Bölüm 199: Az Miktarda Mı?

avatar
9270 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 199: Az Miktarda Mı?


 

Çeviri: AllenWalker Düzenleme: Dunklesplatz

 

 

 

"Abla Tanrıça, bana yalan söylemiyorsun değil mi?" diye sordu Nie Li beden ısısı hızlıca soğumaya başladıktan sonra rahat bir nefes aldı. Az önceki hissettiğim duygular çok korkunçtu, az önce hissettiği korku hala tam olarak geçmemişti.

"Neden sana yalan söyleyeyim ki? Bu teknik geçmişte bizim yasaların gücünü anlamamızı sağlayan yöntem." Yu Yan Nie Li'nin söylediklerinden hoşnut olmamış gibi konuştu. Onun az önce Nie Li'ye neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Acaba Nie Li gücü hissetmede başarısız mı olmuştu? Fakat gücü hissetmede başarısız dahi olsa az önce ki gibi bedeninin ısı bu kadar yükselmezdi. Onun sıcaklığa dayanamayıp suya atlamasına sebep olamazdı.

"Tamam, tamam." Nie Li üzgün bir ifadeyle elini salladı ve devam etti "Sen daha önce karanlığın içinde  ki az miktardaki ışığı  hisset demiştin."

"Doğru." dedi ve aynı zamanda kafasını onaylama anlamında salladı. " Işığın yasasını hissetmek için bu yolu kullanmalısın." dedi.

"Sen az miktarda demiştin." dedi Nie Li depresif bir şekilde.

"Az miktarda evet." diye tekrar etti Yu Yan. Yasaları hissetmek için kullanılan bu yöntem yanlış olamazdı. İlk başladığı zaman, Ateşin Yasasını hissetmek için on yıllar boyunca eğitilmişti.

"Nasıl olurda az miktar diyebilirsin. Bu aynı güneşi hissetmek gibiydi. Gözlerim neredeyse kör oluyordu.  Sıcaklığa ne demeli ya? Sanki tüm bedenim kavrulmuş gibiydi. Çok korkutucu, sizin yasalarınızın gücüne çalışmak çok tehlikeli." dedi Nie Li. Kalbinde hala bir tutum korku vardı. Az önceki hissettiği güneşin sıcaklığı sanki kendisini içerinde pişirmeye çalışıyor gibiydi.

Nie Li'ye bakarken Yu Yan'ın yüzüne dehşete düşmüş gibi bir bakış yerleşti. Bu nasıl olabilir? Sadece bu çocuk daha ne kadar ucube olabilir? Çok fazla sayıda insan yasaların gücünü hissedebilmek için onlarca yıl boyunca eğitim yapıyordu, az miktar da olsa hissedebilen olursa bu eğitim boyunca bu sonuç oldukça iyi sayılıyordu. İlahi bedene ve cennetin yeteneklerine sahip dahiler bile bu gücü hissedebilmek için bir kaç sene boyunca eğitim görmelilerdi.

Fakat Nie Li sadece ilk seferde hissedebilmeyi başarmıştı. Üstüne sadece az bir miktar güç hissetmeyi değil koskoca güneşe benzer bir gücü hissetmeyi başarmıştı.

Bir zamanlar Işığın İlahi Tanrısı limitlerine kadar eğitim yaptığı zaman, O güneşe benzer bir şekilde parlayan gücü kontrol etmeyi başarmıştı. Ne zaman yasaların gücüne çalışsa sanki bir güneşin için batmış gibi olurdu.

Fakat Nie Li daha yeni çalışmaya başlayan birisiydi.

Yu Yan bile aklının hepsini kullanarak eğitim  yapabilecek bir kapasiteye ulaşmadığını düşünüyordu.

Nie Li az önce olanları hatırladı. Açıkçası biraz tehlikeli bir iş yapıyordu, fakat o bir kere yasaların gücünün ne kadar güçlü olduğunu hissetmişti. Bu dünyanın yasaların gücünden oluştuğu ortaya çıkmıştı. İnsanın ruh gücü gelişiminin temelini oluştururdu.

