun, Nie Li'ye doğru baktı.

Nie Li'nin içi hüzün doluydu. Xiao Yu'nun onu her zaman kurtarmasını beklemiyordu, ama neden kuyuya düşmüş birine taş atmak zorunda kaldı? Nie Li arkadaşlarını seçerken cidden umursamaz davranmıştı!

“Velet! O kurabiyeyi öylece yiyebileceğini mi sandın? Sil o ağzını ve yaptığın şeyden vazgeç. Kızım biraz zayıf olabilir ama etrafta öyle kolayca dolaşabileceğini sanıyorsan...Hmm,Hmm!'' Long Shuyun homurdandı.

Neyden bahsediyordu? Long Shuyun, Nie Li ile Long Yuyin'in arasında bir şeyler olduğuna ikna oldu. Ancak Nie Li masumdu! En fazla aralarında usta-öğrenci ilişkisi olabilirdi. Yaptıkları her şey kurallara uygundu. Nie Li'nin en çok sevdiği kişi hala Ye Ziyun. Ancak, şimdi Xiao Ning’er'in de önceki yaşamı boyunca ona bağlı olduğunu bildiğine göre, büyüyen kalbinde az ya da çok onun içinde bir yer vardı. Ama Long Liyun'a gelecek olursak onunla arasında yalnızca usta-öğrenci ilişkisi vardı. Hatta Nie Li, Long Yuyin'i ne zamandır biliyordu? Bu kadar kısa süre içerisinde kalbinde nasıl böyle bir duygusal yakınlık büyüyebilirdi?

Long Shuyun'un dediği ''Onlara zorbalık etmenin kolay olduğunu sanma.'' Bu neye dayanıyordu? Kim Long Shuyun'a kabadayılık taslamaya cüret ediyordu? Bu bildiğin kendini öldürtmek gibi bir şeydi.

''Teyze, bence bu konuda Long Yuyin'in fikrini sorsan daha iyi olur, sence?'' Nie Li Long Shuyun'a baktı ve, ''Onun masumiyetine hakaret etmek istemiyorum!'' dedi.

''Yani kızımı görmek istiyorsun. Peki, bende onu yanımda getirdim!'' Long Shuyun yine gülerek Nie Li'ye baktı. Sağ elini salladı ve bir şekil ortaya çıktı. Long Yuyin sessizce ondan birkaç metre uzağa oturdu.

Long Yuyin, Nie Li'ye karışık bir ifadeyle bakıyordu.

Nie Li dondu kaldı. Long Shuyun yanında Long Yuyin'i getirmişti. Long Luyin'in varlığını gizlemek için birkaç yöntem kullanıyordu bu yüzden onu göremiyordu.

Annesinin ve kızının birbirine oldukça benzediğini gördü. Long Luyin, Long Shuyun'un çekiciliğinin en az yüzde doksanına sahipti. Ancak, Long Shuyun biraz daha çekici, Long Yuyin ise güzelliği daha az umursayan biri. Hatta Long Yuyin'in görünüşü Long Shuyun kadar ateşli değildi. Ancak Long Yuyin daha tam büyümüş değildi. Bu yüzden Long Shuyun'un görünüşünden aşağı kalmasına gerek yoktu. En azından, önceki hayatında böyle oldu.

Bu ayrıca başından beri Long Yuyin'in Nie Li ile Long Shuyun arasındaki konuşmayı duyduğu anlamına geliyordu.

Ne hakkındaydı? Long Shuyun Nie Li ile uğraşıyordu. Ama öğrencisi olarak Long Yuyin ustasına hiç yardımda bulunmadı mı?

''Anne lütfen onu daha fazla zorlama. Aramızda hiçbir şey yok! Geçen sefer sadece meridyenlerimi açmak için akupunktur iğnesi kullandı!'' Long Yuyin'in gözünden yaş aktı. Kendini göstermemişti çünkü Nie Li'nin cevabını duymak istiyordu. Ancak annesinin sorularından kaçınmasıyla Nie Li'nin niyeti belliydi. Long Yuyin nedenini bilmiyordu ama kendini kötü hissediyordu.

Geçmişte, erkekler ona art niyetle yaklaşmış olsalar bile, onlara çok saygı duymamıştı, hareketleri de onun ruh hali üzerinde en ufak bir etkiye sahip değildi. Hu Yong dahil. Ancak Nie Li'nin, annesinin tüm tekliflerini reddetmek için bahane üretmesini duyduğunda kalbi kırıldı.