Nie Li Kara Kaynağa geri girdi ve yavaşça yasaların gücünü kavramaya ve analiz etmeye devam etti. O avucunda gizemli bir yazıt desenin oluştuğunu hissetti. Son derece ince bir saç teli gibi bir Işıktan oluşan yazıt deseni avucuna doğru akıyordu.

"Demek bu yasaları özü ha!" Nie Li büyülenmişti. Bu avucuna akan yazıt desenini görünce Nie Li yasaların özünün doğal bir enerji olmadığını anladı. Bu çok güçlü bir uzman tarafından yaratılan bir şeydi. Bu uzman dünyayı gizemli yazıt desenlerle doldurarak yasaları oluşturmayı başarmıştı.

Bu yazıt desenler tıpkı hava gibi tüm dünyaya yayılmıştı.

Parçalandıktan sonra bile Yu Yan gibi insanların İlahi Kıvılcımları bir araya getirebilmesine çokta şaşırmamak gerekirdi. Yu Yan cennetteki ve dünyada ki Ateşin Yasasıydı, Ateşin Yasası oydu demek daha doğru olur. Bir kere de yeterli miktarda gücü bir araya getirebilirse Yu Yan iyileşebilirdi.

Teknik olarak, önceki hayatında, Nie Li Efsane Seviyeye duvarını kırmak istediği zaman onun yasaların gücüne çalışması gerekiyordu çünkü bu dünya zaten yasaların gücü ile örtülmüştü, aynı herkesin sıkıştığı bir kafes gibi. Fakat, Nie Li şanslıydı ki Zamansal Şeytan Ruhu Kitabına girmişti ve bunun sayesinde yeni bir teknikle karşılaşmıştı ve kendisini bu dünyadan koparabilmişti.

Allen: Bu paragrafta anlatılmak istenen Dünyada dolaşan yasaların gücünü içeren yazıt deseninden dolayı efsane seviyenin üstüne çıkmak için Yasaların Gücünü hissetmek gerekiyormuş. Belki deyim filan vardır tam çeviremedim gibi hissettim ondan açıklama yapam dedim.

Yu Yan, Nie Li avucundaki yazıt desenine baktığı zaman Işığın Yasasının parlayışını gördü. Yu Yan normalde bu deseni Nie Li'nin yazdığını düşünmüştü, ve bundan dolayı şok oldu. Nie Li gerçekten de bu kadar kısa zaman Işığın Yasasını hissetmeyi başarabilmişti. Bu basitçe hayal bile edilemezdi.

Yu Yan'ın bilmediği gerçek ise bu yazıt desenler Nie Li tarafından yasaların dekonstrüksiyonu* ile elde edilmişti. Yasaların özü aslında sadece bir yazıt desendi. Efsanevi varlığın bu yazıt deseni dünyanın her bir yayına yaymasından sonra bu yüce varlığın gücü önceki hayatından bile daha güçlü bir hale gelmiş olmalıydı.

(dekonstrüksiyonu* http://www.sosyolojidunyasi.com/yapisokum-yapibozum/122-yapisokum-yapibozum-nedir.html)

"Yasaların Gücü? İlginç." Nie Li'nin yüzüne ufak bir gülümseme yerleşti.  *Pişş* bir ses duyuldu ve Nie Li'ni sağ elinde beyaz ışık toplarından oluşan bir demet toplandı. Bu beyaz ışıklar sürekli parlamakta olan perilere benziyordu.

'Nerede ışık varsa orada aynı zamanda karanlıkta vardır. Bu iki yazıt deseni her ne kadar karşıt anlamlar içerse de birini çözünce diğerini çözmekte kolay olmalıydı.' diye düşündü Nie Li içinden ve Karanlığın gücünü hissetmeye çalışmaya başladı.

Sonsuz bir boşlukta, en soğuk ve en derin karanlık!

Yavaş yavaş yoğun Karanlığın Yasasına daldı.

Nie Li hiç bir kelime etmeden yasaların gücünü çlaışmaya devam etti, bu görünce Yu Yan kalbinden bir iç çekti. Onun binlerce yıllık hayatında,  ilk defa bu kadar şaşırtıcı bir yetenek gördü, bu kadar kısa zamanda Işığın Yasasını hissetmeyi başaran birisi. Nie Li'nin gelecekteki gelişim seviyesini hayal etmek oldukça zordu. Acaba doruğa ulaşmış Işığın İlahi Tanrısını geçebilir miydi? Yu Yan kendi eğitimine devam etti.

Nie Li yavaşça Karanlığın Yasasına çalışmaya devam etti. Sonuçta Işığın Yasası ve Karanlığın Yasasının gücü Cennetin gücünden sonra ikinci sırada olan bir enerji çeşidiydi. Ruh gücünden biraz daha iyiydi. Onları kavramak çok zor bir olay değildi.

Bir dakika sonra Yu Yan gözünü açtı ve Nie Li'ye baktı.

Nie Li yavaşça avucunu açtı ve elinin üstünde karanlık bir ışık oluştu. Bu görüntü sanki avucunun üstünde dolaşan siyah alevlere benziyordu.

Işık ve Karanlık, Nie Li derin bir düşünceye daldı. O acaba bu gücü oluşturan gizemli varlık kim diye düşündü? Onun amacı neydi? Bu dünyada Göksel Kader Alemine ulaşabilmek için yasaların gücüne çalışmak gerekirdi. Böyle bir gücün oluşundan dolayı dünya mühürlenmişti. Eğer biri Göksel Kader Alemine kadar gelişim gösterebilse bile yasaların dengesini oluşturmaya yetecek kadar gücü toplayamayabilir ve daha yüksek bir aleme geçiş yapabilirdi.

Eğer geçmiş hayatında Zamansal Şeytan Ruhu Kitabı olmasaydı, Nie Li, yanlışlıkla yasaların dengesini oluşturmayı başaramayabilirdi başka bir aleme girebilirdi.

'Unut bunların hepsini, şu anda bunları düşünmek bir işe yaramaz.'

Nie Li Işığın Yasası ve Karanlığın Yasası ile oynamaya devam etti, onları farklı şekillere dönüştürmeye başladı. Onun elinde ki bu iki yasanın gücüyle, çok güçlü bir uzmanlarla karşılaşsa bile onlarla baş edebilecek yöntemi olabilirdi.

Kara Kaynakta, Nie Li'yi izleyen Yu Yan şok geçiriyordu. Şu anda duygularını nasıl tarif edebileceğini bilmiyordu.

Bir insan ilk denemesinde gerçekten de Işığı Yasasına hissetmeyi başarabilmişti, üstüne ilk denemesinde güneşin ışıklarını bile hissedebilmişti. Dahası kısa bir süre içerisinde Işığın Yasasını kontrol etmeyi dahi başarmıştı.

Daha saçma olan şey ise Işığın Yasasını kontrol etmeyi başardıktan sonra Karanlığın Yasasını kontrol etmeyi de başarmıştı.

Bu çocuk hala bir insan mı?

Yu Yan'ın yaşadığı onlarca bin yıl içerisinde, O Nie Li gibi birisiyle hiç karşılaşmamıştı. Işığın ve Karanlığın Yasalarını kontrol eden birini daha önce hiç görmemişti. Eğer yeterli süreye sahip olursa bu çocuğun başarıları nerelere kadar gidebilirdi acaba?

Yu Yan bile bunu hayal edememişti.

Bu dünyada daha önce hiç kimse iki tane yasanın gücünü kavramayı başaramamıştı. Işığın ve Karanlığın yasası gibi ilk onda yer alacak yasaları saymıyorum bile.

Yu Yan'ın kalbi o andan sonra sakin kalmayı başaramadı. O orijinalde Nie Li'nin Işığın Yasasının gücünü hissedebilmesi için onlarca yılın yetmeyeceğini düşünmüştü.

O Nie Li'ye baktı, biraz depresif hissetmişti. On binlerce yıl yaşamasına rağmen, Nie Li'nin göstermiş olduğu korkutucu büyüme hızı karşısında sakinliğini korumayı başaramamıştı.O eğitim yaptığı süre boyunca ne kadar çaba harcayıp acı çekmişti?