Nie Li onun korkunç bir kadın olduğunu düşünmüş olabilir mi? Annesi zorlasa bile Nie Li yine de evlenmek için isteksiz miydi?

Ancak, bunu rasyonel düşünürse, her şey anlamlıydı. Nie Li'yi birkaç aydır tanıyordu ve en başta Nie Li'ye kaba ve küstah bir izlenim verdi. Ancak  Nie Li her zaman ona veren biri olmuştu ve onun Nie Li'ye geri verebileceği bir şeyi yoktu. Nie Li onu öğrenci olarak aldı ve kanındaki gücü açığa çıkardı. Zaten ona aşırı iyilik yaptı. Onun sevgisini nasıl hak edebilir?

''Usta Nie Li, annem seninle şaka yapıyor. Lütfen rahatsız etmesin seni!'' Long Yuyin özür diledi.

Nie Li rahatlamış hissetti. Şaka olması iyiydi.

Long Shuyun, Nie Li'nin sanki üzerinden yük kalkıyormuş gibi olan ifadesini görünce neredeyse onu kaybediyordu. Kızını çok iyi anladı. Nie Li'nin Long Yuyin'in kalbinde açıkça yeri vardı; yalnızca çekiniyordu.

''Yin'er, bu çocuğun öylece gitmesine izin mi vereceğiz? Kesinlikle olmaz! Buraya kadar gelmişken eli boş dönemeyiz dimi? Bu benim tarzım değil, Long Shuyun tarzı!'' Dedi ve sonra ''Yin'er, bu çocuğa bayılıyorsan git bir çocuk yap ona. Çocuğun kendisinin olduğunu kabul etmezse o zaman onu gebertirim. Babanda da bu yöntemi kullandım! Zamanında babanda böyle etrafla fingirdeşirdi ama ona dur diyen kişi bendim. Ama ne yazık ki adam çok şanssızdı ve İblis Tanrı Tarikatının ellerinde öldü. Ee neyse, şimdi de buradayız işte. Sana her şeyi öğreteceğim!'' diye devam etti.

Nie Li suskun bir şekilde Long Shuyun'a baktı. Göklerin altında yaşayan tüm bu insanlardan kim çocuğuna bu şekilde şeyler öğretir? Nasıl bu kadar saçma düşünebiliyordu?

Long Shuyun'un sözlerini duyunca Long Yuyin annesinin ayağına bastı ve heyecanla, “Anne, ne diyorsun?!'' dedi.

Long Shuyun direk ''Yin'er, tüm erkekler pisliktir. Anne tavsiyesini dinle bak!'' dedi.

"Yeter!" Öfke ve utançla bağırdı Long Yuyin.

Long Yuyin'in öfkeli sesi Long Shuyun'u susturdu. Kızı daha önce ona hiç bu şekilde bağırmamıştı.

''Onla benim aramdaki mesele bizim işimiz. Sen karışma!'' Long Yuyin sert sert baktı. Cidden sinirlenmişti. Long Shuyun, onun kalbindeki hisleri hiç umursamamıştı.

Long Shuyun kızına baktı ve hafifçe içini çekti. ''Peki. Durum buysa boşver gitsin!'' Long Shuyun kızını hayal kırıklığına uğratmış gibi hissetti. Long Yuyin sinirlenmek üzere iken tek yapabileceği tek şey gitmesine izin vermekti.

Long Shuyun Nie Li'ye doğru baktı ve ''Şimdilik gitmenize izin veriyorum. Eğer Long Liyun'a bir daha zorbalık ettiğini duyarsam olacaklardan sorumlu değilim!'' dedi. Nie Li'nin sağ elini biraz sallayarak onu bıraktı.

Sonunda kurtulan Nie Li yere indi ve derin bir nefes aldı. Long Shuyun'u anlayabilmiş değildi. Ama en azından artık hançerinin tehditi altında değildi. Nihayet biraz rahatlama hissetti.

“Ben gidiyorum!” Long Shuyun geri döndü ve yürümeye başladı. Yüz ifadesi biraz üzgündü.

''Bekle!'' Nie Li seslendi.

“Ne istiyorsun?” Long Shuyun Nie Li'ye doğru kafasını çevirdi. Bu kadar ''ders'' yetmez mi?