Nie Li kafasını kaldırdı ve Yu Yan'a baktı. Onun ifadesini görünce bir şeylerin doğru olmadığını hissetti. Meraklı bir ses tonuyla "Abla Tanrıça, sorun nedir ?" diye sordu.

"Hiçbir şey!" diye cevapladı Yu Yan.

Aslına bakacak olursak Nie Li'nin gelişim hızıyla alakalı hiç bir sorun yoktu. Yu Yan gibi insanların gözünde yasaların gücü, dünyanın ve cennetin yasalarıydı. Onlar çoktan sorgulama yeteneklerini kaybetmiş kişilerdi, fakat tüm bunlar Nie Li için farklı konulardı. Yasaların Gücünü anlamak için Yu Yan gibi insanlardan kullandığı bakış açısından farklı bir bakış açısı kullandı ve bundan dolayı bu kadar hızlı bir şekilde yasaların gücünü kavramayı başarabildi.

Işığın ve Karanlığın Yasasını kavradıktan sonra Efsane Seviyeye ulaştıktan sonra daha güçlü dövüş yeteneklerini kullanabilecekti. Sonuçta Yasaların Gücü Ruh Gücünden daha yüksek seviyede yer alıyordu.

Nie Li Kara Kaynakta eğitim yapmaya devam etti, Işığın ve Karanlığın Yasasının gücünü fiziksel bedenine ve ruh bölgesine rafine etmeye devam etti. Bu sırada, onun gelişimi bir değişim gösterdi ve Dört Yıldız Altın Seviyeden Beş Yıldız Altın Seviyeye geçiş yaptı.

Farklı seviyede enerji çeşitleriyle eğitim yapmaya devam ettikçe önceki hayatında ki gelişim hızından daha hızlı bir gelişim hızına sahip olacağından oldukça emindi.

Kara Altın Seviye bile ona çok uzak gelmiyordu.

Nie Li içinden Kara Altın Seviyeye ulaştığı zaman bildiği teknikler ve yöntemler sayesinde Efsane Seviye karşısında bile kendisini koruyacak güce ulaşabileceğini düşünüyordu.

Beş Yıldız Altın Seviyeye ulaştıktan sonra Nie Li Uzun Dişli Pandanın yeni bir yeteneğe sahip olduğunu hissetti. Uzun Dişli Pandanın karnında Işığın Ve Karanlığı gücü vardı. Aynı anda Pandanın bir elinde Işığın gücü diğer elinde ise Karanlığın gücü bulunuyordu.Eğer bu iki güç aynı anda bir insanın bedenine çarparsa tek başlarına çarptıktan sonra açığa çıkan güçten onlarca kat daha güçlü bir güç açığa çıkartabilirdi.

Nie Li sahip olduğu bu özel yeteneği kullanarak yeni bir dövüş yeteneği oluşturmayı düşündü.

Gölge İblisine gelirsek Nie Li Karanlığın Yasasını kavradıktan sonra onda oluşan değişimlerde bir hayli dikkat çekiciydi. Gölge İblisinin boşluk yeteneğinin zamanı uzadı, gizlenme etkisini daha da güçlendirdi ve bu formdayken onun fark edilmesini oldukça güç bir hale getirdi. Gölge İblisi aynı zamanda daha da güçlü bir dövüş yeteneği geliştirmiş gibi duruyordu.

Yu Yan, Kara Kaynağın üstündeyken Nie Li düşüncelerinde kaybolmuştu. Nie Li'ye bakarak Yu Yan'da düşüncelere dalıp gitti.

Nie Li önceden ona bedenini yeniden oluşturabileceğini söylediği zaman Yu Yan, Nie Li'ye inanmamıştı. Fakat Nie Li'nin kısa bir zaman içerisinde Işığın ve Karanlığın Yasasını kontrol ettiğini görünce ona inanmaya başlamıştı.

Nie Li eğitime derin bir şekilde yoğunlaştı ve yirmi gün çok hızlı bir şekilde aktı gitti. Onun gelişimi Beş Yıldız Altın Seviyeye ulaşmasına rağmen onun fiziksel gücü Kara Altın Seviyeye ulaşmıştı.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44238 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr